Türki̇ye’De Sosyal Bi̇lgi̇ler Dersi̇ni̇n Yöneli̇mi̇ Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme (original) (raw)
Related papers
Sosyal Bi̇lgi̇ler Ders Ki̇taplarinda Kullanilan Hari̇ta Ve Şeki̇ller Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme
2012
2005 yilindan itibaren yapilandirmaci yaklasim ilkelerine gore hazirlanan sosyal bilgiler dersi ogretim programi ders kitaplarinin da degismesine sebep olmustur. Ders kitaplarinda icerik ve gorsellik son derece degistirilmis ve onceki yillarda hazirlanan ders kitaplarindan farkli bir tarzda ders kitaplari olusturulmustur. Yeni Sosyal Bilgiler Ders Kitaplarinda cok sayida gorsel materyallere yer verilmistir. Ders kitaplarinda kullanilan gorsel materyallerin icerisinde haritalarda yer almaktadir. Haritalar hem cografya hem de tarih agirlikli konular icin vazgecilmez materyallerdir. Sosyal bilgiler 4., 5., 6. ve 7. sinif ders kitaplarinda ve ogrenci calisma kitaplarinda yeterinde harita kullanilmamistir. Fakat “sekil” olarak bahsedilen haritaya benzeyen ama harita unsurlarinin bir veya daha cok ozelligini tasimayan gorseller cok sayida kullanilmistir. Dokuman inceleme yontemi kullanilarak hazirlanan bu calismada sosyal bilgiler ders kitaplarinda ve ogrenci calisma kitaplarinda harita v...
Türki̇ye’De Sosyal Sermaye Bi̇leşenleri̇nden Güven Hakkinda Bi̇r Değerlendi̇rme
2016
Ozet Sosyal sermaye son yillarin populer kavramlarindan biridir ve normlar, iletisim aglari ve guven unsurlarindan olusmaktadir. Sosyal sermayenin cok temel ilkelerinden biri olan guvenin orani bir bakima toplumlarin, siyasal, toplumsal ve ekonomik alandaki basarilarinin oranini da belirlemektedir. Calisma, esas itibariyle Dunya Degerler Arastirmasi’nda Turkiye’de guvenle ilgili kisim uzerinde durmustur. Bu anketlerde Turkiye’de guven duzeyi oldukca dusuk cikmaktadir. Calismanin ilk bolumunde sosyal sermaye kavrami ve onemi tartisildiktan sonra kavramin tarihsel arka plani ve onu olusturan unsurlar incelenmistir. Calismanin ikinci bolumunde ise Turkiye’de sosyal sermaye ve guven konusunda bir degerlendirme yapildiktan sonra Turkiye’de guven eksikliginin siyasal, toplumsal ve ekonomik nedenleri uzerinde durulmustur.
Toplum ve Sosyal Hizmet, 2020
Turkey has been one of the target countries on international migration and mobility with the effects of war and conflicts around the country in recent years. Turkey's geographical proximity to Syria which has been at war since 2011 has caused migration from Syria to Turkey. Along with these developments, the refugee field has become one of the current working areas of social work. Among the forced immigrants, there are also Syrian students studying at universities. With the increase in immigration toTurkey due to the war, the number of these refugee students in universities is also increasing. Information in the literature on refugee university students is limited and the studies conducted are almost nonexistent. In order to examine the problems in the field and produce solutions, it is important to analyze the processes experienced by institutions and students from a social work perspective. This study, in which social exclusion was investigated in many dimensions among Syrian refugee university students, was conducted through face-to-face interviews with 20 students determined by the snowball sampling method from 224 Syrian students studying between 19.04.2018 and 08.06.2018. The data were analyzed using content analysis and thematic analysis method. The results of the analysis indicated that Syrian students perceive social exclusion in such dimensions as economic, spatial, city-based, education and health. In addition, when the problems of Syrian university students arising from being refugees combined with educational problems in higher education, they cause multiple disadvantages.
Türki̇ye’De Sağlik Coğrafyasi Çalişmalari Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme
Nature and Science, 2011
TÜRKĠYE'DE SAĞLIK COĞRAFYASI ÇALIġMALARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME ÖZET İnsan yaşadığı ortam ile etkileşim halindedir. Belli hastalıkların bazı yerlerde görülüp diğer yerlerde görülmemesi insan ve çevre arasındaki bağlantıyı göstermektedir. Bu durum Hipokrat'tan beri bilinmesine karşın, dikkat edilmediğinden hala bazı hastalıklar belli yerlerde yoğunlaşmaktadır. Sağlık Coğrafyası'na ilişkin çalışmalar yurtdışında 18. yüzyıldan itibaren yoğun olarak çalışılırken, Türkiye'de son 70-80 yıldır üzerinde durulmaya başlanmıştır. Sağlık, hastalık, bunların dağılım ve planlaması ile ilgili konularda hekimlerin, mühendislerin ve coğrafyacıların yayınları vardır. Yapılan incelemelerde coğrafyacıların yaptıkları araştırmaların daha sınırlı yer kapladığı görülmüştür. Coğrafyacıların bu konuya daha çok yönelmesi hastalıkların önlenmesi ve sağlık planlamalarına katkıda bulunacaktır.
Sosyal Bi̇lgi̇ler Öğretmenleri̇ni̇n Değer Eği̇ti̇mi̇ne İli̇şki̇n Görüşleri̇ni̇n İncelenmesi̇
International Journal Of Turkish Literature Culture Education, 2018
Bu çalışma Sosyal bilgiler öğretmenlerinin değer eğitimine ilişkin görüşlerini ortaya koymak adına yapılmıştır. Öğretmenlerin değer eğitiminde kullandıkları uygulamalar, değer öncelikleri, değer eğitiminde yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri araştırmanın alt problemlerdir. Çalışma nitel araştırma yöntemi kapsamında, olgubilim deseni kullanılarak yürütülmüştür. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmaya 46 Sosyal bilgiler öğretmeni katılmıştır. Elde edilen veriler betimsel ve içerik analizi yöntemi kullanılarak bulguya dönüştürülmüştür. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin değer eğitiminde ağırlıklı olarak telkin yöntemi, okul panosu hazırlama ve drama tiyatro çalışmalarını kullandığı tespit edilmiştir. Katılımcı öğretmenlerden az sayıda kişinin çağdaş ve öğrenci merkezli teknikleri (değer analizi, açıklama, eleştirel düşünme, empati vb.) kullandığı görülmüştür. Sosyal bilgiler öğretmenleri okulda öncelikli öğretilecek değer sıralamasında adalet, dürüstlük ve sevgi değerlerini ilk sırada göstermiştir. Öğretmenlerin son üç sıraya bıraktığı değerler ise; estetik, tasarruf ve bilimselliktir. Öğretmenlerin görüşlerine göre değer eğitiminde en belirgin sorunlar; aile, müfredat, çevre, medya, öğrenciler ve okulların maddi imkânları başlıkları altında toplanmaktadır. Değer eğitiminin başarıya ulaşması için devlet, aile, çevre ve öğretmenlerin birlikte hareket etmesi en önemli husus olarak belirtilmiştir.
Türki̇ye’De Sosyal Beledi̇yeci̇li̇k Anlayişi: Deni̇zli̇ Büyükşehi̇r Beledi̇yesi̇ Örneği̇
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2016
II. Dünya savaşı sonrası gelişen sosyal refah devleti anlayışı, toplumda risk teşkil eden kişi ve grupları (yaşlılar, engelliler, yoksullar) topluma kazandırmaya yönelik faaliyetleri ile ön plana çıkmıştır. Toplumun devamının sağlanması ve huzurlu bir ortam oluşabilmesi için devletler sürekli sosyal politikalar üretmek zorundadır. Bu politikaların yerelde uygulanma şekli olan sosyal belediyecilik ise toplumun genellikle dışlanmış, yoksul ve hasta gruplarına yönelik; insanı ve genel anlamda toplumu merkeze alarak üretilen sosyal politikaların adıdır. Yoksul ve muhtaç olan kimselere yönelik yapılan aşevi, giyecek, gıda, ilaç, kırtasiye yardımları, yakacak yardımı, öğrencilere verilen burs gibi sosyal yardım merkezli faaliyetler, sosyal belediyeciliğin başlangıcını oluşturmakta ve her geçen gün yaygınlaştığı görülmektedir. Çalışmada sosyal belediyeciliğin teorik temelleri verildikten sonra, Denizli Büyükşehir Belediyesi örneğinde sosyal belediyecilik hizmetlerine yönelik algı ve faydalanma düzeyini ele alan ampirik bir araştırmaya yer verilmektedir.
Sosyal Geçerli̇ği̇n Türki̇ye’De Özel Eği̇ti̇m Tez Çalişmalarina Yansimasi
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2019
Sosyal geçerlik incelemesi özel eğitim alanında tek denekli araştırma modellerine dayalı olarak gerçekleştirilen çalışmalarda sıklıkla görülmektedir ve tek denekli araştırmaların bir parçası olarak değerlendirilip kalite göstergesi olarak sunulmaktadır (Storey ve Horner, 1991). Bu çalışma, lisansüstü özel eğitim tezlerinde sosyal geçerlik verilerinin incelenerek, özellikle tek denekli araştırma modellerine dayalı gerçekleştirilen çalışmaların araştırma kalitesi bakımından güçlendirilmesi için sosyal geçerlik boyutunun geliştirilmesine yönelik ipuçlarının sunulması bakımından önemlidir. Çalışmada 2008-2018 yılları arasında özel eğitim alanında yapılan, ulaşılabilen lisansüstü çalışmalarda sosyal geçerlik kavramını değerlendirilme yaklaşımlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Belirlenen amaç doğrultusunda sosyal geçerlik verileri; tez türlerine, yıllara, sosyal geçerlik verisi toplama araçlarına ve veri toplanan gruplara göre incelenerek durum analizi yapılmıştır. Çalışmada 2008-2018 yı...
Marmara Coğrafya Dergisi, 2015
Bu araştırma, Sosyal Bilgiler öğretim programında kazandırılması hedeflenen bir düşünme becerisi olan mekânsal düşünmenin Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin bakış acılarıyla değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. 2014-2015 öğretim yılı güz döneminde Niğde'de görev yapan 12 Sosyal Bilgiler öğretmeni ile görüşülmüş ve onların mekânsal düşünmenin farklı boyutları ile ilgili görüşleri alınmıştır. Öğretmenler tesadüfi örneklem yöntemiyle seçilmiştir. Araştırmada veriler yarı-yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır Araştırma kapsamında elde edilen verilerin çözümlenmesinde içerik analizi türlerinden tümevarımcı analiz kullanılmıştır. Sosyal bilgiler öğretmenleri mekânsal düşünmeyi geliştirme sürecinde teknoloji araçlarından yararlandıklarını belirtmişlerdir. Sosyal bilgiler öğretmenlerinin mekânsal konularda en çok kullandıkları materyaller harita ve basılı materyaller (fotoğraf, resim vb), en çok kullandıkları yöntemler ise anlatım, soru-cevap, örnek vermedir. Öğrencilerin hazırbulunuşluluğu, sosyo-ekonomik düzeyi ve konuya ilgisi mekânsal düşünme becerisini en çok etkileyen faktördür. Araştırma sonunda genel olarak Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin mekânsal düşünmeyi Sosyal Bilgiler öğretiminde her ne kadar gerekli ve önemli görseler dahi bu beceriyi kazandırma adına diğerlerinden farklı bir etkinlik ya da materyallerinin olmadığı görülmüştür.
2017
Ulkemizde universite duzeyindeki iletisim egitimi hem orgun hem de acik ve uzaktan egitim yontemleriyle gerceklestirilmekte, gerek devlet gerekse vakif universitelerindeki iletisim bolumleri sektorun ihtiyac duydugu teknik personel ve meslek elemani yetistirmeyi amaclamaktadir. Bu calismanin amaci, ulkemizde acik ve uzaktan egitim sistemiyle verilen iletisim egitiminin genel yapisini degerlendirmektir. Bu amacla acik ve uzaktan egitim sistemiyle hangi programlarda iletisim egitimi verildigi ve iletisim egitimi veren programlarin giris kosullari, program yeterlilikleri, ders kredileri, mezuniyet kosullari, staj ve olcme degerlendirme sistemi, ogrenme ortam ve araclari ile destek hizmetlerinin nasil uygulandigi ortaya konulmustur. Calismanin sonucunda; programlarda program cesitliliginin ve uzmanligin soz konusu olmadigi ve bu programlarin daha cok genel egitimler olarak degerlendirilebilecegi soylenebilir. Iletisim egitimi ayni zamanda da belirli teknik yeterliliklerin bilinmesini g...