İki̇ Paralel Enjeksi̇yon Maki̇nasinin Kreyn Kisiti Altinda Çi̇zelgelenmesi̇ (original) (raw)

Plasti̇k Enjeksi̇yon Maki̇neleri̇ni̇n Vardi̇ya Bazinda Çi̇zelgelenmesi̇ Problemi̇ İçi̇n Bi̇r Hedef Programlama Modeli̇

2013

Bu calismada, plastik parca ureten bir fabrikanin uretim tesislerinde sira bagimli hazirlik sureli bir ozdes paralel makine cizelgeleme problemi ele alinmistir. Problemin amaclari, son isin tamamlanma zamaninin ve toplam gecikmenin enkucuklenmesidir. Cok amacli yapida olan ve surece ozel kisitlar iceren problem icin bir hedef programlama modeli gelistirilmistir. Gelistirilen model hem kucuk boyutlu bir problem hem de bir gercek hayat problemi kullanilarak test edilmistir. Bu problemlerin cozumunde GAMS/Cplex cozucusu kullanilmistir. Elde edilen cizelge isletmenin cizelgesiyle karsilastirilmistir.

Servi̇kal İntraepi̇telyal Ezyona Eşli̇k Eden Plasental Si̇te Nodül ( İki̇ Vaka Sunumu)

Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2017

Giriş: Plasental Site Nodül (PSN) koryonik tip intermediate trofoblastların oluşturduğu benign gidişli hücresel proliferasyondur. Genellikle üreme çağında, insidental olarak saptanır. Görüldüğü en sık lokalizasyon sırasıyla endometrium ve servikstir. Biz burada servikal yerleşimli ve servikal lezyona eşlik eden iki PSN vakamızı sunuyoruz. Olgu: Vakalarımızdan ilki 25 yaşındadır. İnfertilite tedavisi sonrası doğum yapmış ve rutin takip sırasında vajinal smearde LSIL (low grade skuamöz intraepitelyal lezyon) gelmesi üzerine endoservikal kanal küretajı ve servikal punch biyopsi yapılmıştır .İkinci vakamız son doğumunda postpartum kanama nedeniyle subtotal histerektomi yapılan 50 yaşındaki hastamızdır. Aynı şekilde rutin kontrolde vajinal smearde HSIL (High grade skuamöz intraepitelyal lezyon) gelmesi üzerine endoservikal kanal küretajı ve servikal punch biyopsi yapılmıştır. Her iki vakada da küretaj materyalinde servikal dokuların arasında iyi sınırlı nodüler lezyon görüldü. Her iki nodül de mikroskobik boyutluydu ve hyalinize matriks içinde nukleusları düzensiz hücreler içermekteydi. Mitoz görülmedi. Uygulanan immunhistokimyasal çalışmada nodülü oluşturan hücrelerde inhibin ile immunpozitiflik saptandı, PLAP ve hPL fokal pozitif idi, hCG ile boyanma görülmedi. İyi sınırlı ve mikroskopik boyutlu olması inhibin ile pozitif boyanması nedeniyle bu nodüller PSN olarak rapor edildi. Ayrıca her iki vakada da farklı derecede servikal intraepitelyal lezyon saptandı. Sonuç: Servikal intraepitelyal lezyonlar plasental nodüllere nadir de olsa eşlik edebilir. Bu birlikteliğin altında yatan nedenlerinin aydınlatılması için araştırmalara ihtiyaç vardır.

İki̇ Ölçütlü Tek Maki̇nali Çi̇zelgeleme Problemi̇ İçi̇n Sezgi̇sel Bi̇r Yaklaşim

Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2013

In this study, the secondary criteria problem that is minimizing the maximum earliness subject to minimum number of tardy jobs has been considered. The solution time of the branch and bound algorithm which was developed for this problem increases exponentially based on problem size. Recently, some techniques such as simulated annealing, tabu search, genetic algorithms, and neural networks have been used often in finding global solution. In this study, an algorithm was developed based on simulated annealing for this problem. The effectiveness of the developed algorithm was evaluated on randomly generated problems by using various neighborhood search strategies.

FEMİNİST KURAM BAĞLAMINDA MASALLARDA TOPLUMSAL CİNSİYET

5. Uluslararsı İletişim Öğrencileri Sempozyumu E-Kitabı, 2019

Geçmişten günümüze süregelen anonim masallar, toplum yapısının anlam dünyasını yeniden inşa ederek ataerkil ideolojinin pekişmesini sağlar. Cinsiyete yüklenen anlamların güçlendirilmesine yönelik yazılan masallar kadına ve erkeğe bazı roller biçmektedir. Toplumsal cinsiyet, bireye toplumsal düzlemde davranış ve düşünüş biçimleri kodlar. Bu cinsiyet ayrıştırması kız çocuğunun odasının pembe, erkek çocuğunun ise mavi hazırlanmasından başlayarak, cinsiyete göre oynanacak oyuncakların seçili olmasına kadar uzanır. Kullanılan söylemler ve basmakalıp fikirler kadın kimliğini yeniden şekillendirip ''ideal kadın'' imgesi oluşturmaktadır. Ataerkil toplum yapısında bu söylem ve davranışların nasıl gerçekleştirildiği, pekiştirildiği ve topluma nasıl yansıdığı ele alınacaktır. Masallarda kadının hangi biçimlerde temsil edildiği ve kadına hangi roller biçildiği Feminist Kuram bağlamında, söylem analizi ile anlatılacaktır. Bu çalışmanın sorunu masalların toplumsal cinsiyet rollerini pekiştirmesidir. Ataerkil ideolojiyi yeniden üretmekte olan masallar incelenirken bu çember daraltılarak klasik masallar grubunda yer alan dört masal üzerinden gidilecektir; Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Uyuyan Güzel, Rapunzel ve Kül Kedisi masalları ''kadın temsilleri, kadının güzellik imgesi, kadın korkusu, bağımlı ve bağımsız kadın, kadına yüklenen itaatkarlık'' konuları üzerinden analiz edilecektir. Bu çalışmanın amacı masalların kadınlık ve erkeklik rollerini pekiştirerek sunduğunu ve ataerkil ideolojinin devamlılığını sağladığını ortaya koymaktır. Anahtar Kelimeler: Toplumsal Cinsiyet Rolleri, Masallar, Kadın Kimliği, Feminist Kuram, Kültürel.

KELİMELERİNİN ETİMOLOJİK İNCELEMESİ IŞIĞINDA KUR'ÂN'DAKİ ÂDEM KISSASINA YENİ BİR YAKLAŞIM

Özet Günah; temelinde kötülük olan yahut Allah nehyettiği için kötü olan bir fiili bilinçli olarak, Al-lah'ın emrine/nehyine muhalefet ederek işlemek ve bu vesile ile haddi aşarak doğru yoldan sapmaktır. " Peygamberlerin Allah'ın korumasında olması (ʻI met) onları tüm günahlardan korur mu? " sorusuna âlimler tarih içerisinde farklı yanıtlar vermişlerdir. İlk dönem rivâyetlerinde onların bazı küçük günahlar işleyebileceği zikredilirken sonraki dönemlerde bu anlayış değişmiş ve yerini peygamberlerin hiç günah işlemeyeceği anlayışına bırakmıştır. Âdem (s) 'ın yasak ağaç-tan yemesi de görüş değişikliği yaşanan konulardandır. İlk dönem âlimlerinin büyük çoğunluğu " N-S-Y " fiiline terk etmek anlamını verirken, sonraki dönem âlimleri kelâmî bazı kaygılarla fiilin unutmak anlamını tercih etmiştir. Âyete unutmak anlamı vermekse, Kur'ân'a ters bir yoruma sapmak olacaktır. Abstract A New Approach to Adam's Narrative in the Qur'an Under The Ligt of Prophets' Sinlessness and Ethymology of the Words ‫ى‬ َ ‫ص‬ َ ‫,ع‬ ‫ى‬ َ ‫و‬ َ ‫غ‬ and َ ‫ي‬ ِ ‫س‬ َ ‫ن‬ The sin is an activity that derives from evil or doing reverse of God's commands (it can be order or prohibition) and thus going astray with transgress the limit. As known sometimes God protect the prophet's some sins. But I wonder if God protected them every time? This question answered varied. In the first period of the interpretation corpus, nearly all of the interpretations say " They can sinned some minor sins. " But after that, the opinion of " They couldn't sin " has risen. The opinion that " Adam (pbuh) has eaten the forbidden tree " is also a plot that is opinions changed. Whereas in the first period of the interpretation corpus, the most of the interpreters have given " abdicate/give up " meaning for the meaning of " N-S-Y " verb; following period of the interpretation corpus choose the meaning of " forget ". But giving the verse " forget " meaning is a translation that didn't the Qur'an say.

FİKİRTEPE KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANINDA ARAZİ RANTININ OLUŞUM MEKANİZMASI

Uluslararası Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Konferansı ICREDM , 2018

Kentsel Dönüşüm Sürecinde Meydana Gelen Gayrimenkul Rantı İçinde Kamu Payının Arttırılması isimli Dokta tezinin alan araştırmalarından elde edilen verilerden faydalanılarak hazırlanan çalışma; Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Alanı'nda arazi değerlerinin artış karakteristiği, taşınmaz rantının aşamalı olarak oluşum mekanizması, oluşan rant içinde farklılık rantının birinci ve ikinci türünün katkısı ve oluşan rantın aktörlerce paylaşım sürecini kapsamaktadır. Doktora çalışması kapsamında Fikirtepe'de gerçekleştirilen alan çalışmaları kapsamında geçekleştirilen anket ve derinlemesine görüşmelerin yorumlanması ile; kentsel dönüşüm alanındaki arazi değeri üzerinde 2 önemli faktörün rol oynadığını ortaya koymuştur. İmar planlarının getirdiği imar hakkı artışı ile sermaye yatırımının başlaması olan ve arazi değerinde sıçrama meydana getiren bu faktörlerin mercek altına yatırılması ihtiyacını doğurmuştur. Öte yandan alan çalışmasından elde edilen verilerden sermaye yatırım süreci boyunca arazi değerinin artmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. Yapılan derinlemesine görüşmeler sonucunda elde edilen veriler, bölgede arazi değerlerinde sıçrama meydana getiren etkileyen ilk kırılma noktasının 2011 yılında onaylanan imar planları ile imar hakkının artması sonucunda yaşandığını ortaya koymuştur. Kentsel dönüşüm alanında arazi değeri artış seyrine etki eden ilişkin ikinci faktör, sermaye yatırımının fiilen başlaması olmakta, herhangi bir proje alanında sermaye yatırımının fiilen başlaması ile arazi değerinde ikinci ani artış meydana gelmektedir. Diğer bir can alıcı nokta ise; 2014 yılı sonrasında arazi değerlerinin sermaye yatırım sürecine paralel olarak şekillenmiş olması ve 2014 yılı sonrasında sermaye yatırımının farklı aşamalarındaki yapı adalarındaki arazi değerlerinin farklılaşmış olmasıdır. Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Alanındaki arazi değerlerinde, 2011 yılında imar hakkında 4 katın üzerinde bir artış öngören imar planların onaylanması sonucunda 3,38 kat ve sermaye yatırımının fiilen başlaması sonucunda ise 1,47 kat artış meydana gelmiştir. Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin imzalanması ile başlayan yatırım sürecinde; sermaye yatırımının önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik her hamle arazi değerini olumlu yönde etkilemiş, sermaye yatırımının fiilen başladığı noktada ise arazinin değerinde ikinci önemli artış meydana gelmiştir. Proje alanında uzlaşmanın sağlanması ve belirsizliğin ortadan kaldırılması, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin imzalanma oranının artması ve sözleşme imza sürecinin tamamlanması, arazinin boşaltılması, yıkımların gerçekleştirilmesi gibi sermaye yatırımının başlaması için uygun koşulların hazırlandığı yani sermaye yatırımına kalan süreyi kısaltan her bir aşama; arazi değerinde artışa sebep olmuştur. Bu sebeple sermaye yatırımının farklı aşamalarındaki proje alanlarında arazi değerleri birbirinden farklılık göstermektedir. İmar hakkından kaynaklı olarak meydana gelen değer artışı oluşan değer içinde farklılık rantının 1. türünün katkısını, sermaye yatırımından kaynaklı değer artışı ise farklılık rantının 2. türünün katkısını ifade etmektedir. Rant farkı ise imar hakkı artışından kaynaklı olarak meydana gelen potansiyel değer ile birlikte oluşmakta ve bu özelliğiyle farklılık rantının birinci türünü oluşturan unsurlar içerisinde yer almaktadır. Örnek proje alanında, yapılı taşınmazın 2016 yılındaki nihai değeri içinde; imar hakkı artışının katkısı % 54, Sermaye yatırımından kaynaklı değerin katkısı % 24, yapı değerinin katkısı ise % 17’lik paya sahiptir. Başka bir deyişle, yapılı taşınmazın toplam değerinin % 54’ü Farklılık Rantı I, % 24’ü ise Farklılık Rantı II'den kaynaklanmaktadır. Meydana gelen toplam arazi rantı içinde imar hakkı artışından kaynaklı meydana gelen rantın payı % 69 olarak karşımıza çıkarken, sermaye yatırımından kaynaklı olarak meydana gelen rantın toplam arazi rantı içerisindeki katkısı % 31 oranındadır. Meydana gelen toplam arazi rantının ilk bileşenini toplam rantın % 69’unu meydana getiren farklılık rantının birinci türü oluştururken, arazi rantının % 31’ini toplam arazi rantının diğer bileşeni olan farklılık rantının ikinci türü oluşturmaktadır Örnek proje alanında, sürecin başında hak sahiplerinin ellerinde bulundurları taşınmazlar göz ardı edillirse; meydana gelen rant içinde, hak sahiplerinin % 62’lik en büyük payı aldığı, geliştiricinin payının % 19, Fikirtepe’den taşınmaz edinmeyi tercih eden yatırımcıların payının % 6, sürecin içinde yer alan diğer aktörlerin payının % 13 olduğu görülmüştür. Sürecin başında hak sahiplerinin ellerinde bulundurları taşınmazlar dikkate alınırsa ise; hak sahiplerinin meydana gelen ranttan aldıkları pay % 56’ya düşmektedir. Hak sahiplerini rantın % 20'sini elde eden geliştirici izlerken, Fikirtepe’den taşınmaz edinmeyi tercih eden yatırımcıların meydana gelen rant içindeki payının % 6 olduğu anlaşılmaktadır. Diğer aktörlerin payı, bu ikinci durumda %18'e yükselmektedir. Sürecin başında hak sahiplerinin ellerinde bulundurları taşınmazların dikkate alınması sonucunda diğer aktörlerin ranttan aldığı payın artması, söz konusu paydaşların sürecin farklı aşamalarında arsa payı satın alarak hak sahibi olanlar, satın almış olduğu arsa payını dönüşüm süreci tamamlanmadan satanlar ve emlak komisyoncularının oluşturduğu ortaya koymaktadır.

Toz Enjeksi̇yon Kaliplama Maki̇nalarinda Enjeksi̇yon Hizi Kontrolünün Teori̇k Ve Deneysel Olarak İncelenmesi̇

DergiPark (Istanbul University), 2013

Bu çalışmada, bilgisayar kontrollü, elektrohidrolik servovalf ile kumanda edilen toz enjeksiyon kalıplama makinaları için ayrıntılı bir sistem modeli geliştirilmiş, enjeksiyon hızının kontrolü teorik ve deneysel olarak incelenmiştir. Enjeksiyon hızının yüksek doğrulukta kontrolünün toz enjeksiyon kalıplama tekniği ile üretilen metal veya seramik parçaların kalitesinde çok etkisi olduğu bilinmektedir. Bu amaçla, bu alanda önceden yapılmış çalışmaların üstünlük ve eksiklikleri incelenmiş, sistemin dinamik davranışını en çok etkileyen parametreler simülasyon çalışmaları ile belirlenmiş, elde edilen veriler ışığında kapalı çevrim kontrol sistemi tasarlanmıştır. Yapılan teorik çalışmaların doğrulanması amacıyla bir toz enjeksiyon kalıplama deney düzeneği tasarlanmış, imal edilmiş ve bilgisayar ile kontrolü yapılmıştır. Sistemin enjeksiyon hızının kontrolü yüksek doğrulukta gerçekleştirilmiştir. Teorik ve deneysel olarak elde edilen sonuçların karşılaştırılması yapılmış ve bulgular tartışılmıştır.

Ankara Keçi̇leri̇nde Ayçi̇çeği̇ Küspesi̇ Ve Üreni̇n Rumende Mi̇krobi̇yal Protei̇n Sentezleme Veri̇mli̇li̇ği̇ne Etki̇leri̇

Lalahan Hayvancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi, 1998

The effects of protein and non-protein nitrogen sources (sunflower seed meal and urea) upon microbial protein synthesis in the rumen of Angora goats were investigated. Three Angora goats of 40-45 kg live weight and approximately 5 year-old fitted with ruminal and abomasal (T-type) cannulas were housed in an individual pens. The animals were randomaly allocated to the treatments according to 3 x 3 latin square desing and fed with control diet consisted of barley and grass hay (A) (15.45 MJ ME/d. head, 13.50 g RDN/d. head), control diet supplemented with urea (B) (15.45 MJ ME/d. head, 20.4 g RDN/d. head) and sunflower seed cake (15.45 MJ ME/d. head, 20.4 g RDN/d. head) (C). Diets were given by authomatic feeders. At each period 200 µCi / d Na2 35 S04 was infused with infusion pump. 35 S labelled cysteine and methionine were isolated from collected abomasal samples and activity of 35 S labelled amino acids were counted. Specific activity of total non-ammonia nitrogen (NAN) was analysed in total abomasal samples. Daily flow rate of OM and NAN from rumen to abomasum were determined by using solide (Cr2 O3) and liquid phase flow markers (PEG).