Bir Eğitim Araştırma Hastanesinde Çalışan Hemşirelerin Farklılıklara ve Farklılık İklimine Yönelik Algılarının Belirlenmesi (original) (raw)

ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERİN ÇEVRE TUTUMU VE FARKINDALIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

ÖZET Amaç: Bir canlının yaşam ortamı olarak tanımlanan çevre, birçok hemşire kuramcının da sağlık üzerindeki önemini vurguladığı bir kavramdır. Nüfus artışı, endüstrileşme, ekolojik dengenin bozulması sonucu birçok çevre sorunu ortaya çıkmakta ve bu sorunların temelinde, çevre konusuna ilişkin algı, tutum ve farkındalığın düşük olması yer almaktadır. Çalışmanın amacı, hemşirelerin çevreye yönelik farkındalık ve tutum düzeylerini belirlemektir. Yöntem: Üniversite hastanesinde çalışmakta olan hemşirelerde (N:486) tanımlayıcı tipte yapılan bu araştırmada, örneklem seçimine gidilmeyip, çalışmaya katılmayı kabul eden 230 (%47.32) hemşire ile araştırma yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından oluşturulan 8 soruluk anket formu ve " Çevre Farkındalık Ölçeği " ile " Çevre Tutum Ölçeği " kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin %89.1'inin kadın; %57.8'inin (n=133) evli olduğu; yaş ortalamasının 30.87±6.38 ve hemşire olarak çalışma süresinin 9.13±6.57 yıl olduğu saptanmıştır. Hemşirelerin çevre farkındalık ölçeği puanı ortalamasının toplam ölçek puanı olan 90 üzerinden 85.51±5.81 ve çevre tutum ölçeği ortalamasının toplam ölçek puanı olan 110 üzerinden 88.59±8.81 olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Hemşirelerin çevreye yönelik tutumlarının farkındalık durumlarından daha düşük olmasının nedenlerinin tespit edilerek, davranışları tutuma çevirmek adına girişimlerin yapılması önerilmektedir. ABSTRACT Determination of environmental attitudes and awareness of nurses working in university hospital Introduction: The environment is defined as an organism's habitat concept and many nurse theorists emphasize the importance of environment on health. As a result of population growth, industrialization, deterioration of ecological balance, many environmental problems are emerging and on the basic of these problems, low perception, attitude and awareness towards environmental issues are related. The purpose of the study was to determine environmental awareness and attitudes of nurses. Methods: The present descriptive study was carried out at a university hospital. Any sample selection was made and between totally N:486 nurses, study was completed with n:230 (47.32%). For data collection, 8 itemed questionnaire that was developed by the researchers, the "Environmental Awareness Scale" and "Environmental Attitude Scale" were used. Findings: Eighty nine point one percent of the nurses were woman; 57.8% of them were married; average age of them was 30.87 ± 6.38 and working time was 9.13±6.57 years. Averaged scores were 85.51±5.81 with total scale scores of over 90 for environmental awareness and 88.59±8.81 with total scale scores of over 110 for environmental attitude scale. Conclusion: Determination the reasons for the lower awareness of the situation of nurses ' attitudes towards the environment is recommended to replace their attitudes to behavioral interventions.

Bir Hastanede Çalışan Hemşirelerin Kültürel Duyarlılıkları ile Kültürel Zekaları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi

Bu araştırma, bir hastanede çalışan hemşirelerin kültürel duyarlılıkları ile kültürel zekaları arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel olarak planlanan bu araştırma Haziran-Ağustos 2017 tarihleri arasında Adıyaman ilinde bir hastanede yürütülmüştür. Çalışmanın evrenini hastanede çalışan toplam 649 hemşire oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemi güç analizine göre, 0.05 yanılgı, 0.95 güven aralığında 0.3 etki büyüklüğünde 0.95 evreni temsil gücüyle 144 hemşire olarak hesaplanmıştır. Veriler, "Tanıtıcı Bilgi Formu", "Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği" ve "Kültürel Zeka Ölçeği" kullanarak toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde sayı, yüzdelik değerler ve Pearson korelasyon testi uygulanmıştır. Çalışmanın yapılabilmesi için Adıyaman Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesinde, Adıyaman Üniversitesi Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurulu'undan etik kurul onayı ve katılımcıların onam izinleri alınmıştır. Bulgular: Hemşirelerin yaş ortalaması 30.63±6.74, Kültürlerarası Duyarlılık Ölçek puan ortalamaları 82.56±9.38 ve Kültürel Zeka Ölçek puan ortalaması 99.02±17.49'dur. Hemşirelerin %75.7'si kadın, %68.1 hemşirelik mesleğini isteyerek seçtiğini, %51.3'ü kolay iş bulacağından dolayı hemşireliği tercih ettiğini, %42.4'ü hemşireliğe başladıktan sonra bakış açısının olumlu değiştiğini, %71.5'i herhangi bir nedenden dolayı başka kültürdeki bireylerle iletişim kurduğunu, %2.8'i lisans eğitiminde öğrenci değişim programından yararlandığını, %61.1 yurtdışında hemşire olarak çalışmak istediğini ve %18.8'i Kültürlerarası hemşirelik konulu panel, sempozyum ve kongreye katıldığını belirtmiştir. Hemşirelerin kültürel duyarlılık ölçek puan ortalamaları ile kültürel zeka ölçek puan ortalamaları arasındaki ilişki pozitif yönden istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (r= 0.519, p=0.001). Sonuç: Hemşirelerin kültürel duyarlılıkları artıkça kültürel zekalarının da pozitif yönde artığı saptanmıştır. Sağlık hizmetlerinin istendik seviyeye ulaşabilmesi ve hizmetten yararlanan birey, aile, toplum memnuniyetinin artırılabilmesi için hemşirelerin kültürel duyarlılığının ve kültürel zekalarının farkındalığının artırılması önerilmektedir. Sağlık personellerinin kültürel farkındalığının artırılabilmesi için hizmet içi eğitim programlarında kültürel duyarlılık ve kültürel zeka konularına da yer verilmesi önerilir.

Hemşirelerin Hastane Etik İklim Algılarının Performansları Üzerine Etkisi

Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi

Örgütsel etik iklim algısı ahlaki tutum ve davranışlar açısından kurumsal değerleri ve uygulamaları bünyesinde barındırdığı için çalışan performansı üzerinde önemli etkiye sahiptir. Çalışan performansındaki artış da işletmenin etkinliğini ve verimliliğini artırması açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı; sağlık çalışanlarının hastane etik iklim algılarının çalışan performansı üzerine etkisini araştırmaktır. Araştırmanın çalışma evrenini Muş Devlet Hastanesi'nde çalışan hemşireler oluşturmaktadır. Araştırma örneklemi olarak basit tesadüfi örnekleme yöntemi ve veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Anket soruları 186 sağlık çalışanına sorulmuştur. Elde edilen verilerin SPPS programında analizleri yapılmış ve sonuçlar yorumlanmıştır. Elde edilen bulgular sonucunda örgütsel etik iklim algısının çalışanların performansı üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir.

Cerrahi Birimlerde Çalışan Hemşirelerin Etik Duyarlılıklarının Belirlenmesi

2017

Determining ethical sensitivity of nurses employed in surgical units Aim: It is the determination of sensitivity levels of the nurses employed in surgical units to ethical dilemmas. Method: This descriptive study was conducted with 90 nurses who acknowledged to participate in the study between December 22 2013 and January 15 2014. Data was gathered using the Individual Characteristics form and the Moral Sensitivity Survey form. Descriptive statistics, Mann Whitney U and Kruskal-Wallis tests were used in the data analysis. Results: It was found that total mean score of Moral Sensitivity Survey of the surgical nurses was 89.77±19.43; the subscale mean score of autonomy was 18.35±5.51, subscale mean score of conflict was 13.96±2.97, subscale mean score of benefitting was 12.92±3.95, subscale mean score of implementation was 12.34±3.94, subscale mean score of holistic approach was 12.00±4.88 subscale mean score of orientation was 8.13±3.88. It was found that there was a statistically significant difference between the employment period of the nurses and the subscale mean scores of holistic approach and orientation (p<0.05). When compared the status of being member of professional associations with the total score of the Moral Sensitivity Survey and subscale mean scores, the difference between the subscale mean scores of autonomy, holistic approach and orientation was significant in statistical manner (p<0.05). Conclusion: It was found that the nurses employed in the surgical units have a moderate ethical sensitivity. It can be suggested to strengthen the pre-graduation education programs and to plan the post-graduation continuous education programs by taking into account the age groups and years of experience of nurses in recognizing the ethical problems and in providing solution.

Hemşirelerin Hemşirelik Tanılarına Yönelik Algılarının Bazı Değişkenler Yönünden İncelenmesi:Bir Şehir Hastanesi Örneği

Ege üniversitesi hemşirelik fakültesi dergisi, 2020

Hemşirelik mesleği kuramsal bilgi ve beceriyi içeren, uygulama gerektiren bir sağlık disiplinidir. Bu nedenle her profesyonel disiplinde olduğu gibi hemşirelik mesleğinde de uygulamalar için bilimsel metotlar kullanılmaktadır. Hemşirelik bakımına bilimsel ve planlı bir yaklaşım getiren yöntem ise hemşirelik sürecidir. Hemşirelik sürecinin ikinci aşaması olan hemşirelik tanısı, hemşirelik uygulamalarına temel oluşturur. Bu araştırma, hemşirelerin hemşirelik tanılarına yönelik algılarını bazı değişkenler yönünden incelenmek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı türdeki bu araştırmaya bir şehir hastanesinde görev yapan, gönüllü 265 hemşire katılmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında hemşirelerin sosyo-demografik ile hemşirelik tanılarına ilişkin bilgilerinin sorgulandığı tanıtıcı özellikler formu ve Hemşirelik Tanılarını Algılama Ölçeği (HTAÖ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde sayı, yüzde, ortalama, Kruskall Wallis, Mann Whitney U ve Spearman Korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Hemşirelerin yaş ortalamasının 32.19±7.81, %74.7'sinin kadın, %58.1'inin lisans mezunu olduğu, %30.9'unun 6-10 yıldır çalıştığı belirlenmiştir. Hemşirelerin %93.2'sinin hemşirelik sürecine ilişkin eğitim aldığı, %92.5'inin hemşirelik sürecini gerekli bulduğu ve %62.6'sının sürecin veri toplama aşamasında sorun yaşadığı saptanmıştır. Hemşirelerin hastalarına en sık; enfeksiyon riski, bilgi eksikliği, beslenmede değişiklik ve düşme riski tanılarını koydukları bulunmuştur. Araştırma kapsamına alınan hemşirelerin HTAÖ puan ortalamasının 2.27±0.67 olduğu belirlenmiştir. Hemşirelerin cinsiyeti, eğitim durumu ve çalıştıkları birim ile hastanın durumunu açık bir şekilde tanımlama ve kavramsal yön puan ortalamaları arasında anlamlı fark olduğu saptanmıştır. Sonuç: Hemşirelerin sürecin her aşamasında sorun yaşamasına rağmen hemşirelik tanılarının algılamasında olumlu bakış açısına sahip oldukları ve bazı değişkenlerin hemşirelik tanılarını algılamayı etkilediği belirlenmiştir. Hemşirelere sürecin aşamalarına özellikle de tanılama aşamasına yönelik hizmet içi eğitimler verilebilir.

Hemşirelik Öğrencilerinde Duygusal Zekâ ve Mesleki Değerlerin Karşılaştırması

Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi, 2021

Giriş: Giriş: Hemşirelerin, bakımı etkin biçimde verebilmesi için, mesleğin profesyonel değerlerini bilmesi ve içselleştirmesi gerekmektedir. Duygusal zekânın yüksek olmasının bireylerin iş, eğitim gibi alanlarda istedikleri sonuca ulaşabilmesinde etkili olduğu vurgulanmaktadır. Bu nedenle hemşirelik öğrencilerinin duygusal zekâlarının ve mesleki değerlerinin çalışılması önemlidir. Amaç: Bu araştırma; hemşirelik öğrencilerinin duygusal zekâları ile mesleki değerlerinin karşılaştırılması ve aralarındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla planlanmıştır.

Hemşirelik Bölümü Öğrencilerinde Anksiyete Durumunun Kariyer Kararı Yetkinlik Beklentisine Etkisinin Belirlenmesi

OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 2019

Öğrencilerin durumluk ve sürekli anksiyete puanları ile kariyer kararı yetkinlik beklentisi puanı arasında anlamlı ilişki saptanmıştır (p<,05). Öğrencilerin durumluk anksiyete puanında yaş, cinsiyet ve sınıfa göre anlamlı ilişkilere rastlanmıştır (p<,05). Öğrencilerin durumluk ve sürekli anksiyete düzeyi kariyer kararı yetkinlik beklentisini etkilemektedir.Öğrencilerde anksiyeteye neden olan faktörlerin belirlenmesine ve anksiyete ile kariyer yetkinlik beklentisi arasındaki ilişkiyi tanımlamaya yönelik daha fazla sayıda çalışma yapılması önerilmektedir.