How Should be A Doctor-Patient Communication in Ethical Aspect? (original) (raw)

İki Covid-19 Hastası Bağlamında Etik Sorunların Tartışılması - Discussing Ethical Issues in the Context of Two Covid-19 Patients

Biruni Health and Education Sciences Journal, 2021

Hiç kimsenin daha önce maruz kalmadığı, insanlardan ve cansız nesnelerden kolayca bulaşıp hızla dünyaya yayılan, ilacı veya aşısı olmayan, hastalığa yakalanan bazı kişilerin belirti göstermediği tehlikeli bir hastalığın birden ortaya çıkması (outbreak), olağanüstü bir halin yaşanacağına işaret eder. 2020 yılında artık tüm dünyaya yayılmış olan Coviy-19 salgını Türkiye'ye böyle geldi. Tecrübeli bir sağlık görevlisi klinikte ne gibi etik sorunlarla karşılaşılabileceğini tahmin edebilmekte, etik sorunların çözümüne rehberlik eden mevcut yönetmelikler, yönergeler ve ilkeler doğrultusunda kararlar alıp uygulayabilmektedir. Fakat olağanüstü bir hal yaşandığında, olağan hallerde uygulanan etik ilkeler ve kurallar ne ölçüde uygulanabilir ya da nasıl uygulanabilir? Covid-19 salgınında etik ölçütler geçerliğini zaman zaman kaybedebilmiştir. Hekimlikte amacımız daha doğruya, daha iyiye, hatta en iyiye karar verip uygulamak olduğuna göre Covid-19 salgınında hangi değerler öne çıkarılmalıdır? Bu gibi durumlarda hangi değerler birbiriyle çatışabilir? Çatışan değerlerden hangisini feda edersek kararımızı savunabiliriz? Diyelim ki doğru değerleri tercih ederek en iyi kararı verdik, ama bu karar uygulanabilecek midir? Verilen kararın uygulanabilmesi için ne gibi koşullar gerekir? Covid-19'a yakalanan iki hastanın hikâyesi çerçevesinde bu sorulara cevap arayacağız.

Hekim-Hasta İlişkisinin Etik Yönü

Turkiye Klinikleri Tıp Etigi Hukuku Tarihi Dergisi, 1998

Hekim-hasta ilişkisi tıp eliğinin temel konularından biri sidir. Bu dışkı ilke. kural re erdemlerden meydana gelmiştir. İlk mesleki düzenleme olarak, iiipakrai Andı hekimin hastasına karşı etili sorumluluğunu belirler Geleneksel tıp eliği anlayışı vaternalistık nitelikte iken. yünümüzde buna, özerkliğe saygı ilkesi ve hasta hakları eklenmiştir. Aydınlatılmış onanı, gerçeğin sövlenmesi, gizlilik gibi öğeler, bu ilişkinin birkaç öğesidir Anahtar Kelimeler: Tıp etiği, Hekim-hasta ilişkisi. Hasta haklan T Ki in Tıbbı Elik 1998, 6-S-I3 Hekimlerin hastalarryla olan ilişkileri toplum içi ilişkiler arasında her zaman kendine özgü bir yer edinmiştir. Çeşitli açılardan değerlendirilebilecek olan bu ilişkinin en önemli yönlerinden biri etik ("ahlak") yönüdür. Günümüzde yalın bir hekim-hasta ilişkisinin güçlülüğünden, bunun yerine sağlık hizmetleriyle ilişkili çeşitli uzmanlıktaki kişilerin biraraya geldiği bir tıp olgusunun varlığından dolayı, bir tıp» hasta ilişkisinden söz etmek mümkün olsa da; has ta karşısında birinci dereceden sorumlu olanların hekimler olması nedeniyle, özde mevcut bir hekimhasta ilişkisinin süregittiğıni söylemek mümkün dür.

Ethical Rules in Clinical and Scientific Researches

2011

Ozet Klinik ve bilimsel calismalardan elde edilen sonuclarin topluma duyurulmasi onemli bir husustur. Bilim hayatinin ortaya cikarttigi urunlerin hatali ve yaniltici olmasi tum toplumu etkileyebilir. Bu durumdan kacinmak icin, bilimsel calismalar etik ilkeler tarafindan duzenlenmektedir. Bu derlemede; bilimsel calismalar ve bunlarin saglik alanindaki izdusumleri olan klinik arastirmalar ve bu arastirmalarda uyulmasi gereken etik kavramlar ve kurallar hakkinda bilgi verilecek, etik ihlalleri karsisinda ne gibi yaptirimlar ve cezalar uygulandigi tartisilacaktir. Bilim hayatinda karsimiza cikan etik disi davranislarla mucadele etmenin yolu; iyi bir egitim surecinden gecmektir. Bilimde arastirma egitimine ve ogretime onem vermek gerekir. Bu amacla bilimsel arastirma danisma merkezleri kurulmali; maddi olanaklarin iyilestirilmesi saglanmalidir. Anahtar Kelimeler: Bilimsel calismalar, etik kurallar, etik yaptirimlar Abstract Releasing the outcomes of scientific and clinical studies to the...

Ethical Problems Related to Physicians’ Responsibility of Notification in Turkey

The Bulletin of Legal Medicine, 1999

Hekimlerin ihbar yükümlülüğü ile ilgili düzenlemelerin yer aldığı Türk Ceza Kanununun 530. Maddesi; sağlık çalışanlarına, muayene ettikleri hastada, onun aleyhine bir eylem bulgusu saptadıklarında, hasta hakkında takibata yol açmayacaksa, hastanın onayı alınmaksızın adli makamlara bildirim zorunluluğu getirmiştir. Burada önemli sorunlardan biri; hekimin, eylemin kişi aleyhine olup olmadığına ve hastanın bildirim sonunda takibata uğrayıp uğramayacağına, nasıl bir değerlendirme ve hekimlik öğretisi ile karar vereceğidir. Yasada getirilen ihbar yükümlüğü, suçun ve suçlunun soruşturulması ile zarar görenin korunması amacını taşıyor gibi görünmektedir. Ancak hastanın onayı alınmaksızın, hatta itirazına rağmen bildirim zorunluluğu; yararlı olma, zarar vermeme, gizlilik ve hasta özerkliğine saygıyı gerektiren etik ilkelerle çelişmektedir. Hekimlere ihbar yükümlülüğü getiren bu kanun (TCK 530) maddesinin, özel durumlarda (işkence, aile içi şiddet), kişilerin onayı alınarak bildirim yükümlül...

Medical ethics at a crossroads

Türkiye Biyoetik Dergisi, 2014

Özet: Tıp Etiği disiplinin Türkiye'deki gelişimi birkaç onyıla tarihlenebilir. Bu süreç görece kısa olsa da, alanın yapılanmasında, çalışmalarında ve etkinliklerinde var olan bazı temel sorunların devam ediyor olması, onun "sağlıklı" gelişimi önünde engel oluşturmaktadır. Sorunlarını bugüne taşıyan Tıp Etiği, ek olarak, günümüzde sağlığın piyasalaşması, akademik kapitalizm ve dünyada Biyoetik'in aldığı yönün talepleri karşısında kendisini var etmek üzere bir seçimde bulunmak durumundadır. Zamana ayak uydurmak, talep edileni sağlamak, varlığını pragmatik gereksinimler üzerinden haklı çıkarmaya uğraşmak bir seçenek gibi görülebilir. Diğer seçenek ise, hizmetin içinde sağlık hakkının ve mesleki değerlerin doğal savunucusu olarak yer almak, makro politikaların etik sorunlarına etkisini görmek, eşitsizlikleri göz ardı etmemektir. Bu var oluşun nasıl inşa edileceği, dış etkenlerin belirleyiciliği ve Tıp Etiği'nin nasıl bir alana evrileceği üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olacaktır.

“Difficult Patient” as an element that prevents health communication

Health Care Academician Journal, 2017

Sağlık hizmeti almak üzere başvuran hastalar kimi zaman aldıkları tıbbi bakım ve hizmetten tatmin olmamakta ve sağlık çalışanlarını zorlamaktadırlar. Bu durum, çalışanların stresli olmasına ve olumsuz duygular hissetmesine sebep olmaktadır (Gerrard ve Riddell, 1988: 531). Hastaneye hizmet almak üzere başvuran hastaları ilk karşılayan ve görevleri gereği hastayla doğrudan iletişim kuran tıbbi sekreterlerin iletişim becerileri bu tür hastalarla baş etmede oldukça etkilidir. Tanımlayıcı tipteki bu araştırmanın amacı, hastanede çalışan tıbbi sekreterlerin zor hasta ile karşılaşma sıklığı, bu hastalarla iletişimde karşılaşılan güçlükler ile tıbbi sekreterlerin bu tür hastalarla başa çıkma yöntemlerinin tespit edilmesidir. Veri toplama aracı olarak Kistler'in (2011) Zor Hasta Etkileşim Anketi ile Hahn ve arkadaşlarının (1996) Zor Hekim-Hasta Anketinden yararlanılarak, Çelik (2012) tarafından Türkçeye uyarlanan "Zor Hasta Anketi" kullanılmıştır. Çalışma; Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde çalışan ve çalışmaya gönüllü olarak katılan 144 tıbbi sekreter üzerinde gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 22,0 programı ile analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde, tanımlayıcı istatistikler frekans, yüzde, ortalama, standart sapma değerleri ile sunulmuştur. Çalışmadaki soru gruplarının faktör yapısını tespit etmek amacı ile açımlayıcı faktör analizi uygulaması yapılmıştır. Boyutların iç tutarlılığının test edilmesi amacı ile Cronbach Alpha analizi kullanılmıştır. Elde edilen boyutların ikili evre grupları arasındaki farkın analizinde t testi ve üç evre gruplu karşılaştırmalarında varyans analizi (ANOVA) testi ile kategorik değişkenler arasındaki ilişkilerin analizinde Pearson ki-kare testi kullanılmıştır. Analizler neticesinde sekreterlerin her 10 hastadan 3'ünü zor hasta olarak tanımladıkları, kadın sekreterlerin daha yüksek oranda kadın hastaları zor hasta diye tanımlarken, erkek sekreterlerin daha yüksek oranda erkek hastaları zor hasta diye tanımladıkları görülmüştür. Ayrıca evli olan sekreterler daha yüksek oranda evli olan hastaları zor hasta diye tanımlarken, bekâr sekreterlerde daha yüksek oranda bekâr hastaları zor hasta diye tanımladıkları tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucunda tıbbi sekreterlerin hastalarla iletişimini kolaylaştırmak için sağlık iletişimi eğitiminin ve zor hastalarla baş etme eğitiminin hizmet içi eğitim programına dâhil edilmesi ve bu eğitimin uygulamalı olarak verilmesi önerilmektedir.

Patient Privacy and Confidentiality in the Ambulance Services from the Perspective of Medical Ethics

Journal of Academic Emergency Medicine, 2011

Sağlık hizmetleri kişiler ararası ilişkinin en yoğun yaşandığı alanlardan biridir. Bu ilişkinin sınırlarını ve kapsamını sağlık hizmetinden yararlanan kişinin tıbbi durumu belirlemektedir. Bu ilişki, "hasta" konumunda olmak bakımından, hastanede poliklinik hizmeti alan kişi ile ambulansta acil sağlık yardımı alan kişi açısından farklılıklar içermektedir. Poliklinik hizmeti alan kişi önceden fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan bir ön hazırlık sürecinden geçmektedir. Acil sağlık hizmeti alan kişinin ise bir ön hazırlık sürecinden geçmesi çoğunlukla olası değildir. Bu nedenle tıbbın diğer dallarından ve uygulamalarından farklı bir ilişki süreci ortaya çıkmaktadır. Bu sürecin en önemli özelliklerinden birisi kendine özgü etik boyutları olmasıdır. Söz konusu etik boyutlardan birisi de hasta mahremiyeti konusudur. Hasta mahremiyetine saygı bütün etik kuramlarca gerekli görülmüş bir etik duyarlılıktır. Acil sağlık yardımı gereken durumlarda yardım talep eden kişi zamanlama olarak hayatının en mahrem anlarında ve mekanlarında olabilmektedir. Ambulans çalışanları kişilerin mahrem alanlarına girme, o alanda olan bitenden haberdar olma, gizlilik değeri taşıyan pek çok konuya vakıf olma durumunda kalmaktadırlar. Bu durum gerek hasta gerekse sağlık profesyonelleri açısından istemli, bilinçli bir tercih de değildir. Acil yardım talebi ile yola çıkan bir ambulans ekibinin nasıl bir fiziki mekan ile karşılaşacağı çoğunlukla belirsizdir. Bu makale hastane öncesi acil sağlık hizmeti veren sağlık profesyonellerinin tıp etiği çerçevesinde hasta mahremiyetine yönelik duyarlılıklarına dikkat çekmek amacıyla yazılmıştır. Etik ve Mahremiyet Etik, insan tutum ve davranışlarının iyi (doğru) ya da kötü (yanlış) yönden değerlendirilmesidir (1). Bu değerlendirme kişiler arası ilişkinin pek çok boyutuyla ilgilidir. Bu makale kapsamında "etik" ten bahsederken kastettiğimiz şey; belli bir alanda etkinlik gösteren kişilerin uymaları gereken kuralların belirlendiği ve o alana özgü uygulamalardaki istenen davranışların irdelendiği meslek etiğidir (2). "Mahremiyet" Türkçe'ye Arapça'dan geçmiş, gizlilik anlamına gelen bir kelimedir (3). Kişiye özel olan, kişinin başkalarınca bilinme