ÇEVRECİ SİRKET VE ŞİRKET MUHASEBESİ (original) (raw)

ÇEVRESEL GÜVENLİK VE SINIRAŞAN ÇEVRE SUÇLARI

ÖZET: Bu çalışmanın amacı, güvenlikte çevresel açıdan oluşmaya başlayan dönüşüm sürecini incelemek ve bu doğrultuda çevre suçlarını konu almaktır. Yapılacak incelemede çıkış noktası, 21. yüzyılda nüfustaki artışa ve teknolojik gelişmelere koşut olarak çevrenin de güvenliğinin kalmadığı ve çevreye yönelik suçların da artmış olmasıdır. Dünyada yaşanan hızlı değişim sürecine bağlı olarak günümüzün yaşam koşulları da hızla değişmekte ve yeni sorunlar ve gereksinmeler ortaya çıkmaktadır. Değişimin en çarpıcı yaşandığı yerlerden biri, güvenliğin gittikçe daha çok hissedildiği uluslararası alanlardır. Suç oranlarında gittikçe artan bir seyir izlenmekte ve işlenen suçların niteliği değişmektedir. Küreselleşmeye paralel olarak çevre suçlarının da küreselleştiği, ülke sınırlarını aştığı görülmektedir. Suçlar, bireysel temelden çıkıp kitlevileşip küresel boyuta taşınmış; sınıraşan suçlar içinde yer alan kadın, organ, göçmen, uyuşturucu ticaretine; terörizm, siber suçlar, çevre suçları da eklenmiştir. ABSTRACT: The purpose of this study is to examine the transformation process which occurs in the means of security environmentally and the study accordingly deals with the environmental crimes. Starting point of the investigation is the increase in population and technological developments in the 21 st century meanwhile the environment to be unsafe and the increase of crimes on environment. Depending on the process of rapid change in the world, today's living conditions have been changing rapidly as well and new requirements and phenomena emerge. One of the most striking changes in the places where security is being felt more and more is international areas. It is noticed that crime rates have increased and the nature of the crimes committed has been changing. It is understood that in parallel to globalization, environmental crimes are globalized and exceed the boundaries of a country. Having a global dimension, the nature of the crimes has evolved from individual to collective; terrorism, cyber crimes and environmental crimes have been added to the current ones which already exist in transnational crimes such as female, body, immigration and drug trafficking. GİRİŞ 21. yüzyılda hayatın tüm alanlarında bilgi teknolojisine dayalı hızlı değişimlere tanık olunmaktadır. Dünyanın geçirdiği savaşlar sonucunda oluşan yeni sosyal ve ekonomik yapıların neden olduğu, ülkeler arasında sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik alanda bir işbirliği ve bütünleşmenin sağlandığı küreselleşme süreci bütün hızı ile sürmektedir. Bilgi çağı, ulaşım, iletişim, yapılaşma vb. gibi birçok konuda insan hayatını kolaylaştırıcı olanakları yaratırken olumsuz sonuçlar da doğurabilmekte; küreselleşme, fırsatların, olanakların, sorunların ve suçların da küreselleşmesine neden olmaktadır. Bu süreç, en açık biçimde yaşadığımız çevrede hissedilmektedir. Sanayileşme ile birlikte hızlanan çevre sorunlarının, kirliliğin kaynağı olan ülke ile sınırlı kalmadığı, küresel bir sorun olduğu gerçeği anlaşılmış bulunmaktadır. Çevreye ilişkin sorunlar, ülkelerin tek başlarına çözemeyecekleri kadar büyümüştür. Sorunların büyüklüğü ve karmaşıklığı, insanlığın yaşamını tehdit eder hale gelmiş; geleceğe yönelik bir güven sorunu oluşturmuş ve insanlığa karşı suç halini almıştır. Hatta uluslararası çevre suçlarını soykırım olarak değerlendirmek gerektiği dile getirilmektedir. O yüzden, güvenlik sorununa sadece suç ve şiddet penceresinden bakmak doğru olmaz. Güvenlik artık yalnızca devletlerin varolmalarını değil aynı zamanda değerleri, toplumsal ilişkileri ve insanların yaşam tarzlarının korunmasını da içermektedir. İnsanlar çevrelerini güvenlik durumlarıyla birlikte düşünmekte; yaşam, tatil, yerleşim ve sanatsal etkinliklerin güvenlik içinde olmasını istemektedirler. Çevre değerlerinin korunabilmesi, çevre değerleriyle insanın birbirinden ayrılamayan bütünleşik bir yapıya sahip olduğunu görmekle mümkündür. Bu nedenle, güvenliğe yönelik tehdit ve tehlikelerin kapsamı genişleyerek çevresel etkenlerin de göz önüne alınması gerekliliği ortaya çıkmış, çevresel güvenlik kavramı gündeme gelmiştir.