Kaynaştırma Programına Devam Eden Hafif Düzeyde Zihin Engelli Çocukların Sosyal Yeterlilikleri (original) (raw)
Related papers
Bu araştırmanın amacı; sınıf öğretmenlerinin, zihinsel yetersizliği olan kaynaştırma öğrencileri için sosyal bilgiler dersi kapsamında yaptıklarını belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, Bolu il merkezindeki ilkokulların 4. sınıfında görev yapan ve sınıflarında kaynaştırma öğrencisi bulunan 5 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Öğretmenlerin sosyal bilgiler dersi kapsamında kaynaştırma öğrencilerine kaynaştırma ilkelerine uygun olarak ders işlemede özen gösterdikleri, fakat öğrenciye yönelik bazı uygulamalarda yeterli bilgiye sahip olmadıkları bulgusu elde edilmiştir. Ayrıca kaynaştırma süreci içerisinde yer alması gereken kurum ya da kişilerin bu süreçte işbirliği sergilemedikleri sonucuna ulaşılmıştır.
2014
Bu araĢtirmanin temel amaci engelli ogrenci velilerinin kaynaĢtirmaya yonelik tutumlarini belirlemektir. AraĢtirma iliĢkisel tarama modelinde betimsel bir caliĢmadir. AraĢtirma, Adana ili Seyhan, Yuregir, Cukurova ve Saricam ilcelerinde, hafif ve orta duzeyde zihinsel engellilerin kaynaĢtirildigi okullarda, cocugu kaynaĢtirma egitimine devam eden 100 veli ile gercekleĢtirilmiĢtir. Bu araĢtirmada veri toplama araci olarak, ailelerin kaynaĢtirmaya yonelik tutumunu olcmek icin Ozbaba (2000) tarafindan geliĢtirilen “Tutum Olcegi” kullanilmiĢtir. AraĢtirmada ayrica, velilerin bireysel ozelliklerini ve kaynaĢtirma uygulamalarinda karĢilaĢtiklari sorunlarla yaptiklari uygulamalara yonelik goruĢlerini belirlemek amaciyla araĢtirmacilar tarafindan hazirlanmiĢ bilgi formu kullanilmiĢtir. Velilerin kaynaĢtirma egitimine yonelik tutumlarina bakildiginda; genel olarak olumlu tutuma sahip olduklari ve kaynaĢtirma ogrencisi velilerinin cogunlugunun cocuklarinin aldigi kaynaĢtirma egitiminden memnu...
Esat ŞANLI tarafından hazırlanan "Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerine Devam Eden Zihin Engelli Çocuğu Olan Ailelerin Gereksinimlerinin Belirlenmesi " başlıklı bu çalışma, 09/07/2012 tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir. Başkan: Prof. Dr. Kurtman ERSANLI Üye: Yrd. Doç. Dr. Yaşar BARUT Üye: Yrd. Doç. Dr. Murat YÜCE Yukarıdaki imzaların adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım. _ / __ /__ Prof. Metin EKER Müdür ii BİLİMSEL ETİK BİLDİRİMİ Hazırladığım Yüksek Lisans tezinde, proje aşamasından sonuçlanmasına kadar olan süreçte bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet ettiğimi, tez içindeki tüm bilgileri bilimsel ahlak ve gelenek çerçevesinde elde ettiğimi; tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu çalışmamda doğrudan veya dolaylı olarak yaptığım her alıntıya kaynak gösterdiğimi ve yararlandığım eserlerin kaynakçada gösterilenlerden oluştuğunu taahhüt ederim. __ /__ /__ Esat ŞANLI iii ÖZET Öğrencinin Adı Soyadı Esat ŞANLI Anabilim Dalı Eğitim Bilimleri Danışmanın Adı Yrd. Doç. Dr. Yaşar BARUT Tezin Adı ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİNE DEVAM EDEN ZİHİN ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN AİLELERİN GEREKSİNİMLERİNİN BELİRLENMESİ Bu araştırma, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam eden zihin engelli çocuğu olan ailelerin gereksinimlerini ve bu gereksinimlerle ilgili etkenleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini 2011-2012 yılında Samsun İl sınırları içerisinde bulunan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam eden zihin engelli çocukların aileleri oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Bailey ve Simeonsson tarafından geliştirilip, Sucuoğlu tarafından Türkçe'ye uyarlanan, Cavkaytar ve arkadaşları tarafından revize edilen Aile Gereksinimleri Belirleme Aracı kullanılmıştır. AGBA ve araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam etmekte olan 443 zihin engelli çocuk ailesine uygulanmıştır. Araştırma sonucunda anne ve babaların en fazla bilgi gereksinimlerini ifade ettikleri ve gereksinimleri arasında farklılık olmadığı görülmüştür. Zihin engelli çocuğun yaşının, aylık gelir düzeyinin, ailedeki çocuk sayısının, zihin engeli düzeyinin, anne-babaların duygu durumlarının aile gereksinimleri üzerinde etkili unsurlar olduğu görülmüştür. Diğer yandan; anne-baba eğitim düzeyleri, anne-baba yaşı, zihin engelli çocuğun cinsiyeti, engelli ikinci çocuk olup olmama durumu, eşlerde engel olup olmama durumu, yakın akrabalarda başka engelli birey olup olmama durumu, çocuğun engeline yönelik aile eğitim katılım durumu değişkenlerinin aile gereksinimleri üzerinde önemli düzeyde etkilerinin olmadığı saptanmıştır. Elde edilen bulgular literatür doğrultusunda yorumlanmış ve önerilerde bulunulmuştur. iv Anahtar Sözcükler: Zihin Engelli Çocuk, Aile Gereksinimi, Ebeveyn, Özel Eğitim, İhtiyaç. v
Kaynaştırma Öğrencilerinin Sosyal Kabul Düzeyleri
Özel eğitim, özel gereksinimli bireylerin bağımsız yaşama olasılığını en üst düzeye çıkarmayı hedefleyen, bireysel olarak planlanan ve sistematik olarak uygulanan öğretim hizmetleri olarak tanımlanmaktadır (Eripek, 2005, 8). Özel eğitime gereksinimi olan bireylerin kendi gereksinimleri doğrultusunda en üst düzeyde gelişimlerini sağlamak için uygun eğitim fırsatlarından yararlanmaları gerekmektedir .
Kaygi Bozukluğu Olan Ve Olmayan Yeti̇şki̇nlerde Sosyal Beceri̇ Ve Benli̇k Saygisi
Journal of International Social Research, 2016
Bu araştırmada yetişkinlerin kaygı bozukluğuna sahip olup olmaması ve cinsiyet değişkenlerine göre sosyal beceri ve benlik saygısı düzeyleri incelenmiştir. Araştırma yaşları 18-40 arasında değişen kaygı bozukluğu tanısı almış 60, herhangi bir psikiyatrik tanı almamış 55 kişi olmak üzere toplam 115 yetişkin üzerinde yapılmıştır. Araştırmada "Sosyal Beceri Envanteri" (Riggio, 1986) ve "Benlik Saygısı Ölçeği" (Rosenberg, 1965) kullanılmıştır. Elde edilen veriler çift yönlü MANOVA ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda sosyal becerinin yalnızca "duyuşsal kontrol" ve "sosyal duyarlık" düzeyi puanlarının cinsiyete göre değiştiği belirlenmiştir. Kaygı bozukluğu tanısı alan ve almayan bireylerin sosyal beceri alt ölçeklerinden olan sosyal anlatımcılık, sosyal kontrol ve sosyal duyarlık alt ölçekleri kaygı bozukluğu tanısı alıp almamaya göre farklılık göstermiştir. Kaygı bozukluğu tanısı almış kadınların benlik saygısı düzeyi kaygı bozukluğu tanısı almış erkeklere, tanı almamış kadınlara ve tanı almayan erkeklere göre daha düşüktür. Elde edilen bulgular ilgili alanyazın doğrultusunda tartışılmıştır.
Sosyal Pazarlama Kapsaminda Engelli Bireylerin Sosyal Yaşama İlişkin Algilamalari
Journal of International Social Research
İşletmelerin pazarlama süreçleri tüketicilerin ihtiyaç, istek ve beklentilerinin belirlenmesi ile başlar. Günümüzde kar amacı gütsün veya gütmesin tüm işletmeler tüketicilerin gerçekte nelere ihtiyaç duyduklarını belirlemelidirler. Tüketicilerin azımsanmayacak bir grubunu oluşturan engellilere yönelik yürütmesi planlanan sosyal pazarlama çalışmalarının amacına ulaşabilmesi için de öncelikli olarak engelli bireylerin gerçek ihtiyaç, istek ve beklentilerinin tespit edilmesi gerekecektir. Aksi taktirde sosyal pazarlama kapsamında sunulan ürünler tatminden uzak kalma riskiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu araştırmada KKTC'de yaşayan engelli bireylerin sosyal yaşama ilişkin algılamaları belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda engellilere yöneltilecek sosyal pazarlama faaliyetlerinin başarılı olma şansı artacak ve sonuçta engelli bireylerin ihtiyaçlarının tatmin edilmesi mümkün olacaktır. Bu araştırmada, amaçları açısından "keşfedici (exploratory)", yöntem sınıflandırması açısından "nitel araştırma deseni" kullanılmıştır. Elde edilen bulgular kapsamında, engellilerin günlük hayatlarında yaşamış oldukları sorunların temelinde toplumu oluşturan bireylerin engellilerle empati kurmada başarılı olamadıkları ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda engellilerin toplumda normal bireyler gibi kabul görmedikleri, yaşamsal alanların bedensel engellileri dikkate almadan yapılandırılması nedeniyle diğer bireylere muhtaç hale gelme, hizmet aldıkları yerlerde engellilerin unutulmuş olduklarını farketme ve bunun sonucunda da toplumun dışına itilme gibi sorunlar yaşadıkları, toplum tarafından tam anlamıyla kucaklanmadıkları, eşit bireyler olarak algılanmadıkları tespit edilmiştir.
Sosyal Bilgiler Öğretmenlerinin Kaynaştırma Eğitimindeki Yeterlilikleri
2016
Bu calismanin amaci, sosyal bilgiler ogretmenlerinin kaynastirma egitimi konusunda yeterli bilgi ve beceriye sahip olup olmadiklarini ortaya koymaktir. Arastirmanin calisma evrenini 2014-2015 egitim ogretim yilinda Ankara ilinde gorev yapan sosyal bilgiler ogretmenleri, orneklemini ise Ankara il merkezinde (Cankaya, Yenimahalle, Kecioren) gorev yapan 102 sosyal bilgiler ogretmeni olusturmaktadir. Arastirma verileri, arastirmacilar tarafindan gelistirilen, besli likert tipi 29 maddeden olusan “Kaynastirma Egitimi Yeterlilikleri” anketi ile toplanmistir. Verilerin analizinde betimsel istatistik, bagimsiz orneklem icin t-testi ve tek yonlu varyans analizi (ANOVA) teknikleri kullanilmistir. Elde edilen bulgulara gore kaynastirma egitimi konusunda sosyal bilgiler ogretmenlerinin ogretim surecini planlama ve duzenlemede yeterli bilgi ve beceriye sahip olduklari, izleme ve degerlendirme sureci ile mesleki gelisim saglamada yetersiz olduklari ortaya cikmistir. Ayrica sosyal bilgiler ogretme...
Toplum ve sosyal hizmet, 2010
This study has been planned to compare the social adjustment of children with and without hearing impairment in the nine-seventeen age group and to identify the factors that may be effective. A total of eighty children, consisting of fourty children with hearing impairment attending 75. Yıl Special Education and Rehabilitation Center and fourty children without hearing impairment attending Sevgi Durağı Study and Education Center, were included into the study.