Devlet Destekli̇ Bi̇reysel Emekli̇li̇k Si̇stemi̇ Ve Makro Düzeyde Ekonomi̇k Yansimalari (original) (raw)

Türki̇ye De Bi̇reysel Emekli̇li̇k Si̇stemi̇ni̇n Sermaye Pi̇yasasinin Geli̇şi̇mi̇ Üzeri̇ndeki̇ Etki̇si̇

Dokuz Eylul Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Dergisi, 2019

Bu çalışmanın amacı Türkiye'de bireysel emeklilik sistemindeki fonların sermaye piyasasının gelişmişlik düzeyi üzerindeki etkisini incelemek olarak belirlenmiştir. Bireysel emeklilik fonlarının sermaye piyasası üzerindeki etkisi 2006-2017 yılları arasındaki aylık veriler kullanılarak Toda-Yamototo (1995) yaklaşımı ile incelenmiştir. Yürütülen analizler sonucunda, bireysel emeklilik sitemindeki fonların uzun dönemde pay piyasasının gelişimini desteklediği sonucuna ulaşılmıştır. Kısa dönemde ise söz konusu nedensellik ilişkisinin anlamlı olmadığı belirlenmiştir. Buna göre, bireysel emeklilik fonlarının gelişimi sadece uzun dönemde sermaye piyasasının gelişimini desteklemektedir. Bunun yanı sıra, borçlanma piyasasındaki gelişimin uzun dönemde emeklilik fonları üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Son olarak, kısa dönemde emeklilik fonlarının pay piyasasındaki değişime pozitif yönde tepki verdiği belirlenmiştir.

Türki̇yedeki̇ Bi̇reysel Emekli̇li̇k Si̇stemi̇ni̇n Çoklu Yapisal Kirilma Anali̇zi̇ İle İncelenmesi̇

Akademik Bakış Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler Dergisi, 2016

Bu çalışma ile, ekonomik gelişmeler ve mevzuat değişiklikleri çerçevesinde Türkiye'deki Bireysel Emeklilik Sisteminin gelişimi incelenmeye çalışılmıştır. Özellikle 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe giren Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik ile getirilen ve kamuoyunda devlet katkısı olarak nitelendirilen yeni yasal düzenlemelerin sistemi nasıl etkilediği araştırılmıştır. Bu amaçla 2004:01-2015:03 dönemini içeren aylık katkı payı tutarları veri setine Bai-Perron çoklu yapısal kırılma analizi uygulanmıştır. Analizler sonucunda 2009:12 ve 2012:11 tarihlerinde iki yapısal kırılma tespit edilmiştir. Bu iki kırılmayla birlikte bireysel emeklilik sisteminin üç ayrı yapısal dönemden oluştuğu belirlenmiştir. Özellikle 2012:11 tarihinde gerçekleşen kırılmanın sözkonusu kanun değişikliği ile ortaya çıktığı değerlendirilmiştir. Bu tarihten itibaren sisteme giren katkı payı tutarlarında anlamlı derecede bir büyüme gerçekleşmiştir.

Bi̇reysel Emekli̇li̇k Si̇stemi̇ni̇ Terci̇h Etmede Etki̇li̇ Olan Faktörleri̇n Araştirilmasi: Erzurum İli̇ Örneği̇

2019

Bu calismanin amaci, sosyal guvenlikte yeni yaklasim olan bireysel emeklilik sistemi algisini olcmektir. Kolayda ornekleme yontemi ile secilen 665 kisiye bireysel emeklilik sistemini tercih etmeyi isteyip istemedikleri sorulmustur. Katilimcilarin %46.8’inin BES’i tercih ettigi tespit edilmistir. Daha sonra bu tercihte etkili olabilecek demografik ve sosyo-ekonomik faktorler irdelenmistir. Yapilan ki-kare bagimsizlik testleri neticesinde bireysel emeklilik sistemi tercihi uzerinde etkili olabilecek degiskenlerle ikili lojistik regresyon modeli kurulmus ve kurulan modelin istatistiki bakimdan anlamli oldugu tespit edilmistir. Kurulan ikili lojistik regresyon modeli sonuclarina gore %5 onem seviyesinde bireylerin yaslari (1), aylik tasarruf miktarlari (2), bireysel emeklilik sisteminde kalma fikri (3), bireysel emeklilik fonunca yapilan kesintiler bilip bilmemesi (4), bireysel emeklilik fonunda biriken tutari bilip bilmemesi (5), ev alma dusuncesi (6), birikimlerini kendi isine yatirim...

Türki̇ye’de Fai̇zsi̇z Bi̇reysel Emekli̇li̇k Si̇stemi̇ni̇n Swot Anali̇zi̇

Finans Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2020

Türkiye'de gönüllü bireysel emeklilik sistemi ve özellikle otomatik katılım sisteminde konvansiyonel (faize dayalı) plan ve ürünler yanında faizsiz emeklilik plan ve fonlarının tercih edilme ve artış hızı önemlidir. Bu çalışmanın amacı sigortacılık sektörünün hayat ve emeklilik branşının önemli bir unsuru olan faizsiz birysel emekliliğin değerlendirilmesi ve analiz edilmesidir. Çalışma verileri Emeklilik Gözetim Merkezi ve Sermaye Piyasası Kurulu resmi web sitelerinden alınmıştır. Method olarak SWOT analiz metodu kullanılmıştır. Çalışma bulgularına göre; Türkiye'de, faizsiz bireysel emekliliğin güçlü yanı, bireylerin genel anlamda kamu emeklilik sistemi yanında özel emekliliğe duydukları ihtiyacın önem kazanması ve faiz hassasiyeti olan bireylerin artan oranda bu ürünleri talep etmesidir. Zayıf ve gelişime açık alan olarak faizsiz emeklilik fonlarının yatırım seçeneklerinin faizli sisteme göre daha sınırlı olmasıdır. Fırsatlar olarak emeklilik sisteminin gelişem potansiyeli öne sürülebilir, pazar henüz büyüme aşamasındadır. Diğer yandan, sistemin karşılaşabileceği tehdit ise iktisadi konjonktüre bağlı olarak yeni katılımcıların (bireysel yatırımcıların) sisteme giriş sayısındaki artış hızının azalma riskidir.

Türki̇ye’De Bi̇reysel Emekli̇li̇k Si̇stemi̇ne Yöneli̇k Vergi̇sel Teşvi̇kler

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2016

Dünya'da kamu sosyal güvenlik sistemlerinde son yıllarda başlayan krizler, çeşitli reformlar ve düzenlemelerle engellenmeye çalışılmıştır. Dünyada baş gösteren krizlere benzer şekilde ülkemizde de sosyal güvenlik sistemi finansman ve işlev anlamında bir darboğazla karşılaşmış ve bir reform ihtiyacı doğmuştur. Türkiye'de sosyal güvenlik alanındaki reformun bir parçası olan Bireysel Emeklilik Sistemi, gönüllülük esasına dayanmakta olup, katılımcılar tarafından yapılan ödemeler emeklilik şirketlerince yatırıma dönüştürülmektedir. Bu sayede sistemin etkileri açığa çıkmakta, tasarruf artışı ile makroekonomik istikrar ve finansal piyasalarda gelişme amaçlanmaktadır. Türkiye'nin özellikle ihtiyacı olan tasarruf konusu ise bireysel emeklilik sistemi ile bir miktar da olsa çözülebilecektir. Bu amaçla 6327 sayılı Kanun ile çeşitli vergisel düzenlemeler yanında devlet katkısı uygulaması getirilmiştir. Söz konusu Kanun'un uygulanmaya başlamasıyla gerek katılımcı sayısında gerekse de tasarruf miktarında bir artış gözlenmektedir. Bu nedenle çalışmada düzenlemelerin devam etmesi önerilmektedir.

Güney Avrupa Reji̇mi̇nde Emekli̇li̇k Si̇stemleri̇: Mukayeseli̇ Bi̇r Anali̇z

2016

21. yuzyil sanayi toplumlarinin ekonomik, politik, sosyal ve kurumsal yapilarini altust eden yeni bir degisim ve donusum dalgasi yasanmaktadir. Bu donusumlere eslik eden demografik degisimler, sosyal guvenlik sitemlerinde yeniden yapilanmayi zorunlu kilmaktadir. Yaslilikta asgari bir gelir guvencesi saglayan ve kurumsal cozumler sunan sosyal guvenlik sistemleri, bu surecte finansman ve hizmetlerin surdurulebilirligi acisindan tartismalara konu olmakta, sosyal politikanin gundemden dusmeyen bir meselesi haline gelmektedir. Tum dunyada oldugu gibi, Gu ney Avrupa refah rejimi ulkeleri (Italya, Ispanya, Yunanistan ve Turkiye) cesitli politikalar ve farkli deneyimlerle sosyal guvenlik sistemlerini sosyo - ekonomik gerceklere uyumlu hale getirmek icin koklu reformlar yapmaktadir. Bu calismada, benzer ozellikler gosteren bu ulkelerde uygulanan reformlarla, emeklilik sistemlerinin finansal acidan surdurulebilirligi saglansa da, emekli odeneginin dusurulmesiyle gelecekte yasli yoksullarin or...

DEVLET DESTEKLİ BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNİN MAKRO DÜZEYDE EKONOMİK YANSIMALARI

Uluslararası Bankacılık Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi, 2021

Hükümetin emeklilik hesaplarına doğrudan katkıda bulunduğu yeni bir bireysel emeklilik sistemi, 2013'ten beri Türkiye'de uygulanmaktadır. Bu çalışmada, bu yeni bireysel emeklilik sisteminin, tasarruf oranı, sermaye stoku ve bireylerin uzun vadeli refahı üzerindeki etkileri incelenmektedir. Yeni sistemin somut sermaye stokundaki etkisi %15,6 oranındadır. Uzun dönem refah analizine göre, doğmamış bir birey ekonomiye bireysel emeklilik hesapları ile doğmuş olmayı tercih etmektedir. Devlet destekli bireysel emeklilik hesaplarının varlığıyla birlikte OECD ülkeleri seviyesine doğru hızla yükselen bir trendde tasarruf artışının olduğu analiz edilmektedir. Sonuç olarak da bireysel emeklilik hesaplarında alınan ücretlerin düşürülmesinin, net tasarruf oranının ve fiziksel sermayenin stokunda belirgin bir iyileşme sağladığı savunulmaktadır.