TURİZMİN YENİ ŞAFAĞI: UZAY TURİZMİ (original) (raw)
Related papers
TURİZM SEKTÖRÜNE İNOVATİF BİR YAKLAŞIM ÖRNEĞİ : UZAY TURİZMİ
Uzay turizmi, geleceğin en önemli trendleri arasında görülmektedir. Teknolojik gelişmelerin yaşanması ile birlikte daha fazla yaygınlık sağlanacağı ve uzay turizminin, turizm sektörüne inovatif bir yaklaşımla, önemli bir pazar haline geleceği düşünülmektedir. Uzay turizmininpostmodern turistler tarafından ilgi göreceği düşünülmektedir. Turizmde postmodernlik, bireysellik ve gerçek üstü deneyim temellerine dayanmaktadır.Postmodern turizme katılım sağlamayı tercih eden, risk almayı seven ve macera arayan turistler postmodern turist adıyla nitelendirilebilir. Bu bağlamda uzay turizmi de postmodern turistler için sunulmuş olan birpostmodern turizm ürünü olarak kategorize edilebilir.Araştırma, uzay turizminin araştırmacılar ve uygulamacılar tarafından daha iyi anlaşılması ve tatbik edilmesi amacıyla, uzay turizminin vurgu noktalarına dair literatür taraması yapılarak oluşturulmuştur. Verilerin ikincil veri kaynaklarından elde edilmesinde, çalışmanın soruları yol gösterici olmuştur. Araştırmanın yöntemi mevcut durumu keşfetmeye yönelik, keşifsel araştırma yöntemidir. Araştırma sonucunda uzay turizminin katılım sağlayabilecek potansiyel turistlere sağlık açısından, ekonomik ve hukuki açıdan bir takım zorlukları beraberinde getirdiği gerçeği göz ardı edilemez.
MENÜ MÜHENDİSLİĞİ KAPSAMINDA KASAVANA SMİTH MODELİ İLE ZEFTM MODELİNİN KARŞILAŞTIRILMASI: DURUM ÇALIŞMASI, 2019
Günümüzde yiyecek içecek işletmelerinde yoğun bir şekilde kullanılan menüler, müşterilere karar verme aşamasında yardımcı olan araçlar olmaktan öteye geçmiştir. Artık menüler sayesinde çeşitli maliyet hesapları, gelir yönetimi ve pazarlama çalışmaları gibi aktiviteler de yürütülebilmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, menü mühendisliği kapsamında Kasavana Smith Modeli (KSM) ile zaman etkenli faaliyet tabanlı maliyetleme (ZEFTM) modelinin karşılaştırılmasıdır. Konusu bakımından yöntem tasarımı, durum çalışması olarak belirlenmiştir. Çalışmada, amaçlı örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Veriler, Ege Bölgesi’nin turizm merkezlerinden biri olan Aydın- Kuşadası’nda faaliyet gösteren lüks bir restorandan elde edilmiştir. 2018 yaz sezonu Ağustos ayını kapsayan veriler, ilgili restoranın otomasyon sistemleri, muhasebe kayıtları ve yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda elde edilmiştir. Restoran menüsünde yer alan, 27 menü kalemi Kasavana-Smith modeli ile analiz edildikten sonra ZEFTM modeliyle tekrar analiz edilmiştir. Analizlerin sonucunda 4 menü kaleminin kategorilerinde farklılıkların meydana geldiği tespit edilmiştir. KSM’de “düşük” kategoride yer alan 4 menü kaleminin ZEFTM modeline geçildiğinde “yüksek” kategoride yer alması, ZEFTM modelinin kapsamlı yapısının restoran işletmeleri için daha uygun olduğu sonucuna işaret etmektedir.
YENİLİKÇİ TATİL TERCİHLERİNDEN UZAY TURİZMİ
Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya diğer yollarla kısmen veya tamamen çoğaltılması, basılması ve yayınlanması yasaktır. Aksine davranış, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince, 5 yıla kadar hapis ve adli para cezaları ile fotokopi ve basım aletlerine el konulmasını gerektirir.
TURİZM ALANLARININ YAŞAM DÖNGÜSÜ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: KUŞADASI ÖRNEĞİ
Son yıllarda belli başlı turist destinasyonlarından biri olarak gelişme gösteren ve Dünya’da 2013 yılında 38 milyon ziyaretçiyle en çok uluslararası turist çeken 6. destinasyon olan Türkiye’de, önemli deniz turizmi merkezleri olan Saroz Körfezi, Ayvalık, Kuşadası, Bodrum ve Antalya gibi tatil yerleri çirkin, plansız bir büyümeyle büyük bir tahribat sonucu İngiltere’deki Blackpool ile aynı kaderi paylaşma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Çünkü bu mekânlarda sürekli olarak yeni binalar inşa edilmekte, toz ve gürültü kirliliği görülmekte bu hızlı gelişme karşısında sahil yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle araştırmada, Turizm Alanları Yaşam Döngüsü Modeli ile Türkiye’de turizme ilk açılan mekânlardan biri olan Kuşadası turizminin yaşam döngüsünü ortaya koyup, bu döngünün gelecekte nereye varacağını incelemektedir. Bu çerçevede araştırma boyunca şu sorulara yanıt aranacaktır: Turizm alanları yaşam döngüsü teorisi nedir? Kuşadası’ndaki mevcut turizm sektörü turizm alanları yaşam döngüsü teorisinde hangi evrededir? Kuşadası’nda turizmin başlangıcı, gelişimi ve bugünkü durumunda hangi faktörler etkili olmuştur? Araştırma boyunca, bu sorulara cevap aranırken çok çeşitli birincil ve ikincil veri kaynakları elde edilmeye çalışılmıştır. Bu verilerin temininde nitel araştırmalarda en çok kullanılan, görüşme, gözlem ve yazılı dokümanların incelenmesi teknikleri kullanılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz yoluyla analize tabi tutulmuştur. Sonuç olarak, Butler’in teorisinde ortaya atılan bütün aşamalar ne yazık ki Kuşadası’nda yaşamıştır. Bu aşamadan sonra Türkiye’nin turizm politikalarının bir yansıması olarak Kuşadası’nın iyi bir model oluşturması ve sürdürülebilir turizm temellerinin ülke çapında atılması için gerekli derslerin çıkarılabileceği bir destinasyon olarak görülmektedir.
İZMİR KÜLTÜREL TURİZMİNDE YENİ BİR MERKEZ: TİRE
Günümüzde, doğa-çevre-insan ve kültür arasındaki ilişki farklı turizm türlerinin ortaya çıkmasına neden olmakta, her geçen gün uluslararası turizm pazarına yeni bir turistik ürün eklenmektedir. Özellikle dinlenme ve eğlenme talebinin yanında farklı kültürleri tanıma isteği ön plana çıkmaktadır. Eski ve yeni uygarlık ürünleri, mimari eserler, kültürel temaslar, tarihi kalıntılar, gidilen ülkenin yaşam tarzı, inanç sistemleri, el sanatları doğal güzelliklerle birlikte ilgi çekmekte ve bunlara yönelik yapılan ziyaretler kültürel turizm kapsamında ele alınmaktadır. Son yıllarda ulusal kültür ve bu kültürle tanışma, yaşama, deneyim kazanma, doğa ile bütünleşme, geçmiş kültürün izlerini yerinde görme, kültürel temaslar, ilginç alış-veriş ortamları, eğlence biçimleri ilgi çekmektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda gerileyen İzmir turizminde alternatifler yaratmak, İzmir’in mevcut turistik arz ve talep potansiyelini değerlendirmeye ve çeşitlendirmeye katkıda bulunmak, gelişen ve değişen dünya turizm pazarından Küçük Menderes havzasında yer alan Tire ilçesinin ve dolayısıyla İzmir’in daha fazla pay alabilmesine ve yeni turistik ürünler, politikalar geliştirilmesine yardımcı olmak çalışmanın ana hedefleri olarak belirlenmiştir. Başka bir ifadeyle İzmir’de kıyıların gerisindeki turistik çekicilikler ve alanları belirleyerek, yeni turistik eğilimler doğrultusunda İzmir’de turizmin çeşitlendirilmesine ve Tire ilçesinde turizmin geliştirilmesine yardımcı olmak amaçlanmaktadır. İzmir’e bağlı Tire ilçesi; höyükleri, tümülüsleri, kaya mezarları, antik kent kalıntıları, kaleleri, anıtları, kırsal yerleşmeleri, Tire Müzesi gibi kültürel çekicilikleri, ilçeye özgü yemekleri, halk oyunları, gelenek-görenekleri, el sanatlarını yaşatan kültürel yapısı yada kültür mirası ile önemli bir turistik potansiyele sahiptir. Ancak ilçe tarihi ve kültürel zenginliklerini yansıtan kültürel mirasına ve doğal turistik çekiciliklerine rağmen turizmde yeterli ilgiyi görmemekte ve bu çekicilikler turizmde kullanılmamaktadır. Bu çalışmada; kültürel turizmi tanımlamak, önemini belirlemek ve Tire’de kültürel turizmin geliştirilmesi için yeni stratejiler belirlenmeye çalışılacaktır.
TÜRKİYE'NİN UZAY ALANINDAKİ ÇALIŞMALARI
Türkiye'nin Uzay Alanındaki Çalışmaları, 2019
Nuechterlein’in matriksi açısından bakıldığında, uzay araştırmalarına yapılan yatırımlar devletlerin ulusal çıkarlarını oluşturan tüm parametreler açısından olumlu etki yaratmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye açısından da uzay araştırmalarına yatırım yapılması ulusal çıkarlara katkısı çerçevesinde stratejik bakımdan önemli bir fayda sağlayacaktır. Nitekim son üç yıl içinde Suriye’deki üç askeri operasyonda (Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Operasyonları) uydu teknolojisine bağlı insansız hava araçları, operasyonların rasyonel zemini bakımından (siyasi faydanın en az askeri kayıpla sağlanması) çok kritik bir rol oynamış, matriksteki “anavatan savunması” parametresini pozitif etkilemiştir. Ayrıca savunma sanayinde uzay araştırmalarına bağlı yapılan yatırımlar dış bağımlılığı azaltarak, cari açık üzerinde olumlu sonuçlar doğurmuş, matrikste “ekonomik gelişmişlik” parametresine katkı vermiştir. Uzay araştırmalarının savunma sanayindeki pozitif etkileri, matriksin “arzulanan dünya düzeni” parametresinde de görülmüş, örneğin Yunan televizyon kanallarında Türkiye’nin savunma sanayindeki ilerlemelerinden övgü ve biraz da endişeyle bahseden bir belgesel yayınlanmıştır. Buna karşılık, çalışmada önce de belirtildiği gibi Türkiye’nin bu araştırmaları ilerletmesi önünde bölgesel sorunlar ve insan gücü bağlamında bazı dezavantajları mevcuttur. Ancak bu dezavantajları fırsata çevirmek mümkündür. Dünyadaki uzay ve havacılık araştırmalarındaki artışın ardındaki en önemli dinamik, askeri ve savunma kaynaklı gereksinimlerdir. Dolayısıyla, Türkiye’nin karmaşık ve güvenlik sorunları yaşayan bir bölgede bulunması ve tehditler yaşaması, bu araştırmaların yoğunlaşmasında motive edici bir faktör olabilir. Ayrıca uzay programları ve projelerinin çeşitlenmesi, alanda kalifiye işgücüne yönelik istihdam talebini arttırarak beyin göçünü yavaşlatıcı bir rol oynayabilir. Tüm bu unsurların gerçekleşmesi ve Türkiye’nin uzay araştırmalarında söz sahibi bir ülke haline gelmesi açısından en önemli nokta ise iyi koordine edilmiş bir uzay stratejisinin geliştirilmesi gereğidir. Bunun olmaması, uzay araştırmaları vizyonunun sadece bir slogana indirgenmesine ve çabalardan etkin sonuç alınamamasına yol açacaktır. Dolayısıyla, özel sektörü çeşitli projeler vasıtasıyla alana çekecek, akademi ve iş dünyasında özel ve kamu kuruluşlarının uzay araştırmaları ve yatırımlarını koordine edecek, uluslararası işbirliği olanaklarını araştırıp kuracak bir yönetim ve koordinasyon sistemi uygulanmalıdır. Devletin uzay araştırmalarındaki ağırlığı ve yatırımlarını özel sektörle işbirliği içinde arttırması, Nuechterlein Ulusal Çıkar Matriksi’ndeki bir diğer parametre olan “toplumda çeşitli değerlerin geliştirilmesini sağlama” parametresini olumlu etkileyecektir. Türk toplumunda insanların evrendeki yerlerini sorgulamaya, varoluşsal sorular sormalarına, bilimsel alanlara merak duymalarına ve kariyer planlarında yer vermelerine başlamasını sağlayarak, toplumsal kültürü yükseltecektir.
Ula'i1m seyehati mumktm krlar ve bu sebepten turizmin onemli hir par~a srdrr. Ulasrm herseyden once turizmin geli §iminin sebehi ve sonucudur: Ula Ilm sistemlerinin gelisimi turizmi canlandn-rr, turizmin yayrlmasr da ulasrrm gelietu-ir. Karayolu ulasimr, Tiirkiye'de pekeok sayfiyenin, tarihi ve kiiltiirel merkezin dogmas] ve gefismesinde Snemfi bir ro! oynamrstu-, Tiirkiye'de pek cok §ehire hava ulasnnmm saglanmasl uzak yerlere ulasmn kolaylastrrnnsnr.
ULUSLARARASI TURİZMİN TARİHİ GELİŞİM SÜRECİ
ULUSLARARASI TURİZM UYGULAMALARI, 2019
Tarih öncesi çağlardan günümüze kadar çok sayıda insanın turizm faaliyetleri kapsamında sürekli yaşadıkları yerden farklı yerlere seyahat ettiği bilinmektedir. Turizm olgusu kapsamında gerçekleştirilen bu seyahatlerin sosyal, politik, kültürel, ekonomik ve hukuksal açıdan birçok unsurun oluşmasına etki ettiği ve farklı ırk, kültür, dil, dine sahip insanların bir araya gelmesini sağladığı bilinen bir gerçektir (Akın, 2018a, s. 99). Farklı destinasyonları ziyaret eden insanlar önemli bir deneyimsel eğitim almanın yanı sıra gezip gördükleri yeni yerlerin tarihleri, kültürleri ve coğrafi yapıları hakkında bilgi edinmektedir (Vatan, 2018, s. 605). Bacasız sanayi olarak görülen turizm endüstrisi günümüzde, konaklama ve ulaştırma hizmetleri, pazarlama hizmetleri, perakende satış mağazaları, yiyecek içecek, faaliyetleri ve çeşitli animasyon etkinlikleri gibi çeşitli faaliyetleri bir şemsiye altında toplayan koruyucu, uyarıcı ve sürükleyici bir endüstri olma özelliği taşımaktadır (Kara, Çömlekçi & Kaya, 2012, s. 76). Bu kapsamda turizm dünyada hızlı gelişen sektörlerden birisi olmakla beraber özellikle 20. yüzyılın başlarından itibaren ulusal ve bölgesel kalkınma açısından önemli bir endüstri olarak görülmektedir (Soyu, Karaçor, Altınok & Fırat, 2017, s. 442). İnsanların çalışma koşullarının iyileştirilmesi, daha fazla gelir ve boş zamana sahip olması, ulaşım alanında kullanılan araçların sahip olduğu hız, kapasite, konfor ve fiyat faktörlerindeki gelişmeler, iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ve çok sayıda ülke arasındaki vize engelinin ortadan kaldırılm....