Spray drying as a method of producing silk sericin powders (original) (raw)

Doğu Karadeniz Ekoturizm ve Hes Potansiyelinin, Çevreye ve Yerel Halka Etkilerinin Swot Analizi ile Değerlendirilmesi

Due to the growth of population and tecnology advencement consumption increases. Consumptions increases the food stock need and food stock materials are satisfied from environment. This results as the consumption of the sources and the pollution of the environment. Production increase trigger energy requirement day by day. As in all countries energy is indispensable in Turkey too. Energy production in Turkey is not enough and needs energy import. Use of fosil fuels in energy production resuts as pollution of environment. This pollution renewable energy need increases and water power conversition preferred more and more. The production of energy provided from thermal and hydroelectric plants in Turkey. And it’s planned to organize new hydroelectric plants on the rivers. This is harmfull to fauna and flora and public organized activism against these new plants. Also it seems that these plans are in opposition to the 2023 Turkey Tourism Strategy. Preferation between hydroelectric plants and eco-tourısm bring new questions on mind. This study tries to find out new ecological methods which is not harmful to ecology and suitable to sustainable development strategy. Another subject of this study is which is necessary energy production or service business in Turkey. To clarify the question SWOT analysis has done.

Türkiye’de Enerji Adaleti İhtilaflarını Anlamak için Bir Haritalama Çalışması

İklimhaber.org, 2019

Yakın zamanda da sıklıkla şahit olduğumuz üzere, Türkiye’de daha fazla enerji tüketmek, bir nevi modernleşme ve ilerleme ideolojisi doğrultusunda ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınması için bir ön koşul olarak görülüyor. Bu nedenle de özellikle 2000’li yılların ortalarından bu yana enerji üretimi altyapılarına yatırımlarda oldukça agresif bir strateji benimsendiğini görüyoruz. Özellikle acele kamulaştırma politikaları ve müşterek kullanılan derelerin ve meraların kullanım haklarının şirketlere devredilmesi gibi politikaları içeren yatırım stratejilerine tepki olarak ülkenin dört bir yanında HES’lere, termik santrallara, nükleer santrallara ve hatta rüzgâr gibi yenilenebilir enerji santrallarına karşı sayısız çevre adaleti ihtilafı ortaya çıkmış durumda. Bu kısa analiz, özellikle elektrik üretimi altyapılarından kaynaklanan enerji adaleti ve ekolojik paylaşım ihtilaflarına odaklanmakta ve elektrik üretimi ve tüketimi üzerinden kentsel-kırsal etkileşimi daha iyi anlamak için farklı elektrik üretim projelerinin bir haritasını çıkarmaya çalışıyor. Bunun sonucunda da özellikle son otuz yıl boyunca giderek daha da artan neo-liberal modernleşme ve sanayileşme politikaları sonucu ortaya çıkan bazı çevre ihtilaflarına ışık tutmaya çalışıyor. Türkiye’de elektrik üretimi çoğunlukla kırsal kesimde yapılmakla birlikte, bu üretilen elektrik hem evsel, hem de endüstriyel kullanımın daha yüksek olduğu kentlerde tüketiliyor. Türkiye’de elektrik üretimi ve tüketiminin bölgesel dağılımının bir karşılaştırması, elektrik üretim kapasitesinin İzmir, Sakarya, Adana, Hatay, Zonguldak, Çanakkale, Muğla ve Samsun gibi bazı şehirlerde yoğunlaştığını gösterirken, elektrik tüketimi ülkenin biraz daha ülkedeki büyümenin motoru olarak kabul edilen sanayileşmiş ve kentleşmiş merkezlerinde, özellikle de İstanbul, Kocaeli, Bursa, Ankara ve İzmir’de tüketildiğini gösteriyor. Bu nedenle, örneğin Çanakkale ve Zonguldak gibi bazı şehirlerin, sanayileşme (ve dolayısıyla ekonomik büyüme) uğruna “ekolojik feda bölgeleri” olarak seçildiklerini söylemek mümkün.

Nüfus ve Enerji İlişkisi

Nüfus: Nüfus, belirli bir zamanda sınırları tanımlı bir bölgede yaşayan insan sayısıdır. Sözcük çoğunlukla insan sayısını belirleyen bir kavram olarak kullanılır. Nüfus bir ülkede, bir bölgede,bir evde belirli bir anda yaşayanların oluşturduğu toplam sayıdır. Nüfus, sayımlar yoluyla belirlenir. Nüfus sayımları seçmenlerin belirlenmesinin yanı sıra başka pek çok amaç için de yapılmaktadır. İlk nüfus sayımlarının temel amacı askeri gücü belirlemek, vergilendirme için kolaylık sağlamaktı ve yalnızca erkekler dikkate alınıyor, kadınlar ve çocuklar göz