59 Yaş ve Üzeri Kadınların Yaşam şekilleri ile Üriner İnkontinans Arasındaki İlişki (original) (raw)
Related papers
Kırk Yaş Üzeri Kadınlarda Üriner İnkontinans Sıklığı ve Yaşam Kalitesi Üzerine Etkileri
Turkiye Klinikleri Journal of Gynecology and Obstetrics, 2010
Ka dın lar da ile ri yaş lar da or ta ya çı kan üri ner in kon ti nans gö rül me sık lı ğı nı ve bu soru nu ya şa yan ka dın la rın ya şam ka li te le ri nin han gi dü zey de et ki len di ği ni be lir le mek. G Ge e r re eç ç v ve e Y Yö ön n-t te em m l le er r: : Ekim 2007 ila Ocak 2008 ta rih le ri ara sın da Kırk la re li İl Mer ke zi' ne bağ lı 5 sağ lık oca ğı na ka yıt lı 40 yaş üs tü ka dın la ra, araş tır ma cı ta ra fın dan ge liş ti ri len, sos yo-de mog ra fik ve risk fak tör leri ni de araş tı ran 27 so ru luk an ket yapıl mış, id rar ka ça ğı nın ol du ğu nu be lir ten ka dın la ra ise ha yat ka li te le ri üze ri ne et ki le ri ni tes pit et mek için İnkon ti nans Ya şam Ka li te si Öl çe ği (IQOL) uy gu lanmış tır. B Bu ul l g gu u l la ar r: : Araş tır ma ya alı nan 40 yaş üs tü ka dın po pü las yon da üri ner in kon ti nans pre va lansı %48.3 ola rak be lir len di. Bi zim top lu mu muz da ki üri ner in kon ti nans lı ka dın la rın ya şam ka li te le ri nin çok faz la et ki len me di ği sap tan dı. İnkon ti nan ka dın lar da yaş, do ğum sa yı sı ve beden kitle in dek si (BKİ)'n de ki ar tış la bir lik te ha yat ka li te si dü zey le ri nin an lam lı dü zey de düş tü ğü be lir lendi. Üri ner in kon ti nans lı ka dın lar da, ya şam ka li te si nin; üri ner in kon ti nans semp tom sü re ci nin uzun lu ğun dan et ki len me di ği de gö rül müş tür. S So o n nu uç ç: : Her ne ka dar ha yat ka li te si ni dü şük bir oranda et ki li yor ol du ğu sap tan mış ol sa da id rar ka çır ma 40 yaş üs tü ka dın la rın ya rı ya ya kı nı nı et ki leyen önem li bir sağ lık so ru nu dur. A An na ah h t ta ar r K Ke e l li i m me e l le er r: : Üri ner in kon ti nans; pre va lans; ya şam ka li te si; ka dın A AB BS S T TR RA AC CT T O Ob b j je ec c t ti i v ve e: : To in ves ti ga te the fre qu ency of uri nary in con ti nen ce that ap pe ars in women in the ir dec li ning ye ars and to what deg re e the ir qu a li ti es of li fe are af fec ted by this prob lem. M Ma a t te e r ri i a al l a an nd d M Me et t h ho od ds s: : Study was con duc ted with wo men over 40 ye ars in 5 cli nics that ser ve affi li a ted to Kırk la re li pro vin ci al cen tre bet we en the Oc to ber 2007 and Ja nu ary 2008. A 27-qu es tion-qu es ti o na i re de ve lo ped by the re se arc her in or der to de fi ne so ci ode mog rap hic cha rac te ris tics, risk fac tors that ca u se in con ti nen ce was app li ed. Furt her mo re, In con ti nen ce Qu a lity of Li fe qu esti on na i re (IQOL) was al so app li ed to wo men who had a comp la int of uri nary in con ti nen ce for defi ning the le vel of qu a lity of li fe of the wo men. R Re e s su ul lt ts s: : Uri nary con ti nen ce was fo und 48.3% of the wo men po pu la ti on over 40 ye ars that re se arc hed. We sho wed that the qu a lity of li fe of the women with uri nary in con ti nen ce did not af fec ted that much. It was fo und out that the ri se in age, birth num ber, and body mass in dex in wo men with in con ti nen ce re sul ted in sig ni fi cant dec li ning in qu a lity of li fe of the se wo men. We al so shown that qu a lity of li fe of wo men with in con ti nence did not af fec ted by the lenght of the uri nary in con ti nen ce symptom pro cess. C Co on nc c l lu u s si i o on n: : Altho ugh, we es ti ma ted that the uri nary in con ti nen ce af fect wo men's li fe qu a lity in a low deg re e, it is an im por tant he alth prob lem that inf lu en ce ne arly fifty per cent of the wo men over 40 ye ars old. K Ke ey y W Wo or rd ds s: : Uri nary in con ti nen ce; pre va len ce; qu a lity of li fe; wo men T Tu ur rk ki iy ye e K Kl li in ni ik kl le er ri i J J G Gy yn ne ec co ol l O Ob bs st t 2 20 01 10 0; ;2 20 0((6 6
65 Yaş Üstü Kadın Hastalarda Üriner İnkontinans’a Ait Risk Faktörlerinin Araştırılması
Şehir Tıp Dergisi, 2020
Öz: Amaç: Üriner inkontinans en sık görülen geriatrik sendromlardan bir tanesidir. Kadınlarda üriner inkontinans ile ilgili literatürde çok sayıda risk faktörü tanımlanmıştır. Bu nedenle genç popülasyondan ayrı olarak yaşlı hastaların değerlendirilmesinde üriner inkontinans ile ilgili öncelikli risk faktörlerinin bilinmesi önemlidir. Bu çalışmada 65 yaş üstü kadınlarda üriner inkontinansa ait risk faktörlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Retrospektif kesitsel tipteki bu araştırmaya Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği Yaşlı Sağlığı Polikliniği'ne 01.05.2017-30.06.2017 tarihleri arasında ayaktan başvuran 65 yaş üstü 164 kadın hasta dahil edildi. Hastaların sosyodemografik özellikleri, üriner inkontinans, mobilite, diyabet ve depresyon yönünden değerlendirme verileri, ilave kronik hastalıkları ve diüretik kullanım durumları hasta dosyaları taranarak kaydedilmiştir. Bulgular: Katılımcılarda ortanca yaş 72 yıldı (min:66-maks:103). %52,4'ünde üriner inkontinans mevcuttu. Üriner inkontinans mobilitesi azalmış hastalarda mobilitesi normal olanlara göre anlamlı olarak daha sık görülüyordu (sırasıyla %80,9 ve %19,1). Depresyon riski yüksek hastalarda üriner inkontinans anlamlı olarak daha sıktı (sırasıyla %69,6 ve %30,4). Daha uzun süredir diyabeti olan hastalarda ve daha yüksek HbA1c değerlerine sahip hastalarda Üİ daha sık görülüyordu (p=0,015 ve p<0,001). Yapılan binary lojistik regresyon analizine göre yaşlı kadın hasta grubunda üriner inkontinans için bağımsız risk faktörleri; Azalmış mobilite (OR:19,81, p=0,011), depresyon riski (OR:9,75, p=0,017), düşük eğitim durumu (OR:4,75, p=0,049) ve HbA1c yüksekliği (OR: 1,83, p=0,004) olarak tespit edilmiştir. Sonuç: Bu çalışmanın sonucuna göre; azalmış mobilite, depresyon riski, düşük eğitim seviyesine sahip olma ve yüksek HbA1c değerleri 65 yaş üstü kadınlarda üriner inkontinans için bağımsız ve önde gelen risk faktörleridir.
Kadınlarda Üriner İnkontinans (Üİ)
Özet: Üriner inkontinans (Üİ) medikal, psikososyal ve bireysel hijyen uygulamaları ile ilgili problemlere neden olan yaygın bir sağlık sorunudur. Mesane ve üretradan oluşan “Aşağı üriner sistemin” iki temel görevi vardır; idrarı depolamak ve zamanı geldiğinde boşaltmak. Mesane boynu ve proksimal ürteranın sfinkterik özelliklerini yapamamaları ya da mesaneden kaynaklanabilen bazı nedenlerle aşağı üriner sistem depolama görevini yeterince yapamazsa inkontinans yani idrar kaçırma ortaya çıkar. Üİ’lı hastaların bakım ve tedavisindeki amaç; bireylerin tekrar kontinansını sağlamaktır. Kontinansı sağlamada ise cerrahi, ilaç ve davranışsal tedaviler kullanılmaktadır. Davranışsal tedavinin amacı; mesanenin kapasite etkinliğini artırarak mesane kontrolünün kazanılmasını sağlamaktır. Anahtar kelimeler: Kadın; Üriner İnkontinans; İdrar Kaçırma; Davranışsal Tedavi Yöntemleri.
Bornova’da Yaşayan 20 Yaş ve Üzeri Kadınlarda Üriner İnkontinans Prevelansı ve Risk Faktörleri
Sağlık Bilimleri ve Meslekleri Dergisi
Kesitsel tipteki bu alan araştırması, Bornova İlçesi'nde ikamet eden kadınlarda üriner inkontinans görülme sıklığını ve risk faktörlerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Bornova ilçesinde yürütülen çalışmanın evrenini, Bornova belediyesinde çalışan ebelerin hizmet verdiği dokuz mahallede ikamet eden 20 yaş üstü kadınlar (n=32.284) oluşturmuştur. Alınması gereken en küçük örnek büyüklüğü Statcalc (EpiInfoVersion 6) kullanılarak %95 güven aralığında, %26 görülme sıklığı ve %5 hata payı ile 293 olarak belirlenmiştir. Örneklem grubuna alınacak kadın sayısı tabakalı örnek seçim yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Veriler kadınların sosyodemografik özellikleri ile literatür doğrultusunda oluşturulan inkontinans etyolojisinde rol oynayan faktörlerin sorgulandığı anket ve ICIQ-SF (International Consultation on Incontinence Questionnaire Short Form) (Chronbach alfa=0.71) kullanılarak toplanmıştır. ICIQ-SF cutoff değeri 8'dir. Bulgular: Araştırmaya alınan kadınların yaş ortalaması 42.86±1.51 (min:20 max:81)'dir. Kadınların %72.5'inin vajinal doğum yaptığı, %59.2'sine doğumda epizyotomi uygulandığı, %7.3'ünün doğumlarında vakum kullanıldığı, %63.1'ine doğumda kristeller manevrası uygulandığı, %19.2'sinin iri bebek doğumu olduğu, %11.1'inin jinekolojik operasyon geçirdiği saptanmıştır. Kadınların üriner inkontinans prevelansı %28.2'dir. Üriner inkontinans sorunu olan kadınların %31.0'inin karışık tipte idrar kaçırması olduğu, %74.7'sinin ise az miktarda idrar kaçırdığı belirlenmiştir. İdrar kaçıranların %73.6'sının idrar kaçırma nedeniyle doktora başvurmadığı, %58.6'sının ped/koruyucu materyal kullanmadığı saptanmıştır. ICIQ-SF puan ortalaması 7.67±4.28 (min:2 max:18) olarak bulunmuş, ayrıca idrar kaçıran kadınların %42.5'inin rahatsız edici düzeyde idrar kaçırma problemi yaşadığı tespit edilmiştir. Sonuç: Yaklaşık olarak üç kadından birinin üriner inkontinas sorunu yaşadığı belirlenmiştir Yaş, eğitim durumu, BMI, vajinal doğum, doğum sayısı, menapoz ve jinekolojik operasyon öyküsü ve sık idrar yolu enfeksiyonu geçirme ile üriner inkontinas arasında ilişki saptanmıştır.
Kadınlarda Üriner İnkontinans Sıklığı ve Etkileyen Risk Faktörleri
Turkiye Klinikleri Journal of Medical Sciences, 2008
stem siz id rar ka çır ma ola rak ta nım la nan Üİ me di kal, psi ko sos yal ve birey sel hij yen le il gi li prob lem le re ne den olan yay gın bir sağ lık so ru nudur. 1 Dün ya da 200 mil yon dan faz la in san in kon ti nans so ru nu ya şa mak ta
Kadınlarda İzlenen Üriner İnkontinans: Uluslararası Kılavuzlar Ișığında Güncel Yönetim
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası, 2017
Üriner inkontinans kadınlarda sık görülen bir problem olup, kișinin yașam kalitesini ciddi bir șekilde bozmakta ve önemli sağlık problemlerine yol açmaktadır. Türk Ürojinekoloji ve Rekonstrüktif Cerrahi Derneği Kılavuz Çalıșma Grubunun olușturduğu bu derlemede kadınlarda üriner inkontinans yönetimi için düzenlenmiș kılavuzların irdelenmesi ve elde edilen sonuçların ortaya konması hedeflenmiștir. Bu derleme ile kılavuzlarda genel kabul görmüș, ortak klinik yaklașımların belirlenmesi, üriner inkontinansı olan kadınların tanı ve tedavisi için tartıșmasız ve net olan adımların ortaya konması amaçlanmıștır. Ayrıca, fikir birliğine kavușmamıș tartıșmalı önerilerin de altını çizerek herkes tarafından daha iyi anlașılmasını sağlanması amaçlanmıștır.
Kadinlarda Üri̇ner İnkonti̇nans Ve Damgalanma
2019
Abstract: Urinary incontinence is not only medical but also a social problem which is more common between women than men throughout the world and in our country and it affects negatively the life quality. Even though it is not a life threatening problem, the disease which is connected with continuous involuntary micturition and irritation distresses the individual. Incontinence disturbance, as it gives the feeling of contamination and inadequacy, on the ground of fear of stigmatized by society, denial of symptoms can be at the forefront. This denial sense of symptoms caused disinclination in the initiation of incontinence therapy and to maintain the therapy, social isolation and sense of shame. The perception of the smell of urine of the person who suffers from incontinence by another person, evokes the social judgement in the way of failure of looking after herself. Perception of stigmatization influences the processes of healing by causing social environment to abstraction and beh...
Üniversite Öğrencilerinin Üriner İnkontinans Farkındalıkları ve Benlik Saygıları Arasındaki İlişki
Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi, 2020
Üriner inkontinans prevalansı yüksek, önemli bir sağlık sorunudur. Bu sorun, bireylerin hayat kalitelerini düşürerek benlik saygılarını olumsuz etkilemektedir. Amaç: Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin üriner inkontinans farkındalıkları ve benlik saygıları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Bu çalışma, ilişki arayan tanımlayıcı araştırma ilkelerine uygun olarak bir Üniversitenin Hemşirelik, Ebelik ve Sosyal Hizmet bölümlerinde öğrenim gören 646 öğrenci ile yapılmıştır. Veriler "Tanıtıcı Soru Formu", "Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği" ve "İnkontinans Farkındalık Ölçeği" kullanılarak toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler, bağımsız gruplarda t testi, Anova testi, Tukey testi, Mann Withney U testi ve korelasyon analizleri kullanılmıştır. Araştırma gerekli izinler alınarak yapılmıştır. Bulgular: Çalışma kapsamındaki öğrencilerin yaş ortalaması 20.4±1.75'dir. Öğrencilerin %28.8'i idrar kaçırmayı deneyimlemişlerdir. Araştırma kapsamındaki kadın öğrencilerin sağlık sorunu olarak kabulünü engelleyen faktörler ve kısıtlanma alt boyut puanları erkek öğrencilere göre daha yüksektir. Erkek öğrencilerin sağlık motivasyonu ve üriner inkontinansla başetme alt boyut puanları kadın öğrencilere göre daha yüksek olup aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<.05). Üriner inkontinans farkındalık ölçeği, sağlık sorunu olarak kabulünü engelleyen faktörler alt boyutu ile benlik saygısı ölçeği arasında negatif yönlü bir ilişki vardır. Sağlık motivasyonu ve kısıtlanma alt boyutu ile benlik saygısı ölçeği arasında pozitif yönlü ilişki vardır. Her iki ilişki de istatistiki olarak anlamlı bulunmuştur. Sonuç: Araştırma kapsamındaki öğrencilerin üriner inkontinans farkındalık ölçeği, sağlık sorunu olarak kabulünü engelleyen faktörler, üriner inkontinans ile başetme ve idrar korkusu yaşama alt boyutları orta düzeydedir. Öğrencilerin sağlık motivasyonu alt boyutu kötü düzeyde ve kısıtlama alt boyutu iyi düzeyde olduğu bulunmuştur. Üriner inkontinans yaşayan öğrencilerin benlik saygıları ise düşük düzeyde bulunmuştur.
Prostat Cerrahisi Geçiren Hastalarda Üriner İnkontinans ve Yaşam Kalitesi
Hemşirelik Bilimi Dergisi, 2021
Araştırma prostat cerrahisi geçiren hastalarda üriner inkontinas görülme sıklığını ve hastaların yaşam kalitelerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki araştırmaya, Türkiye'nin batı bölgesindeki bir üniversite hastanesinde, en az üç ay önce prostat cerrahisi geçiren ve ameliyat öncesi inkontinans şikayeti olmayan 100 hasta alındı. Veriler; Kişisel Bilgi Formu, SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği ve Uluslararası İnkontinans Sorgulama Formu (ICIQ-SF) kullanılarak yüz yüze görüşme yöntemi ile toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde; tanımlayıcı istatistikler, Kruskal Wallis, Mann Whitney U testleri ve Spearman korelasyon analizi kullanıldı. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan hastaların %54'ü 68 yaş üzeri (yaş ortalaması: 68.15±8.83), %70'i evli, %98'i emekli ve %38'i üriner inkontinası olmadığını ifade etti. Hastaların SF-36 yaşam kalitesi alt boyut ölçek puanları genel olarak düşük; en düşük emosyonel rol güçlüğü (40.33±48.38) ve genel sağlık (40.89±18.27) olduğu saptandı. ICIQ-SF ölçeğinden aldığı puan ortalaması 6.60±6.19 olarak saptandı. Hastaların yaş ve eğitim durumu ile SF-36 yaşam kalitesi ölçeği tüm alt boyut puan ortalamaları ve ICIQ-SF puan ortalaması arasında anlamlı fark saptandı (p<0.05). Sonuç: Araştırmada, prostat cerrahisi uygulanan hastalarda, yaş arttıkça inkontinans sıklığının arttığı, inkontinans artıkça da yaşam kalitesinin azaldığı saptandı.
Pospartum Bi̇r Yillik Dönemde Üri̇ner İnkonti̇nans Sorunu Yaşayan Kadinlarda Yaşam Kali̇tesi̇
2007
Amac: Bu calismanin amaci postpartum bir yillik donemde uriner inkontinans sorunu yasayankadinlarda yasam kalitesini belirlemektir.Gerec ve Yontem; Kesitsel olarak yapilan arastirmanin calisma grubunda son bir yil icinde dogumyapmis, yeniden gebelik durumu bulunmayan ve uriner inkontinans sorunu olan 341 kadin yer almistir.Anket formu sosyodemografik ozellikleri ve uriner inkontinans yasama durumunu degerlendiren sorulardanolusmustur. Yasam kalitesini degerlendirmek icin “Yasam Kalitesi Olcegi” kullanilmistir. Verilerinanalizinde student t testi, tek yonlu varyans analizi ve coklu regresyon analizi yontemlerinden yararlanilmistir.Bulgular: Uriner inkontinans problemi yasayan kadinlarin yasam kalitesi puan ortalamasinin 88.8±10.3oldugu saptanmistir. Yapilan degerlendirme sonucunda idrar kacirma sikligi, idrar kacirma nedeniyleaktivitenin sinirlanmasi, idrar kacirmanin cinsel yasami etkilemesi, cinsel iliski sirasinda idrar kacirmasorunu yasanmasi, idrar kacirma sorunu nedeniyle dokto...