Farklı sulama suyu tuzluluk seviyelerinin keten (Linum usitatissimum L.)’in çimlenme ve erken fide gelişimi üzerine etkisi (original) (raw)
Related papers
2017
Bu calismada, farkli tuz (NaCl) konsantrasyonlarinin (kontrol, 2.5, 5.0, 7.5, 10.0 g/lt) iki sirali arpa cesitlerinin bazi cimlenme ozellikleri ile erken fide evresinde bitki gelisimi uzerine etkileri arastirilmistir. Bitkisel materyal olarak Karatay-94, Larende, Samyeli ve Şahin-91 iki sirali arpa cesitleri kullanilmis ve cimlenme orani (%), surgun ve kok uzunlugu (cm), surgun yas ve kuru agirligi (mg), kok yas ve kuru agirligi (mg) ile tuz tolerans indeksi (%) parametreleri belirlenmistir. Arpa cesitlerinin tuz konsantrasyonlarina farkli tepkiler gosterdigi ve artan tuz konsantrasyonlarinin incelenen tum parametrelerde, istatistiki olarak onemli duzeyde olumsuz etkisinin oldugu bulunmustur. Elde edilen sonuclara gore, Şahin-91 cesidinin diger cesitlere gore daha iyi performans gosterdigi ve tuz toleransinin daha yuksek oldugu belirlenmistir.
Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology
Linseed (Linum usitatissimum L.) is one of the oil crops which can be grown harsh environments. According to the importance, physiological studies are as important as cultivation studies. Linseed has to different seed colour. Seed colour is related to the seed oil composition. Seed colour in linseed is controlled by several genes and mentioned as genetic marker in previous studies. In this study, the effect of seed colour and seed weight on seed vigour are investigated. Two seed colour varieties (yellow and brown); two seed weight varieties (small and big) used in the experiment. The experiment was carried out in an incubator set to 22±1°C with 3 replications according to the Split Plots Experimental Design. The result of the research; It was found that the effect of seed colour on germination power of seed was very important and the effect of seed size was insignificant. As a result; It was concluded that the germination power of brown seeds was higher in linseed varieties and ther...
Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 2019
Bu çalışma, farklı NaCl konsantrasyonlarının bazı şeker mısır (Zea mays L. sacharata sturt.) çeşitlerinin çimlenme ve erken fide gelişimi üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada Vega F1 (sh2), Merit F1 (su) ve Tanem F1 (su) çeşitlerinin tohumlarına 0 (kontrol), 2, 4, 6, 8 ve 10 dSm -1 konsantrasyonlarında NaCl uygulanmıştır. Tohum ekiminden 5 gün sonra çeşitlerin çimlenme oranı, 12 gün sonra kök uzunluğu, gövde uzunluğu, kök gövde oranı, kök kuru madde oranı, gövde kuru madde oranı, fide gücü indeksi ve tuz toleransı ölçümleri yapılmıştır. Araştırmada incelenen karakterler arasında istatistiki açıdan önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Sonuç olarak; farklı tuz konsantrasyonlarına çeşitler tuz oranı artıkça çimlenme oranı ve fide gelişimi özelliklerinin azaldığı tespit edilmiştir. Tanem F1 çeşit çimlenme oranı ve tuz stresine toleransı bakımından en yüksek değerlere sahipken kök ve gövde uzunluğu ve kök gövde oranı bakımından ise en düşük değerlere sahip oldu...
2018
Bu calisma, tuz stresinin dort kinoa cesidinin (K-521, Karmen, Rainbow ve Valle) cimlenmesi uzerine etkilerini arastirmak amaciyla yurutulmustur. Cesitlerin tuzluluk toleransinin dereceleri, alti farkli tuz (NaCl) konsantrasyonuyla (0, 50, 100, 150, 200 ve 250 mM) tohum cimlenme doneminde degerlendirilmistir. Arastirma sonuclarina gore, tuz konsantrasyonundaki artis tum cesitlerde cimlenme yuzdesi, cimlenme enerjisi ve cimlenme indeksi degerlerini onemli duzeyde (P<0.05) azaltmis ve cimlenme zamanini geciktirmistir. Cesitlerin tuz stresine tepkileri farklilik gostermistir. Tum tuz duzeyleri icin K-521 en yuksek cimlenme yuzdesi ve cimlenme enerjisine sahip cesit olmustur. Tuz konsantrasyonundaki artisla birlikte cimlenme oranindaki azalma en yuksek Rainbow cesidinde olmustur. Farkli tuz duzeyleri altinda cimlenme hizi ve cimlenme suresi yonuyle K-521 ve Valle, diger cesitlerden daha iyi performans gostermistir. Bu calismada, Rainbow cesidi tuzluluga daha duyarli bulunmustur. Sonu...
Türkiye tarımsal araştırmalar dergisi, 2022
Bu çalışma, gibberellik asit (GA3) ile muamele edilmiş sorgum [Sorghum bicolor (L.) Moench] tohumlarının farklı tuz yoğunluklarında çimlenme ve fide gelişimlerini incelemek amacıyla, 2018 yılında, Akdeniz Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü'nde yürütülmüştür. Laboratuvar denemesi, tesadüf parsellerinde bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak çimlendirme dolabında, Petri kapları içerisinde kurulmuştur. Çalışmada, tohumlar 4 farklı GA3 dozunda (0, 100, 200 ve 300 ppm) 24 saat bekletilmiş ve daha sonra 5 farklı tuz dozunda (0, 2500, 5000, 7500 ve 10000 ppm NaCl) çimlendirilmiştir. Çalışmada; çimlenme oranı, sürgün ve kök uzunluğu, sürgün ve kök yaş ağırlığı ile sürgün ve kök kuru ağırlığı parametreleri incelenmiştir. Çalışma sonunda, çimlenme oranı dışında, incelenen diğer özelliklerin tuz stresinden anlamlı derecede (p<0.01) etkilendiği; GA3 uygulamasının ise kök kuru ağırlığı dışında, tüm özellikler üzerindeki etkisinin önemsiz olduğu belirlenmiştir. Çalışmada sorgum tohumlarının çimlenme oranı, tuz ve GA3 uygulamalarına göre % 69.33 ile % 89.33 arasında değişmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, tuz dozlarına bağlı olarak; sürgün uzunluğu 4.64 cm (10000 ppm NaCl) ile 9.79 cm (kontrol), kök uzunluğu 3.13 cm (10000 ppm NaCl) ile 6.05 cm (kontrol), sürgün yaş ağırlığı 18.96 mg bitki-1 (10000 ppm NaCl) ile 49.49 mg bitki-1 (kontrol), kök yaş ağırlığı 5.43 mg bitki-1 (10000 ppm NaCl) ile 15.15 mg bitki-1 , sürgün kuru ağırlığı 2.32 mg bitki-1 (10000 ppm NaCl) ile 4.67 mg bitki-1 (kontrol), kök kuru ağırlığı ise 0.58 mg bitki-1 (10000 ppm NaCl) ile 0.99 mg bitki-1 (kontrol) arasında değişmiştir. Çimlenme oranı dışında diğer özellikler tuz yoğunluğunun artmasından olumsuz yönde etkilenmiştir. Çalışmada ele alınan GA3 uygulamalarının ise tuz stresinin bu olumsuz etkilerini hafifletme yönünde bir etkisi belirlenmemiştir. Sonuç olarak tuzlu koşullarda çimlendirilen sorgum tohumlarına GA3 uygulamasının etkileri hakkında daha kesin sonuçlar elde edebilmek için bu konuda daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç olduğu görülmektedir.
Journal of the Institute of Science and Technology, 2020
Bu arastirmada, tuz stresine maruz birakilan kanola (Brassica napus L.) tohumlarina salisilik asit (SA) ve askorbik asit (AsA) ile priming yapilarak cimlenmeye etkilerinin belirlenmesi ve bu uygulamalarin optimum konsantrasyonlarinin tespit edilmesi amaclanmistir. Arastirmada, 5 farkli NaCI konsantrasyonu (kontrol, 50, 100, 150, 200 mM) ile 2 farkli priming uygulamasi (SA ve AsA ) ve her priming uygulamasinin 5 farkli konsantrasyonu (kontrol, 0.5, 1.0, 1.5, 2.0 mM) ele alinmistir. Calisma tesaduf parsellerinde faktoriyel deneme desenine gore dort tekerrurlu olarak yurutulmustur. Arastirma sonucunda cimlenme orani (%), ortalama cimlenme suresi (gun) ve cimlenme indeksi (hizi) degerleri incelenmistir. SA uygulamalari arasinda, 0.5 mM SA konsantrasyonunun, artan tuz dozlarinda tuz stresinin olumsuz etkisini azaltarak cimlenmeyi hizlandirdigi, ortalama cimlenme suresini kisalttigi ve cimlenme oranini artirdigi tespit edilmistir. SA konsantrasyonu artikca (1.5 mM ve 2.0 mM SA) tum tuz uy...
Farklı NaCl Konsantrasyonlarının Bazı Pamuk Çeşitlerinin Çimlenmesi Üzerine Etkisi
Bu çalışmada 4 farklı pamuk (Gossypium hirsutum L.) çeşidi (Carisma, Flash, PG2018 ve Lydia) ve 6 NaCl konsantrasyonu (0 (kontrol), 25, 50, 75, 100, 125 ve 150 mM) ve kontrol grubu olmak üzere toplam 7 doz kullanılmıştır. Araştırmada farklı NaCl konsantrasyonlarının pamukta çimlenme üzerine olan etkisi incelenmiştir. Çalışma tesadüf parsellerinde faktöriyel düzenleme deneme desenine göre 4 tekerrürlü yürütülmüştür. Çalışma sonucunda çeşitler arasında ortalama çimlenme oranları sırasıyla % 44.29 (PG2018 ve Flash), % 35 (Carisma) ve % 28.57 (Lydia) olarak belirlenmiştir. Ayrıca, bütün çeşitlerde 100 mM NaCl konsantrasyonunda çimlenme oranı % 30’a kadar düşmüş, daha yüksek dozlar ise çimlenmeyi neredeyse tamamen durdurmuştur. PG2018 ve Flash çeşitlerinin artan tuz konsantrasyonlarına daha dayanıklı olduğu ve farklı çeşitlerin tuz konsantrasyonlarına tepkilerinin önemli derecede değişkenlik gösterdiği belirlenmiştir.
ISPEC Journal of Agricultural Sciences, 2021
Küresel iklim değişikliği, hızla artan dünya nüfusu tatlı su kaynakları üzerinde bir baskı oluşturmuş ve bu baskıda özellikle tarım sektörünü alternatif su kaynağı arayışına itmiştir. Bu kaynakların başında ise arıtılmış atık sular gelmektedir. Bu çalışmada, farklı konsantrasyonlardaki arıtılmış atık su seviyelerinin (0, %25, %50, %75 ve % 100) farklı mürdümük genotiplerinin çimlenmesi üzerine etkileri araştırmıştır. Bitki materyali olarak bir adet yerel populasyon (4301) ve bir adet çeşit (GAP Mavisi) kullanılmıştır. Çalışma Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parselleri Deneme Desenine göre 4 tekrarlı olarak kontrollü şartlarda yürütülmüştür. Araştırmada, çimlenme oranı, sürgün uzunluğu, kök uzunluğu, sürgün yaş ve kuru ağırlığı, kök yaş ve kuru ağırlığı ile vigor indeksi incelenmiştir. Çalışma sonucunda 4301 yerel populasyonunun Gap Mavisi çeşidi kadar arıtılmış atık suyuna olumlu cevap verdiği belirlenmiştir. Ayrıca arıtılmış atık su seviyelerinin incelenen tüm özellikleri % 75 düzeyi...
Biyolojik Çeşitlilik ve Koruma, 2011
The aim of this study is to examine effects of salt stress on some macromorphological parameters during first seedling growth phases of Lycopersicon esculentum (tomato) and Raphanus sativus (radish). While hypocotyle development represented by high values of Raphanus sativus was observed in photoperiod applications and high values of Lycopersicon esculentum in dark applications under salt stress of NaCl, Na 2 SO 4 and Na 2 CO 3 type, root developments of higher value were determined for Lycopersicon esculentum both in photoperiod and dark applications. While lateral root developments represented by much higher values were determined for Raphanus sativus in photoperiod and dark applications under salt stress of NaCl and Na 2 CO 3 type, lateral root developments yielding higher values were observed for Raphanus sativus in Na 2 SO 4-photoperiod applications and for Lycopersicon esculentum in Na 2 SO 4-dark applications. Differences in terms of species were found statistically significant in terms of all series. The variations in hypocotyle and lateral root developments of Lycopersicon esculentum genotypes caused by salt stress of NaCI type under photoperiod conditions were not statistically significant, and there was no statistical value of differences observed at genotype levels for lateral root counts and cotyledon developments under dark conditions at mean hypocotyle lengths in Na 2 CO 3-photoperiod applications. Apart from variations observed in mean hypocotyle lengths of NaCI-dark applied series and mean root lengths of photoperiod and dark applications of Raphanus sativus genotypes, it was also observed that there was no statistical significance of variations in mean cotyledon lengths of photoperiod and dark applications and variations in mean cotyledon widths of Na 2 CO 3-dark combination. The genotype result was the most critical variable factor among other macromorphological parameters.