Neoli̇beral Teori̇ Ekseni̇nde Küreselleşmeni̇n Türki̇ye’Ni̇n Enerji̇ Poli̇ti̇kalari Üzeri̇ndeki̇ Etki̇leri̇: Enerji̇ Ti̇careti̇ Boyutu (original) (raw)

Türki̇ye’De Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Tüketi̇mi̇ni̇n Ekonomi̇k Büyüme Üzeri̇ndeki̇ Asi̇metri̇k Etki̇leri̇

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2019

Ekonomik büyüme ve kalkınma tüm dünya ülkelerinin en temel amacıdır. Artan enerji talebinin önemli bir kısmı birincil enerji kaynaklarından karşılanmasına rağmen, son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarının üretim ve tüketimi de giderek artmaktadır. Bu çalışmanın amacı yenilenebilir enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki asimetrik etkilerini ampirik olarak analiz etmektir. Türkiye"nin 1965-2017 dönemine ait verileri kullanılarak yapılan analizde, doğrusal olmayan gecikmesi dağıtılmış otoregresif model kullanılmıştır. Çalışmada ayrıca, durağanlığı test edilebilmek amacıyla, ADF, PP, Ng-P ve KPSS birim kök testlerinin yanı sıra Zivot ve Anders tarafından geliştirilen yapısal kırılmalı birim kök testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, değişkenler fark durağan olarak bulunmuş ve iki değişken arasında uzun dönemde asimetrik bir ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca bulgulara göre, yenilenebilir enerji tüketimi ile ekonomik büyüme arasında doğru orantılı bir ilişki vardır. Ancak yenilenebilir enerji tüketiminde meydana gelen pozitif ve negatif şoklar, büyüme üzerinde asimetrik etkiler ortaya koymaktadır. Çalışmada yenilenebilir enerji tüketimindeki pozitif şoklarının etkisinin, negatif şokların etkisine göre daha küçük olduğu bulunmuştur. Yenilenebilir enerji tüketimindeki yüzde birlik artış ekonomik büyümeyi yaklaşık olarak yüzde 0.4 oranında artırırken, yüzde birlik azalışlar büyümeyi yüzde 0,7 oranında azaltmaktadır. Economic growth and development is the main aim of all countries worldwide. Although an important part of the increasing demand is met by primary energy sources, the production and the consumption of renewable energy sources have risen in recent years. The objective of this study is to empirically analyze the asymmetric effects of renewable energy consumption on economic growth. In the analysis conducted using Turkey's 1965-2017 period data, the nonlinear autoregressive distributed lag (NARDL) model was used. In addition to the classical unit root tests such as ADF, PP, Ng-P and KPSS, structural break unit root test, proposed by Zivot and Anders was used in order to test stationary. According to the results of unit root tests, the variables were stationary in the first degree, and an asymmetrical relationship between the two variables was determined in the longrun. Moreover, according the findins, there is a direct correlation between renewable energy consumption and economic growth. However, positive and negative shocks in renewable energy consumption have asymmetric effects on growth. In the study, it has found that the impact of positive shocks in renewable energy consumption was smaller than the effect of negative shocks. The one percent increase in renewable energy consumption increases economic growth by approximately 0.4 percent, while the one percent fall decreases growth by 0.7 percent.

Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Üreti̇mi̇nde Mali̇ye Poli̇ti̇kasi Araci Olarak Teşvi̇kler: Seçi̇lmi̇ş Bazi Avrupa Ülkeleri̇ni̇n Deneyi̇mleri̇ Ve Türki̇ye

JOURNAL OF LIFE ECONOMICS, 2017

Günümüzde iktisadi faaliyetlerin devam edebilmesinin temel koşullarından biri, enerji talebinin karşılanabilir olmasıdır. Enerji talebinin önemli kısmı fosil kaynaklardan sağlanmaktadır. Ancak, fosil kaynaklar, çevresel ve ekonomik birçok dışsal maliyet oluşturmaktadır. Yenilenebilir kaynaklar ise, aksine çevre ile barışık ve ekonomik enerji kaynaklarıdır. Nitekim ülkeler, enerji üretiminde çeşitli yoğunlukta yenilenebilir kaynaklardan faydalanmaktadırlar. Danimarka, İsveç, Norveç, Finlandiya ve Almanya gibi gelişmiş Avrupa ülkeleri bu açıdan öne çıkan ülkeler olmuştur. Bu ülkelerin başarıları incelendiğinde, yenilenebilir enerji üretimine yönelik teşvik politikaları dikkat çekmektedir. Yenilenebilir kaynaklar açısından avantajlı bir ülke olan fakat yeterince faydalanamayan Türkiye’nin çalışmada ele alınan ülkelerin yenilenebilir enerji üretimindeki teşvik deneyimlerine ilgi göstermesi beklenebilir.

Türki̇ye’De Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Tüketi̇mi̇ Ve Çevresel Sürdürülebi̇li̇rli̇ği̇n Ekonomi̇k Büyüme Üzeri̇ne Etki̇si̇

Uygulamalı ekonomi ve sosyal bilimler dergisi, 2022

Bu çalışmada Türkiye'de yenilenebilir enerji tüketimi ve çevresel sürdürülebilirliğin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada ARDL sınır testi yaklaşımı kullanılmış ve 1988-2019 dönemini kapsayan yıllık veri setinden yararlanılmıştır. Çalışmada kullanılan değişkenler; GSYH, nihai tüketim harcamaları, doğrudan yabancı yatırımlar, karbondioksit emisyonu ve yenilenebilir enerji tüketimi şeklindedir. Analiz bulguları nihai tüketim harcamaları, doğrudan yabancı yatırımlar ve yenilenebilir enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin hem kısa dönemde hem de uzun dönemde pozitif olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte karbondioksit emisyonunun ekonomik büyümeyi yalnızca kısa dönemde etkilediği tespit edilmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlar, Türkiye'de sürdürülebilir ekonomik büyümenin önemine vurgu yapmaktadır.

Enerji̇ Coğrafyasi Kapsaminda Türki̇ye’De Li̇nyi̇t

Doğu Coğrafya Dergisi, 2015

Sanayileşmenin en önemli unsurlarından biri olan enerji büyük oranda kömür, petrol, doğalgaz gibi yakıtlarla çalışan termik santrallerden sağlanmaktadır. Ülkemiz ise bu kaynaklar açısından fakir bir ülkedir. Bunlar içinde sadece linyit yatakları biraz daha iyi durumdadır. Mevcut linyitlerimizin çok büyük bir kısmının ise nem ve kül oranı yüksek, kalori değeri de oldukça düşüktür. Bu olumsuzluklara rağmen yataklar Türkiye'nin dört bir tarafına dağılmış durumdadır. Her geçen gün giderek artan elektrik tüketimi ve bununla ilgili olarak doğalgaz için ödediğimiz döviz düşünülürse linyitlerden daha fazla faydalanmamız gerekmekte, bunun için de termik santrallerde yakıt olarak linyit kullanılması çözüm olarak görülmektedir.

Türki̇ye'De Enerji̇ Tüketi̇mi̇ Ve Ekonomi̇k Büyüme İli̇şki̇si̇: Yapisal Kirilmali Zaman Seri̇si̇ Anali̇zi̇

Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2014

ÖZET Günümüzde, enerji sosyal ve ekonomik gelişmenin en temel girdilerinden birisi haline gelmiştir. Kömür, doğalgaz petrol vb. enerji kaynaklarının sınırlı olduğu gerçeği göz önünde bulundurulursa, enerji kaynaklarının verimli kullanılması gerekliliği yadsınamaz. Ülkelerin enerji kullanımı ile alakalı geleceği göz ardı etmeyen, sağlıklı ve kararlı politikalar üretmesi gerekmektedir. Büyük ölçekli sanayi tesislerinin üretim yapabilmesi için enerji vazgeçilmez bir üretim faktörü durumundadır. Büyümeye sağladığı katkı, enerjinin bir gelişmişlik ölçütü olarak kullanılmasına olanak sağlamıştır. Bu yüzden gelişmiş ülkeler enerji üretim ve tüketimine büyük önem vermektedir. Artan bu öneminden dolayı enerji tüketimi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki birçok çalışmaya konu olmuştur. Türkiye gibi enerji üretimi, enerji tüketimini karşılayamayan ülkeler için ise durum çok daha stratejik politikaların gerekli olduğunu göstermektedir. Enerji kaynaklarının yüksek fiyatlardan arz edildiği ülkemizde, petrol, doğalgaz ve elektrik gibi büyük öneme sahip girdiler üzerine getirilen vergilerin, üretici maliyetleri üzerine etkilerinin detaylı bir biçimde ele alınması gerekmektedir. Nitekim enerji maliyetlerinin çok arttığı bir ortamda, rekabet gücünün kaybedilmesi yerli sermayenin ve yerli malların dışlanmasını beraberinde getirerek ulusal gelirin düşmesi ile sonuçlanacaktır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de 1970-2009 dönemleri arasında yıllık verilerle, enerji tüketimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi yapısal kırılmalı modeller aracılığı ile incelemektir. Çalışmada kullanılan verilerden Reel Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla, Gayrı Safi Sermaye oluşumu ve ihracat verileri Dünya Bankası'nın web sitesinden, Toplam Enerji Tüketimi verileri ise Dünya Enerji Konseyi'nin web sitesinden alınmıştır. Bunun için öncelikli olarak Zivot-Andrews (Z-A) yapısal kırılmalı birim kök testi uygulanmış olup, serilerin birinci farkında I(1) durağan oldukları tespit edilmiştir. Z-A birim kök testinden sonra Gregory-Hansen eşbütünleşme analizi yapılmış, seriler arasında uzun dönemde eşbütünleşme bulunmuştur. Bulunan bu eşbütünleşme seriler arasında en az bir nedensellik ilişkisinin olabileceğini göstermiştir. Granger nedensellik analizi sonucunda, Reel Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla'dan sermayeye, enerji tüketiminden sermayeye, ihracattan Reel Gayrı Safi yurt İçi Hasıla'ya, ihracattan enerji tüketimine ve yine ihracattan sermayeye doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuş olup, buna karşın enerji tüketimi ile ekonomik büyüme arasında herhangi bir nedensellik ilişkisine rastlanmamıştır.

Enerji̇ Sübvansi̇yonlarinin Etki̇leri̇ Ve Türki̇ye Açisindan Ampi̇ri̇k Bi̇r Değerlendi̇rmesi̇

International Journal of Social Inquiry, 2021

IJSI 14/2 Aralık December 2021 eştümleşme analizi ve Toda-Yamamoto nedensellik analizi uygulanmıştır. Analiz sonuçlarına göre Toda-Yamamoto nedensellik analizi ile enerji sübvansiyonları ve çevresel etkiler arasında kısa vadede tek yönlü ilişki olduğu bulunmuştur. Bu sonuca göre enerji sübvansiyonlarının aşamalı olarak tamamen kaldırılması, küresel CO2 emisyonlarını %5,8 azaltabilme potansiyeline sahiptir. Eştümleşme analiz sonuçlarına göre, enerji sübvansiyonlarının uzun dönemli ekonomik etkilerine rastlanmamıştır. Sosyal etkiler açısından da eştümleşme analizine göre enerji sübvansiyonlarının işsizlikle olan ilişkisi uzun dönemde anlamsız bulunmuştur. Bu bulgulara dayalı olarak Türkiye'de de enerji sübvansiyon politikalarından değişim yapılması gerektiği söylenebilir.

Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Tüketi̇mi̇ Ve Ekonomi̇k Büyüme Arasindaki̇ İli̇şki̇: Türki̇ye Üzeri̇ne Bi̇r İnceleme

Artuklu Kaime Uluslararası İktisadi ve İdari Araştırmalar Dergisi, 2023

Yenilenebilir enerji kaynakları, yenilenemez enerji kaynaklarına alternatif olarak günümüzde olduğu gibi gelecek için de büyük önem arz etmektedir. Jeotermal enerji, biyokütle enerjisi, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, hidrojen enerjisi ve hidrolik enerji yaygın olarak kullanılan yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer almaktadır. Türkiye, yenilenebilir enerji kaynakları açısından çok fazla çeşitliliğe sahip olduğu ve potansiyel açısından zengin bir ülke olduğu bilinmekte ve kabul edilmektedir. Özellikle 21. yüzyılın başlarından itibaren yenilenebilir enerji tüketimi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki oldukça ilgi çekmiş ve araştırmalara konu olmuştur. Bu doğrultuda bu çalışmanın amacı 1990-2020 dönemini kapsayan yıllık zaman serisi verileri kullanılarak Türkiye'de yenilenebilir enerji tüketimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ekonometrik zaman serileri analizi kapsamında Johansen eşbütünleşme ve Granger nedensellik testiyle incelemektir. Çalışmada ekonomik büyüme ve yenilenebilir enerji tüketimi değişkenlerine ek olarak dış borç değişkeni kontrol değişken olarak yer almıştır. Gerçekleştirilen analizler sonucunda ekonomik büyüme, yenilenebilir enerji tüketimi ve dış borçlar arasında eşbütünleşme ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Nedensellik testine göre ekonomik büyüme ve dış borçtan yenilenebilir enerji tüketiminin payına doğru tek yönlü bir kısa dönem ilişkinin varlığı ortaya çıkmıştır.

Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇ Kaynaklari: Dünya Pi̇yasalarindaki̇ Son Geli̇şmeler Ve Poli̇ti̇kalar

2009

Bu calismanin amaci, son yillarda alternatif enerji kaynagi olarak degerlendirilen yenilenebilir enerji piyasalarindaki son gelismeleri ortaya koymak; ruzgâr gucu, biyoyakit ve gunespili endustrilerine ait piyasalari inceleyerek, son gelismeleri analiz etmektir. Son olarak bazi politika onerilerinde bulunulacaktir. Yenilenebilir enerji kaynaklari, bugun icin dunya toplam enerji arzinin %5’lik bir kismini karsilamaktadir. Fakat bu kaynaklara gelecegin enerji kaynaklari olarak bakilmaktadir. Sadece 2008 yilinda 155,4 milyar dolar yatirim yapilan endustrilerdeki yatirimlarin 2020 yilinda 600 milyar dolara ulasacagi tahmin edilmektedir. 2008 yili itibariyle dunyada bircok ulke bu alanda politikalar belirlemisve konu uzerinde buyuk bir ciddiyetle durulmaya baslanmistir. Ozellikle politika analizi gostermistir ki, hedeflerini erken belirleyen ulkeler bugun icin dunyanin en onde gelen ulkeleri olmustur

Türki̇ye’De Sürdürülebi̇li̇r Kalkinma Ve Yeşi̇l Ekonomi̇ Açisindan Yeni̇lenebi̇li̇r Enerji̇: Ampi̇ri̇k Bi̇r Çalişma

International Journal of Management Economics and Business, 2021

Yeşil ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma özellikle 1980'li yıllardan sonra literatüre kazandırılan ve günümüzde dikkat çeken konular arasında yer almaktadır. Bu çalışmanın temel amacı Türkiye ekonomisinde yenilenebilir enerji ve ekolojik ayak izinin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi uzun dönemde tespit etmektir. Bu nedenle çalışmada Türkiye'de 1961-2015 yılları arası uzun dönemli veriler kullanılmıştır. Bu amaç doğrultusunda Eşikli Otoregresif (TAR) modeli ile farklı rejim dönemlerinde değişkenlerin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi uzun dönemli olarak tespit edilmiştir. Çalışmada kişi başı reel gayri safi yurt içi hasıla, kişi başı ekolojik ayak izi ve kişi başı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektrik enerjisi üretimi verileri yıllık olarak kullanılmıştır. Sonuçlar birinci ve ikinci rejim dönemlerinde ekolojik ayak izinin ekonomik büyümeyi pozitif etkilediğini gösterirken, yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektrik enerjisi üretiminin ekonomik büyümeyi birinci rejim döneminde negatif, ikinci rejim döneminde ise pozitif etkilediğini göstermektedir. Bu bulgular dikkate alındığında, politika yapımcılarının alacağı yenilenebilir enerji üretiminin artırılmasına yönelik kararların, ekonomik büyümeyi artıracağını ve çevresel bozulmalarda azalışların görüleceği dolayısıyla sürdürülebilir kalkınmanın sağlanacağı düşünülmektedir.