5403 Sayılı Kanun Çerçevesinde Terekedeki Tarım Arazilerinin Devredilmesi Karşısında Muris Muvazaası (original) (raw)

6537 Sayılı Kanun ile 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na Getirilen Değişikliklerin Medenî Usûl Hukuku Bakımından İncelenmesi

Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi, 2019

6537 sayılı Kanun ile Türk Medeni Kanunu (TMK) miras hukuku kitabında yer alan tarımsal işletmelerin özgülenmesine ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılmıştır. Yapılan değişiklikle birlikte özgüleme sistemi yerine mülkiyetin devri sistemi kabul edilmiştir. Bu sistemle beraber terekedeki tarım arazisi, mirasçıların anlaşması halinde iradi olarak aksi halde belirlenecek ehil mirasçıya ya da en yüksek teklif veren mirasçıya veya satış yoluyla üçüncü kişilere kazaî olarak devredilmektedir. Çalışmamızda, bu sistemin medenî usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sorunlar ve çözüm önerileri ve tarım arazisinin devrine yönelik davanın hukukî niteliği, etki ve sonuçları, yetkili mahkemenin tespiti ve mahkemenin verebileceği kararlar medenî usul hukuku müesseseleri ile açıklanmaya çalışılmıştır.

Tarım Arazilerinin Miras Yoluyla İntikali

Selcuk Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi, 2016

Preventing the disintegration of agricultural land is of great importance in terms of agriculture sector and country economy. The state should prevent the agricultural lands from shrinking. The provisions laid down in the Civil Code No. 4721 for this purpose (CC.art.659-668) did not prevent the disintegration of the agricultural land. Because, these articles were not compulsory legal rules. For this reason, amendment has been made with Code No. 6537 in the Code on Protection of Soil and Land Use numbered 5437 and the provisions of CC.art.659-668 were abolished from the enforcement and replaced with imperative provisions. With these regulations, it is aimed to prevent the shrinkage of agricultural land by shattering.

Kazdağlari Mi̇lli̇ Parki'Nda Tarimsal Fali̇yetleri̇n Arazi̇ Örtüsü Deği̇şi̇mi̇ne Etki̇si̇

The journal of academic social science studies, 2014

Marmara Bölgesi'nin Güney Marmara Bölümü'nde yer alan Biga Yarımadası'nın içinde bulunan Kazdağı kütlesinin Balıkesir ili sınırları içerisindeki Zeytinli Çayı'ndan Mıhlı Çayı'na kadar olan bölümü ile bu bölümün zirveye kadar olan yüksekliklerini kapsayan güney bakısında 21.300 ha alan özellikle doğal bir hazine niteliğindeki flora ve fauna zenginliği nedeni ile 1993 yılında "Milli Park" olarak ilan edilmiştir. Bu çalışmanın amacı, Kazdağları Milli Parkı'ndaki arazi örtüsü türlerinin dağılışını ortaya koymak ve tarımsal faaliyetlere bağlı olarak oluşan arazi örtüsünün doğal arazi örtüsüne etkisini saptamaktır. Çalışmanın hipotezi, "Tarımsal faaliyetler, Kazdağları Milli Parkı'nda doğal arazi örtüsünün değişiminde veya bozulmasında önemli rol oynamaktadır." Çalışmanın yöntemi, "Arazi örtüsünün zamansal ve alansal değişkenlerin haritalanmasında ve analizinde CBS teknikleri kullanılmıştır. Doğal arazi örtüsü ve tarım alanları karakteristikleri arasındaki korelasyon analizi Landsat TM uydu görüntüleri (1975-1980-1984-2000-2005) elde edilerek kontrollü sınıflandırma yöntemi kullanılmıştır. Kontrollü sınıflandırmadan elde edilen ham değerler; geniş yapraklı orman, iğne yapraklı orman, çıplak kayalık, orman içi boşluk, tarım alanı ve bilinmeyen olarak genel bir arazi örtüsü sınıflandırması içine alınmış bu sınıflar analize tabi tutulmuştur. Çalışmanın metodolojik önemi, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan algılamanın, doğal arazi örtüsünün ve tarımsal arazi kullanımının özelliklerini belirlemedeki önemini vurgulamaktır." Analizler, Kazdağı Milli Parkı'nda doğal arazi örtüsünde ve tarımsal arazi kullanımında 1975 ve 2005 yılları arasında alansal ve oransal değişmeler olduğunu göstermektedir.

Tarımsal Arazilerde Mülkiyetin Devri

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi

İnsanoğlunun topraktan ürün elde etmeyi öğrenmesi ile tarım devrimi gerçekleşmiştir. Bununla beraber, tarımsal arazilerin diğer insanlar ve canlılardan korunması ihtiyacı doğmuştur. Bu koruma ihtiyacı, daha önce göçebe yaşayan insanları, ekili alanlar etrafında ya da yakınında yaşamaya zorlamıştır. Bu da insanların yerleşik hayata geçmesinde önemli bir etken olmuştur. Yerleşik hayata geçişle özel mülkiyet anlayışı ortaya çıkmış ve insanlar belli malvarlıklarına en başta da tarımsal araziler ve çiftliklere sahip olmaya başlamıştır. Sanayi devrimi ile tarımın insan hayatındaki öneminin azalması sonucunda, insanlar büyük kentlerde yaşamaya başlamış, tarımsal araziler gitgide küçülmüş ve verimsizleşmiştir. Bunun üzerine, pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de tarımsal arazilerin ve toprağın korunması için kanunlar çıkarılmıştır. Böylece, kural olarak sınırsız bir aynî hak olan mülkiyet hakkı, bu kamusal amaç için sınırlandırılmıştır. Çeşitli mevzuat hükümleri ile bu tarımsal arazilerde mülkiyet hakkının devri ve kazanılması bir dizi kurala bağlanmıştır. Bu çalışma, bu mülkiyet hakkının devrine ve bu tarımsal arazilerin birleştirilmek suretiyle toplulaştırması prosedürüne ilişkindir.

Başkasinin Arazi̇si̇nde Muhdesat Meydana Geti̇ren Ki̇şi̇ni̇n Muhdesat Bedeli̇ Talebi̇

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

Muhdesat, taşınmaz üzerinde sürekli kalmak maksadıyla meydana getirilen yapı ve/veya bitkilerdir. Bu nedenle muhdesat, kapsamına dahil olduğu taşınmazın bütünleyici parçasıdır. Muhdesat üzerindeki aynî haklar, taşınmazın bütünleyici parçası hâline gelmekle son bulurlar. Taraflar arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar, şayet muhdesatın meydana getirilmesi akdî bir ilişkiye dayanıyorsa bu hükümlere göre çözüme kavuşturulur. Buna karşılık, taraflar arasında akdî bir ilişkinin bulunmaması hâlinde, muhdesatın önceki sahibinin bütünleyici parça ilkesi nedeniyle mülkiyet hakkını kaybetmesi, ortaya çözümlenmesi gereken hukukî problemler çıkarır. Bu ihtimalde muhdesatı meydana getiren kişi, muhdesatın kendisi tarafından meydana getirildiğinin tespit edilmesini veya kendisine muhdesat bedelinin ödenmesini talep edebilir. Yargıtay, muhdesat bedelinin talep edilebilmesi için, muhdesatın tespiti davasından farklı olarak, derdest bazı davaların bulunmasını şart olarak aramamaktadır. Ancak Yargıtay’ı...

Tarım Arazilerindeki Zikzaklı Sınırların Kutupsal Ölçmelerle Düzgünleştirilmesi

2020

Kirsal kesimdeki tarim arazileri arasindaki sinirlar bazen zikzaklardan olusmaktadir. Iki komsu parsel arasindaki zikzakli sinirlar ve yakin cevresi tarimsal urun kaybina neden olmaktadir. Bu itibarla zikzakli sinirlarin duzgunlestirilmesi onem arz etmektedir. Ulkemizde arazi toplulastirmasinin yapilmadigi yerlerde zikzakli sinirlarin duzgunlestirilmesi konusu, harita muhendisliginin calisma alanlarindan biri olmaya devam etmektedir. Literaturde; komsu parseller arasindaki zikzakli sinirlarin celik serit metre ve prizma gibi basit olcu aletleriyle duzgunlestirilmesi hakkinda bilgiye yer verilmektedir. Parsellerin kose noktalarinin koordinatlari bilindiginde, konunun kutupsal olcmelerle cozumune iliskin bilgilere rastlanilmamistir. Genellikle tarim yapilan arazilerin sinirlarinda cit, tel orgu, tahta perde gibi kalici isaretler yer almaktadir. Sinirlardaki bu kalici isaretlerden dolayi, sinirlarin kesisme noktalarina veya sinir uzerinde belirlenen bir noktaya olcme aletinin kurulmasi...

Gürci̇stan (Borçali) Karapapaklarinin / Terekemeleri̇ni̇n Eği̇ti̇m Tari̇hi̇ne Dai̇r

DergiPark (Istanbul University), 2010

This paper entitled "The Education History of Karapapaks/Terekemes in Georgia" includes the education foundation from past to todays of Karapapak Turks having a population of 550.000 and Jiving in Georgia todays, the numbers of school s, students and teachers in 2002, and information aboud the lessons in these schools.