KATILIM HİSSE SENEDİ ŞEMSİYE FONLARININ PERFORMANSININ GRİ İLİŞKİSEL ANALİZ YÖNTEMİ İLE İNCELENMESİ (original) (raw)
Related papers
ÖZ Sigortacılık sektörü, ülke ekonomisine sağladığı katma değer ve finans sektörü içerisindeki artan payı bakımından, gün geçtikçe önemli bir sektör haline gelmeye başlamıştır. Bu çalışmada, Borsa İstanbul (BİST) bünyesinde işlem gören yedi sigorta şirketi ile bir bireysel emeklilik şirketinin finansal performansı incelenmiştir. Çalışmanın analiz tekniği olarak çok kriterli karar verme yöntemlerinden " Gri İlişkisel Analiz " yöntemi tercih edilmiştir. Çalışmanın veri seti olarak ise Borsa İstanbul'a kote olmuş 8 şirketin 2013 yılı sonu verileri kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre; şirketlerin yarısının sermaye yapılarının etkin olduğu, yani şirketlerin yarısında finansal kaldıracın minimize edildiği görülmüştür. Ayrıca GİA yöntemine göre, cari oranı ve karlılık oranları (net kar marjı, hisse başına kar, öz sermaye karlılığı ve aktif karlılığı) düşük olan şirketlerin etkinlik düzeylerinin de düşük olduğu ve sıralamada son sıralarda yer aldığı tespit edilmiştir. Çalışma bulguları, rakiplere nazaran başarılı finansal performansın, sermaye yapısında öz sermaye düzeyini yüksek tutmak, yüksek likidite düzeyini muhafaza etmek ve karlılığı arttırmakla elde edildiğini göstermektedir. ABSTRACT The insurance sector is becoming increasingly important due to the added value it provides to a country's economy and its increasing share in the finance industry. In this study, financial performances of seven insurance companies and a pension fund trading on Borsa Istanbul (BIST) are analyzed using the Grey Relational Analysis method. According to analysis results obtained from 2013 year-end data, we observe that the capital structures of half of the companies under investigation were effective. In other words, financial leverage was minimized in half of the companies. In addition, performance differentiation is evident by the minimized levels of current ratios and four profitability ratios (net profit margin, profit per share, equity profitability, asset profitability) of the companies operating at the minimum effectiveness level. Study findings show that superior financial performance over competitors can be attained by following some capital structure policies, such as keeping a high level of equity, maintaining a high level of liquidity, and increasing profitability.
Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yayını, 2019
Sağlık hizmet kurumlarını, diğer hizmet ve mal üreten kurumlardan farklı kılan özellikleri olmakla birlikte; bir işletme olmaları, finansal yapıları, finansal işlevleri olması dolayısı ile bu bakımdan diğer işletmelere benzemektedirler. Sağlık kurumlarının performanslarının nasıl ölçüleceği tartışılagelen konulardan biridir. Sağlıkta kısıtlı kaynakların hangi proje ve faaliyetlere aktarılacağı konusunda maliyet minimizasyon, maliyetetkililik, maliyet-yararlanım ve maliyet-fayda analizleri kullanılmakla birlikte, söz konusu kurumun mali ve finansal performansı olduğunda iktisat biliminden gelen, firmaların bilanço ve gelir tablolarından hareketle hesaplanan çeşitli rasyolar kullanılmaktadır. Buradaki problem, bu rasyoların her birinin farklı bir perspektif ile farklı konulardaki performansı ölçmeleridir. Bu probleme bir çözüm olabilecek TOPSİS (Technique for Order Preference by Similarity to Ideal Solutions) analizi, tüm bu rasyoları (likidite oranları, finansal oranlar, faaliyet oranları ve kârlılık oranları ana başlıkları altında toplam 12 rasyo) tek bir rasyoya indirgemekte ve bir bakıma parça parça olan analizleri birleştirerek resmin tamamını görmeye yaramaktadır. Literatürde daha önce çeşitli sektörler ve firmalar için yapılan TOPSİS analizinin, bu çalışma bağlamında bu kez hisse senetleri Borsa İstanbul’da işlem gören 2 sağlık kurumunun finansal performanslarının analizinde kullanılması ve 2016 yılsonu verilerinden başlamak üzere 6 aylık periyotlarla 2019 ilk yarısına kadar toplam 6 farklı dönemin bilanço ve gelir tablosu verileri ile iki sağlık kurumunun finansal performansları analiz edilmeye çalışılmıştır.
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DERGİSİ, 2018
Bu çalışmada hisse senetlerinin sınıflandırılmasında kullanılan bir veri madenciliği yaklaşımı sunulmuştur. Hisse senetleri sınıflandırıldıktan sonra portföyde yer alacak hisse senetleri oluşan gruplar içerisinden seçilebilecektir. Bu çalışma, üç farklı kümeleme analizi yöntemi kullanılarak Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerinden etkin bir portföy oluşturulmasını amaçlamaktadır. Çalışmanın bir başka amacı ise hisse senetlerinden etkin bir portföy oluşturmada kümeleme analizi yöntemlerinin kullanılabilirliğinin sınanmasıdır. Bu amaçlarla hiyerarşik kümeleme yöntemlerinden Ward yöntemi, hiyerarşik olmayan kümeleme yöntemlerinden K-Ortalamalar yöntemi ve iki adımlı kümeleme yöntemleri kullanılarak toplam 69 adet hisse senedi kümelenmiştir. Kümeleme analizinde kullanılan finansal göstergeler şirketlerin finansal tablolarından ve hisse senedi fiyat hareketlerinden elde edilmiştir. Çalışma sonucunda her üç yönteme göre oluşan kümeler genel itibariyle benzer şekillenmiştir. Kümeler, finansal gösterge ortalamaları ve hisse senedi sayıları temel alınarak değerlendirilmiş ve tercih edilebilecek kümeler belirtilmiştir.
ÖZ Bir örgütün başarısı büyük oranda liderinin başarısına bağlıdır. Liderin, örgütün hedeflerine ulaşmak için çalışanların performansını ve verimliliğini artırmak ve çalışanların örgüte karşı tutum ve davranışlarını olumlu yönde geliştirmek gibi önemli görevleri vardır. Liderin çalışanları etkilemek, onların verim ve performansını geliştirmek ve böylece örgütün amaçlarına ulaşılmasını sağlamak adına kullanabileceği araçlardan bir tanesi liderin çalışanları desteklemesidir. Lider desteği, çalışanlarda liderlerinin kendilerinin iyiliğini düşündüğü, onlara ve değerlerine önem verdiği algısını yaratacak her türlü destekleyici söz ve davranıştır. Lider desteği ve bu desteğin çalışanlar üzerine etkileri sıklıkla araştırılmıştır. Ancak sözel lider desteğinin etkileri tek başına incelenmemiştir. Ayrıca lider desteğinin etkilerini araştıran çalışmalar araştırma yöntemi olarak çoğunlukla çalışanların algı ve görüşlerini ölçen anket yöntemini kullanmışlardır. Bu araştırma, lider sözel desteği ile performans arasındaki ilişkiyi deneysel bir araştırma yöntemi kullanılarak incelemiştir. Araştırmanın verileri bir Polis Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin atış skorları olarak toplanmıştır. Deney ve kontrol gruplarının atış skorları ortalamaları bağımsız örneklem t-testi kullanılarak karşılaştırılmıştır. Bulgular, liderleri tarafından sözlü olarak desteklenen deney grubunun atış skorlarının kontrol grubununkinden istatistiki olarak anlamlı derecede yüksek olduğunu göstermiştir.
TREND ANALİZİ VE GRİ İLİŞKİSEL ANALİZ YÖNTEMLERİYLE FİNANSAL PERFORMANS ANALİZİ
R&S - Research Studies Anatolia Journal, 2019
Bu çalışmada ABC grubunun üyesi olan beş çimento firmasının bilanço gelir tablolarının performans analizi gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda A, B, C, D ve E olarak adlandırılan firmaların 2012-2016 dönemine ait bilanço ve gelir tablo verileri incelenmiştir. İlk aşamada bu firmaların bilanço ve gelir tablolarının dönemdeki trend analizi gerçekleştirilmiş, ikinci aşamada ise trend analizi sonuçları girdi verisi olarak kullanılarak gri ilişkisel analiz yöntemi ile performans değerlendirmesi yapılmıştır. Çalışmanın temel amacı ise Çok Kriterli Karar Verme yöntemlerinden biri olan Gri İlişkisel Analiz yönteminin bu alanda uygulanabilirliğini vurgulayarak, buna benzer olan yöntemlerde değerlendirme kriterleri olarak belirlenen değişkenlerin seçiminin bir yöntemle yapılmasının önemini vurgulamaktır. Bu bağlamda seçilen yöntem ise trend analizidir. Firmaların Gri İlişkisel Analiz yöntemi kullanılarak yapılan performans analizi sonuçlarından yola çıkarak firma yöneticilerinin dönemde almış oldukları finansal kararların doğruluğunun sınamasını yapmak mümkündür. Firmaların aşırı borçlanma ile büyüme çalışmaları büyük bir risk oluşturmasına rağmen, elde edilen bulgularda bu grup firmaların bir kısmının risk alarak büyüme yolunu seçtikleri ve bu dönemdeki finansal performanslarının düşük çıktığı gözlemlenmiştir.
MERSİN İLİNİN SPOR TURİZMİ POTANSİYELİNİN SWOT ANALİZİ YÖNTEMİYLE İNCELENMESİ-YÜKSEK LİSANS TEZİ
MERSİN İLİNİN SPOR TURİZMİ POTANSİYELİNİN SWOT ANALİZİ YÖNTEMİYLE İNCELENMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ TOLGA GÜDÜK MERSİN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TURİZM İŞLETMECİLİĞİ ANABİLİM DALI MERSİN MAYIS -2019, 2019
ÖZET Son yıllarda, turistlerin seyahat tercihleri çeşitlenmeye başlamıştır. Bu durum, alternatif turizm türlerinin öneminin artmasını sağlamıştır. Günümüzde turizm yatırımları da bu çerçevede şekillenmektedir. Spor turizmi, en önemli alternatif turizm türlerinden biridir. Özellikle, spor turistinin diğer turistlere oranla çok daha yüksek miktarda harcamalar yapması, bu turizm türüne ilgiyi arttırmaktadır. Türkiye’de spor turizmi, Antalya ve İstanbul gibi turistik açıdan daha gelişmiş şehirlerde ön plandadır. Ancak spor turizminde daha iyi markalaşmak için spor turizminin Türkiye’nin farklı şehirlerine yayılması önem arz etmektedir. Bu araştırma, Mersin’in spor turizmi potansiyelini ortaya koymayı ve geleceğe yönelik Mersin’e ilişkin spor turizmi stratejisini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda veriler, literatürdeki konuyla ilgili kaynaklardan ve Mersin’de spor ve turizmle doğrudan ilişkisi olan 40 kişiyle yapılan yüz yüze görüşmelerden toplanmıştır. Elde edilen bulgular, içerik analizi ve SWOT analizi yöntemiyle incelenmiştir. Analiz sonucunda, katılımcıların Mersin’in spor turizmi potansiyelinin yüksek olduğu düşüncesinde oldukları saptanmıştır. Mersin’in spor turizmi SWOT analizi sonuçlarına göre, en güçlü üç yanının iklim, spor tesisleri ve spor turizmine uygun doğası olduğu belirlenmiştir. En zayıf üç yön ise spor turizmi yatırımlarının yetersizliği, ulaşım olanaklarının yetersizliği ve yetersiz tanıtım yapılması olarak saptanmıştır. En büyük üç fırsat, spor organizasyonlarının sayısının artması, ulaşım imkanlarının gelişmesi ve tanıtımın artması olarak belirlenmiştir. En büyük üç tehdit, jeopolitik konum, tesislerin atıl kalma riski ve ekonomik durgunluk olarak vurgulanmıştır. ABSTRACT In recent years, tourists' travel preferences have started to diversify. This situation has increased the importance of alternative tourism types. Nowadays, tourism investments are shaped within this framework. Sports tourism is one of the most important alternative tourism types. Especially, the fact that sports tourists spend much higher than other tourists, increases the interest in this type of tourism. Sports tourism in Turkey is at the forefront in the more developed cities in terms of tourism such as Antalya and Istanbul but to spread of sports tourism to the other cities of Turkey is important for to be better sports tourism brand. This research aims to reveal the potential of sports tourism in Mersin and to develop the strategy of sports tourism for the future. In this context, data were collected from the relevant resources in the literature and from face-to-face interviews with 40 people who have direct relations with sports and tourism in Mersin. The findings were analyzed by content analysis and SWOT analysis. When the participants were asked about the sports tourism potential of Mersin, the potential was found to be high. According to SWOT analysis of Mersin’s sports tourism, the three strongest sides are the climate, the sports facilities and the nature which is suitable for sports tourism. The weakest three sides are the insufficiency of investments in sports tourism, inadequate transportation facilities and inadequate publicity. The three biggest opportunities had been determined as to increase the number of sports organizations, to improve the transportation opportunities and to increase the promotion. The three biggest threats had been emphasized as geopolitic location, risk of to be idle of the facilities and economic stagnation.
MEHMET AKİF ERSOY’UN MANZUM HİKÂYELERİNDE FİİLLER VE FİİLİMSİLERİN GÖSTERGEBİLİMSEL SEMANTİK AÇIDAN İNCELENMESİ
Bir edebî metin yayımlandıktan ve kitlelere ulaştıktan sonra da öznesinden bağımsız değildir. Elbette bir metin içerisindeki söz sanatları ve onların sağladığı çok anlamlılık okuyucuya farklı yorum yapma hakkını verir. Görüngübilim bu sebeple metin karşısında okura daha fazla söz hakkı vermektedir. Ancak ortaya konan metni yalnızca okurun algısına ya da tarihsel şartlara emanet etmek, o metnin düşünen, analiz eden bir zihinden çıktığı gerçeğini inkâr etmek demektir. Bu inkâr sadece o metnin kişinin zihninden çıkan söylemleri değil aynı zamanda o söylemlerin ardındaki yaşanmışlıkları, kazanımları ve o zihnin işleyiş biçimini de içine alır. Mehmet Akif Ersoy da Meşrutiyet dönemi, Millî Mücadele dönemi ve Cumhuriyet'in kuruluş sürecine şahitlik etmiş bir şair ve düşünürdür. Biz de bu çalışmada sosyal açıdan bahsi edilen hareketli dönemlere şahitlik etmiş, kendisi de bizzat bu hareketlilik içinde yerini almış bir zihnin manzum hikâyelerinde yer alan, hareket bildiren türler olmaları itibari ile fiil ve fiilimsileri göstergebilimsel semantik bağlamda inceledik. Metinlerdeki fiilimsileri birer gösteren olarak hem gösterilenlerle ilişkileri hem de diyaloglar içerisindeki öznenin konumunu bildiren yönleri bakımından ele aldık. Bunu yapmaktaki maksadımız ise bir metnin ister bilinç isterse bilinçdışı yönü itibari ile bütünüyle özneden bağımsız olarak sadece okura veya kendi tarihselliğine hapsedilemeyeceği görüşünün bir metin üzerinden pratiğini yapmaktır.