Kafkasya Halkları ve Bayrakları (original) (raw)

Kafkasya Türkmenleri

TÜRK SÖZ İLE KÜLTÜR VARLIKLARININ İZİNDE, 2020

Biri tekin (ücretsiz) pdf ile öbürü de akçalı (paralı) "istek üzerine baskı" olarak Kutlu Yayınevi'nce İstanbul, Türkiye'de yayımlanmıştır.

Kafkasya ve Çerkes Göçü

I. Uluslararası Kapadokya Felsefe ve Sosyal Blimler Kongresi (CAPASS 2019), 2019

Göç, kavramı insanlık tarihi kadar gerilere giden bir süreçtir. Nüfusun bir yerden başka bir yere taşınmasını ifade etmektedir. Sosyolojik anlamda ve sosyal literatürde göç olgusu fertlerin yada toplumsal grupların yeni yerleşim alanlarına ya da yeni siyasal sınırlara hareketliliğini esas almaktadır. Göç olgusu ise kitlelerin mevcut oldukları yerlerden siyasal, kültürel, ekonomik ve sosyal sebeplerden dolayı başka bir yere hareket etmelerine verilen isimdir. Tarihi ölçüde göç kavramı; kıtlık, iç savaş, dini ve diğer şiddet olayları, soykırım ve siyasî sürgün gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. İnsanlık tarihi açısından ise oldukça acıklı süreçleri kapsamaktadır. Devletlerin siyasi yaşantılarında göç olgusunun önemli bir yeri vardır. İnsanlar tarih boyunca sürekli hareket halinde olmuşlar ve yer değiştirmişlerdir. Bu göçlerin bir kısmı kendiliğinden ve doğal akışı içerisinde olurken, bir kısmı ise baskı, zorlama ve zulümler neticesinde olmuştur. Bu çalışmamızda Osmanlı siyasi ve sosyal tarihinde önemli bir yer tutan Çerkeslerin Osmanlı Devleti topraklarına göç ve sürgününü çalışmayı esas aldık. Tarihin gördüğü en dramatik göçlerden bir tanesi olan Çerkes Sürgünü'nün sebepleri ve göç sonrası yaşadığı sıkıntılar ortaya konulacaktır.

Kafkasya`da Kıpçaklar

Nasiba Mirzayeva, “Kafkasya`da Kıpçaklar”. – Bakü: PAN Yayınevi, 2024, - 225 s, 2024

Kitapta, Kıpçak Türklerinin Kafkasya'ya, özellikle Gürcistan'a gelme nedenleri incelenmiştir. Kıpçak adının anlamı, kültürel ve toplumsal-siyasi faaliyetleri, Kafkasya bölgesine gelmeden önce diğer halklarla olan ilişkileri ele alınmıştır. Gürcü kaynakları temelinde, Kıpçakların Kafkasya, özellikle Gürcistan tarihindeki rolleri, izleri ve tarihî-siyasi faaliyetlerine dikkat çekilmiştir. Araştırma, tarihçiler, bu alanla ilgilenenler ve yükseköğretim görenler için hazırlanmıştır

Balkanlarda Kafkas Göçmenleri

Göç ve Göçmen meseleleri Osmanlı Devleti’nin son üç yüz yıllık tarihindeki en önemli meselelerden birisidir. Göç problemlerinin ilk olarak özellikle Balkanlarda yani Osmanlı Devletinin siyasi sınırları içinde başladığını, devletin göç davalarının önemini görerek, göç meselelerinin insan haklarını müdafaa eden prensiplere uygun olarak çözülmesi için nizamname ve tüzükler çıkardığını görüyoruz.1 Bu bağlamda Osmanlı-Rus ilişkilerinde iki önemli coğrafya, Kafkaslar ve Balkanlar, böyle bir tarihsel olayla, Kafkasyalıların Kafkasya’dan zorunlu göçü2 ile, beraberce ön plana çıkmıştır. Kafkasya’dan 1858 yılında başlayan, yıllarca sürdürülen direniş savaşlarının noktalandığı 1864 tarihinden itibaren de yoğunlaşarak sürgün biçiminde gerçekleştirilen kitlesel göç3 Anadolu ve Ortadoğu ile birlikte Balkanlara da yönlendirilmiş, burada yaşanan olaylar Osmanlı-Rus-Kafkas ilişkilerinde yeni ve trajik bir dönemin başlangıcı olmuştur. Zira Kafkasya’dan yoğun bir göçe sahne olan Balkanlar, Osmanlı-Rus ilişkilerinde bu vesileyle de etkin bir biçimde yer almaya başlamıştır

Kafkas Göçmen Vakiflari

OTAM(Ankara, 1994

Osmanlı Devleti'nin dağılma dönemiyle birlikte başlayan toprak kaybı neticesinde Balkanlar'dan, Kırım'dan ve Kafkaslar'dan Anadolu'ya bir mülteci akını başlamıştırı. Daha .doğrusu, Osmanlı'nın sukutuyla Anadolu, bu bölgelerde yaşayan Islami toplulukların sığınağı olmuştur. Kafkasya, Kırım ve Balkanlar'dan Anadolu'ya olan göçler 1785'te başlayıp, 1912'ye değin belirli aralıklarla devam etmiştirı. 1788-1792 Osmanlı-Rus-A vusturya savaşları süresince Kırım'dan Osmanlı topraklarına kitleler halinde göçler sür~rken, 1780-1800 yılları arasında da Kırım, Kazan, Kafkasya ve Ozi bölgelerinden Anadolu'ya 300.000 ile 500.000 kişi arasında göçmen gelmiştir 3 • Yine, 1856-1864 yılları arasında Kırım'dan Anadolu'ya 600.000 kişi göç etmiştirı. Bir başka yazar ise, aynı dönemde takriben iki milyon göçmenin Osmanlı topraklarına sığındığını belirtmektedir s. 1864 yılında Samsun'da bulunan H.J. Lennep, bu göçmenlere ilişkin gördüklerini şöyle anlatmaktadır:

Osmanlı Belgelerinde Kafkasya Göçleri

2013

Osmanli Belgelerinde Kafkasya Gocleri, Yayina Hazirlayanlar: Kemal Gurulkan, Dr. Ali Osman Cinar, Yusuf Ihsan Genc, Ugurhan Demirbas, Istanbul, T.C. Basbakanlik Devlet Arsivleri Genel Mudurlugu Osmanli Arsivi Daire Baskanligi Yayin Nu:121, 2012, I. Cilt 584, II Cilt 446

Kafkas Kürtleri

Kürd Araştırmaları Dergisi, 2022

Günümüzde Mezopotamya, İran, Küçük Asya ve Kafkasya gibi sahalar Kürt tarih yazımında birer laboratuvar olarak kullanılmaktadır. Bilhassa Kafkasya bölgesi her daim “gizemini” korumuştur. Burası Kürt araştırmacılar açısından hâlâ bir terra incognitadır. Şu ana kadar Kafkas Kürtleri üzerine yapılan incelemeler sadece "uvertür" niteliğindedir. Yani operanın perdesi henüz yeterince açılmamıştır. Bu sahada Medler, Mihranî Kürt devleti, Deysemî Kürt devleti, Şeddadîler ve Revvadîler gibi Kürdî elementlerin hüküm sürdüğü bilinmektedir. Yine İranî hanlıklar, Osmanlı Devleti, Çarlık Rusya ve Sovyetler Birliği döneminde Kürtlerin mevcut bölgede yaşadığı malumdur. Bütün bu unsurların ve süreçlerin tafsilatlı şekilde irdelenmesi Kürdoloji açısından şüphesiz büyük önem arz etmektedir. Bu çalışmada operanın perdesini biraz olsun açmaya çalıştık.

Slavlarin Güney Kafkasya Baskinlari

Cappadocia journal of history and social sciences, 2020

In this study, it is studied the campaigns of Kiev Russian State, one of Norman Crews in the nineth century, with the purpose of pillage the Hazar Front in the South Caucasia after dismemberment of Arabic Khilafat. The first campaign began in 909 and went on till eleventh century continuously. Also, Russians and wreckage by them and campaigns on Bakü and Hazar Fronts under the leadership of Stepan Razin in XVII century.