Atık yönetiminde dış kaynak kullanımı ve bir uygulama (original) (raw)
Related papers
Kamu Yönetimi ve Teknoloji Dergisi, 2021
Atık yönetimi, çevre yönetimi sürecinin önemli bir parçasıdır. Sağlıklı bir çevre de yaşamın sürdürülebilmesi için atık yönetimi, önemli bir rol üstlenmektedir. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin çevre yönetimine ilişkin örgütlenmesinde ve mevzuatında da atık yönetimi önemli bir yer almaktadır. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nde Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı'nın alt birimi olan Atık Yönetimi Şube Müdürlüğü buna örnektir. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin stratejik planlarında da atık yönetimine ilişkin hedefler bulunmaktadır. Ülkemizdeki neredeyse tüm belediyeler tarafından atık toplama hizmeti gerçekleştirilmektedir. Teknolojik gelişmelerin oluşturduğu imkânlarla birlikte atık toplama hizmeti de gelişmektedir. Bu kapsamda belediyeler, "Sıfır Atık Sistemi" ve "Akıllı Atık Toplama" gibi uygulamalarla atık yönetimi süreçlerini daha ileriye taşıyabilirler. Bu tür uygulamalarla atık yönetimi süreci, daha verimli ve sağlıklı bir çevre için daha uygun hale gelmektedir. Teknolojiden faydalanarak oluşturulan akıllı atık yönetimi uygulamaları, çevre yönetimi sürecini de olumlu etkilemektedir.
Gıda Laboratuvarlarında Atık Yönetimi
Laboratuvar atıkları, belirli kurallar çerçevesinde laboratuvardan uzaklaştırılması gereken, uygun bir şekilde laboratuvardan uzaklaştırılmadığında insan sağlığına ve çevreye zarar verme riski olan maddelerdir. Gıda laboratuvarları gerek kimyasal gerekse de biyolojik atığın oldukça yoğun olarak bulunduğu laboratuvarlardır. Gıda laboratuvarlarında, yönetmeliklere uygun olarak atık yönetim planı oluşturulmalı, oluşturulan planda yapılacak tüm işler ve sorumlular açıkça belirtilmelidir. Atıklar sınıflandırılmalı ve her atığa uygun depolama, geri kazanım/bertaraf ve taşıma işlemleri yapılmalıdır. Bu şekilde yapılan bir uygulama ile atıklarının, insan sağlığına ve çevreye etkisinin bilinci oluşturulabilecektir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Atık Yönetimi
Öz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yasal mevzuata göre katı atıkların toplanması, taşınması ve bertarafından Belediyeler sorumlu iken, katı atıklarla ilgili politikaları, standartları belirleyen ve bu standartları izleme ve denetlemeden Çevre Koruma Dairesi sorumludur. Uygulamada ise katı atıkların yönetimi bugüne kadar atıkların toplanması ve vahşi depolama yöntemleriyle uzaklaştırılması şeklinde olmuştur. Atıkların yönetiminin sadece toplama ve vahşi depolama şeklinde uygulanmasıyla, çeşitli büyüklüklerde vahşi depolama alanı yaratılmıştır. Çağdaş düzenli depolama tesislerinde olması gereken hiçbir standardı içermeyen bu alanlarda katı atıkların depolanması önceleri ciddi çevre sorunları yaratmamıştır. Ancak, artan nüfus ile beraber artan katı atık miktarı, bu alanlarda çevre sorunlarının yaşanmasına neden olmaya başlamıştır. Ayrıca ülke genelinde kanalizasyon sistemi olmaması ve oluşan sıvı atıkların vidanjörler vasıtası ile çöp alanlarına deşarj edilmesi, bu alanlarda yaşanan sorunların daha da büyümesine neden olmuştur. Katı atıklar ile ilgili yaşanan sorunlara çözüm bulmak amacıyla yapılan çalışmalar neticesinde, 27 Şubat 2008 tarihinde " Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Atık Politikası ve Katı Atık Yönetim Planı " , Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmıştır. Katı Atık Politikası ve Yönetim Planı, Avrupa Birliği atık prensipleri gözönünde bulundurularak hazırlanmıştır. Konu plan evsel atık odaklı bir plan olmakla beraber, diğer atık türleri ile ilgili de özet bilgiler içermektedir. Plana göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tüm evsel atıkları üç transfer istasyonu ve bir adet merkezi düzenli depolama tesisinde bertaraf edilecektir. Plan dahilinde tehlikeli atıklarla ilgili önlemler de alınacaktır. Ancak tehlikeli atıklarla ilgili güvenilir veri olmaması ve yapılan araştırmalarda oluşan tehlikeli atıkların miktarının çok olmaması nedeniyle, evsel atıkların depolanacağı alan içerisine " Tehlikeli Atık Geçici Depolama Merkezi " kurulacaktır. Geçici depolama merkezine gelen veriler sonucunda en uygun bertaraf yöntemi seçilecektir. Tıbbi atıklar, soğutmalı özel tıbbi atık araçları ile ayrı olarak toplanacak ve daha sonra merkezi bir sterilizasyon tesisinde sterilize edilerek, evsel katı atık depolama alanında bertaraf edilecektir. Tüm bunlara ek olarak doğru bir atık yönetim sistemini sağlayacak mevzuat hazırlığı ve bilinç artırma çalışmaları başlatılmıştır. Anahtar Sözcükler: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, katı atık, katı atık yönetim planı
A.KATI ATIK NEDİR? Gündelik hayatta katı atıklar çöp olarak adlandırdığımız maddelerdir. Bir tanım yapmak gerekirse katı atık; 'Kullanılma süresi dolan ve yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken her türlü katı malzemelerdir. Yiyecek artıkları, işyerleri ve fabrikalardan atılan maddeler ve artık kullanılmaz hale gelen, değerini yitiren eşyalardır.' Katı atık, en yalın anlatımıyla evsel, ticari ve endüstriyel işlevler sonucu oluşan ve tüketicisi tarafından artık işe yaramadığı gerekçesiyle atılan ancak çevre ve insan sağlığı yanında diğer toplumsal faydalar nedeniyle düzenli biçimde uzaklaştırılması gereken maddeler olarak tanımlanabilir. Kavramın belirleyici özelliği, kullanıcısının ya da üreticisinin maddeyi gözden çıkartması veya bu amaca sahip olmasıdır. Atık yönetimi literatüründe katı atık kavramı sıvı, gaz veya radyoaktif atıklar dışında kalan atıklar için kullanılsa da, söz konusu katı atıkların yeniden üretim ve işleme sürecine sokulması nedeniyle artık daha fazla atık anlamı taşımayan katı ya da yarı katı maddeler için de kullanılmaktadır. Özellikle büyük yerleşim birimlerinden kaynaklanan en büyük çevre sorunu bu katı atıklar yani çöplerdir. Katı atıklar, atık döngüsü içinde, üretildikleri andan son uzaklaştırma aşamasına kadar çevre ve insanla doğrudan ya da dolaylı etkileşim içindedir. Katı atıklar, gerek içeriklerindeki hastalık yapıcı veya bulaştırıcı maddelerle doğrudan; gerekse fare, sinek vb. diğer canlılar için beslenme ve üreme kaynağı olması nedeniyle dolaylı olarak çevre ve insan sağlığını olumsuz etkileyebilmektedir.
2016
Asma meyvesi, sirasi, yapragi ve budama artiklari farkli alanlarda degerlendirilebilen urunler ortaya cikaran bir turdur. Elde edilen urunler sonucunda aciga cikan atiklar ise son yillarda pek cok degisik alanda kullanilarak ulke ekonomisine kazandirilabilmektedir. Uzumun islenmesi sonucu arta kalan posasi olan cibre oldukca fazla mikro besin maddesi icermektedir. Bu nedenle cibre yetistirme ortami, silaj katki maddesi, yem, tekstil ve gida sanayinde; uzum cekirdegi ve cekirdek yagi kozmetik sanayinde, gida ve yem katki maddesi olarak; asma yapragi organik gubre uretiminde; budama artiklari ise mobilya sanayi, yetistirme ortami ve yakit olarak degerlendirilebilmektedir.
Yapım Sürecinde Atık Yönetimi: Yapım Sürecinde Atık Yönetiminin Sistem Yaklaşımıyla Ele Alınması
Mimarlık Bilimleri ve Uygulamaları Dergisi, 2021
Yapı üretimi birçok aktör ve nesnenin sürecin farklı aşamalarında dâhil olduğu endüstriyel bir üretim süreci olup; atık üretiminde önemli etkiye sahiptir. Yapım süreci ise; birbirleriyle ilişkili birçok sistem ve alt sistemden oluşan "Yapı üretimi sisteminin" alt sistemini niteliğindeki "yapım sisteminin" bir öğesidir. Yapım sürecinde üretilen atık miktarı ve türü, uygulanan proje, yapım teknolojisi, işçilik vb. birçok parametreye bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bu durum yapım sürecindeki atık yönetiminin anlaşılabilirliği ve uygulanabilirliği açısından önemli bir kısıt oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı; yapım sürecinde atık yönetiminin sistemli bir şekilde uygulanabilirliğini sağlamak üzere kavramsal bir çerçeve sunmak yoluyla bir "Atık Yönetimi Sistemi (YS-AYS)'nin oluşturulmasıdır. Çalışma, literatür verilerinin sistem yaklaşımıyla ele alınması yöntemiyle gerçekleştirilmiş olup, analiz, sentez ve değerlendirme aşamalarından oluşmaktadır. YS-AYS yapım sistemi ile atık yönetimine ilişkin ögeleri kapsamakta olup, açık bir sistem olma özelliğindedir. Ayrıca yapım sürecinin çok değişkenli yapısı ile atık yönetim işlemlerinin çeşitliliği nedenleriyle birçok potansiyel alt sistemi bünyesinde barındırmadır.
Marife Dini Araştırmalar Dergisi, 2019
Sanayi ve teknolojinin hizli gelisimi sosyal, kulturel ve ekonomik alanda buyuk degisimlere sebep olmustur. Uretim anlayisi yerini tuketime birakinca ticari firmalar tuketim hizina erismek icin yeni arayislara yonelmistir. Firmalar rekabet gucunu artirmak, talebe cevap verebilmek ve maliyeti dusurmek gibi nedenlerle dis kaynak teminine gitmek zorunda kalmislardir. Iktisadi alandaki bu gelismelerin Islâm hukukuna uygunlugunu belirlemek ve bu hususta mutesebbislere rehberlik etme gereksinimi artmistir. Konunun ilk donem kaynaklarda, haram faaliyette bulunacak kisi veya firmalara hammadde temini ozelinde akitlerde zâhiri irade beyaninin yani sira maksatlara da itibar edilip edilmeyecegi kapsaminda degerlendirildigi gorulmustur. Bu arastirmada klasik kaynaklardaki yaklasimdan hareketle kotuluge vesile olma maksadi sebebiyle sedd-i zeria ilkesi baglaminda konunun degerlendirmesi amaclanmistir. Buna gore; outsourcing uygulamalarinin fikhi degerlendirmesinde; isletmenin faaliyet alani, dis kaynak temininin hangi konuda saglanacagi, firmaya temin edilen dis kaynagin haram faaliyette kullanilip kullanilmayacagi ve verilecek destegin isletmenin ana faaliyet alaninin bir halkasini olusturup olusturmadiginin tespiti belirleyici olacaktir.