İslami̇ İnanç Desti̇nasyonlarinin Tanitiminda Youtube Vi̇deolarinin Kullanimi (original) (raw)

İSLAMİ İNANÇ DESTİNASYONLARININ TANITIMINDA YOUTUBE VİDEOLARININ KULLANIMI THE USAGE OF YOUTUBE VIDEOS IN THE PUBLICITY OF ISLAMIC FAITH TOURISM DESTINATIONS

2018

ÖZ Günümüzde insanların tüm tercih ve kararlarında etkili olan medya, insanların turizm kararlarına da etki eden en önemli faktörlerdendir. Sosyal medya tüm bireylerin hızlı ve kolay bir şekilde erişim sağladıkları bir ortamdır. Turizm pazarlamacıları, bireysel turizm fenomenleri ya da turistik gezi yapan bireyler yaptıkları gezilerin videolarını sosyal medyada paylaşarak turizm mekânlarını tanıtmakta ve bu videolar insanların seyahat davranışlarında etkili olabilmektedir. Bu çalışmada destinasyonlara yönelik sosyal medyada paylaşılan videolara yapılan yorumların incelenmesi neticesinde izleyicilerin davranış ve eğilimleri ortaya konularak, sosyal medya videolarının tanıtım ve pazarlama iletişiminde kullanımına yönelik önerilerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla bir turizm fenomenininYouTube hesabında inanç turizmi bakımından Müslümanlar için önemli mekânlar arasında olan Mekke, Medine ve Kudüs hakkında paylaştığı videolara 2016 Mart ile 2017 Mart tarihleri arasında yapılan izleyici yorumları içerik analizine tabi tutulmuştur. Sonuç olarak YouTube videolarının destinasyonlara yönelik bilgi kaynağı olduğu, seyahat etme isteğinde olumlu etkisinin olduğu ve bu durumu görüntüleme deneyimleri ile destinasyonun sunumunun belirlediği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Film kaynaklı turizm, inanç turizmi, tanıtım, pazarlama iletişimi, yeni medya, YouTube. ABSTRACT Today, the media, which influence people's choices and decisions, are the most important factors that affect people's tourism decisions. Social media is an environment where all individuals have quick and easy access. Tourism marketers, individual tourism phenomenas or travelers publicize the tourism places by sharing their tour videos on the social media and these videos can affect people's travel behaviors. As a result of analysing the comments about the shared videos for destinations on social media, it was purposed to reveal the behaviors and tendencies of the audiences and the suggestions for the usage of these videos in the fields of publicity and marketing communications. For this purpose, the audiences' comments, which were made between March 2016 and March 2017, about a tourism phenomenon's videos on YouTube about Mecca, Medina and Jerusalem, which are important places for Muslims in terms of faith tourism, were analyzed by content analysis. As a result, it has been determined that YouTube videos are a source of information for destinations and they have a positive impact on travel desires. Wieving experiences and the presentation of the destinations are determinative on this result.

ENGELLİLERİN, İNANÇ KONULARI HAKKINDAKİ DİNÎ BİLGİLERİNİN YETERLİLİKLERİ

ENGELLİLERİN, İNANÇ KONULARI HAKKINDAKİ DİNÎ BİLGİLERİNİN YETERLİLİKLERİ

Engelli bireyler, engellilik türü ve oranına göre bilgiye ulaşma ve onu öğrenme konusunda çeşitli dezavantajlara sahiptirler. Dünya’da ve Türkiye’de genelde her kademede eğitim sistemi sağlıklı bireylere göre dizayn edilmiş, programlanmıştır. Dolayısıyla engelli bireylerin eğitimden kendilerine düşen payı alabilme imkânları, engel tür ve özelliklerine göre azalmakta, değişmekte ve farklılıklar arz etmektedir. Eğitim materyalleri, fizikî imkânlar gibi engellilere yönelik eğitim hizmetlerindeki başlıca yetersizlikler, engelliler açısından çoğu zaman eğitimden istenen payı alamama sonucunu doğurmaktadır. Din eğitimi de bu eğitim alanları veya imkânlarından bir bölümü sayılmaktadır. Eğitim içinde özel bir alan sayılan din eğitimi, geçmişten günümüze engelliler açısından sorunlu alanlarından birisidir. Çünkü din eğitimi/öğrenimi alanı geniş bir alandır. Öğrenilecek ve öğretilecek bilgilerin bir kısmı soyut kavramlardan oluşmaktadır. Soyut olan bu kavramların öğrenilmesi ve öğretilmesi işitme engelliler için farklı, görme engelliler için farklı, ortopedik engelliler için farklı olmaktadır. İşte bütün bu dezavantajlı gruplara göre eğitim öğretim imkânları hazırlamak ve sunmak kapsamlı ve kompleks bir sorunu çözmek anlamına gelmektedir.

Yeni Medya Ortamlarında Nefret Söylemi: İslam Karşıtlığı Bağlamında Nefret Söylemi İçeren Videoların Youtube Üzerinden İncelenmesi

AJIT-e: Online Academic Journal of Information Technology 2017-Special Issue, 2017

ÖZ Yeni medya ortamları geleneksel kitle iletişim araçlarından sahip oldukları anonimlik, etkileşim ve kullanıcı türevli içerik gibi özellikler bağlamında ayrılmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte; yeni medya ortamları, bireye içeriğin kullanıcısı, üreticisi ve dağıtıcısı olma imkanı sunmaktadır. Bu bağlamda, geleneksel kitle iletişim araçlarında temsil imkanı bulamayan gruplar görünürlük olanağı elde ederken; sağlanan bu özgürlük iletilerin üreticisinin bilinmemesi ve üst bir medya organının denetiminden geçmemesi ekseninde nefret söyleminin üretilmesi ve dağılmasına neden olmaktadır. Yeni medya ortamlarında örtük ve açık biçimde dolaşım imkanı bulan kullanıcı türevli içerik, ayrımcı ve ötekileştirici dilin İnternet üzerinde yayılmasına olanak sağlamaktadır. Nefret söyleminin en kolay yayılma imkanı bulduğu sosyal medya araçları arasında bir video paylaşım sitesi olarak Youtube yer almaktadır. Youtube, video yükleme, dağıtım ve paylaşım alanında faaliyete geçen ilk web sitesidir. Her gün milyonlarca video Youtube üzerinden Internet kullanıcıları ile buluşmakta olup; videolarda ötekileştirici ifadeler nefret söylemini yeni kamusal alanda meşrulaştırmaktadır. Video içeriklerine ek olarak, Youtube'un videolara yorum yapılmasına izin veren yapısı nefret söyleminin paylaşım alanını genişletmektedir. Bu çalışmanın amacı bir medya paylaşım sitesi olarak Youtube üzerinde İslam karşıtlığı bağlamında hangi söylemsel pratiklerin dolaşıma girdiğini ortaya koymaktır. Bu nedenle 2015 ve 2016 yılında Youtube üzerinde yayınlanmış olan İslam karşıtlığı ile ilgili iki video Van Dijk'in eleştirel söylem analizi perspektifinde irdelenmiştir. Van Dijk'in haberlerin incelenmesine yönelik olarak geliştirdiği eleştirel söylem analizinin Youtube ara yüzüne uygulanması sonucunda elde edilen bulgulara bağlı olarak video paylaşım ağlarında nefret söyleminin dolaşımı incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Yeni Medya, İslamofobi, içerik paylaşım siteleri 1 Bu makale, International Conference on Humanities and Cultural Studies (ICHACS) 2016' da özet bildiri olarak sunulmuştur.

DİJİTAL HİKAYE ANLATIMI: İÇERİK ÜRETİCİLERİNİN YOUTUBE VİDEOLARI ÜZERİNDEN BİR ANALİZ

ÖZ Dijital hikaye anlatımı bilgi ve iletişim teknolojileri çağında özellikle tüketim kültürü açısından önemli bir pazarlama yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı dijital hikaye anlatımının çevrimiçi tüketici davranışlarını etkileme prensiplerini belirleyebilmektir. Farklı bir deyişle tüketici davranışlarını yönlendirmede hangi hikaye içerikleri ve özellikleri ön plana çıkmaktadır bunu açıklayabilmektir. Dijital hikaye anlatımı tüketicinin kendisini hikaye anlatıcının rolüne kaptırdığı ve hikayelerini aldığı aracılı iletişim pratiği olarak da yorumlanabilir. Bu çalışma, nitel çoklu metod yaklaşımına dayanmaktadır ve video hikayelerinin içinde taşıdığı anlama odaklanmakta ve bunun yanı sıra ilişkisel deneyimle olan bağı araştırmaktadır. Araştırma kapsamında dört ayrı içerik üreticilerinin (youtuber/influencer)'ın 2019 yılının haziran-temmuz-ağustos ayları içerisinde çektikleri videolar sistematik boyutlu nitel araştırma (Basıc IDS) (davranış, etki, his, canlandırma, biliş, kişilerarası ilişkiler, ilaçlar ve sosyokültürel faktörler) kapsamında betimsel analiz yönetemi ile incelenmiştir. Bu analiz sosyal medya gerçekliğinin, hikaye anlatımının rasyonel, duygusal ve ilişkisel deneyimlerini ortaya koymaktadır. Bu yüzyüze ilişkiler yalnızca bilişsel ve duygusal olarak oluşmamakta aynı zamanda rol-model olma süreci ile de hayata geçmektedir. Özellikle, ilişkisellik, paylaşılan sosyo-kültürel arkaplan ve ilaç kategorileri tüketici ilişki deneyimini kavramsallaştırmaktadır. Bu kategoriler * Dr., Ege Üniversitesi,

Youtube'daki Koronavirüs ile İlgili Türkçe Videoların Değerlendirilmesi: Bir İnfodemiyoloji Çalışması

Flora, 2021

Giriş: COVID-19 ile ilgili bilgilendirici içeriğe sahip videolar pandeminin yayılmasını kontrol etmede fayda sağlayabilir. Ancak yanlış bilgi içeren videolar ise infodemiye sebep olarak infeksiyonun kontrol altına alınmasını zorlaştırabilir. İnfodemiyle baş edilebilmesi için Youtube’daki yanıltıcı videoların saptanması gerekmektedir. Bu çalışmada, Youtube’daki koronavirüs ile ilgili Türkçe videoların özellikleri ve içeriklerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metod: Youtube internet sitesindeki koronavirüs ile ilgili 1868 Türkçe video değerlendirilmiştir. Videonun ismi, uzunluğu, izlenme sayısı, beğeni ve beğenmeme sayısı, videoya yapılan yorum sayısı, videonun yayınlandığı tarih, videoyu yayınlayan kanal, videonun yükleme kaynağı gibi özellikler incelenmiştir. Ayrıca her bir video için toplam koronavirüs bilgilendirme puanı (KBP) ve video power indeksi (VPI) hesaplanmıştır. Bulgular: Koronavirüs ile ilgili 1868 Türkçe videonun toplamda izlenme sayısı 160.179.962’dir. Videoların koronavirüs bilgilendirme puanı ortancası 1 (min-max:0-6)’dir (6 puan üzerinden). Videoların %74.6’sı (n=1394) bilgilendirici özellikte olup, %4.1’i (n= 77) yanıltıcı içeriğe sahiptir ve bu yanıltıcı videolar toplamda 14.425.386 kez izlenmiştir. Videoların %48.8’inde (n= 912) sağlık profesyoneli yoktur. Sağlık çalışanlarının olmadığı koronavirüs ile ilgili videolar süre olarak daha kısa, izlenme sayıları daha yüksek ve koronavirüs bilgilendirme puanı daha düşüktür (p< 0.001). Sonuç: Youtube’daki koronavirüs ile ilgili Türkçe videolar yüksek görüntülenme sayısına sahiptir ve büyük çoğunluğu bilgilendirici niteliktedir. Ancak videoların COVID-19 ile ilgili bilgi içeriği oldukça düşük olup, sağlıkla ilgili bu videoların neredeyse yarısında sağlık profesyoneli yer almamaktadır. Koronavirüs ile ilgili yanıltıcı içeriğe sahip Türkçe videolar az sayıda olsa da bunlar milyonlarca kez izlenmiştir. Anahtar Kelimeler: COVID-19; Koronavirüs; Youtube; İnternet; İnfodemi

Sosyal Medyada Dini İnanç ve Ahlaki Değerlerin Dejenerasyonu Üzerine Bir Değerlendirme

Sosyal Medyada Dini İnanç ve Ahlaki Değerlerin Dejenerasyonu Üzerine Bir Değerlendirme, 2018

Öz Son yıllarda Facebook, Twitter, Instagram vb. sosyal medya platformları, yaygınlık kazanarak mobil cihazlara taşınmış, toplumsal hayata eklemlenmiştir. Bunun sonucu olarak toplum hayatının; dini, kültürel, iktisadi ve benzeri boyutları dönüşmeye başlamış, kökten değişimlere uğramıştır. Sosyal medyanın açık erişimli, sansürsüz ve her türlü otoriteden uzak iletişim ve etkileşim ortamı, herkesin istediği içeriği oluşturup paylaşmasına imkân tanımıştır. Bu durum, iyi-kötü bütün yazılı, sesli, görüntülü içeriğin dolaşımına yol açmıştır. Sosyal medya bir yandan insanların dini inanç ve değerleri konusunda bilinçlenme ve sosyalleşme noktasında olumlu etkide bulunurken, diğer yandan, müstehcen içerikler, sağlıklı olmayan, anlamları çarpıtılmış ayet paylaşımları, en zayıf hadis kaynaklarında geçen rivayetler ve önemli şahsiyetlere atfedilen birçok hikmetli sözlerin sosyal medyada yoğun şekilde dolaşıma sokulmasına olanak tanımaktadır. Bu durum, özellikle dini inanç ve değerlerin dejenere olmasına, din, dindarlık ve ahlaki değerlerin aşınmasına yol açmaktadır. Çalışmamızda bu dejenerasyonla ilgili bir kısım değerlendirme ve analizler yapılarak, konunun çözümü noktasında öneriler sunulmaktadır. Abstract Facebook, Twitter, Instagram and the like social media platforms were transferred to mobile devices as they became widespread, thus they are articulated to the social life. As a result of this, religious, cultural and economic dimensions of the social life has started to transform, and changed radically. Communication and interaction environment of social media with open access, uncensored and far from every kind of authority has allowed everyone for creating and sharing any context. This, somehow made way for written and audiovisual context be in circulation. Social media affects people's awareness of religious believes and values and socialisation in one hand. On the other hand, it also enables the circulation of obscene contents, unhealthy and distorted shares of verses of the Koran and many wise words attributed to reports and significant people in the (zayıf hadis ne? weakest hadiths) in social media. This leads the degeneration of particularly religious believes and corrosion of values, religion, piety and moral values. This study aims to evaluate and analyse this degeneration and propose solutions about this issue.

Dinden Faydalanarak Filmleri Yorumlama

William L. Blizek'in "The Continuum Companion to Religion and Film, William Blizek (Ed), Bloomsbury, New York, 2009," adlı kitapta yazdığı bölümden yapılan çeviridir.

Dijital Kiliseler: Youtube İtiraf Kanallarındaki “Yaşam Tarzı” Söylemine Bir Bakış

2021

Özet Bütüncül anlayış ve tanımlara rağmen sekülerleşme bugün, kültürel değişmezler varsayımının zayıfladığı yeni toplumsal dinamikler üzerinden ele alınmalıdır. Ortak değerlere bağlılığın yüksek olduğu bir toplum düzeninin geride bırakıldığı ve özgürleştirici politikaların işlev kazandığı yeni düzeyde sekülerizm, bütünlükleri parçalayan bir perspektifle incelenmeyi beklemektedir. Gündelik yaşam dünyasına odaklanan böylesi bir incelemenin, dinin politik yaptırım gücünü yitirmesine ve politik arenadan geri çekilmesine doğrudan odaklanma koşulu yoktur. Değerler evreni, kurumların yasalarına doğrudan tabi olmaksızın, dijital endüstri altında biçim almaktadır. Düzenleyici bir kamusal yaptırım yerine, özgürleştirici ve parçalayıcı bir yönelim arz eden sanal mecralarda artık, sıradan bireylerin de tecrübeleri öne çıkarılmaktadır. Bu içeriklerin, konuşulmayan olanı konuşulabilir kılmaya, sesli söylenme ihtimali zayıf olan toplumsal durumları masaya yatırmaya yönelik kurgulandığı gözlenmektedir. Bir nitel araştırma olan bu çalışma, “yaşam tarzı” söyleminin hangi tür yeni dinsellikleri işaret ettiği üzerinde durmaktadır. Anahtar Kelimeler: Bireysel Sekülerleşme, Yaşam Tarzı Söylemi, İtiraf Kültürü, Dijital Kiliseler Abstract Despite holistic understanding and definitions, secularization should be handled today through new social dynamics where the assumption of cultural constants has weakened. The new level of secularism, where a social order with a high commitment to common values is left behind and emancipatory policies function, awaits to be examined with a perspective that shatters integrity. Such an examination of the world of everyday life does not necessarily focus directly on religion’s loss of political sanction and its withdrawal from the political arena. The universe of values takes shape under the digital industry, without being directly subject to the laws of institutions. Instead of a regulatory public sanction, the experiences of ordinary individuals are also highlighted in virtual media, which has a liberating and disintegrating orientation. It is observed that these contents are designed to make the unspeakable speakable and to discuss the social situations that are unlikely to be spoken aloud. This study, which is a qualitative research, focuses on what kind of new religiousness the “lifestyle” discourse indicates. Keywords: Individual Secularization, Lifestyle Discourse, Confession Culture, Digital Churches