Kütahya Manilerinde Geçen Yerleşim Adları Üzerine (original) (raw)
Related papers
Kütahya Ve Yöresi̇ Ağizlari Söz Varliğinda Bi̇tki̇ Adlari
Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2021
Türkiye Türkçesinin söz varlığında çok sayıda bitki adı mevcuttur. Bunlara Türkiye Türkçesi ağızlarında farklı adlandırmalarla anılan bitki adlarını da ilave edersek bu sayı önemli oranda artacaktır. Zira Türk coğrafyasında her bitkinin değişik sayıda farklı adı hatta her adın da farklı değişkeleri bulunmaktadır. Örneğin, yerel ağızlarda hindiba için ak günek, çatlankoz, gügeyik, hindibağ; yavşan otu için acı ot, kara pelin, sancı otu gibi adlar kullanılmaktadır. Bu adların birçoğu, sözlüklere ya da botanikle ilgili kitaplara henüz girmemiştir. Oysa Türkiye'nin genelinde farklı söyleyiş biçimleriyle kullanılan on bin civarında yabani bitki adının olduğu bilinmektedir. Bu sayı, Bozkır kültürünün kurucusu kabul edilen Türklerin doğayla olan etkileşimini yansıtan önemli bir rakam, Türk coğrafyasındaki bitki çeşitliliğini gösteren kayda değer bir veridir. Bitki adlarının Türkçenin söz varlığında kapladığı alanı belirlemede bu verilere ihtiyaç vardır. Çünkü milletlerin kavramlar dünyasını, onların yaşam tarzı, hayat felsefesi, kültürel yapısı, beslenme alışkanlığı, barınma şekli ve ekonomik hayatı belirler. Sözcüklerin her biri, bir kimliğin ifadesidir; bünyesinde Türk kültüründen derin izler gizler. Türklerin bitkilere verdiği adlar da bu tür sözcüklerdendir. Dolayısıyla Türk dili ve kültürü, bitki adlarından bağımsız düşünülemez. Bu çalışmada, Kütahya ve yöresi ağızlarındaki bitki adları ve bunların kavram alanlarına giren 170 sözcük ele alınmıştır. Bunun için Derleme Sözlüğü, Tuncer Gülensoy'un "Kütahya ve Yöresi Ağızları" adlı eseri ile Kütahya ve yöresi ağızları üzerine yapılan yüksek lisans tezlerinden yararlanılmıştır. İlk önce tarama yöntemiyle yazılı kaynaklarda geçen Kütahya ve yöresine ait bitki adları belirlenmiş, fişlenmiş sonra derleme yöntemiyle Kütahya ve yöresi ağızlarıyla ilgili çalışmalarda henüz kayıt altına alınmayan bitki adları tespit edilmiştir. Mevcut adlar, alfabetik olarak sıralanmış ve tematik olarak sınıflandırılmıştır. Bunların günümüzdeki karşılıkları, Baytop'un "Türkçe Bitki Adları Sözlüğü" adlı sözlüğünden de faydalanılarak verilmiştir. Elde edilen veriler, sayısal olarak değerlendirilmiş; çalışmanın sonunda da tablolar şeklinde sunulmuş; grafiklerle gösterilmiştir.
Beycan Hocaoğlu - Varna İlinde İsmi Değiştirilen Türkçe Yerleşme Adları
Özet Toponimiler bir ulusun belirli bir alan üzerindeki hak iddialarını meşrulaştırmak için kullanılan önemli bir araçtır. Balkanlar'da yeni bağımsız olan pek çok ulus gibi Bulgaristan da bağımsızlığının ardından alansal varlığını meşrulaştırmak için Osmanlı mirasının bakiyesi olan yer isimlerini değiştirmeye dönük yoğun bir çaba içine girmiştir. Bulgaristan'da günümüzde ismi değiştirilmemiş Türkçe yerleşim adı neredeyse yok denecek kadar azdır. Bulgaristan coğrafyasına ait tarihi kaynaklarda bulunan ve Türk toplumunun hafızasında yer eden Türkçe yer isimlerini günümüze ait resmi kayıtlar ve haritalar üzerinde takip etmek bu nedenle neredeyse imkânsızdır. Bu çalışma ile Bulgaristan'ın tamamında olmasa da 1880 yılında Varna vilayeti sınırları içinde kalan köy ölçeğindeki yerleşim yerleri haritalanarak eski isimleri ile gösterilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi esnasında Ruslar tarafından hazırlanmış 1/126.000 ölçekli topografya haritaları ile Bulgaristan'ın 1888 nüfus sayım verileri kullanılmıştır. Anahtar Kelimeler: Varna, Türkçe Yerleşme Adları, Osmanlı, Bulgaristan The Changed Turkish Toponyms of Varna Province Abstract Toponymy is a useful and important tool for the national states in order to legitimize their territorial existence and occupation. Bulgaria, such like other newly founded national states in Balkan Peninsula throughout the 19th century, has begun to change the toponyms which indeed signify to the evidence of the long lasting Turkish – Ottoman existence in the region. Today, it is almost impossible to trace back settlements according to their Turkish original names through contemporary maps and official records, yet various Turkish place names are still in Turkish social memory and historical records. The main aim of this study is to create a map of the settlements in the nineteenth-century Bulgarian province of Varna and to identify and indicate their original names.
Manavgat Yerleşim Yeri Adlarının Toponimi Açısından İncelemesi
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, 2023
Bu çalışmada Antalya’nın Manavgat ilçesinin yerleşim yeri adları toponimi açısından incelenmiştir. Bilindiği gibi, yeradlarının ortaya çıkışını, yapısını, anlamını, gelişimini, ortaya çıkışlarındaki geleneği ve ilkeleri araştıran adbilim alanına toponimi (yeradbilim) adı verilir. Çalışmada ele alınan malzeme, Manavgat’ın idarî sınırları içinde kalan ve Büyükşehir Yasasıyla mahalle statüsüne dönüştürülen köyler ve şehir içinde kalan mahallelerin adlarıyla sınırlandırılmıştır. Yeradlarının tür, köken, yapı ve anlam açısından ele alındığı bu çalışmada esas olarak betimleme yöntemi ve tarihî yöntem kullanılmıştır. Çalışmamızda öncelikle Manavgat ilçesine ait yerleşim yeri adları yazılı kaynaklardan derlenerek bu adların genel görünümü ortaya konulmuş, böylelikle adlandırmalardaki karakteristik özellikler ve eğilimler tespit edilmiştir. Ayrıca, yerleşim yeri adlarının tarihî görünümleri de kaynaklara dayalı olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Buna bağlı olarak çalışmamız; leksik-semantik sınıflandırma, dilbilgisel sınıflandırma ve kökensel sınıflandırma olmak üzere üç temel bölümden oluşmaktadır. Manavgat’taki yerleşim yeri adlarının veriliş eğilimleri açısından tabiata ve fiziksel özelliklere dayanan adlar ile birey ve topluma dayanan adlardan oluştuğu görülmektedir. Dilbilgisel sınıflandırmada yeradları, yapısına göre basit, türemiş ve birleşik olarak üç başlık altında ele alınmıştır. Manavgat’taki yerleşim yerleri adlandırılırken en çok birleşik adlar tercih edilmiştir. Köken bakımından Manavgat’taki yerleşim yeri adlarının neredeyse tamamına yakını Türkçe adlardan oluşmaktadır. Bu durum, Manavgat’ın eskiden beri önemli bir Türk yerleşimi olduğunu göstermektedir.
Gagauz Mânilerinde Geçen Yer Adları Üzerine
XVIII. ULUSLARARASI BÜYÜK TÜRK DİLİ KURULTAYI BİLDİRİLER KİTABI, 2023
Türk sözlü kültüründe büyük bir hacmi olan, kendine özgü bir geleneğe sahip mâniler dernek, şenlik, düğün gibi ortamlarda, özel günlerde ve günlük yaşamda söylenen halk şiiridir ve beğeni, aşk, sevgi, özlem, gurbet, dert gibi çeşitli duygu ve düşünceleri aktarıp yansıtır. Millî kültürün parçası olarak mâniler, Gagauz kültüründe büyük bir yer kaplamaktadır; geçmiş dönemlerde genellikle derneklerde, çeşme başlarında, horu yerinde ve düğünlerde birbirine sevdalı gençler karşılıklı olarak okumaktaydı. Günümüz Gagauz kültüründe ise sosyal ve kültürel yaşamdaki değişiklikler sebebiyle mâni söyleme geleneği zayıflamıştır.
Macarca’daki Yer Adlarına ve Ad Verme Geleneklerine Dair
2013
Macarlar, gocebe hayat surdukleri surecte Turklerin etkisi altinda kalmistir. Macar ve Turk yer adlarinda bircok benzerlik bulunmasi bu bakimdan hic de sasirtici degildir. Bu etkinin bugun de mevcut sonuclarindan olan yer adlarinin ve ad verme geleneginin hâlâ arastirilmasi mumkun, ancak cok guc oldugundan; dolayisiyla da cok az arastirma yapildigindan sikâyetciyiz. Kolay olmayan bu konu icinde, yer adlarinda saklanmis eski bilgilere de rastlanabilir
Şeyhülislam Yahya Divanı’nda Yer Adlarının Kullanımına Dair
EKEV Akademi Dergisi, 2017
Divan şairleri, şiirlerinde çok değişik mekân unsurlarına yer vermişlerdir. Şairlerin şiirlerinde kullandıkları bu mekânların bir kısmı hayâlî, bir kısmı kutsal, bir kısmı da gerçek mekânlardır. Şeyhülislam Yahya Efendi, XVII. yüzyılın en büyük klasik şairlerinden biridir. Yahya Efendi, İstanbul Türkçesini en güzel kullanan şairlerden biridir. Dinî ve tasavvufi konulara pek ilgi göstermeyip din dışı konulara divanında yer vermesiyle bilinir. Araştırmada Şeyhülislam Yahya Efendi’nin divanında mekân unsuru olarak kullandığı kelimeler tespit edilerek sanatçının mekân coğrafyası belirlenecektir. Sanatçının kullandığı yer adlarının sanatçının hayatıyla irtibatı da araştırmada ayrıca sorgulanacaktır. Klasik edebiyat sanatçılarının, mekân kullanımında gerçekliği yansıtıp yansıtmadıkları Şeyhülislam Yahya örnekleminde irdelenecektir.
Renge Bağlı Yer Adlandırmalarında Muğla Örneği
Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, …, 2006
Muğla bölgesi yer adlarında renge bağlı adlandırmalar, önemli bir katman oluşturmaktadır. Bu bölgenin yer adlarında dilimizde kullanılan 25 renk tamlayan unsur olarak görülmektedir. Bu tamlamalarda öne çıkan üç dört temel renk, bize, Türkçenin yer adlandırmalarında renkleri, belli bir düzen ve sıklığa göre tercih ettiğini göstermektedir.
Mahalli Şairin Mahalli Coğrafyası Kütahyalı Rahimi'nin Şiirlerinde Yer Adları
Divan Araştırmaları Dergisi, S. 17, s. 121-172, 2016
Divan edebiyatında farklı üslup hareketleri ile karşılaşmak mümkündür. Klasik üslup, sebk-i Hindî, hikemî üslup, mahallileşme gibi üsluplar şairlerin edebî kişiliklerinin ve şiirlerindeki muhtevî unsurların şekillenmesinde etkili olmuştur. Bunlardan mahallini sevmek ve mahallini işlemek, İstanbul’un ve mahallinin dilinin farkına varmak olarak nitelenebilecek mahallileşme, şairler üzerinde her dönem etkili olmuştur. Bu üslubun çerçevesinde şiirlerini yazan şairlerden biri de Kütahyalı Rahîmî’dir. 16. yüzyıl şairlerinden olan Rahîmî yaşadığı yüzyılda şiirlerindeki mahallî ögelerle dikkati çekmektedir. Rahîmî Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde bulunan bir şair olarak şiirlerinde mahallî coğrafyaya sıkça yer vermiştir. Şair, Anadolu’dan 19 farklı şehre 130 defa yer vermiştir. Anadolu’yu; yaşadığı bölgeleri şehirleri, ırmakları, denizleri, dağları ve mesire alanlarıyla işlemiş, coğrafyanın sağladığı her türlü çağrışımdan faydalanmaya çalışmıştır. Divan edebiyatında coğrafya, mekân-insan bütünleşmesi bağlamında daha çok sevgili ve âşıkla münasebet içinde kullanılır. Coğrafyayı tarihî olaylar ve unsurlar içinde tarihî göndermelerle işleyen şair bazen gerçek bazen de dekoratif bir coğrafyaya yer verir. Böylece coğrafya şairin tevriye, cinas, iham, teşhis, teşbih gibi farklı edebi sanatlarına kaynaklık eden bir çağrışım ögesi olarak da şiirdeki yerini alır. Bu çalışmada önce divan şairinin mekân ve coğrafya ile olan münasebeti üzerinde durulmuştur. Daha sonra geleneksel ve müşterek coğrafyanın Rahîmî’nin şiirlerinde nasıl yer aldığı incelenmiştir. İkinci bölümde Anadolu coğrafyasının şiirlere nasıl yansıdığı, şairin coğrafyayı ne şekilde işlediği örneklerle açıklanmıştır.