Ektopik Gebeliklerin Tanısında Maternal Serum Kreatin Kinaz Düzeyleri (original) (raw)
Related papers
Gebelik Gidişinde Serum Ferritin Değerlerinin Önemi
Turkiye Klinikleri Journal of Gynecology and Obstetrics, 1999
Amaç: Serum ferritin düzeylerinin gebelik gidişi üzerindeki ön em in i a raş tı rmak Çalışmanın Yapıldığı Yer: Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Materyal ve metod: 24.gebelik haftasını dolduran 148 gebede serum ferritin düzeylerine bakıldı. Ferritin düzeyleri Biyokimya Anabilim Dalı lahoraluvarında, Behring BNA 100 nefelometre cihazında, nefelometrik yöntem ile ölçüldü. Olguların gebelikleri terme kadar izlendi. Normal seyirli gebelikler ile preeklampsi, erken membran rüptürü, intrauterin gelişme geriliği, erken doğum gibi komplikasyon gelişen gebeliklerdeki serum ferritin düzeyleri karşılaştırıldı. İstatiksel analiz için Mamı Whitney-ü testi kullanıldı. Bulgular: 148 gebenin ortalama serum ferritin düzeyleri 15.5 ± 9.04 mg/l olarak hesaplandı. Serum ferritin düzeyleri gebelik haftalarına göre incelendiğinde olgular arasında istatistiksel yönden anlamlı bir farklılık olmadığı sap landı. Gebelikleri konıplikasyonsuz seyreden 102 olgu nun ortalama serum ferrritin düzeyleri 14.79 ± 8.14mg/l idi. Gebelik komplikasyon lan gelişen 21 olgunun ortala ma serum ferrritin düzeyleri ise 15.8 ± ll.52mg/l olarak bulundu. Her iki grup arasında istatistiksel anlamlı bir farklılık saptanmadı. 20 olguda erken doğum oldu. Term ve prelerm doğumlardaki ferritin düzeyleri arasında ista tiksel anlamlı bir farklılık bulunmadı. Sonuçlar: Gebelikle serum ferritin düzeylerinin ölçümünün, gebelik komplikasyonlarının belirteci olmadığı ve ek bir yarar sağlamadığı sonucuna varıldı.
Ektopi̇k Gebeli̇k Tedavi̇si̇nde Tek Doz Metotreksat 85 Olgunun Değerlendi̇ri̇lmesi̇
Ektopik gebelik tedavisinde tek doz intramuskuler metotreksatın etkinliğini değerlendirmek. Yöntem: Ekim 2003-Aralık 2006 tarihler arasında metotreksat ile tedavi edilen 85 ektopik gebelik olguları retrospektif olarak değerlendirildi. Tedavi başarısı cerrahi girişim uygulanmadan ektopik gebeliğin rezolüzyonu olarak tanımlandı. Tedavinin başarılı ve başarısız olduğu olgular tedavi öncesi (β hCG değerleri, kitle boyutları ve endometrial kalınlık yönünden karşılaştırıldı. Bulgular: Metotreksat tedavisi sonrası başarı oranı %88.2 olarak bulundu. Tedaviye cevap veren ve vermeyen olgular arasında tedavi öncesi (β hCG değerleri, kitle boyutları ve endometrial kalınlık yönünden anlamlı fark tespit edilmedi (p=0.62, p=0.57, p=0.18). (β hCG' nin ortalama rezolüsyon süresi 24.5 gün olarak tespit edildi. Sonuç: Çalışmamız rüptüre olmamış ektopik gebelik olgularının tedavisinde, tek doz sistemik metotreksat uygulamasının tedavi seçeneği olarak kullanılabileceği göstermektedir.
Düşük BHCG Değerli Bir Ektopik Gebelik Olgu Sunumu
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2016
Ektopik gebelik, fertilize olmuş ovumun uterus dışında, sıklıkla fallop tüplerinde implante olması olarak tanımlanmaktadır. Ektopik gebeliğin tanısında; anamnez, fizik ve jinekolojik muayene, ultrasonografi, serum β-hCG değerleri, culdosynthesis, D&C ve laparoskopi kullanılmaktadır. Ektopik gebelik, medikal veya cerrahi olarak tedavi edilebilir ya da yalnızca izlenebilir. Her iki yöntemde etkilidir. Tercih; klinik duruma, ektopik gebelik lokalizasyonuna ve mevcut olanaklara bağlıdır. Bu olgu sunumunda kasık ağrısı ile polikliniğe başvuran, β-hCG değeri düşük olan intraoperatif ektopik gebelik düşünülen ve patoloji sonucu da ektopik gebelik ile uyumlu gelen bir olgu sunulacaktır.
Kafkas Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi, 2007
Lösin aminopeptidaz (LAP) aktif bölgesinde çinko atomuna sahiptir ve gebelikte önemli rolleri bulunmaktadır. Bu çalışmada Tuj ırkı koyunlara gebelikleri süresince dışardan ilave olarak verilen çinkonun, gebeliğin serum LAP aktivitesindeki değişimlere etkisi araştırmak amaçlanmıştır. Çalışmada materyal olarak 3 yaşlı 20 adet Tuj ırkı koyun kullanıldı. Hayvanlar kontrol (n=10) ve deneme (n=10) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Deneme grubundaki hayvanlara kontrol grubuna ek olarak 30 mg/kg çinko verildi. Gebelik boyunca ve gebelikten sonra hayvanlardan kan numuneleri alınarak, 15 dakika 3000 rpm' de santrifügasyona tabii tutuldu. Gebelik (5 ay süresince) ve doğumdan sonra alınan serum numunelerinde LAP aktivitesi ölçüldü. Çalışmada deneme grubundan elde edilen LAP değerleri kontrol grubu ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak bir fark bulunamadı. Aylara göre LAP aktivitesinde ise en yüksek değerler gebeliğin son üç ayında tespit edildi. Her iki grupta da gebeliğin üçüncü ayından doğuma kadar istatistiksel olarak p<0.001 düzeyinde artışların olduğu, ayrıca gebelik süresince artan LAP aktivitesinin doğumdan sonra tekrar azalmaya başladığı gözlendi. Sonuç olarak gebelik süresince ilave olarak verilen çinkonun LAP aktivitesinde herhangi bir değişikliğe neden olmadığı görüldü.
Ektopik Gebelikte Tedavi Yaklaşımları: 171 Olgunun Retrospektif Analizi
Turkiye Klinikleri Journal of Gynecology and Obstetrics, 2012
lastokistin uterin kavite, endometrium dışında herhangi bir yere yerleşmesi olarak tanımlanan ektopik gebelik (EG) insidansında, son iki dekadda artış olmuştur. Amerika Birleşik Devletlerinde tüm gebe-Ektopik Gebelikte Tedavi Yaklaşımları: 171 Olgunun Retrospektif Analizi Ö ÖZ ZE ET T A Am ma aç ç: : Hastanemizde son 3 yılda tedavi edilen 171 ektopik gebelik (EG) olgusundaki risk faktörleri, tedavi yöntemleri ve sonuçlarını değerlendirmektir. G Ge er re eç ç v ve e Y Yö ön nt te em ml le er r: : Hastanemizde, Haziran 2008-Haziran 2011 tarihleri arasında EG tanısıyla tedavi edilen 171 olgu retrospektif olarak değerlendirildi. Olguların kayıtlarından demografik özellikleri, tedavi şekilleri, tedaviyi etkileyen etkenler ve EG için risk faktörleri araştırıldı. B Bu ul lg gu ul la ar r: : Üç yıllık sürede, EG tanısı alan 171 olgu vardı. En sık başvuru nedeni olarak vajinal kanama ve ağrı izlenirken olguların %19,2 (33 olgu)'si insidental olarak tanı aldı. EG için en sık lokalizasyon %90 (81 olgu) ile ampuller bölge, en sık izlenen risk faktörleri %19,8 (34 olgu) ile geçirilmiş abdomino pelvik cerrahi ve %9,3 (16 olgu) ile rahim içi araç kullanımı olarak saptandı. Olguların %52,04 (89 olgu)'üne primer cerrahi, %34,5 (59 olgu)'ine tek doz metotreksat (MTX) tedavisi, %13,4 (23 olgu)'üne izlem tedavisi uygulandı. Tüm olgularda yaş aralığı 15-45'tir. Her 3 tedavi kolunda (cerrahi, MTX, izlem) sosyodemografik özellikler benzerdi. S So on nu uç ç: : Tedaviyi etkileyen en önemli etkenler başvuru anındaki hemodinamik durum, β-hCG düzeyi ve gebelik haftasıdır. Erken tanı ve konservatif tedavi yaklaşımları, tubal anatomi ve fonksiyonu koruyarak, EG tedavisi sonrası en önemli risk olan rekürren EG insidansını azaltacaktır. A An na ah ht ta ar r K Ke el li im me el le er r: : Metotreksat; gebelik, ektopik; risk faktörleri A AB BS ST TR RA AC CT T O Ob bj je ec ct ti iv ve e: : To evaluate the risk factors, treatment modalities and the results of 171 ectopic pregnancies (EP) treated in our hospital the last 3 years. M Ma at te er ri ia al l a an nd d M Me et th ho od ds s: : In June 2008-2011; 171 patients with a diagnosis of EP were retrospectively evaluated in our hospital. Patients' demographic characteristics, treatment modalities, and factors affecting treatment and the risk factors for EP were investigated from transcriptions of the patients. R Re es su ul lt ts s: : The three-year period, 171 patients were diagnosed with EP. the most common reasons for application were the vaginal bleeding and pain; in 19.2% of cases (33 cases) were diagnosed incidentally. The most common location for EP 90% (81 cases) was ampulla, the most common risk factors were 19.8% (34 cases) the previous abdomino pelvic surgery and with 9.3% (16 cases) intrauterine device use. 52.04% of the patients' were treated with (89 cases) primary surgery, 34.5% (59 cases) were treated with single-dose methotrexate (MTX) therapy, 13.4% (23 cases) were treated with follow-up. In all cases, age range was 15-45 for each of the 3 treatment (surgery, MTX, follow-up); demographic characteristics were similar. C Co on nc cl lu us si io on n: : The most important factors affecting treatment were hemodynamic status at admission, β-hCG level and week of pregnancy. Early diagnosis and conservative treatment approaches, while preserving tubal anatomy and function, will reduce the incidence of recurrent EP which is the most important risk after EP treatment. K Ke ey y W Wo or rd ds s: : Methotrexate; pregnancy, ectopic; risk factors T Tu ur rk ki iy ye e K Kl li in ni ik kl le er ri i J J G Gy yn ne ec co ol l O Ob bs st t 2 20 01 12 2; ;2 22 2((2 2
Kreatin Kinaz-MB Total Kreatin Kinazdan Yüksek Olabilir Mi? Bir Olgu Sunusu
1999
Klinikte akut miyokard infarktiisii tamsında CK-MD aktivitesi ölçümünde en stk kul/allilan yöntemlerden biri olan immiinoinlıibisyon yöntemi CK-MB'ye spesifik değildir. Bu yöntemle bazı malign ve benign durumlarda kanştklık oluşabilir. Bu olgu bildirisinde CK-MB aktivitesinin total CK aktivitesinden yiiksek bulunduğu küçiik hiicreli akciğer kanseri olan bir hasta sunuldu. İmmünoinhibisyon yöntemi ile ölçiilen yüksek CK-MB aktivitesinin gerçekte BB aktivitesine bağlı olan yanlış bir yükselme olduğu kabul edildi. Sonuç olarak akut miyokard infarktüsii şüphe sinde imnıiinoinlıibisyon yöntemi ile ölçülen CK-MB aktivitesinin, özellikle CK-BB aktivitesini yükseltebilecek hastalık/ann varlığında, yanıltıcı olabileceği bu nedenle bu durumlarda CK-MB'ye spesifik yöntemlerin kullamlması gerektiği sonııcuna van/dı.