Teksti̇l Yüzeyleri̇ni̇n Mani̇pülasyonu Ve Di̇ji̇tal Transfer Baski Denemeleri̇ (original) (raw)
Related papers
Akdeniz Sanat
Günümüzde tekstil tasarımı, 21. yüzyılın teknolojik gelişmeleri ile boyut değiştirmiş, sanatsal ve deneysel çalışmalar çoğalarak geniş bir alana yayılmıştır. İçinde bulunduğumuz bu yüzyılda devrim niteliği taşıyan bir gelişme ise 3 boyutlu baskı teknolojileridir. 3 boyutlu yazıcıların çıktısı olarak moda ve tekstil tasarımı alanlarında yapılmış heykelsi giysi formları, ayakkabı, çanta vb. ürünlerin örnekleri fazlaca görülmektedir. Ancak giyimde kullanılabilen filamentler açısından gerilme mukavemetinin az olması, yakın zamanda aşılmış bir özelliktir. Bu araştırma, 3B baskının tekstil yüzeyleri ve baskıları ile ilişkisini ele alarak yapılan deneysel çalışmaların sonuçlarını irdelemektedir. Yapılan çalışmalarla tekstil alanında birbirinin alternatifi olabilecek yöntemler ve bu tekniklerin senteziyle oluşabilecek yeni yüzey tasarımlarının ortaya konması amaçlanmaktadır. Bu çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. FDM teknolojisi ile baskı alan Ultimaker2+ 3B yazıcısında 2.8 mm...
Teksti̇l Malzemeleri̇ni̇n Yüzey Modi̇fi̇kasyonlarinda Kullanilan Bazi Yöntemler
Modifikasyon; herhangi bir materyalde meydana gelen sınırlı değişiklik olarak tanımlanmaktadır. Yüzey modifikasyonu, materyallerin temel özelliklerinin değiştirilmeden, yüzeylerinde fiziksel ve/veya kimyasal değişimler meydana gelmesini sağlamaktadır. Kimyasal, fizikokimyasal ve biyokimyasal olarak sınıflandırılan bu modifikasyon yöntemleri sayesinde, tekstil materyalinin fonksiyonu arttırılabilmektedir. Tekstil materyallerinde kimyasal modifikasyon, herhangi bir kimyasal maddenin aplikasyonu sonucunda meydana gelen kimyasal reaksiyon ile kimyasal maddelerin tekstil materyallerinin yüzeyine bağlanması şeklinde meydana gelmektedir. Tekstil mamulünün kimyasal maddelere uzun süre maruz kalması sonucunda, rengi bozulmakta, lifler zarar görmekte ve mekanik özellikleri bozulabilmektedir. Kimyasal yöntemlerin dezavantajlarının fazla olması, son yıllarda fizikokimyasal yöntemlerin ticari anlamda önemini artırmış ve böylece mamul özelliklerinin modifikasyonunda klasik yaş işlemlerin yerini alması için çalışmalar yoğunlaşmıştır. Fizikokimyasal yöntemlere örnek olarak; korona boşalması, ısıl işlemler, plazmalar, UV ve -radyasyonu, elektron veya iyon bombardımanı, ozon gibi işlemler verilmektedir. Kimyasal yöntemlerin dezavantajlarını ortadan kaldırmak amacıyla geliştirilen alternatif yöntemlerden biriside tekstil terbiyesinde enzim kullanımıdır. Tekstil endüstrisine ilk olarak haşıl sökme işleminde amilaz kullanımı ile giren enzimler günümüzde hem doğal hem de sentetik liflerin ön terbiye, boyama ve bitim işlemleri olmak üzere birçok alanda kullanılmaktadır.
Teksti̇l Ve Konfeksi̇yon İhracatinin Talep Fonksi̇yonu
Ataturk Universitesi Iktisadi Ve Idari Bilimler Dergisi, 2012
Tekstil-konfeksiyon ihracat talebini etkileyen en önemli faktörler yabancı ülke gelirleri, reel döviz kuru ve göreli fiyatlardır. Çalışmada 1998-2011 dönemi aylık verileri kullanılarak tekstil-konfeksiyon ihracat talep fonksiyonu incelenmiştir. Birim kök testi sonucu aynı dereceden bütünleşik oldukları tespit edilen tekstil-konfeksiyon ihracatı, reel döviz kuru, Euro bölgesi sanayi üretim endeksi ve göreli fiyatlar arasındaki uzun dönemli ilişkiler Johansen eşbütünleşme analizi çerçevesinde değerlendirilmiştir. Test edilen uzun dönemli ilişkinin varlığına bağlı olarak, hata düzeltme modeli (VECM) tahmin edilmiştir. Sonuçta tekstil-konfeksiyon ihracatı ile reel döviz kuru, göreli fiyatlar ve Euro bölgesine ait gelir düzeyi arasında uzun dönemli bir ilişki tespit edilmiştir.
Teksti̇l Yüzeyleri̇n İç Mekan Tasariminda Akusti̇k Amaçli Kullanimi
2018
Tekstil, yuzlerce yildir ic mekanda kullanilan cok islevli bir malzemedir. Bu malzeme, cesitli islemlerden gecirilerek guclendirilmis, kendi basina ayakta durma ozelligi kazandirilarak mekan bolucusu olarak tasarlanmis ve ozellikle akustik amacli olarak yaygin bir sekilde mimaride kullanilmistir. Akustik nedenlerle yillardir daha cok fonksiyonel amacli kullanilan tekstil urunlerine, yenilikci tekstil urunlerinin eklenmesiyle, renk, doku ve form verilerek, estetik degeri artirilabilmekte ve artik gunumuzde, ic mekana farkli bir atmosfer ve tasarim dili kazandirilmaktadir. Bu calismada sinema salonlari, konser salonlari, toplanti odalari gibi ic mekanlarda, gecmiste sadece akustik amacli kullanilan dokusuz tekstil yuzeylerinin, mekani sinirlayan yuzeylerde estetik olcutlerin on planda oldugu akustik ozellikli yuzey ifadelerine yer verildigi uygulamalar degerlendirilmistir. Calismanin sonucunda, ic mimaride mekan tasariminda kullanilan dokusuz yuzeylerin akustik ozelligi sag...
Değer Akiş Mali̇yetleme Ve Anali̇ti̇k Hi̇yerarşi̇ Süreci̇: Teksti̇l Sektöründe Bi̇r Uygulama
Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi (AKAD), 2020
Yalın düşüncenin 1990'lı yılların başından itibaren birçok sektörde benimsenmesiyle işletmeler yalın üretim tekniklerini uygulamaya başlamışlardır. Ancak zaman içerisinde geleneksel maliyetlendirme yöntemlerinin yalın üretim süreçlerini yansıtmada yetersiz kaldığı görülmüştür. Literatürde yalın üretim tekniklerini uygulayan işletmelere yeni bir maliyet yönetimi aracı olarak değer akış maliyetleme yöntemi önerilmektedir. Bu çalışmanın amacı; yalın üretim tekniklerini uygulayan işletmelerde Analitik Hiyerarşi Süreci (AHS) temelli yalın maliyet yönetimi (Değer Akış Maliyetleme-DAM) sistemi kurulması, ortak giderlerin değer akışlarına doğru bir şekilde dağıtılması ve mamul maliyetinin daha doğru hesaplanması konusunda yol gösterici olmaktır. Bu amaçla yalın üretim tekniklerini uygulayan bir tekstil işletmesinde maliyet yönetimi aracı olarak değer akış maliyetleme yöntemi kurulmuştur. Ortak giderlerin değer akışlarına ve değer akışlarında toplanan giderlerin mamullere dağıtımında dağıtım anahtarı belirlenemeyen durumlarda AHS yönteminden yararlanılmıştır. Çalışmanın sonucunda işletmenin geleneksel yöntemlerle hesapladığı birim maliyetler ile AHS temelli değer akış maliyetleme yöntemi ile belirlenen maliyetler arasında farklılık olduğu tespit edilmiştir.
Sosyal Bilimler Dergisi sobider, 2021
Sanatta sürdürülebilirlik kavramı, 1960'lardan itibaren doğa ve ekolojik yaklaşımları barındıran bir üretim biçimidir. Bu üretim biçimi atık malzemeleri ve buluntu nesneleri, geri dönüştürme, ileri dönüştürme ve yeniden kullanma üzerine kurulu bir sistemden oluşmaktadır. Bu çalışma kapsamında sürdürülebilir sanat kapsamında geri dönüşüm mantığı ile, üretim öncesi atık tekstil nesneleri kullanılarak 6 adet deneysel sanat çalışması üretilmiştir. Çalışmaların çıkış noktasını tekstil atıkları ile çalışan 4 tekstil sanatçısının eserlerinde kullandıkları malzeme ve teknik özellikler oluşturmaktadır. Çalışmada, öncelikle sürdürülebilir sanat ve tekstil sanatı ilişkisinden bahsedilmiş, daha sonra çıkış noktası olarak belirlenen, sürdürülebilir tekstil sanatı ile bağlantılı çalışan Anna-Lena Sauer, Kaarina Kaikkonen, Coulter Fussell ve Victoria Udondian adlı sanatçılar ve yapmış oldukları eserler hakkında bilgiler verilmiştir. Sanatçı bilgilerinden sonra; kolaj, örme ve kişisel teknikler ile oluşturulmuş deneysel sanat çalışmalarının oluşum sürecinden bahsedilmiştir. Değerlendirme kısmında ise, yapılan çalışmalar sanat bağlamında sürdürülebilir geri dönüşüm konusuyla ilişkilendirilmiştir.
Maden Atiklarinin Sürdürülebi̇li̇r Manyeti̇k Pi̇gment Olarak Teksti̇l Sektörüne Geri̇ Kazanimi
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dergisi, 2021
Tekstil Endüstrisinin gün geçtikçe artan tüketici sayısı ile çevreye verdiği zararda artmaktadır, bu zararın en büyük sebeplerinden biri ise kullanılan sentetik boyalardır. Bu boyalara alternatif olarak doğal pigmentlerin kullanımı hem insan sağlığı hemde çevre açısından önemli olacaktır. Bu çalışmada, sentetik boyalara alternatif olarak çeşitli renk ve manyetik özelliklere sahip demir oksit esaslı pigmentler incelendi. Manyetik pigmentlerin geliştirilmesinde eski maden sahasından alınan asidik maden dranajından yararlanıldı. Stabilitelerini artırmak için, yerinde sentez esnasında ortama % 3 kil (sepiolit ve halloysit) katılarak kompozit yapılar hazırlandı. Bu yapılarda dijital baskılara uygun olması için manyetik duyarlılık arandı. Halloysit katkılı numunelerin manyetik özelliklerinin bir miktar azaldığı gözlenirken, Sepiyolitli numuneler manyetik özelliklerini korumuşlardır. Pigmentlerden elde edilen renkler RGB (Red Green Blue) renk değişkenliği testlerine tabi tutularak, renk değerleri onaltılık biçime işlenerek dönüştürüldüğünde kırmızımsı toprak tonundan koyu siyaha kadar pigmentlerin renginin derinleşdiği görülmüştür. Renk kartelasında en kırmızı renk #4a0f07, en açık sarı #783c00 ve en siyah renk #1b100c ile sırasıyla halloysit, sepiyolit ve kilsiz edilmiştir. Böylece, farklı renklerde ve manyetik özelliklerde pigmentlerin üretiminde, terk edilmiş ve çevreye zarar verebilecek maden atıklarının ikincil bir kaynak olarak değerlendirilebileceği görülmüştür.
Tekstil Ürünlerindeki Hataların Transfer Öğrenmesi Tabanlı Yaklaşımlarla Tespiti
International Conference on Applied Engineering and Natural Sciences
Çoklu üretimin yapıldığı fabrikalarda üretim kalitesini artırmak birinci hedeftir. Kalite artırımı da hatasız ürün çıkarmakla mümkündür. Gün içerisinde birçok ürünün elde edildiği fabrikalarda hata tespiti yapmak için kuvvetli otomasyon sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Tekstil ürünleri de en çok hatanın yapıldığı ve bu hataların tespitinin bulunmasının zor olduğu bir alandır. Günümüzde yapay zekâ teknolojileri hata tespitleri üzerine başarılı sonuçlar vermektedir. Bu çalışmada farklı fabrikalardan alınan tekstil ürünlerindeki hatalar, görüntüler kullanılarak derin öğrenme tabanlı yaklaşımlarla otomatik olarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu tespit için transfer öğrenmesi yaklaşımları kullanılmıştır. Transfer öğrenmesi yaklaşımı için 3 farklı (ResNet50, VGG16 ve MobileNetV2) ön-eğitimli popüler modelden yararlanılmıştır. Bu modeller içerisinde en başarılı sonucu %93.19 ile ResNet50 modeli vermiştir.
Farkli Hammadde Kaynaklarindan Ki̇ti̇ni̇n Saflaştirilmasi Ve Teksti̇l Uygulamalari
Erzincan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2016
Dünyada çapında, büyük miktarda yengeç, karides ve mantar gibi ürünler değerlendirilmeden çevreye atılmaktadır. Günümüzde atıkların yeniden değerlendirilmelerinin gündeme gelmesiyle birlikte, bu ürünlerden yeni ürünler elde edilmektedir. Bu ürünlerin başında kitin ve türevleri gelmektedir. Kitin, çeşitli alanlarda yüksek kullanım potansiyeline sahip bir materyaldir. Mantarların hücre duvarlarının, böceklerin ve eklem bacaklıların dış iskeletlerinin yapısında ve deniz omurgasızlarının kabuklarının temel yapısında bulunmaktadır. Bu araştırmada, kitinin kristal yapıları, mantar ve kabuklu canlılardan sentezi ve tekstil sektöründeki uygulamalarından bahsedilmiştir.