Grand Strateji Olarak Kuşak ve Yol İnsiyatifinde Arktik: Kutup İpekyolu’nun Çin-Rusya Enerji İş Birliğindeki Rolü (original) (raw)

Grand Strateji Olarak Kuşak ve Yol İnsiyatifinde Arktik: Kutup İpekyolu'nun Çin-Rusya Enerji İş Birliğindeki Rolü As a Grand Strategy Arctic on The Belt and Road Initiative: The Role of Polar Silk Road in Sino-Russian Energy Cooperation

Arktik son zamanlarda devletlerin dış politika stratejilerinde kendisine daha fazla yer edinmeye başlamıştır. Kendisini “Yakın Arktik Ülkesi” olarak tanımlayan Çin, dış politika stratejilerinde söz konusu coğrafyaya daha fazla önem vermeye başlayan aktörlerdendir. Çin tarafından yayımlanan Beyaz Kitap, Arktik stratejilerinin resmi dayanaklarından iken Pekin’in bölgeye atfettiği önemin en önemli göstergesi ise Arktik politikalarının grand strateji olarak ifade edilen Kuşak-Yol İnisiyatifi’nin tamamlayıcısı olarak ilan etmesidir. Bölge dinamikleri ışığında Çin’in Arktik stratejilerinde işbirliği kilit rol oynamaktadır. İşbirliği noktasında gerek sahip olduğu nitelikler gerekse son dönemde yaşanan gelişmeler dolayısıyla Rusya, Çin için en mantıklı seçenektir. İki taraf için kazan-kazan niteliğindeki enerji de en önemli işbirliği alanı olarak ortaya çıkmaktadır. Anahtar Kelimeler: Grand Strateji, Çin, Rusya, Enerji, Kutup İpek Yolu, Kuşak ve Yol İnisiyatifi, Arktik.

Kuşak ve Yol Girişimi Bağlamında Çin’in Arktik Politikası

International Journal of Politics and Security, 2021

Kuşak ve Yol Girişimi, Çin'in küresel ölçekte her bölgeye ulaşmayı hedefleyen bir ticaret ağı tasarımı olarak öne çıkmaktadır. Öte yandan iklimsel değişiklikler ve buzulların erimesi sonucunda Arktik'in jeopolitik ve ticari değeri günden güne artmaktadır. Bu çalışmanın amacı Çin'in Arktik politikasının hangi ölçüde ve yoğunlukta Kuşak ve Yol Girişimi ile ilişkili olduğunu ortaya koymak ve geleceğe dönük kestirimlerde bulunmaktır. Kuşak ve Yol Girişimi ile beraber Çin'in küresel ölçekte mal arzını güvenli ve hızlı bir şekilde kotarmaya çalışması Arktik'in öne çıkmasını sağlamış ve Çin'in hem bölge ülkeleri hem de küresel güçler ile olan ilişkilerini önemli hale getirmiştir. Çalışmanın teorik ve kavramsal çerçevesi jeopolitik kavramı üzerinden yapılanmaktadır. Bu noktada Halford Mackinder, Alfred Thayer Mahan ve N. Spykman'ın görüşleri esas alınmıştır. Bu çerçevede Çin'in Arktik politikasının karakteristikleri, özellikleri ve Kuşak-Yol Girişimi ile ilişkisi 2018 yılında Çin tarafından yayınlanan 'Beyaz Kitap' üzerinden incelenmiştir. Çalışma bu yönü ile nitel araştırma yöntemini tercih ederek resmi söylemin analizine odaklanmıştır. Bu çalışmada Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'nin etkisi ile Arktik'e olan ilgisinin arttığı ve Arktik'in alternatif bir koridor olarak jeopolitik potansiyelinin farkına varıldığı savunulmuştur. Bu farkındalık, bölgede Rusya ile beraber yeni bir ortaklığa doğru giderken aynı zamanda ABD ile keskinleşen küresel rekabette yeni bir problem alanı olarak öne çıkabilir.

Güç Geçiş Teorisi Bağlamında Çin’in Kuşak-Yol Stratejisi

Uluslararası Politik Ekonomide Avrasya, 2022

Bu çalışmanın amacı, ‘kuşak-yol’ stratejisinin Çin’in yükselişindeki önemini ve etkisini güç geçiş teorisi bağlamında incelemektir. Günümüz dünyasında devletler arası ilişkilerin güç bağlamında şekillenmesi, devletlerin bir taraftan çatışırken diğer taraftan çıkarları etrafında iş birliği yapması dünya düzeninin yansıması olarak kabul edilmektedir. Güç, çatışma ve iş birliği kavramları devletler arasındaki ilişkilerde, Çin’in mevcut düzendeki yeri ve gelecekti konumunun belirlenmesinde önem arz etmektedir.

Bir Kuşak Bir Yol Girişimi ve Çin - Orta Doğu Enerji İlişkileri

Yüksek Lisans Tezi (M.Sc. Thesis), 2019

Bu çalışmanın odak noktasını Çin’in Orta Doğu ile enerji ilişkilerinin Kuşak ve Yol Girişimi’nin ortaya çıkmasında ve uygulanmasındaki etkisi ve önemi oluşturmaktadır. Çin lideri Xi Jinping’in simge projesi olan Kuşak ve Yol Girişimi tarihin en büyük ticari ekonomik programı olarak görülmektedir. Projede enerji ve enerji güvenliği önemli bir yer işgal etmektedir. Dünyanın en büyük enerji tüketicisi olan Çin, özelikle petrol alanında yüksek oranda dışa bağımlıdır ve en fazla petrol ithal ettiği bölge de Orta Doğu’dur. Çalışma, biri Kuşak ve Yol Girişimi’nin anlatıldığı ve diğeri Çin - Orta Doğu enerji ilişkileri ile bu ilişkilerin Kuşak ve Yol Girişimi’ne etkilerinin anlatıldığı iki ana bölümden oluşmaktadır. Girişimin anlatıldığı bölümde, projenin ortaya çıkması öncesi ekonomik ve politik zemin değerlendirildikten sonra Kuşak ve Yol Girişimi’nin unsurları ve hakkında yürütülen tartışmalar incelenmiştir. Sonraki bölümde ise enerji güvenliği kavramı ve Çin’in enerji güvenliği sorunu ortaya konulduktan sonra, Girişim öncesi Çin’in ilgili ülkeler ile enerji ilişkileri incelenmiş, ardından Kuşak ve Yol Girişimi’ne ilişkin resmi belgeler ve Çin Devlet Başkanı’nın çeşitli zeminlerde yaptığı konuşmalar üzerinden aradaki ilişki araştırılmıştır. Bölüm sonunda ise girişimin başlatılmasının ardından Orta Doğu ile enerji ilişkilerinde ne tür gelişmeler kaydedildiği tespit edilmeye çalışılmıştır.

Çin'in Kuşak ve Yol Girişiminin Uluslararası Ekonomi Politiği

ULUSLARARASI İKTİSADİ VE İDARİ İNCELEMELR DERGİSİ, 2023

Uluslararası sistem içerisinde Çin'in ekonomik gücünün politik güç parametreleri üzerinde oynadığı rol Çin'in artan bölgesel girişimleri içerisinde daha belirgin hale gelmiştir. Çin'in refah kuşağı olarak tanımlanan Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) 'nin, Çin'in ulusal hedeflerini veya dış politika stratejilerini karşılama noktasında ne ölçüde başarılı olduğu, sistem içerisinde güç geçişine ne derece imkân sağladığı ve genişleyen ekonomik gücünün siyasi yapı üzerinde nasıl bir etki yarattığı bu çalışma kapsamında ele alınacaktır. Çin'in öncülüğünde inşa edilen bu projenin sistem içerisinde yaratacağı dönüştürücü etki neorealist kuram kapsamında incelenecek, Organski tarafından tanımlanan ''güç geçişi'' teorisi ile analiz edilecektir. Bu çalışma, KYG'nın sadece ekonomik iş birliği projesi statüsünden sıyrıldığı, jeopolitik hedefleri gerçekleştirme yolunda ilerleyen bir projeye doğru evrildiği yönündeki savı ön plana çıkartmıştır. Bu makale, ABD'nin egemen güç olduğu uluslararası düzende, KYG kapsamında gücünü arttırmaya devam eden Çin ile ileride bir güç geçişi yaşanacağını çalışma ileri sürmektedir.

Kuşak ve Yol Girişimi: Bölgeselleşme ve Küreselleşme için Yeni İtici Güç

2022

Kuşak ve Yol Grişimi Çin'in fikriydi, ancak yarattığı fırsatlar dünyaya mâl oldu. Son dokuz yılda, KYG bir kavramdan somut eylemlere, vizyondan gerçeğe dönüşerek dünya çapındaki ülkelere muazzam fırsatlar ve faydalar getirdi. COVID-19 salgını ve Rusya-Ukrayna krizi nedeniyle dünyamız bir türbülans ve dönüşüm dönemine girdi ancak KYG işbirliği durmadı ve dikkate değer ölçüde, değişime ayak uydurma gücü ve canlılık göstererek ilerlemeye devam etti

21. Yüzyılda Yeni İpek Yolu’nu Kurmak: Çin-Türk Perspektifinden Kuşak ve Yol Girişimi - Şerif Emre Gökçay - BRIQ

BRIQ, 2019

Çalışmanın temel amacı; Kuşak ve Yol Girişimi’nin genel işbirliği çerçevesi, ilkeleri, öncelikleri ve araçları ile Çin’in ve Türkiye’nin bu girişimdeki konumunu incelemektir. Bu kapsamda ele alınacak konular, Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili alanlarda hazırlamış olduğu resmî belgeler ışığında incelenecektir. Her iki devletin de Kuşak ve Yol Girişimi’ne bakışını yansıtan söz konusu belgeler arasında şu ikisi öne çıkmaktadır: Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu, Dışişleri Bakanlığı ve Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’nın teklifi ile Devlet Konseyi’nin 28 Mart 2015 tarihli onayı altında çıkarılmış olan Kuşak ve Yol Girişimi Eylem Planı; T.C. Ticaret Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu tarafından 2019 yılında hazırlanan “Türkiye’nin Kuşak ve Yol Girişimi’nde Konumlandırılması” raporu. Makale, yöntemsel olarak içerik analizi tekniğine dayanmaktadır. Analiz sonuçlarına göre Çin, Kuşak ve Yol Girişimi ile yeni bir dış dünyaya açılma süreç inşa ederek kendisini dünya ekonomik sistemine daha da bütünleştirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye ise, Kuşak ve Yol Girişimi’nde aktif bir rol alarak kendi diplomasisine bölgede ve dünyada daha geniş bir hareket alanı kazandırabileceğinin farkındadır. Türkiye’nin Girişim’in erken aşamalarında aktif olarak rol almaması durumunda, sonrasında Girişim’de etkin bir konuma sahip olmasının zorlaşacağını söylemek mümkündür.

Arktik Bölgesinde Çin’in Yükselen Rolü: Enerji Kaynakları, Jeopolitik Çıkarlar ve Çevresel Etkiler

TESAM STRATEJİ DERGİSİ, 2023

Arktik Bölgesi, uzun yıllar boyunca insanların sadece buzlarla kaplı bir coğrafya olarak düşündüğü bir alan olarak kalmıştır.2 Bu soğuk ve uzak coğrafya, çoğunlukla bilimsel araştırmalara ve yerel halkların yaşam biçimine odaklanan bir ilgi alanı olarak görülmüştür. Ancak son dönemde yaşanan hızlı iklim değişiklikleri ve buzulların erimesi, Arktik bölgenin uluslararası ilişkilerdeki rolünü tamamen değiştirmiştir. Bu değişim, enerji kaynaklarının keşfi, deniz ticaret yollarının açılması ve çevresel dinamiklerdeki değişiklikler gibi unsurların etkisiyle şekillenmiştir. Bu bağlamda, Arktik Bölgesi artık sadece yerel bir alan değil, uluslararası politikanın ve stratejinin merkezine yerleşen bir saha olarak algılanmaktadır.

Doğu Akdeniz'de Çin Varlığı Kuşak Yol Girişimi ile Bölgesel Enerji ve Egemenlik Sorunlarının Etkileşimi

https://tasam.org/tr-TR/Icerik/70093/dogu\_akdenizde\_cin\_varligi\_kusak\_yol\_girisimi\_ile\_bolgesel\_enerji\_ve\_egemenlik\_sorunlarinin\_etkilesimi, 2020

Avrupa ile Amerika’nın doğu limanlarına en kısa erişimi sağlayan Doğu Akdeniz Çin’in İpek Yolu Kuşak ve Yol Girişimi’nin ana geçiş güzergahlarındır. Son dönemde bölgesel krizlerde sınırlı boy gösteren Çin Donanması, Doğu Akdeniz’de Rus savaş gemileri ile sancak/varlık göstermiştir. Çin’in denizaşırı ilk üssünün Cibuti’de bulunması deniz ticaret yollarının güvenliğiyle irtibatlıdır. Süveyş Kanalı’na yatırım yapan Çin, Afrika’ya erişim konusunda Mısır’la ilişkilerinin pekiştirilmesini önemsemektedir. Çin’in İsrail’le özgün askeri ve ticari irtibatları sürmektedir. Avrupa’ya erişim merkezi olarak Yunanistan’ın Pire limanını seçen Çin, Kıbrıs Rum Kesimi’nde de yatırımlar yapmaktadır. Türkiye’de İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nın Orta Koridor Girişimi’nde kara ve demir yolları, lojistik üsleri ve iletişim altyapıları ile rol almaktadır. Çin, kıyıdaş ülkelerle Kuşak Yol Girişimi çerçevesinde, bölgesel güvenlik ve egemenlik sorunsallarının etrafından dolaşarak jeopolitik ve jeoekonomik güdülerle ticaret ve yatırıma yoğunlaşarak askeri ve ekonomik ilişkilerini geliştirmeyi tercih etmiş görülmektedir. Bununla birlikte, Çin’in bölgeye yönelik politikasının derinliğinin, Rusya ve Çin’in küresel iş birliği de dikkate alınarak irdelenmelidir. Bu bağlamda, AB(D), Çin’in bölgede nispi olarak artan jeopolitik ve jeoekonomik kazanım ve etkisinin yanı sıra Rusya ve Türkiye’yi bölgesel müşterek enerji ve askeri ittifakları ile dengelenme gayreti içindedir. Yakın gelecekte, Çin’in, ABD’nin Doğu Akdeniz sorunsalına müdahil olmasını, sadece ‘Asya’ya yöneliş’i nedeniyle üzerindeki baskının azalması ve bölgedeki yatırımlarının güvenliğinin sağlanması açısından “ehven-i şer” bir statü olarak gördüğü bir vakadır. Sonuç olarak, Çin’in Doğu Akdeniz özelinde geleneksel zamandan bağımsız ‘bekle gör’ stratejisi ve ‘başka devletlerin işine karışmama’ diplomatik tutumu halefine, yatırımlarını koruma bağlamında bölgede gerginliği azaltma adına ‘proaktif’ bir politika uygulaması beklenmesi yakın ve orta vadede beklenmemelidir. Ancak yükselen Çin küresel ilişki ağının hayati bir güzergahında bulunan Doğu Akdeniz havzasının geleceğinde fark yaratan değişken olarak dikkate alınmalıdır. Türkiye, Çin’le stratejik hareket serbestisini ve öz-ekonomik yeterliliğini kaybetmeyecek şekilde dengeli stratejik bir iş birliği tesis etmelidir. Anahtar Kelimeler: Kuşak Yol Girişimi, Doğu Akdeniz, Deniz Egemenlik sorunları, Enerji Paylaşımı, Çin