Prof. Dr. Mi̇ne Mengi̇’Ni̇n Hayati Ve Eserleri̇ Üzeri̇ne Bi̇r Bi̇bli̇yografya Denemesi̇ (original) (raw)

Eski̇ Türk Edebi̇yati Alaninda Belagat Çerçevesi̇nde Yapilan Çalişmalar Üzeri̇ne Bi̇r Bi̇bli̇yografya Denemesi̇

Avrasya uluslararası araştırmalar dergisi, 2020

Belagat ilmi klasik Türk edebiyatı araştırmaların en önemli inceleme alanlarındandır. Klasik Türk edebiyatı edebî ürünlerinde ve Osmanlıcanın ifade üslubunda zevk-i selimi belirleyen bir ölçüt olarak kendini göstermiştir. Eski Türk edebiyatı sahasında yapılan araştırmalarda belagatin kendisi veya bir bölümü, edebi metinlerdeki belagat sanatları, belagat sanatlarının sanatçının üslubundaki yeri, belagat sanatlarının sağladığı ifade zenginlikleri incelenmiştir. Belagati kuramsal açıdan ele alan ilk eserler ise Osmanlı döneminde kaleme alınmıştır. Arap ve Fars belagat kitapları esas alınarak kaleme alınan bu eserler, Tanzimat dönemine kadar klasik anlayışla devam etmiştir. Tanzimat'la beraber Batı'ya yönelme ivme kazanmış, Batı'ya yönelen sanatçılar, Arap ve Fars belagat kitapları yanında Fransızca retorik kitaplarını da örnek alarak eserler kaleme almışlardır. Çalışmada Tanzimat'tan sonra eski Türk edebiyatı alanında-veya bu alanı ilgilendirenbelagat çerçevesinde yapılmış olan çalışmalar tespit edilmeye çalışılmıştır. 2007 yılında Cumhuriyet sonrası belagat çalışmalarıyla ilgili iki literatür çalışması yapılmıştır. Çalışmamıza ise Tanzimat'tan itibaren günümüze kadar belagatle ilgili yapılan çalışmalar konu edilmiş olup daha önce yapılmış literatür taramalarından yararlanılmıştır. Belagat çerçevesinde yapılan çalışmalar kitap, makale ve tez olmak üzere üç grup halinde tasnif edilmiştir. Tanzimat sonrası belagatle ilgili yapılan çalışmaların gelişim çizgisi, odak noktası ve araştırmacıların belagate yaklaşımı yapılan çalışmalar üzerinden gösterilmeye çalışılmış, belagatle ilgili çalışmalarda gelinen nokta hakkında bir fikir verilmesi amaçlanmıştır.

Nergi̇sî Hakkinda Bi̇r Bi̇bli̇yografya Denemesi̇

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2019

Bahir SELÇUK 1 Öz XVII. yüzyıl Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Mehmed Nergisî, Saraybosna'da doğmuştur. Aile unvanından dolayı Nergisî, Nergisîzâde, Nergiszâde isimlerini kullanmış, Nergisî ismiyle meşhur olmuştur. Saraybosna'da eğitimini tamamlayan Nergisî, İstanbul'a gelip Kafzâde Feyzullah Efendi'ye intisap etmiştir. Kadılık ve müderrislik görevlerinde bulunmuştur. Daha çok münşi olarak tanınan ve edebiyatımızdaki tek mensur hamse sahibi olan Nergisî, aynı zamanda iyi bir şair ve önemli bir hattattır. Bazı kaynaklarda, divan sahibi olduğu ifade edilmektedir. Nergisî'nin mensur eserlerinde kendisine ait Türkçe, Farsça ve Arapça şiirleri bulunmaktadır. Bunun yanında şiir mecmualarında da Nergisî adına kayıtlı şiirler mevcuttur. Nergisî ve eserleri hakkında özellikle son dönemlerde araştırmaların artmış olduğu görülmektedir. Fakat Nergisî gibi güçlü ve çok yönlü bir sanatkâr hakkında yapılan çalışmaların henüz istenen seviyede olduğunu söylemek güçtür. Bu nedenle Nergisî üzerine araştırma yapacaklara yol gösterme, çalışmaların hangi aşamada olduğuna dikkat çekme ve neler yapılabileceğine dair bir fikir verme amacıyla böyle bir çalışma yapma gereği duyulmuştur. Bu çalışmada Nergisî'nin eserlerinin nüshaları, eserleri üzerine yapılan çalışmalar ve kendisinden bahseden kaynaklar tespit edilmiş ve künyeleri verilerek ilim âleminin isitfadesine sunulmuştur.

Bi̇r Kültür Tari̇hçi̇si̇ Olarak Ali̇ Emi̇ri̇ Efendi̇’Ni̇n Bi̇yografi̇ Yazarliği – Kaynaklari Ve Yöntemi̇ –

2013

Kultur tarihimizin onemli unsurlarindan biri olan sehir monografileri hakkinda gecmiste yapilan calismalar ne yazik ki sinirli kalmistir. Genellikle Istanbul uzerinde yogunlasan bu tur calismalar; kismen Bursa ve Edirne gibi onemli sehirlerde devam etmisse de, ulke sinirlari icindeki diger sehir ve bolgeler yeteri kadar bu calismalarin konusu yapilmamistir. Anadolu topraklarinin eski bir sehri olan Diyarbekir bakimindan Ali Emiri Efendi’nin duydugu bu eksiklik, onu genc yasta bu yonde calismaya yonelterek kaynak ve belge toplamasina ve bu belge ve bilgileri biyografik eserler halinde ortaya koymasina yol acmistir. Bugun bir kismi elimizde bulunmayan bu onemli calismalarda Ali Emiri Efendi’nin hangi saiklerle hareket edip nasil bir yontem izledigi, hangi kaynaklara basvurdugu ve butun olarak eserinin diger biyografik calismalardan hangi yonlerden farklilik gosterdigi, onun kendi ifadeleri dikkate alinarak bu makalede ortaya konmaya calisilmistir.

Ahmedî Hakkinda Bi̇bli̇yografya Denemesi̇

The Journal of International Social Research, 2021

Emrah GÜLÜM • Öz XIV. yüzyılın ikinci çeyreğinin ortalarında doğan ve XV. yüzyılın ilk çeyreğinin ortalarında vefat eden Ahmedî, Divan Edebiyatı ve Divan Edebiyatı Geleneği için kurucu; Anadolu Türkçesi açısından da köprü şair olması bakımından çok önemli bir yere sahiptir. İnişli çıkışlı bir hayat yaşamasına ve hem eğitimi için hem de eğitiminden sonraki şairlik hayatı boyunca çok fazla şehir gezip, çok fazla hâmîye intisap etmesine rağmen şiirleri, aruzu kullanımı, mazmun yaratımı konularında her zaman öncü olmayı başarmıştır. Sadece şairliği ile değil, aynı zamanda tarihçi, hekim, bürokrat ve alim kimlikleriyle de ön plana çıkmayı başaran Ahmedî, gittiği her yerde saygı görmüş çok yönlü bir insandır. Bu önemine uygun olarak da kaleme aldığı eserleri kendi döneminde ve sonrasında defalarca istinsah edilerek elden ele dolaşmış; günümüzde ise eski edebiyat çalışmalarına çok sık konu olarak hakkında yüzlerce çalışma yapılmıştır. Günümüz teknolojisinin de ilerlemesiyle yapılan bu çalışmaların takibi bir hayli güçleşmeye başlamış; bu nedenle de bibliyografya çalışmaları önem kazanmıştır. Bu doğrultuda da Fuzûlî, Bâkî, Nâbî, Şeyh Gâlib gibi büyük şairlerin bibliyografyaları daha önce listelenerek yayınlanmıştır. Bu çalışmada da Divan şiirinin kurucu şairi olarak anılan ve en büyük şairlerden biri olarak kabul edilen Ahmedî'nin bibliyografyası hazırlanmıştır. Ahmedî'nin eserlerinin yazma nüshalarından başlayarak bugüne kadar Ahmedî hakkında yazılmış olan tezler, kitaplar, makaleler, bildiriler, ansiklopedi ve sözlük maddeleri ile yabancı dillerde yapılmış olan yayınlar bu çalışmanın temel konusudur.

Yansimali Keli̇meler Üzeri̇ne Bi̇r Bi̇bli̇yografya Denemesi̇

ULUSLARARASI TÜRK LEHÇE ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (TÜRKLAD)

Bu çalışmada, yansımalı kelimeler ya da yansıma köklerden türeyen yansımalı fiiller üzerine yapılan çalışmaların bir bibliyografyası verilecektir. Yansımalı kelimeler üzerine çalışma yapacak olan bilim adamlarına faydalı olabilmek adına yapılan bu çalışmada, yansımalı kelimeler ile ilgili monografi, kitap, makalelere yer verilmiştir. Çalışmada, genel olarak yansımalı kelimeler hakkında ana hatlarıyla bilgi verilmiştir. Ardından bu konuda yapılan çalışmalar "Türkiye'de yapılan çalışmalar", "Türkiye dışında günümüz Türk lehçelerinde yapılan çalışmalar", "Başka dillerdeki yansımalı kelimeler ile ilgili yapılan çalışmalar" olmak üzere üç ana başlık altında toplanmıştır.

Türki̇ye'De Başkurt Tari̇hi̇, Di̇li̇ Ve Edebi̇yati Üzeri̇ne Bi̇bli̇yografya Denemesi̇

ULUSLARARASI TÜRK LEHÇE ARAŞTIRMALARI DERGİSİ (TÜRKLAD), 2017

Bu çalışmada, Türkiye'de Başkurt Türkçesi, tarihi ve edebiyatı ile ilgili yapılan çalışmalar taranmıştır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır: Giriş, Bibliyografya, Sonuç ve Tablo. Giriş bölümünde Başkurt Türklerinin tarihi, yaşadıkları coğrafya ve Başkurt Türkçesi hakkında kısa bilgiler verilmiştir. Bibliyografya bölümünde; Türkiye'de Başkurt Türkçesi, tarihi ve edebiyatı üzerine yayımlanan kitaplar, kitaptan bölümler, ansiklopedide bölümler, makaleler, bildiriler ve Türkiye'de Başkurt Türkçesi ile ilgili çalışılan yüksek lisans ve doktora tezleri olmak üzere yedi ana başlık bulunmaktadır. Ayrıca bu ana başlıklar Başkurt Türkçesi, tarihi ve edebiyatı ile ilgili yapılan çalışmalar olmak üzere alt başlıklar halinde sıralanmıştır. Sonuç bölümünde ise çalışmalar hakkında genel bir değerlendirme yapılmaya çalışılmış ve son olarak yapılan çalışmaların sayısı tablo üzerinde özetlenmiştir.

Bi̇yografi̇ Yazma Açisindan Latîfî Ve İbnü’L-Emi̇n Mahmud Kemal İnal Üzeri̇ne Bi̇r Mukayese

2019

Turk edebiyati tezkire gelenegi icerisinde 16. yuzyil tezkirecilerinden Latifi, (o. 1582) Tezkiretu’s-Şuarâ ve Tabsiratu’n-Nuzemâ isimli tezkiresiyle bu alanda onemli bir yer edinmistir. Klasik tezkire geleneginin ozelliklerini sergileyen Latifi, sairler hakkinda objektif degerlendirmelerde bulunmasi acisindan da dikkate degerdir. Ibnu’l-Emin Mahmud Kemal Inal tarafindan tezkire geleneginin son orneklerinden biri olarak sayilan Son Asir Turk Şairleri adli eser de Klasik tezkire anlayisini sergilemesinin yani sira modern biyografi anlayisina yaklasmasi acisindan onemlidir. Bu iki eserden hareketle tezkire ve biyografi turunun hemen hemen ayni amaca hizmet ettikleri gorulmektedir. Bu iki tur arasinda kisileri ele alis, icerik ve sekil yonunden farkliliklarin olmasi iki turu birbirinden ayiran en onemli noktalardir. Bu makalede tezkire ve biyografi turu hakkinda bilgi verilerek Latifi Tezkiresi ile Son Asir Turk Şairleri isimli eser kisaca tanitildiktan sonra bu iki eser icerik, yontem...

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE TÜRKÇÜLÜK YANSIMALARI: MEHMET TEVFİK (BİLGE) BEY’İN “MANASTIR VİLAYETİNİN TARİHÇESİ” ADLI ESERİ

Osmanlı Devleti’nin son yüzyılında yıkımını engellemek için birçok yol denenmiş, bu yollar içeriklerine göre bir fikir hareketi olarak adlandırılmıştır. Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük bu akımlardan bir kaçıdır. Temelinde bütünlüğü korumak olan bu akımlar sadece devlet ricali tarafından değil aydınların sunduğu fikri alt yapılar ile de desteklenmiştir. Dolayısıyla bu dönemde kaleme alınan bir çok eserde hâkim olan düşünsel etki göze çarpmıştır. Manastırlı Mehmet Tevfik Bey’in eseri Manastır Vilayetinin Tarihçesi bu eserlerden sadece bir tanesidir. Yazarın Mustafa Kemal Atatürk’ün Manastır Askeri İdadisi’nde tarih öğretmeni de olması, hem onun tarih bilincinin oluşmasındaki etkisi hem de eserin muhtevasının o dönemde ortaya çıkan Türkçülük akımın etkisini yansıtır muhtevası incelenmeye değer bir noktadır.