Alman Strateji̇k Kültürünün Dönüşümü Ve Almanya’Nin Uluslararasi Poli̇ti̇kaya Proakti̇f Katilimi (original) (raw)

ALMAN STRATEJİK KÜLTÜRÜNÜN DÖNÜŞÜMÜ VE ALMANYA'NIN ULUSLARARASI POLİTİKAYA PROAKTİF KATILIMI; TRANSFORMATION OF THE GERMAN STRATEGIC CULTURE AND ITS PROACTIVE INVOLVEMENT IN THE INTERNATIONAL POLICY

Güvenlik Bilimleri Dergisi, 2019

Öz Alman stratejik kültürü tarihsel olarak baskın, militarist, otoriter ve yayılmacı nitelik taşımakla birlikte aynı zamanda eleştirel düşünceye sahip, uzlaşmaya ve gelişime açık karaktere sahiptir. Tarih boyunca pek çok savaşa neden olan bu stratejik kültür İkinci Dünya Savaşı'nın ardından galip devletlerce baskılanarak kontrol altına alınmıştır. Fakat Soğuk Savaş'ın jeopolitik koşulları altında tam egemenliğini yeniden elde eden Almanya'nın stratejik kültürü "sivil güç" (Zivilmacht) olarak ifade edilen sağduyulu pasifizmden yeniden bir dünya politikasına (Weltpolitik) doğru evrilmiştir. Fakat Almanya "sivil güç" politikasına olan bağlılığını ispatlamak için "Dünya Politikasını" "gezegensel bir sorumluluk ahlakına" dayandırmaktadır. Postmodern dönemin koşulları altında Almanya dış politikada "Merkezden Liderlik Etme" (Führung aus der Mitte) konseptini geliştirerek uluslararası politikada daha fazla söz sahibi olmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla tarihsel süreç içinde Almanya'nın stratejik kültürünün her koşulda güç olma arzu ve özelliğini koruduğunu ve bu doğrultuda Almanya'nın yeniden uluslararası sistemin önemli bir aktörü olduğunu söyleyebiliriz. Abstract German strategic culture has dominant, militarist, authoritarian and expansionist characteristics, as well as being to open to the critical thinking, compromising and developments. This strategic culture, which has caused many wars throughout history, has been suppressed and controlled by the victorious states after the Second World War. However, after getting full sovereignty under the geopolitical conditions of the Cold War time, German strategic culture evolved from German pacifism which is called as the "civilian power" (Zivilmacht) into world politics (Weltpolitik). Yet, Germany, to prove its commitment to 'civilian power' politics, has grounded its world politics on "planetary responsibility ethic" (Planetarischer verantwortungsethik). At the same time, under the postmodern conditions, Germany trie to be more active on international politics by developing a foreign policy concept that is called as "the Leading from Center" (Führung aus der mitte). Therefore, it is possible to pronounce that Germany's strategic culture has preserved its characteristics of being a power in every circumstance in the history and that they have got an important actor of the international system accordingly.

Alman Stratejik Kültürünün Yükselişi: 1969 2016 Arasi Yayı mlanan Alman Ulusal Güvenlik Stratejisi Belgelerinin Nitel Analizi

International Journal of Politic and Security, 2020

Almanya günümüzde uluslararası sistemin önde gelen aktörlerinden biridir. Küresel ekonomiye olan katkıları ve AB içindeki başat rolü nedeniyle her geçen gün önemi daha da artmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonrasında baskılanan Alman stratejik kültürü Soğuk Savaş yıllarından günümüze kadar geçen süreç içinde yeniden nüksederek uluslararası politikada baskın rolüne evrilme eğilimindedir. Bu makalede Almanya'nın uluslararası politikada değişen konumu 1969 yılından itibaren Almanya tarafından yayımlanmaya başlay an Ulusal Güvenlik Strateji Belgeleri (White Books) üzerinden analiz edilmektedir. 1969 2016 yılları arasında yayımlanan bu belgelerde Almanya'nın uluslararası politikaya olan angajmanının konjonktürel değişikliklerle uyumlu olarak tedricen evrildiği görül mektedir. Almanya'nın baskın tarihsel kimliğinin nüksettiği tezine dayalı olan bu çalışma birincil kaynaklara dayandırılmıştır.

Almanya’Da “Öteki̇” Olmak, “Öteki̇” Kalmak

Folklor/edebiyat, 2010

I. ve II. Dünya Savaşları çok büyük işgücü ve ekonomik kayıplara yol açmıştı. Batı Avrupa ülkelerinin tekrar yapılandırılması için, savaş döneminde ölen, öldürülen, tutsak düşen, yerinden yurdundan sürülenlerin ve milyonlarca savaş gazisinin ve zorla çalıştırılan kişilerin yerini alacak yabancı iş gücüne ihtiyaç vardı. Bu tarihlerde Almanya'nın yeniden yapılanmak için başlattığı ve ekonomik mucize (Wirtschaftswunder) olarak adlandırılan hızlı ekonomik büyüme nedeniyle Almanya yabancı iş gücü istihdam etmeye başlamıştır. * Bir ülkeden başka ülkeye göç eden göçmen. ** Muhacir, göçmen: Almanya'da sürekli bir ikametgaha sahip olan kalıcı yabancılara kullanılmaktadır. *** Göçmen, muhacir: Dış bir ülkeden gelen ve geçici bir ikametgaha sahip kişi anlamında kullanılmaktadır. **** 19. yüzyılda endüstrileşen Almanya, maden ihtiyacını karşılamak, sanayide ve tarımda daha çok işgücüne ihtiyaç duymuş, 1880'lerde "Sesonarbeiter" (mevsimlik işçi) ve I. ve II. Dünya Savaşında da "Zwangsarbeiter" olarak çalıştırılmışlardır. 1910'arda Ruhr havzasındaki Polan nüfusu 500 bini geçiyordu. Günümüzde ise Ruhr havzasında 5,5-6 milyon insanın Polonya kökenli olduğu tahmin ediliyor.

Dünya Futbol Şampi̇yonasi Bağlaminda Almanya´da Açiğa Çikan Mi̇lli̇yetçi̇li̇k (Patri̇oti̇smus) Akiminin Alman Basinina Göre Değerlendi̇ri̇lmesi̇

2007

2006 dunya futbol sampiyonasi Almanlarin da diger milletler gibi kendi ulkeleri ve bayraklariyla ozdeslik kurabileceklerini acik olarak gostermistir. Alman medyasi bu sampiyonanin Almanlarin kendi oz guvenlerini tekrar kazanmalarina neden oldugu ve vatan sevgisinin daha once gorulmemis bir bicimde arttigi konusunda hemfikirdir. Ayni zamanda Alman medyasi bu sampiyona vesilesiyle ulkede yasayan yabancilarin integrasyonu konusunda yeni bir sans ortaya ciktigini bunun en guzel orneginin de ulkede yasayan Turklerin Alman milli takimini desteklemeleri oldugu tespitinde bulunmaktadir. Aniden ortaya cikan bu milliyetci dalganin Hitler diktatorlugu zamanindaki milliyetcilikle mukayese edilemeyecegi saptamasi yapilmaktadir. Bu dalganin sakincalarina sadece bir ogretmen sendikasi dikkat cekmis, buna karsin Alman milliyetciligini benimsemeyen solcu universite hocalari bile bu milliyetci dalgayi selamlamislardir

Yeni̇ Bi̇r Ulus Oluşmasinda Propagandanin Etki̇si̇; Alman Nasyonali̇st Parti̇ Örneği̇

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, 2020

Öz Ulus devletlerin oluşumuyla birlikte dünyada en etkili olmuş liderlerden birisi de hiç şüphesiz Hitler'dir. Hitler'in en büyük amacı ari Alman ırkı oluşturmaktır. Hitler, Nasyonal Sosyalist Parti programını ari Alman ırkı idealleri çerçevesinde şekillendirir. Hitler Almanya'nın başına geçmeden önce toplumlar üzerinde çok önemli bir etkiye sahip olan toplumları değiştirip dönüştüren ve toplumsal hafızayı bir araç olarak kullanan bir yöntemi fark eder. Bu yöntem propagandadır. Propaganda; başta dil olmak üzere devlet ve onun aygıtları, resim, heykel, sinema, tiyatro, eğitim, fısıltı gazetesi, kitle iletişim araçları gibi bulabildiği her şeyi ideolojisi için kullanan özel bir yöntemin adıdır. Hitler'in partisi Almanya'da başa geçince Ülkedeki tüm kitle iletişim araçları ve dil de dâhil toplumla buluşan her şeye propaganda teknikleri gereği değerler yüklenmiştir. Yapılan propagandaların içeriğinde; Alman ulusunun üstün, gururlu ve onurlu insanlar olduğu öteki insanların özellikle Yahudi ve Çingenelerin alt sınıftan olduğu yönünde mesajlar yüklenerek toplumla öyle buluşturulmuştur. Çalışmada dünyada ortaya çıkan ulus devlet akımıyla birlikte Nasyonal Sosyalistlerin Alman ari ırkı oluşturmak için kullandıkları propaganda teknikleri ve ulus oluşturmada propagandanın etkisine değinilecektir.

Türki̇ye’De 2012-2019 Yillari Arasinda Alman Di̇li̇ne Yöneli̇k Yapilmiş Li̇sansüstü Çalişmalarin Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Trakya Eğitim Dergisi, 2021

Bu çalışmanın amacı Türkiye’deki üniversitelerin Alman Dili Eğitimi, Alman Dili Edebiyatı ve Mütercim Tercümanlık lisansüstü bölümlerinde 2012-2019 yılları arası yapılmış yüksek lisans ve doktora tezlerini alan ve çalışma yöntemleri bakımından incelemektir. Çalışmada kullanılan verilere YÖK tez veri tabanı üzerinden ulaşılmıştır. Çalışmada doküman inceleme modelinden yararlanılmıştır. Veriler SPSS24 programı ile analiz edilmiştir. Çalışma iki bölümden oluşmaktadır. Teori bölümünde çalışmaya yönelik giriş, amaç, yöntem, örnek evrem ve benzeri sorulara yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise uygulama kısmı yer almaktadır. Bu bölümde Türkiye'deki Alman Dili Eğitimi, Alman Dili ve Edebiyatı ve Mütercim Tercümanlık bölümlerinde yazılmış olan 141 adet yüksek lisans ve 49 doktora tezi olmak üzere toplamda 190 adet lisansüstü tez incelenmiştir. Tezler kendi aralarında doktora ve yüksek lisans türü olarak yazıldığı yıl, konu, çalışma biçimi ve üniversitelere göre dağılımları nic...

Almanyanin 2016 Guvenlik Stratejisinin Niteliksel Analizi

ÖZET Almanya Sedan Savaşıyla ulusal birliğini sağladığı 1870 yılından 1945 yılına kadar geçen yetmiş beş yıl içinde uluslararası politikayı önemli ölçüde etkileyen bir ülke olmuştur. Dünyanın en büyük savaşları olan her iki dünya savaşında da başrolü oynayan Almanlar baskın bir karaktere stratejik bir siyasal kültüre sahiptirler. İkinci Dünya Savaşı sonrası ağır koşullara tabi tutulan Almanya gerek askeri gerek siyasi açıdan vesayet altına alınmıştır. 1960'lı yıllardan itibaren uluslararası politikaya dönüş yapmaya başlayan Almanya aradan geçen yıllarda yavaş yavaş özgüvenini toplamıştır. Bu değişim ve gelişim 1964 yılından itibaren yayımlanmaya başlanan Strateji Belgelerinde de kendini göstermektedir. Bu bağlamda Almanya uluslararası sorunlar karşısında daha aktif rol alma isteğini ittifak ve yük paylaşımı stratejisi içinde açıkça göstermektedir. Bu çalışma Almanya'nın tarihteki büyük güç rollerine yeniden döneceği öngörüsünü 2016 yılında yayımlanan son Beyaz Kitabın içerik analizini yaparak irdelemeyi amaçlamıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden kod analizi tekniği kullanılmıştır. ABSTRACT Germany is one of the prominent countries which seriously shaped international area in seventy five years between 1870 and 1945. Germany has been leader actor in both World Wars because of his dominant strategic character in politically. Germany has been heavily controlled by wardship in political and military area. But, Germany regain stuffing since 1960 by stages, this is exposed and realizing in white books that published till 1964. In this context, Germany has willing to become leader country for conciliation of international problems via burden sharing and alliance. This work investigates this reality by content analyzing of 2016 White Book via Qualitative research methods and code analysis technique.