Fen Bi̇li̇mleri̇ Dersi̇nde Mi̇zah Temelli̇ Geli̇şti̇ri̇len İçeri̇k Üzeri̇ne Bi̇r Durum Çaliş (original) (raw)
Related papers
Türki̇ye Kapsaminda Fen Okuryazarliği: Beti̇msel Bi̇r İçeri̇k Anali̇zi̇
Trakya Eğitim Dergisi
Bu çalışmada, fen okuryazarlığı ile ilgili Türkiye’de gerçekleştirilen araştırmaların mevcut durum tespitinin sağlanması ve bu alandaki eksikliklere ilişkin önerilerin sunulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Google Akademik arama motoru, DergiPark, EBSCOhost, ERIC, SPRINGER ve TÜBİTAK Ulakbim veri tabanları ile ulaşılan amaca uygun 44 makale; yıllar, konular, araştırma yöntem ve desenler, veri toplama araçları, örneklem türleri ve büyüklükleri, örnekleme yöntemleri ve veri analiz yöntemleri başlıkları altında incelenmiştir. Çalışmada içerik analizi yöntemlerinden betimsel içerik analizi kullanılmıştır. Verilerin analizi betimsel istatistik teknikleri kullanılarak sunulmuştur. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre Türkiye’de fen okuryazarlığına ilişkin çalışmaların 2004 yılı itibari ile başladığı, özellikle 2012 yılında artış göstererek günümüze kadar devam ettiği belirlenmiştir. Bu çalışmaların daha çok öğretmen adayları ile yürütüldüğü tespit edilmiştir. Fen okuryazarlık dü...
2015
Calismada, ulkemizde ozellikle fen egitiminde kullanilan probleme dayali ogrenme ile ilgili yapilan calismalara iliskin bir icerik analizi yapmak amaclanmistir. Bu amacla literatur taramasi yapilmis ve soz konusu calismalarin yayin yili, yayin turu, arastirma yontemi, arastirma konusu, arastirma alani, orneklem belirleme yontemi, veri toplama araclari ve veri analiz yontemi bakimindan nasil dagilim gosterdikleri arastirilmistir. Calismada probleme dayali ogrenme ile ilgili 21 makale, 24 yuksek lisans tezi ve 13 doktora tezi olmak uzere toplam 58 calismaya ulasilmistir. Calismanin sonuclari degerlendirildiginde, genel olarak nicel arastirma yontemlerinin kullanildigi ve bu dogrultuda veri toplama araclarinin ve veri analiz yontemlerinin belirlendigi tespit edilmistir.
2018
Kavramlarin ogrenilmesinde ogrenci ve ogretmenlere rehber olan ders kitaplarinin bilimsel acidan hata icermemesi oldukca onemlidir. Ozellikle, ogrencileri kavram yanilgisina dusurecek bilgi ve iceriklerin ders kitaplarinda yer almamasi gerekmektedir. Bu arastirmada 2018- 2019 egitim ogretim yili itibari ile degisen ogretim programina uygun olarak M.E.B. tarafindan bes sene sure ile 8. sinif fen bilimleri dersinde okutulmasi onaylanmis ders kitabindaki biyoloji ogrenme alanina ait konularin bilimsel icerik acisindan incelenmesi amaclanmistir. Arastirmada yontem olarak dokuman analizi yapilmistir. Calismada, DNA ve Genetik Kod ile Enerji Donusumleri ve Cevre Bilimi unitelerinde bilimsel hatali, eksik icerik bilgisi yer alip almadigi Biyoloji alan uzmanlari tarafindan incelenmistir. Arastirma bulgulari, unite ve bolumlere gore gruplandirilarak verilmistir. Bulgularda, kitapta tespit edilen eksik ya da hatali bilgiler ve yanlis kavramlar, uluslararasi biyoloji alanyazininda kabul goren ...
İZÜ Eğitim Dergisi, 2020
2018 yılından itibaren liselere girişte yerel yerleştirme ve merkezi yerleştirme esasına dayalı yerleştirme yöntemine geçilmiştir. Öğrenciler, ya tercihleri doğrultusunda adreslerine yakın olan okullara sınavsız kayıt olmakta ya da MEB tarafından belirlenen bazı okullara merkezi sınav puanlarıyla kayıt olmaktadır. Bu çalışmanın amacı ise yapılan değişikliğin (yerel yerleştirme ve merkezi yerleştirme) okullardaki öğrenci profilinde değişimlere yol açıp açmadığının değerlendirilmesidir. Çalışma nitel araştırma yöntemiyle yürütülmüş, fenomenoloji ile desenlenmiştir. Çalışma grubunu; 5 okul yöneticisi, 5 branş öğretmeni ve 5 rehber öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma grubu, amaçlı örnekleme yöntemlerinden biri olan maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılarak belirlenmiştir. Çalışmada, veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmış; verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz ve içerik analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda yerel yerleştirme ile kayıt alan okullardaki kontenjanların belirlenenden fazla olduğu ve dolayısıyla da sınıf mevcutlarında artış gözlenmiştir. Bu yüzden okulların fiziki yapıları göz önüne alınarak kontenjanlarının belirlenmesi gerektiği önerilmektedir. Ayrıca meslek liselerinin itibarının artırılması yönünde çalışmalar yapılması gerektiğini belirtmişlerdir.
Hi̇kâyeni̇n Gücü: Ted Sunumlari Üzeri̇ne Bi̇r İçeri̇k Anali̇zi̇
Motif Akademi Halk Bilimi Dergisi
Öz: Etkili ve güzel konuşma, çok eski dönemlerden beri kitleleri etkilemenin ve yönlendirmenin en etkin aracıdır. Bu iletişim biçimini iyi kullananların başında yöneticiler, din adamları, komutanlar ve bilginler gelmektedir. Bu kişilerin başarılarının birçoğu dili güzel ve etkili kullanmaya borçludur aslında. Eski dönemlerde toplumun çok az bir kısmı topluluk karşısında konuşma ve insanları etkileme imkanına sahipken, yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, günümüzde hemen hemen herkesin dolaylı (çevrimiçi) da olsa topluluk karşısında konuşma, insanları etkileme ve ikna etme, dilin gücünden yaralanma imkânı bulunmaktadır. Fakat topluluk karşısında yapılan her konuşmanın kitleleri etkileme gücüne sahip olduğu söylenemez. Üniversitelerde, konferanslarda ve diğer bilimsel etkinliklerde yapılan konuşmalar son derece objektif ve etkileme düzeyi çok düşüktür. Siyasetçilerin, din adamlarının, girişimcilerin ya da kişisel gelişim uzmanlarının konuşmaları ise çok daha etkili, i...
Türki̇ye Teksti̇l Ve Hazir Gi̇yi̇m Sektörünün Fi̇nansal Durum Anali̇zi̇
İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2016
Türkiye ekonomisinin önde gelen sektörlerinden biri olan tekstil ve hazır giyim sektörünün en önemli sorunlarından biri finansal yapının zayıf olmasıdır. Bu durumda tekstil ve hazırgiyim sektörü finansal dalgalanmalardan da ciddi düzeyde etkilenmektedir. Bu bağlamda, bu çalışma Türkiye'de tekstil ve hazırgiyim sektörünün finansal durum analizi üzerine odaklanmıştır. Çalışma sonucunda, Türkiye'de tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren firmaların finansal durumlarının iyi olmadığı ve yüksek risk altında oldukları tespit edilmiştir.
2017
Sosyal hizmet meslegi gonulluluk esasi uzerine bina edilmis bir meslektir. Sosyal hizmetin etik ilkelerinden olan “hizmet” ilkesi, sosyal calismacilarin, muracaatcilarin yararlarini kendi yararlarinin onunde tutmasi gerektigini ifade etmektedir. Buradan hareketle sosyal calismacinin digerkâmlik ozelligine sahip olmalari gerektigi ve bu ozelligin temellerinin sosyal hizmet egitimi surecinde alinmasi gerektigi soylenebilir. Bu calismada, sosyal hizmet bolumu ogrencileri ile fen bilimleri ogrencilerinin digerkâmlik acisindan karsilastirilmasi, digerkâmlik duzeyinin hangi degiskenlerden etkilendiginin anlasilmasi amaclanmaktadir. Arastirma kapsaminda Sosyal Hizmet Bolumunden 236, diger bolumlerden 184 olmak uzere toplam 420 ogrenciye digerkâmlik olcegi (Ersanli ve Cabuker, 2015) uygulanmistir. Elde edilen veriler SPSS 22 paket programi ile analiz edilmistir. Sirasiyla bolumler arasi, siniflar arasi, sosyal hizmet bolumu icerisinde ve sosyal hizmet bolumu ile diger bolumler arasinda dige...
Anadolu Öğretmen Dergisi, 2021
Bu çalışmada, fen eğitiminde öz yeterlik üzerine gerçekleştirilen çalışmaların meta sentez yöntemi kullanılarak analiz edilmesi ve araştırmacılara bütüncül bir bakış açısı sağlanması amaçlanmıştır. Çalışmaya 2010-2020 yılları arasında YÖK Ulusal Tez Merkezi veri tabanında yayımlanmış, 61 yüksek lisans ve doktora tezi dâhil edilmiştir. Çalışmalar, içerik analiziyle çözümlenmiştir. Çalışmalar; yayın yılı ve türü, araştırma yöntemi, araştırma modeli, örneklem grubu, veri toplama aracı, veri analiz yöntemi, çalışma alanı kapsamında incelenmiştir. Araştırmacılar tarafından ayrı ayrı kodlanan çalışmalar için daha sonra ortak görüş oluşturularak kodlamanın güvenirliği sağlanmıştır. Çalışmanın sonuçlarının sunulmasında tablo ve grafiklerden faydalanılmıştır. Çalışmanın fen eğitimindeki öz yeterlik araştırmalarının eğilimlerini ortaya çıkarması bakımından araştırmacılara bir bakış açısı kazandıracağı düşünülmektedir. Çalışma sonucunda; incelenen çalışmaların daha çok yüksek lisans tezleri ol...
Hemsirelik Fakultesi Sinif Oğrencilerinin Mizah Tarzlari Ile Tukenmislik Duzeylerinin Incelenmesi
Medical Sciences, 2019
Mizah duygusu ile stresle başa çıkma tarzları arasındaki ilişkilerin incelenmesi sürekli başkalarının sorunları ve beklentileriyle uğraşan hemşirelik öğrencileri açısından önemlidir. Bu çalışmanın amacı, 1., 2., 3., 4. sınıf hemşirelik öğrencilerinde mizah tarzları ile tükenmişlik arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Nisan-Mayıs 2018 tarihinde yapılan çalışmada, Sosyo-Demografik Özellikler Soru Formu, Maslach Tükenmişlik Ölçeği ve Mizah Tarzları Ölçeği kullanılmıştır. Etik Kurul ve kurum izni alındıktan sonra 1539 öğrenciden 931'i çalışmaya katılmışlardır. Katılımcıların 711'i kadın, 220'si erkektir. Öğrencilerin 220'si 1. sınıf, 187'si 2. sınıf, 407'si 3. sınıf ve 117' si 4. sınıftır. Mizahın stresle baş etmede etkili olduğunu bildirenler %79.1 (n=736)'dır. Sınıflara göre bakıldığında Tükenmişlik Ölçeği'nin alt boyutlarından Tükenme ve duyarsızlaşma en fazla 2. sınıflarda görülmüştür (=16.59.±5.70, p=0.004). Düşük yetkinlik alt puanı ile tükenmişlik puan ortalması arasında bir ilişki vardır. Yetkinlik alt boyutu puan ortalaması, en düşük 1. sınıflarda görülmektedir (=12.48±2.73, p=0.000). Cinsiyete göre bakıldığında Tükenme'nin alt boyutlarından Duyarsızlaşma puan ortalaması, erkeklerde daha fazla görülmektedir (=11.12±4.74, p=0.001). Sınıflara göre mizahı kullanım sıklığına bakıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmemiştir.
Öğretmenli̇k Yolunda Fen Öğreti̇mi̇ Laboratuvar Uygulamalari Dersi̇: Bi̇r Durum Çalişmasi
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi, 2019
Bu çalışmada, fen bilgisi öğretmenliği lisans programında verilen fen öğretimi laboratuvar uygulamaları (FÖLU) dersinin öğretimine ilişkin öğretmen adaylarının eğitimsel ihtiyaçlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırma birimini Türkiye’nin güneyindeki bir üniversitede FÖLU dersini alan öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırma için bu dersi alan öğretmen adaylarından ve dersi veren öğretim üyesinden de gerekli izinler alınmıştır. Veri toplama aracı olarak görüşme formu hazırlanmış ve uzman görüşleri doğrultusunda şekillendirilerek toplam on iki öğretmen adayıyla görüşülmüştür. Görüşmeye ilişkin ses kayıtlarının transkriptleri çıkarılmış ve görüşme soruları doğrultusunda tümevarımsal bir yaklaşımla veriler analiz edilmiştir. Veriler alt kategori ve en çok tekrar eden kodlara ilişkin katılımcılardan doğrudan alıntılar yapılarak geçerlik arttırılmaya çalışılmıştır. İlk analizlerden 6 ay sonra iki araştırmacı...