Filistin’deki Britanya Gölgesi (1838-1918): Yahudi Devletine Giden Süreçte İngiliz Politikası (original) (raw)
Related papers
2020
Britain's policy towards the Ottoman Empire was based upon on an old rivalry with France dating back to the Napoleonic wars and aggressive attitude of Russia against the Ottoman lands. Napoleon's campaigns to Egypt and Palestine left a deep impact on Britain. Many British citizens considered the expansion of Russia in Asia a threat to the British India road. Britain then started to show an interest in Jewish people in Palestine to protect British interests in the Middle East. This interest had religious reasons as well as Britain's strategic interests in the region. In 1838, a British Consulate was established in Jerusalem to protect the Jewish people. This protection of the Jewish people by Britain reached a different dimension after Balfour Declaration was published in the World War I. In this study, the reasons for British interest in the region of Palestine from the first half of the 19 th century to 1918, the relationship between Britain and the Jewish people and British diplomacy in the World War I were investigated and the developments leading to the establishment of a Jewish state were discussed.
İngiliz Yüksek Komiseri Herbert Samuel Raporuna Göre Filistin’de İngiliz Manda İdaresi (1920-1925)
Atatürk Araştırmaları Merkezi (ATAM); Mondros Mütârekesi'nin 100. Yılı: I. Dünya Savaşı'nın Sonu - Mütârekeler ve Barış Antlaşmaları , 2019
TAM METİN * Harbi Umumi sonrasında mağluplara dikte ettirilen son anlaşma olan Sevr Anlaşması’nın onay süreci tamamlanmadan İngiltere Filistin’deki işgalini meşrulaştıracak yöntemler aramaya başladı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Senatosu’nun Milletler Cemiyeti Antlaşması’nı reddetmesiyle Savaş’ın kazanılmasında esaslı rolü oynayan ABD yeniden yalnızlık politikasına döndü. ABD’nin yokluğunda İngiltere Milletler Cemiyeti’nin kararlarını kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirebilmek için beklemediği genişlikte politik bir alan elde etti. Savaş sonrası dünya düzeninin öncelikle İngiliz çıkarları lehinde şekillendirilebilmesi için Londra tarafından yoğun bir faaliyet başlatıldı. Savaş esnasında verilen sözlerle Savaş sonrası takip edilecek politikaların uyumlulaştırılmasında esaslı sorun yaşanan yerlerin başında Filistin geliyordu. Nitekim İngiltere Filistin’i önce McMahon-Şerif Hüseyin mektuplaşmasıyla Arap asilere, Sykes-Picot Antlaşması ile Fransa’ya ve bir yıl sonra da Balfour Deklarasyonu ile Siyonistlere söz vermişti. Böylece üç Semavi dinin kutsal alanlarının bulunduğu Filistin toprakları üzerinde Savaş sonrası uygulanacak yönetim ve politikalar yeni sorunları beraberinde getirebilecek güçlü bir aksiyoner potansiyel ile yüklüydü. Filistin’deki İngiliz idaresinin ilk beş yıllık döneminde yapılan çalışmalar ile mevcut durum ilk Yüksek Komiser Herbert Samuel tarafından Koloniler Bakanı L. S. Amrey’e 22 Nisan 1925 tarihinde sunulan raporda kaydedilmiştir. Bu çalışmada söz konusu rapor; dönemin Osmanlı ve İngiliz arşiv vesikaları ışığında incelenecektir.
İsrailiyat, 2021
Bu belge ticari kullanım amacı ve içerik değişikliği dışında kaynak gösterilmesi koşuluyla yayınlanmış makalenin tüm kullanımına (çevrimiçi bağlantı verme, kopyalama, baskı alma, herhangi bir fiziksel ortamda çoğaltma, dağıtma vb.) izin veren Yaratıcı Ortaklıklar Atıf-Gayriticari-Türetilemez 4.0 (CC BY-NC-ND 4.0) lisansı altında yayınlanmaktadır: This document is published under the terms of Creative Commons Attribution-NonCommercial (CC BY-NC) License, which permits free use (such as link to the content or permission for its download, distribution, printing, copying, and reproduction in any medium) except change of contents and for commercial use, provided the original work is cited.
Osmanlı Arşivlerine Göre Yahudilerin Filistin'e Yerleşme Çabaları
Yüksek Lisans Tezi, 2019
Bu çalışmada, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri ışığında 1880-1922 yılları arasında Siyonist hareketin yönlendirdiği Yahudilerin Filistin topraklarına yerleşme çabaları ve Osmanlı Devleti’nin bu yerleşme çabalarına karşı aldığı tedbirler ele alınmıştır. Araştırmaya ön hazırlık olması bakımından yeterli düzeyde literatür ve arşiv taraması yapılmıştır. Giriş bölümünde tezin araştırma yöntemleri hakkında bilgi verilmiştir. Birinci bölümde Yahudilerin Osmanlı Devleti’ne göç etmeden önce yeryüzünde dağınık halde bulunan nüfus oranları tespit edilmiş, belirtilen zaman aralığı itibariyle Osmanlı Devleti’ndeki sosyal statüleri ve Filistin bölgesine gerçekleştirdikleri tarihin akışını değiştiren büyük göçün boyutları konu edilmiştir. Daha sonra neden Filistin bölgesine yerleşmeyi amaçladıklarının anlaşılabilmesi için Yahudilerin “Vaat Edilmiş Topraklar ve Seçilmişlik” inançları ele alınarak, Siyonist ideoloji ile Yahudi inancının bu kavramları nasıl yorumladığı araştırılmıştır. Tezin asıl konusunu oluşturan ikinci bölümde Yahudilerin Filistin’e sahip olmak için ortaya koyduğu faaliyetler ve Osmanlı Devleti’nin bunu engellemek amacıyla aldığı önlemler irdelenmiştir. Eserin sonuç bölümünde genel bir değerlendirme yapılmış, ekler bölümünde belirtilen zaman aralığında göçlerle sürekli olarak artan Yahudi nüfus oranlarını ortaya koyan tablolara ve Yahudi tarihi ile Siyonist yerleşimlerin tasvir edildiği haritalara yer verilmiştir.
Filistin ve Kudüs Meselesine Genel Bir Bakış (XIX. Yüzyılın Ortasından XX. Yüzyıl Ortalarına Kadar
Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2018
ÖZ Makalenin konusu son iki asırda Filistin ve Kudüs’ün genel olarak sosyal ve siyâsî durumudur. Özellikle yirminci yüzyılda Orta Doğu’nun petrol ve Filistin olmak üzere iki önemli sancılı meselesi vardır.Son zamanlarda Kudüs Türkiye gündeminden hemen hemen hiç düşmemektedir. Bu bağlamda makalenin amacı Filistin ve Kudüs dosyasını bir daha hatırlatmaktır. İlk defa Filistin’de İbrahim Paşa zamanında katolik ve protestan misyoner okulların açılmasıyla Avrupa tarzı kültür hareketleri başgösterdi. Yahûdilerin Filistin için örgütlü olarak çalışmalarını 1861 tarihine kadar götürebiliriz. Bu tarihte İngiltere ve Fransa’da kurdukları cemiyetlerle, Yahûdîleri koruma ve Filistin’i Yahudi ülkesi yapabilme faaliyetlerine başlamışlar ve fikirde kalan bu hareketlerini 1882 tarihlerinden itibaren iki yolla eyleme dönüştürmüşlerdir. Birincisi Filistin’e göçler ve yerleşme çabalarıdır. İkinci sebep ise 1877-18778 Osmanlı Rus Savaşı (93 Harbi)’ndan sonra, siyonistlerin Filistin’i yurt yapma düşüncesi ile uluslararası düzeyde girişimlerde bulunmalarıdır. Yahudilerin bu girişimlerine tepki olarak, Osmanlı devlet erkanı Filistin’e yapılacak Yahûdî göçünün var olan düzeni bozacağını düşünmüş ve Padişah İkinci Abdülhamid ve diğer devlet ricali Filistin topraklarında Yahûdî yerleşimine karşı engel olma siyasetini uygulamışlardır. Filistin meselesinde İttihad Terakkî Fırkası ilk zamanlar ılımlı tavır sergilemiş fakat daha sonraları onlar da Sultan Abdülhamid’in Filistin siyasetini benimsemiş ve Yahûdî göçünü engellemeye çalışmışlardır. Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı sonrası gelişen siyasi olaylar, Osmanlı hükümetlerinin haklılığını ortaya koymuştur. Günümüzde bölgede insanlık dramı yaşanmakta ve bunun tek sorumlusu büyük güçler ve İsrail’dir. Anahtar Kelimeler: Filistin, kudüs, osmanlı devleti, sultan abdülhamid, israil An Overview Of The Palestinian Question (From the Middle of the XIX. to the XX. Century) ABSTRACT The subject of the article is the social and political situation of Palestine and Jerusalem in the last two centuries. Especially in the twentieth century, the Middle East has two major painful issues, oil and Palestine. Lately, Jerusalem is almost never fall from the agenda of Turkey. In this context, the aim of the article is to remind the Palestinian and Jerusalem files. In Palestine, for the first time, during the time of Ibrahim Pasha, European-style cultural movements began with the opening of Catholic and Protestant missionary schools. We can take the work of the Jews for Palestine until 1861. On this date, with the societies they founded in England and France, they have started to protect the Jews and make Palestine a Jewish country, and From 1882 onwards, they transformed them into action in two ways. The first is migration to Palestine and settlement efforts. The second reason is that after the 1877-18778 Ottoman Russian War (93 War), with the idea of Zionists to make Palestine, they are undertaking international initiatives. In response to the Jews' attempts, The Ottoman government thought that the Jewish immigration to Palestine would disrupt the existing order and Sultan Abdulhamid II and other state officials implemented the policy of preventing the Jewish settlement in Palestine. İttihad Terakkî Party in the Palestinian issue had a moderate attitude but, later, Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (AEÜSBED), 2018, Cilt 4, Sayı 2, Sayfa 150-165 151 they adopted the policy of Palestine Sultan Abdulhamid and they attempted to hinder the Jewish immigration. First World War and political events after World War II, revealed the right of the Ottoman governments. Todays, the philistine is experiencing human tragedy and the only one responsible for it is the United States and Israel. Keywords: palestine, jerusalem, ottoman empire, sultan abdulhamid ıı, ısrael