Modern Toplumda Aile Olmak: Mustafa Kutlu’nun “Chef” Adlı Eserinde Bireyselleşme ve Modernlik Eleştirisi (original) (raw)

Mustafa Kutlu’nun Chef Hi̇kâyesi̇nde Yozlaşma ve Değer Yi̇ti̇mi̇

HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature), 2021

Dr. Öğr. Üyesi Yaşar ŞİMŞEK MUSTAFA KUTLU'NUN CHEF HİKÂYESİNDE YOZLAŞMA VE DEĞER YİTİMİ THE CORRUPTION AND LOSS OF VALUE IN MUSTAFA KUTLU'S CHEF STORY ÖZ 1970 sonrası Türk hikâyeciliğinde önemli bir yer edinen Mustafa Kutlu, arifane bakışı, samimi anlatım tarzı, geleneğe ve yerliliğe yaslanan sanat anlayışıyla kendine has bir üslup oluşturmuştur. Genellikle günlük hayatta karşılaşılabilecek olayları ve kişileri anlattığı hikâyelerinde, insanı aile, toplum, din, kültür ve medeniyet çevresinde ele almıştır. Aynı zamanda Türk toplumunun geçirdiği sosyal değişimi ve dönüşümü konu edindiği eserlerinde bunun bireyler üzerindeki olumsuz yansımalarına değinmiştir. Bu bağlamda bazı hikâyelerinde modernleşme, şehirleşme ve iç göçle birlikte artan yozlaşma ve değer yitiminin insanlar üzerindeki etkilerini anlatmıştır. Bu çalışmada yazarın Chef adlı uzun hikâyesi, kurguda öne çıkan kişilerden hareketle yozlaşma ve değerlerin yitirilmesi bağlamında incelenmiştir. Yazıda öncelikle yozlaşma kavramı ve değer yitimi üzerinde durulmuş, ardından Mustafa Kutlu hikâyelerinde bu kavram ve olguların görünümüne ve yansımasına değinilmiştir. Daha sonra eser adı, hikâye kişilerinin adlandırılması, karakterlerin özellikleri, hayatları, düşünceleri ve hayalleri etrafında yozlaşma ve değer yitimi bağlamında değerlendirilmiştir. Kişilerin yaşadığı çözülme ve bunun toplumsal yansımalarına yer verilmiştir. Mustafa Kutlu, Chef'te kentlileşme, gelenek, modernleşme gibi meseleler etrafında arzu ve hırslarının kurbanı olan kişileri anlatmış, bu kişilerin hayat öyküleri dolayımında yitirdikleri değerleri, kaybettikleri güzellikleri irdelemiştir. Dünyevi hevesler, para ve maddi arzular peşinde koşan aile fertlerinin yaşadığı savruluşu çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur.

Mustafa Kutlu'nun Nur Hikayesinde Modern Paradigmanın Karşısında Bir Kimlik İnşasına Yönelik Değerler

ÇÜTAD Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2023

Mustafa Kutlu, modern Türk hikâyesinin gelişim ivmesinde sanatsal duruşunu dil, üslup ve biçim yönüyle hikâyede sabitleyen ender yazarlardandır. Hikâyelerinin zeminini, modernizme bağlı gelişen toplumsal değişimin bireyin zihin dünyasında meydana getirdiği tahribat oluşturur. Onun hikâyelerinde, insanın iç derinliğine yönelen, zamanın ve eşyanın hakikatini sorgulayan, aynı zamanda İslam medeniyetinin kültür birikiminin damıtıldığı toplumsal hayat pratiğini arzulayan bilinçli bir duruş vardır. Bu durum Kutlu’nun modernizm ve gelenek arasında gelenekten yana aldığı tavrı belirginleştirir. Kutlu, hemen her hikâyesinde İslam inancı, kültürü ve geleneğiyle yoğrulmuş; Anadolu irfanının öz değerleriyle inşa edilmiş bir kimliğe dönüş çağrısı yapar. Bu çalışmada Kutlu’nun Nur hikâyesi üzerinden teklif ettiği kimliğin değerler dünyası incelenmiştir.

Mustafa Kutlu’Nun Nur Hi̇kâyesi̇nde Modern Paradi̇gmanin Karşisinda Bi̇r Ki̇mli̇k İnşasina Yöneli̇k Değerler

Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi

Mustafa Kutlu, modern Türk hikâyesinin gelişim ivmesinde sanatsal duruşunu dil, üslup ve biçim yönüyle hikâyede sabitleyen ender yazarlardandır. Hikâyelerinin zeminini, modernizme bağlı gelişen toplumsal değişimin bireyin zihin dünyasında meydana getirdiği tahribat oluşturur. Onun hikâyelerinde, insanın iç derinliğine yönelen, zamanın ve eşyanın hakikatini sorgulayan, aynı zamanda İslam medeniyetinin kültür birikiminin damıtıldığı toplumsal hayat pratiğini arzulayan bilinçli bir duruş vardır. Bu durum Kutlu’nun modernizm ve gelenek arasında gelenekten yana aldığı tavrı belirginleştirir. Kutlu, hemen her hikâyesinde İslam inancı, kültürü ve geleneğiyle yoğrulmuş; Anadolu irfanının öz değerleriyle inşa edilmiş bir kimliğe dönüş çağrısı yapar. Bu çalışmada Kutlu’nun Nur hikâyesi üzerinden teklif ettiği kimliğin değerler dünyası incelenmiştir.

Mustafa Kutlu’nun Hikâyelerinde Modernizm ve Bunalım Bağlamında Çevre İlişkilerinin İncelenmesi

Mustafa Kutlu, Türk toplumunun geçirdiği değişim evrelerini sosyolojik ve psikolojik veriler ışığında derinlemesine ele alarak eserlerinde işler. Modernleşme süreci ile başlayan değişimlerin birey ruhunda yarattığı psikolojik bunalımı, kentleşme ve çevre ilişkileri bağlamında ele alan Kutlu, tüketim toplumundaki insan ilişkilerine ışık tutar. Mustafa Kutlu hikâyelerinin çoğunda göç olayından yola çıkarak köy-kent, çevre-birey, toplum-birey üzerinde çeşitli analizler yapar. Kültürel bir çatışmanın ortasında kendini bulan bireyin çevre ile yaşadığı ilk psikolojik sorun olan bunalım, daha sonraki süreçte çevre ilişkileri sonucunda gelişen yabancılaşma problemine dönüşür. Yalnızlık, ortama uyum sağlayamama, değişen çevrenin getirdiği ekonomik ve sosyal sorunlar, Kutlu’nun hikâyelerinde yabancılaşmanın temel nedenleridir. Kente göçe eden ile kentli insan ilişkilerinin çevresel faktörlere bağlı örneklerinin en doğal mekânı olarak İstanbul’u tercih eden Kutlu, gecekondularda yaşayan insanların hemen dibinde yükselen hayata kayıtsız kalamadıklarını, lüks, eğlence ve konforun sarmaladığı hayatların onları kendine çektiğini göstermeye çalışır. Konfor, kahramanların

Mustafa Kutlu’nun Hikayeleri'nde Kentli İnsan Olmak

Türk Dünyası Araştırmaları, 2020

Mustafa Kutlu, Turk edebiyatinda ozellikle hikâye alaninda Turk toplumunun yasadigi toplumsal degisim ve donusumu konu edinerek onemli bir yere sahip olmustur. Oldukca guclu gozlemlere sahip bir yazar olan Kutlu, toplumsal degisim sonucunda bireylerde olusan psikolojik sorunlara deginmistir. Modernlesme sonucunda koyden kente goc eden veya daha onceden kentte yasayan bireylerin cesitli sebeplerle olusan cesitli sorunlarina guclu izlenimleri isiginda deginerek nitelikli eserler vermistir. Kutlu, bilhassa koyden kente goc eden bireylerin zihinlerinde ve ic dunyalarinda hâsil olan bunalimlari anlatmistir. Eserleriyle Turk edebiyatini nicelik ve nitelik yonunden besleyen Kutlu, 1970 sonrasi Turk hikâyeciliginde oldukca onemli bir yer edinmistir. Bilhassa hikâyelerinde kullandigi dil, uslup ve tema acisindan nitelikli eserler ortaya cikarmistir. Son derece velud ve mumbit bir yazar olan Kutlu, hikâyelerinde sembolik bir dil kullanarak coklu anlam katmanlari olusturmustur. O, Turk toplumu...

Mustafa Kutlu'da Gelenek ve Yenilik

2012

Mustafa Kutlu, hikâyecilik anlayışını 19. yüzyıl öncesi hikâye anlatma geleneği üzerine kurar; onun kültürel kaynaklarından ve aktarma biçiminden yararlanır. Kutlu’yu Türk Edebiyatında özgün bir yere koyan özelliği, onun gelenek karşısında aldığı yeniden yorumlayıcı tavrıdır. Kendine has mazmunlar dünyası yaratması, meddah tipi anlatıcıyı gerçeklik algısını sorgulamak üzere kullanması ve Kur’an-ı Kerim’den kıssalara, Dede Korkut’a, Leyla ve Mecnun’a göndermeler yaparak kendi toplumunun yaşadığı sosyal ve kültürel değişmelerin yıkıcı etkileri üzerine söylemini oturtması Mustafa Kutlu’nun sanatını ayrıcalıklı kılar. Tasavvufla biçimlenmiş bir 19. yüzyıl öncesi Doğu hikâye anlayışı ile hikâyelerinin altyapılarını Kur’an-ı Kerim’den kıssalar başta olmak üzere Doğu hikâyeciliğinin kültürel temellerine inerek kurgular. Hikâyelerin üstyapısında ise içinde yaşadığı toplumun sosyal ve kültürel değişimlerinin neden olduğu yozlaşma, kent gerçekliği, modernleşme, göç gibi güncel ve köklü sorunları vardır. Bu çalışmada, seçilen üç temsilî hikâye –Bu Böyledir, Arkakapak Yazıları, Mavi Kuş – üzerinde Mustafa Kutlu’nun 19. yüzyıl öncesi hikâye geleneğinden nasıl yararlandığı ve bu geleneği nasıl dönüştürdüğü sergilenmiş ve Kutlu’nun sanatı; yeni mazmunlar dünyası yaratması, toplumun yaşadığı sosyal ve kültürel değişimin sancılarını birer konu olarak ele alması ve meddah tipi anlatıcıyı kullanma biçimi açısından incelenmiştir.

Ayla Kutlu’nun Kaçış romanında modernist izlekler

RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi

Öz 1970'lerin ikinci yarısında kitap tanıtım yazılarıyla edebiyat dünyasına adım atan Ayla Kutlu, Türk edebiyatında romanları, öyküleri ve çocuklara yönelik yazdığı kitaplar ile tanınmıştır. Yazar, Türkiye'nin tarihsel süreç içinde geçirdiği toplumsal ve siyasal değişimleri işlediği roman ve öykülerinde ülkenin belirli dönemlerine ışık tutmuştur. Gelenek ile modernizmin yansımalarına birlikte yer verdiği eserlerinde belgin dili, gözlem gücü ve psikolojik tahlilleriyle dikkati çekmiştir. Aynı zamanda siyasi çatışmalar, toplumsal çalkantılar ve sosyal meseleler içinde sarsılan bireyi ve onun bunalımını ele almıştır. Yazarın 1979'da yayınlanan Kaçış romanı da toplumsal meseleler ve geleneksel olgular etrafında modern bireyin serüvenini ve bunalımını anlatmaktadır. Romanda modern hayat dolayımında kişilerin korkuları, çatışmaları ve ruhsal durumları ortaya konulur. Yazar, bütün bunları yaparken modernist romana özgü kavram ve izleklere eserinde yer verir. Bu anlamda romanda sorgulama, bunalım, kaçış, yalnızlık, yabancılaşma, belirsizlik gibi izlekler etrafında modern bireyin açmazları anlatılır. Bu çalışmada Ayla Kutlu'nun Kaçış romanı, modernizmin yansımaları bağlamında modernist romana özgü izlekler açısından incelenmiştir. Yazıda öncelikle modernizm, modernist sanat ve modernist roman hakkında bilgi verilmiş, modernist romanın içerik, anlatım ve teknik özellikleri üzerinde durulmuştur. Ardından yazarın sanat yaşamı ve eserleri hakkında kısa bir bilgi verilerek modernist romana ilgisine ve eğilimine değinilmiştir. Sonrasında yazıya konu olan Kaçış romanı, modernist izlekler bağlamında çeşitli başlıklar altında değerlendirilmiştir. Sonuç kısmında elde edilen bulgular ışığında romanın içeriğine ve izleksel yönüne dair bir değerlendirme yapılmıştır. Kişilerin merkeze alındığı bir roman olan Kaçış, modern birey(ler)in psikolojik durumunu ve karmaşık hallerini yansıtan ve bunları da kaçış, bunalım, yabancılaşma, yalnızlık, sorgulama, belirsizlik, iletişimsizlik, korku ve kuşku gibi modernist romana özgü izlekler üzerinden işleyen bir eser hüviyeti taşımaktadır.

Mustafa Kutlu’nun Hikayelerinde Dünya Algısı

2013

Bu tezin yazılmasında bilimsel ahlâk kurallarına uyulduğunu, baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya baĢka bir üniversitedeki baĢka bir tez çalıĢması olarak sunulmadığını beyan ederim. Kadriye ALEV 14 Haziran 2013 IV "Mustafa Kutlu'nun Hikâyelerinde Dünya Algısı" Kadriye ALEV ÖZ Bu çalıĢma, Mustafa Kutlu"nun hikâyelerindeki dünya algısı üzerine yapılmıĢtır. ÇalıĢmanın amacı, Kutlu"nun hikâyelerinin arka planında yatan dünya algısının tematik düzlemde ayrı hikâyelerde Ģekillendiğini, nihayet bunların bir teze bağlandığını tespit etmek olacaktır. GiriĢ hariç üç bölümden oluĢan çalıĢmanın birinci bölümünde Türk hikâyeciliğinin tarihi serüveninin genel bir panoraması çizildikten sonra Mustafa Kutlu"nun Türk hikâyeciliği içerisindeki yeri ve önemi üzerinde durulmuĢtur. Ġkinci bölümde, Gelenek ve modernizm kutuplarının hikâyelere yansıması ve bu hikâyelerden yola çıkarak yazarın geleneğe ve modernliğe hangi zaviyeden baktığı üzerinde durulmuĢtur. Üçüncü bölümde ise Mustafa Kutlu hikâyelerini kuĢatan temel kavramlar olan din ve tasavvuf düĢüncesinin hikâyeler içinde üstlendiği rol tespite çalıĢılmıĢtır. Bu çalıĢmada sadece Mustafa Kutlu"nun hikâyelerinden değil, Mustafa Kutlu ile ilgili yazılan makale ve hazırlanan sempozyum bildirilerinden, yazar hakkında yayımlanmıĢ inceleme kitaplarından, konuya ıĢık tutacak bazı yardımcı kaynaklardan, ayrıca Mustafa Kutlu"nun gazetede yazdığı köĢe yazılarından ve son olarak yazar ile yaptığımız söyleĢiden istifade edilmiĢtir. ÇalıĢmanın sonunda Kutlu"nun hikâyelerindeki olay örgüsünün, zaman ve mekân unsurlarının, kimliklerin sıradan bir yapı arz etmediği, hepsinin bir bütün olarak yazarın dünya algısının bir tezahürü olarak ortaya çıktığı tespit edilmiĢtir. Anahtar Kelimeler: Mustafa Kutlu, gelenek-modernizm, din, tasavvuf, dünya. V "The World Perception in Mustafa Kutlu's Stories" Kadriye ALEV

MODERNLEŞMENİN İÇİNDEN ÇIKAN MUDANYALI AİLE: AHMET RÜŞTÜ EFENDİ VE OĞLU MEHMET HAYRİ BEY (İPAR), Gaye Kitabevi, Bursa, 2008

“Ben, altı lira maaşlı ve altı çocuklu küçük bir memurun dördüncü oğlu olarak burada doğdum, İbtidaiye ve Rüştiye tahsilimi bu şirin kasabada yaptım. Bugün içinizden ayrılalı tam kırk sene oluyor. Benim sevgili hemşerilerim, bu müddet çok uzun olduğu halde hiç bir zaman gözüm­den ve gönlümden uzak olmadınız. Ben, bana düşen ödevleri yaptım ve yapacağım. Bu müddet zarfında İdadi ve Harbiye tahsilimi bitirdim. Zabitken hukuk tahsil ettim. Harplere girdim ve çıktım. Bütün tahsilimi bedava yaptım. Hayır, bedava değil, milletimin parası ile okudum. Bunu ödemek benim için bir vicdan borcudur. Vicdan borcu, borçların en büyüğü, en önemlisidir.” Mehmet Hayri Bey (İpar)