Türkiye’de Kamu Kesimi Kaynak Tahsisinde Etkinliğin Sağlanması Amacıyla Mali Alan Oluşturma Çabaları (original) (raw)
Related papers
Optimum Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Dergisi / Optimum Journal of Economics and Management Sciences, 2018
ÖZ Günümüzde kamu kesiminin artan sorumlulukları, kamusal finansmana ilişkin önerilerin ortaya konulmasını zorunlu kılmaktadır. Bu önerilerin başında gelen mali alan, bir ülkenin makroekonomik planlarına uygun olarak mali sürdürülebilirliklerine zarar vermeden finansal kaynak yaratma kapasitesini ifade etmektedir. Çalışmada kamu kaynak tahsisinde etkinliğin sağlanması amacıyla mali alan oluşturma çabasının Türkiye'de kamu kesimi açısından önemi ve reel politika oluşturma sürecindeki uyumu vurgulanmaktadır. Çalışmanın amacı mali alan kavramının açıklanması, uluslararası kuruluşların mali alan oluşturma konusundaki önerilerinin belirtilmesidir. Çalışmada, Türkiye'de mali alanın oluşturulması sonrasında elde edilen kaynakların ne şekilde kullanıldığı konusunda genel bir değerlendirme yapılmaktadır. Buna göre özellikle faiz harcamalarının azaltılıp mali alan oluşturulduğu görülmektedir. ABSTRACT Increasing responsibilities of public sector make it imperative to offer suggestions for the financing problem. The fiscal space at the beginning of these proposals refers to the capacity to generate financial resources in accordance with the macroeconomic plans of an entity, without harming its fiscal sustainability. The fiscal space emerges as a concept that aims to increase public income. This study is important as it examines the significance of creating a fiscal space for efficient allocation of public resources in Turkey, aiming to explain the concept of fiscal space, describing suggestions of international institutions and showing the developments in Turkish economy. We offer a general assessment on the utilization of the financial resources after the creation of the fiscal space in Turkey. Efforts to establish the fiscal space have been positive. Accordingly, it is seen that interest expenditures are reduced and financial area is created.
Türkiye Ekonomisinde Mali Yanılsama Endeksi Oluşturma Üzerine Bir Deneme
2017
Mali yanılsama, vergi ödeyenler tarafından kamu harcamalarının finansmanı amacıyla toplanan vergilerin ve kamu kesiminin büyüklüğü ile ilgili algıların ne derece gerçekçi olduğu ile ilgilenmektedir. Vergi sisteminin kolay anlaşılabilir bir yapıya sahip olmaması, uygulanan oran yapısı, vergileme yerine borçlanma veya para basmanın tercih edilmesi, vergi gelirleri içinde dolaylı vergi gelirlerinin dolaysız vergi gelirlerine oranla daha fazla olması, hükümet programlarına ilişkin duyulan güven gibi nedenlerle vergi ödeyenler gerçek vergi yüklerini ve kamu kesiminin büyüklüğünü tahmin etmekte zorlanabilirler. Bu çalışmada mali yanılsama kavramının teorik gelişimi, farklı mali yanılsama yaklaşımları ve ampirik çalışmalara dayalı bulgular yer almaktadır. Aynı zamanda bu bilgilerin ışığında, Türkiye ekonomisi için çeşitli göstergeler üzerinden mali yanılsama değerlendirmesi yapılarak, faktör analizi yöntemi ile endeks değeri elde edilmesi amaçlanmaktadır.
İşçi Şirketleri: Türkiye’de Yerli Sermaye Oluşturma Çabaları
Muhasebe ve Finans Tarihi Araştırmaları Dergisi, 2018
İşçi şirketleri Türkiye'de, kuruluş ve işletilme süreçlerinde yaşanan her türlü soruna rağmen sermayenin, sınai seviyede ortaklıkların ilk örneklerinin yaşandığı, hatalarından çok şeyler öğrenilmiş vakalar olmuşlardır. Çalışma, Türkiye'de 1964 yılı sonrasında oldukça dikkat çekici bir fenomen haline gelen, işçi tasarrufları ile kurulmuş işletmeleri konu edinmektedir. Çalışmanın amacı Avrupa ülkelerine çalışmaya giden Türk işçilerinin tasarruflarının Türkiye'de, üretime aktarılması için devlet desteğiyle geliştirilen işçi şirketleri modeliyle yerli, sermaye yaratma girişimi sürecinde yaşananların betimlemesidir. Çalışma, bu amaca yönelik olarak literatür taraması ve dönemin yazılı basınına yansıyan haber ve ilanlar ile yaşanan süreç hakkında bilgi vermektedir. Bir iş modeli olmasına ek olarak Türkiye'de sermaye eksikliği sorununu aşmak için zamanın ruhu gereği ortaya atılmış ya da çıkmış bu girişimin ortaya çıkış gerekçelerinin, uygulamalarının ve sonuçlarının vakalar üzerinden ele alındığı bu çalışma ile Türkiye'de, özel sektörün, yerli sermayenin, ekonomide demokratik uygulamaların oluşma aşamalarına ilişkin literatüre katkı sağlanmaya çalışılmıştır. Çalışma ile işçi şirketleri meselesi, TÜRKSAN A.Ş., vb. örnekleri üzerinden anlatılmaya çalışılmıştır. Worker companies experiences, though several problems arose in their establishment and operations were the first cases of industry level partnerships and several lessons learned from their failures in Turkey. The study investigates businesses established by worker capitals which became a significant phenomenon after 1964 in Turkey. The objective of the study is to discuss in depth the experience of worker companies model designed by the State in order to direct Europe-based immigrant Turkish workers investments to production in Turkey and the initiative to create domestic capital. To this purpose the study consists of literature review and the progress of this movement based on the reports and posters in different printed media. In addition to being a business model, it was put forward to overcome capital deficiency problem in Turkey part of the spirit of that times. This study contributes to the literature in that it stresses stages of formation of Turkish private sector, domestic capital and democratic practices in Turkey by evaluating reasons of existence, practices and results of several cases. The article samples the issue of Turkish worker companies by cases of TURKSAN Corporation and etc.
Kamu Yatirim Projeleri̇nde Fayda Mali̇yet Anali̇zi̇
Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute
Fayda maliyet analizinin hedefi, karar alıcı birimlere kıt kaynakları, fayda açısından en yüksek kazancı sağlayacak projelere sevk etmekte yol göstermektir. Çalışmada, kamu yatırım harcamalarının etkinliği için kullanılan, karar verme tekniklerinden olan fayda maliyet analizinin tanımı, teorik temelleri, tarihçesi ve uygulama yöntemleri ele alınmıştır. Yapılan yatırımlarda sadece özel faydaların değil, ulusal ekonomi açısından elde edilecek olan tüm faydaların ele alınarak projelerin değerlendirilmesi gerekliliği, kaynakların optimal dağılımının sağlanabilmesi açısından oldukça önemli bir konudur. Temelini Pareto Optimalitenin oluşturduğu fayda maliyet analizinin amacı, yapılan yatırımlarda net sosyal refah artışı sağlamaktır. Özellikle gelişmekte olan ekonomilerin kalkınması için, uygulanan kamu yatırım projelerinde fayda maliyet analizinden yararlanılmasının bir zorunluluk olduğu söylenebilir.
Türkiye’de Mali Alanı Kısıtlayan Faktörlerin Belirlenmesi ve İncelenmesi
Fiscaoeconomia , 2023
Mali alan, ana akım iktisadi düşüncenin kriz yıllarında, uluslararası kuruluşların metinlerinde değinilmeye başlanmış olan türeti bir kavramdır. İlk kullanıldığı 2005 yılından bugüne uluslararası kuruluşların metinlerinde sıkça değinilen mali alan kavramı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için bir politika önerisi olarak sunulmuştur. Petrol krizi sonrasındaki müdahalesizlik yıllarının ardından yaşanan iktisadi krizlerin getirdiği uluslararası kuruluşlara güven bunalımı, mali alan kavramının Post Washington Konsensüsü ekseninde literatüre girmesinde etkili olmuştur. Mali alanın tanımı ve kullanımı konusunda henüz netlik mevcut değildir. Mali alan başlangıçta ülkelerin kamu mali göstergelerini bozmaksızın devlet bütçesinden eğitim, sağlık, altyapı yatırımları gibi kamusal hizmetlere ayırabileceği kaynakların imkanlılığını ölçen bir kavram olarak nitelenmiştir. Bu kavram sonraki yıllarda borç sürdürülebilirliği, krizlere karşı devletin manevra alanı, uluslararası kuruluşların tasarruf tedbirleri önerilerine karşı ülkelerin sahip olduğu ekonomik politika bağımsızlığı gibi çeşitli anlamlar edinmiştir. Ana akım iktisadın düşüncelerine uygun bir biçimde borç sürdürülebilirliğini önceleyen kullanımları olduğu gibi, heterodoks iktisadın ülkelerin bağımsız politika alanı oluşturabilme yetisine vurgu yapan tanım ve kullanımları da mevcuttur. Bu çalışmada, Devlet Borçlarının Sürdürülebilirliği, Devlet Bütçesi, Ödemeler Dengesi ve Piyasa Algısı olarak kategorize edilen göstergeler ışığında, 1990-2020 dönemi için Türkiye ekonomisinde mali alan kısıtlılığı incelenmiştir. 90'lı yılların kamu krizleri 2000'li yıllarda özel sektöre devredilmiş, bu durum Türkiye'nin kamu kesimi göstergelerinde göreli bir rahatlamayla neticelenmiştir. Türkiye kamu kesimi genel dengesi konusunda iyileşme yaşasa da sürekli olarak var olan risklerin toplumsallaşması riskiyle karşı karşıya olduğundan, elde ettiği mali alanı, mali alanın oluşturulma amaçları için kullanamamaktadır. Sözü edilen risklerin iki ana kaynağı bulunmaktadır. Bunlar, hazine tarafından tanınan borç üstlenim garantileri ve özel sektör dış borçluluğudur.
Toplam Kali̇te Yöneti̇mi̇ Kapsaminda Kamuda Li̇der Algisi Alan Araştirmasi Örneği̇
2019
Yapılan araştırmada, sorulan sorulara verilen cevaplardan yola çıkılarak, kamu kurumunda liderin TKY kapsamında ele alınan dört liderlik yaklaşımından (yapısalcı, insan kaynakları, politik, kültürel ve sembolik) hangilerini daha fazla benimseyerek ve uyguladığının tespiti amaçlanmıştır. Araştırmanın evrenini Düzce Tapu Müdürlüğü çalışanlarının tamamı olan 26 personel oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem seçimi olarak nitel veri analizinde uygulanan durum çalışması ve buna bağlı olarak seçkisiz örnekleme yöntemi tercih edilmiştir(Yıldırım ve Şimşek, 2016). Araştırmanın örneklemini 19 katılımcı oluşturmaktadır. Yapılan görüşmelerde, ilk üç soruda çalışanların %80'den fazlası, 4 numaralı soruda çalışanların %70' den fazlası pozitif yönde cevaplar vermiştir. Çalışanların %50' den fazlası 5 ve 6 numaralı sorulara negatif yönde cevaplar vermiştir. Çalışanların %60' tan fazlası 7 ve 8 numaralı sorulara negatif yönde cevaplar vermiştir. Yapılan alan araştırmasında liderin TKY felsefesini benimsediği ve kurumda uyguladığı gözlemlenmiştir. Lider ağırlıklı olarak yapısalcı ve insan kaynakları liderlik özelliklerini sergilemektedir.
Istanbul University - DergiPark, 2022
Akıllı kentler, geleneksel kent anlayışına dijital planlama, sürdürülebilirlik, yenilik, çok paydaşlık, kapsayıcılık gibi yaklaşımlarla birlikte, büyük veri, nesnelerin interneti, bulut bilişim gibi uygulamaları eklemleyen, canlı ve dinamik kentlerdir. Akıllı kent olgusunun beraberinde getirdiği, genellikle internet ve teknoloji tabanlı bu uygulamaların kent planlamasındaki rolleri, kent algısındaki etkileri, uygulamadaki gelişimleri sonucunda ortaya çıkan ve çıkması muhtemel sorunlar, kentleşme politikası için yepyeni çalışma alanları ortaya çıkarmıştır. Diğer yandan, akıllı kent çalışma alanının alt konularının görece fazlalığı ve çeşitliliğinin bir dışsallığı olarak, yapılan çalışmaların odak konular açısından parçalı bir yapıda olduğu izlenmektedir. Kimi çalışmalar henüz akıllı kent olgusunun tanımı, kapsamı, içeriği ve akıllı bileşenleri üzerine odaklanıp akıllı kenti tanımaya ve tanıtmaya çalışırken kimileri ise çok daha spesifik konularda akıllı kente ilişkin donanımsal modeller geliştirmektedir. Çeşitli disiplinlerce yapılan bu çalışmalar, ulusal ve yerel örneklemlerde sayıca yukarı yönlü ivme kazanmaktadır. Bu popülarite Türkiye'de de gözlemlenmektedir. Türkiye'de akıllı kent alan yazını hızla şekillenirken bu birikimin hangi ana sütunlar üzerine inşa edildiği çalışma için temel araştırma sorusu olmuştur. Dolayısıyla
Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2019
Küreselleşmenin beraberinde getirdiği değişim ve gelişimin en çarpıcı izlendiği sektörlerin başında sağlık sektörü gelmektedir. Günümüz rekabet koşullarında sağlık sektöründe hizmet veren işletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri için maliyetlerini iyi yönetmeleri gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı; Türkiye'de maliyet ve yönetim muhasebesi alanında yapılmış lisansüstü tez çalışmaları ile araştırma makaleleri içerisinden sağlık sektöründe faaliyet tabanlı maliyetleme yaklaşımını tercih eden çalışmalar ele alınmıştır. Bu kapsamda 2003-2018 yılları itibariyle Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi veri tabanında yer alan kullanıma açık (izinli) lisansüstü tezler ile dergilerde araştırma makaleleri incelenmiştir. Yapılan çalışmalarda genellikle örnek olay yönteminin tercih edildiği gözlemlenmiştir. Faaliyet Tabanlı Maliyetlemenin sağlık sektöründeki maliyetleme araştırmalarda daha doğru sonuçlar verdiği anlaşılmıştır.
Türkiye'de Bölgesel Mali Teşvik Uygulamaları
Türkiye'de Mali Teşvik Sistemi ve Uygulamaları, 2019
Tüm hakları mahfuzdur. Bu kitabın tamamı ya da bir kısmı 5846 Sayılı Yasa'nın hükümlerine göre, kitabı yayınlayan yayınevinin izni olmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, özetlenemez, yayınlanamaz, depolanamaz.
International Journal of Management Economics and Business, 2021
Fiscal transparency, which expresses the existence and availability of information on public finance, has a very important role, especially in terms of the efficiency of public resources. Higher education funding provision from public sources, with a large ratio in Turkey, reveals the necessity of questioning the issue of fiscal transparency in terms of universities. In this study, 107 public universities in Turkey, in 2015 and 2020, under the right to information on fiscal information was conducted and the fiscal transparency assessment of the universities was made by scoring the data obtained with the determined method. According to the findings, the fiscal transparency average of universities was calculated as 47.74 in 2015 and 37.13 in 2020, and it was determined that fiscal transparency in universities is generally not sufficient.