İKNA VE İKNA PSİKOLOJİSİ (original) (raw)

SİYASAL İLETİŞİMDE İKNA VE İKNA ÖRNEKLERİ

İKNA OLMAK - Kavramlar Yöntemler Örnekler, 2017

GİRİŞ Siyasal iletişim konusunda ana aktörler olan siyasi partiler ve bu partilere üye olarak ya da bağımsız olarak siyasetle ilgili faaliyet gösteren siyasetçilerin, ana amaçları, oy verenlerin kendileri ve varsa mensubu oldukları partiler hakkında olumlu kanaatlere sahip olması, yaptıkları ve geliştirdikleri siyaset biçiminin onlar tarafından onaylanmasıdır. Oy verenlerin bu onayı için de, oy verenlerin yapılan siyasetle ilgili iknası gerekir. Bu noktada, siyasi kurum ve aktörlerin oy verenin iknasına yönelik olarak yaptıkları birçok uygulama mevcuttur. Bu uygulamalar, çok farklı yollarla oy verenlerin hem bilinç hem de bilinçaltına çeşitli mesaj vermeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada, siyasal iknanın gelişme süreci, siyasal iknanın hangi unsurlara yönelik olarak yapıldığı ve siyasal ikna amacı ile verilen mesajlar ya da yapılan uygulamalardan örnekler ortaya konmaya çalışılmıştır. Kitle iletişim araçlarındaki teknolojik gelişmeler ile birlikte, bilgiye ulaşmada mekan ve zaman sınırları kalkmış, bireylerin çok çeşitli bilgiye, mekân ve zaman kısıtı olmadan çok daha hızlı erişimi sağlanmıştır. Bu gelişmeler, siyasal partilerin ve siyasi aktörlerin, artık neredeyse diğer klasik bilgi kanallarından daha fazla takip edilen sosyal medya yoluyla kendileri, yaptıkları ya da siyasi partileri hakkında oy verenlerine ulaşma çabasını doğurmuştur. Yeni medyanın kullanımının ne kadar önem kazandığı, siyasal ikna konusunda etkinliği de çalışmada irdelenen bir konu olmuştur.

İKTİDARIN DİLİ: PSİKOLOJİNİN DİLİ

Sosyoloji Dergisi, 2012

de ya~adlklan sosyal dtinya i¥inde bu stattilere gore eylemlerini ger¥ekle~tirir. Bireylerin ortak eylem alanlannda bu bilgiye uygun pratikleri de psikolojik bilginin kendisini, dolaYlslyla da iktidann dilini donU~tUrUr. Ama psikolojik dilin dayandlgl bireysellik ya da tekillik i¥ine girdigi farkh ktilttirlere gore ·0 ktilttirUn dilinde tiretilmeye devam etmektedir. Bu suretle de i¥inden ¥lktlgl batllI ktilturUn dogasmdaki liberal bireyciligi bu bat! dl~l kUltUrlerin dilinde gU¥lendirmektedir. Nitekim postmodernist psikolojinin dili de bu tekilligi gU¥lendirmeye devam etmektedir.

İMANIN PSİKOLOJİK UNSURLARI

İnsan, son derece gelişmiş nörofizyolojik mekanizmalara sahip olan; algılama ve düşünme gücüne sahip, üstün bir uyum organizması olan; kültür üreticisi ve dil kullanıcısı, başa çıkması gereken doğal ve sosyal bir ortamda yaşayan bir varlık olan; benzersiz bir benliği, iyi ve kötünün faili ve yargılayıcısı olan; öngörüde bulunabilen, zaman içinde yaşayan ve öz- aşkınlık potansiyeli olan bir canlıdır. Sahip olduğu bu üstün özelliklere karşın insanoğlu, hayat karşısında her zaman aynı üstünlüğü gösterememiş olup hem ihtiyaç duyması sebebiyle hem de bünyesinde bulunan potansiyeli gereği inanç sahibi; iman eden bir varlıktır. Bireyin psikolojik yapısında, bireysel ve sosyal yaşantısında büyük bir etkisi bulunan iman ise, tek bir unsurdan müteşekkil değildir. İnanan kimseye derinden nüfuz etmesi, kişiliğe etkide bulunabilmesi, güçlü duygu ve davranışlar üretmesi imanın psikolojik unsurlarıyla doğrudan ilgilidir. İmanın yapısında bulunan bu psikolojik unsurlar, bilişsel; iradi, duygusal ve davranışsal olmak üzere dörde ayrılır. Bu unsurlar ile bütünsel bir yapı meydana getiren iman, kendisini meydana getiren bu psikolojik faktörlerden ayrı düşünülemeyeceği gibi, bu unsurlardan herhangi birisine de indirgenemez. Dolayısıyla, bireyin biliş, irade, duygu ve davranış sistemlerinin bizzat katıldığı psikolojik bir süreç olan imanın tam manasıyla anlaşılması ve açıklanabilmesi için öncelikle imanın yapısında bulunan söz konusu psikolojik unsurların anlaşılması gerekmektedir. “Dini İnanç ve Anlam” isimli yüksek lisans tezinden alınan bu makalede imanın psikolojik unsurları ele alınacaktır.

İKNA VE İLETİŞİM

Arapça bir kelime olan ikna, kandırma, inandırma kelimeleriyle Türkçeleştirilmektedir. Ansiklopedik sözlüklerde kavram 'inandırma, razı etme' kelimeleriyle tanımlanmaktadır. Ana Britanica'da (1994) ise 'kişinin tutum ya da davranışlarını zorlama olmaksızın etkilemeyi hedefleyen iletişim süreci" olarak tanımlanmaktadır.

Kolluk ve İletişim Psikolojisinde İkna

Yönetim ve Organizasyon Perspektifinden Kolluk Çalışmaları, 2021

İçinde yaşadığımız toplumun güvenini kazanabilmek ve halkın desteğini alabilmek, bütün kamu kurumları için hayati önem arz etmektedir. Toplumun desteğinin alınması kamu kurumlarının başarılı olmaları için temel şartlardan biridir. Özellikle emniyet ve asayişin sağlanması, kamu düzeninin korunması amacıyla görev yapan Jandarma Genel Komutanlığı’nın başarılı olması, toplumun huzur içinde yaşaması açısından önemlidir. Hem adli olarak kanunları uygulayıcı hem mülki görev kapsamında caydırıcı hem de seferberlik durumunda savaşmaya hazır bir silahlı kolluk kuvveti olan Jandarma teşkilatı, halkın içinden gelmekte ve halk ile iç içe yaşamaktadır. Ayrıca vatandaşlarımız çoğu zaman en ücra karakollarda devlet olarak ilk önce Jandarma personeli ile iletişime geçtiği için Jandarma teşkilatı diğer kamu kurumları ile de koordine sağlayarak olağanüstü bir görev yerine getirmektedir.

DİN PSİKOLOJİSİ

© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'ne aittir. Yazılı izin alınmadan ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve dağıtımı yapılamaz.

İÇ MEKANDA RENK VE RENKLERİN İNSAN PSİKOLOJİSİNE ETKİLERİ

Mekanları biçimlendiren, insanların yaşamsal ihtiyaçları için gerekli düzenlemeleri yapan, donatıları belirleyen ve mekana dair tasarım sürecini ilerleten mimar ve iç mimarlardır. Mekanlar, sahip oldukları donatılar ile anlam kazanır, renkler ile birey üzerinde psikolojik etkiler sağlar. Renkler, aynı zamanda mekana kimlik kazandırır, insan üzerinde etki bırakır ve insanlara bu yolla dokunur. Renkler insanların veya toplumların karakterini, kimliğini, sosyo-kültürel birikimini, psikolojisini, coğrafyasını yansıtır. Bu bakımdan mekanların da yansıttıkları renkler, insanlar üzerinde farklı etkiler yaratmaktadır. Renklerin iç mekanlarda insan psikolojisine olan etkileri konulu araştırma çalışması dört bölümden oluşmaktadır: 1. Bölüm: Mekan, 2. Bölüm: Renk, 3. Bölüm: Rengin İnsan Psikolojisine Etkisi, 4. Bölüm: Sonuç olarak sıralanmaktadır. 1. Bölüm-Mekan; öncelikle mekan kavramının tanımı farklı bakış açıları ile ele alınarak açıklanmakta, mekanda fizyolojik, sosyolojik, psikolojik algı ve algı türleri hakkında inceleme yapılarak bu konularda bilgi verilmektedir. Mekanı ortaya çıkaran yapı öğeleri ve donatıları, birlikte uyumlu biçimde işlevlerini yerine getirmeleri için GENEL BİLGİLER

ANNENİN VE ANNELİĞİN PSİKOLOJİSİ

doğumludur. Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra üniversite ve uzmanlık eğitimini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmıştır. Uzmanlık eğitimi döneminde psikanaliz eğitimi almış, kendi psikanalizini tamamlayarak muayenehanesinde çalışmaya başlamıştır. 25 yıldır psikiyatri ve psikoterapi pratiğinin içindedir. Öfkeden Sevgiye Üç Hâkim Duygu adlı, yayınlanmış bir kitabı vardır. İki kız babasıdır. Ceren Çalak Koca 1979 İstanbul doğumludur. Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu, Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji Bölümü yüksek lisans öğrencisidir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Kliniği'nde psikolog olarak görev yapmanın yanı sıra çocuk ve ergen psikoterapisti olarak da çalışmaktadır. Bir kız annesidir.