27 Mayıs 1960 Darbesine Giden Süreç (original) (raw)

27 Mayis 1960 Darbesi̇ne Meşrui̇yet Kazandirma Çabalari

ODÜ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi (ODÜSOBİAD), 2020

Mayıs askerî cuntası, demokratik olmayan yöntemlerle Demokrat Parti hükümetini devirip iktidara geldiğinde önemli ölçüde bir meşruiyet sorunuyla karşılaştı. Bu nedenle 27 Mayıs rejimi, darbenin meşruiyetini ve aynı zamanda siyasal ve toplumsal desteği sağlamak için geniş kitlelere ulaşabilecek her türlü yazılı ve görsel malzemeyi kullanarak yoğun bir propaganda faaliyeti yürüttü. Askerî yönetimin bu karşı propaganda faaliyetlerinin en çarpıcılarından biri ise darbenin Atatürk ilke ve inkılapları adına yapıldığı iddiasıydı. Bu yöndeki propaganda faaliyetlerinde, Demokrat Parti liderlerinin Atatürk ilke ve inkılaplarına ihanet ettiği, 1950 seçimleriyle ile iş başına gelen Demokrat Parti hükümetinin iktidarını karşı devrime dönüştürdüğü argümanları darbenin meşruiyetinin sağlanması için geliştirildi. Buna karşılık 27 Mayıs darbesinin Atatürk'ün başlattığı devrimlere, onun bıraktığı yerden devam etmek amacıyla yapıldığı, 27 Mayıs'ın 19 Mayıs ile özdeş olduğu gibi temel argümanlar yaygın bir şekilde kullanıldı. 27 Mayıs ile başlayan yeni dönem ikinci cumhuriyet olarak nitelendirildi. 27 Mayıs'ın bir şekilde Atatürk'le ilişkilendirilmesi daha sonraki, 1962-1980 arası dönemde gerçekleşecek olan askerî darbe ve darbe girişimlerine de örnek teşkil etmiş, Atatürkçülüğün bir darbenin gerekçesi olarak kullanılması alışkanlığının yerleşmesine yol açmıştır. Bu yazıda 27 Mayıs darbesinin meşruiyetinin sağlanması için yürütülen propagandaları ve aynı zamanda Atatürk ilkelerinin ve Atatürk ile ilgili sembollerin ne şekilde propaganda konusu yapıldığı ele alınacaktır.

27 MAYIS 1960 DARBESİ VE BASINDAKİ YANSIMALARI

Uluslararası Darbe Sempozyumu, 2017

Türk siyasal hayatının Cumhuriyet kurulduktan sonraki ilk askeri darbesi olan 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi, çok partili siyasal hayatı kesintiye uğratmakla kalmamış, yeniden tesis edilen asker-sivil ilişkileri bağlamında basın üzerinde de şekillendirici olmuştur. Askerin Türk siyasetine müdahalesi çok partili siyasal hayata geçildikten sonra karşılaşılan bir durum olmuş, Atatürk ve İnönü'nün tek parti iktidarlarında ise böyle bir deneyim yaşanmamıştır. Askeri müdahaleler siyasal hayat üzerinde olduğu gibi basın üzerinde de kısıtlamalar doğuran olağanüstü koşullar yaratmaktadır. 27 Mayıs 1960'a giden süreçte iktidarda olan Demokrat Parti, kısıtlayıcı ve baskıcı uygulamalarıyla basını kontrol altında tutmaya çalışmıştır. Oysa iktidara geldiği ilk yıllarda Başbakan Adnan Menderes, iktidarı devraldığı Cumhuriyet Halk Partisi'ni basın politikalarının baskıcı olduğu gerekçesiyle eleştirmekteydi. 1950'lerin ortalarından itibaren ise benzer baskıcı politikaları iktidar partisi olarak kendisi de uygulamıştır. Basın üzerindeki baskıcı ve kısıtlayıcı önlemler Demokrat Parti'nin 2. Hükümet programında yer bulmuştur. 27 Mayıs 1960 askeri darbesi ile Türkiye'de demokrasi kesintiye uğ-330 ULUSLARARASI DARBE SEMPOZYUMU | CİLT 1 26-27-28 Mayıs 2017 rarken siyasal hayat ve basın da bu süreçten önemli oranda etkilenmiştir. Bu çalışmada öncelikle 1960 darbesine giden süreçte Demokrat Parti'nin iktidarı süresince Basın Kanunu'nda yaptığı değişiklikler ve basınla ilişkileri ele alınmaktadır. Ardından darbeyi takip eden günlerde basının darbeye karşı tutumu ortaya konulmaktadır. Bu bağlamda Cumhuriyet, Milliyet, Ulus, Vatan ve Havadis gazetelerindeki, darbeyi takip eden ilk bir haftalık süreçteki haberler içerik analizi yöntemiyle ele alınmaktadır. Çalışmada söz konusu gazetelerin askeri darbeyi nasıl yorumladıklarını, olağan dönemlerdeki işlevlerini sürdürme noktasında ne konumda olduklarını ortaya koymak amaçlanmıştır. Böyle olağanüstü dönemlerde basının yayın politikasını özgürce sürdürmesi olanaksızlaşmaktadır. Olayların ardından süreç normalleşinceye kadar basın kontrol altında tutularak özgürlükler büyük oranda kısıtlanmaktadır. Yayın hayatına devam etmeye çalışan basın kuruluşları ise askeri darbeyi olumlu yönüyle ele alma eğilimi gösterebilmektedir. Anahtar Kelimeler: Türk basını, askeri darbe, 27 Mayıs 1960, çok partili siyasal hayat, Basın Kanunu.

27 Mayis 1960 Darbesi̇ Süreci̇nde Havadi̇s Gazetesi̇

Celal Bayar Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2014

Türkiye, II. Dünya Savaşı‟ndan sonra çok partili hayat anlayışını sistemleştirmek için harekete geçmiştir. Bu bağlamda, çeşitli partiler kurulmuş ve bunlardan birisi olan eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) mensuplarının kurduğu Demokrat Parti (DP) 1950‟de iktidara gelmiştir. On yıl ülkeyi yöneten Demokratlar döneminde basın da ön plana çıkmıştır. Bazı gazeteler, Demokrat Parti yanlısı bir yayın politikası benimsemişlerdir. Havadis de bu grupta yer alan gazetelerden olmuştur. Ancak, 27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleştirilen askeri darbe ile yayın politikasında bir takım değişiklikler meydana gelmiş ve Demokrat Parti‟yi destekleyen yayın anlayışı terk edilmiştir. Gazete bunun gerekçelerini de zaman zaman okuyucuları ile paylaşmıştır. Bu çalışmada, Demokrat Parti taraftarı olan Havadis gazetesinin 27 Mayıs 1960 darbesi öncesi ülkedeki siyasi atmosferi veren yayınlarıyla müdahale sonrası konu hakkında izlediği yayın politikası incelenecektir. Gazetenin olaylara bakışı “müdahale öncesi”, “sonrası” “yargılama süreci” şekilde üç kısımda ele alınacaktır.

27 Mayıs 1960 Darbesine Gelinen Süreçte Akis Dergisi’nin Duruşu

İnsan ve İnsan Dergisi, 2021

1946 yilinda kurulan Demokrat Parti, iktidara gelmeden once demokratiklesme vaatlerinde bulunmustur. Bu vaatlerden bir kismi da basina yonelik olmustur. O donem basin kuruluslarinin bircogu da bu vaatlere karsilik vererek Demokrat Parti’yi desteklemistir. Iktidara geldikten sonra degistirilen Basin Kanunu ile gazeteciler ve basin kuruluslari bir sure ozgurce gazetecilik yapabilmislerdir. Ancak ilerleyen donemlerde cikarilan farkli yasalar ve Basin Kanunu uzerinde yapilan degisiklikler vasitasiyla gazetecilerin ozgurce yayin yapma olanagi ortadan kalkmistir. Demokrat Parti doneminde bircok gazetecinin hapse girdigi ve bircok basin kurulusunun cesitli surelerle kapatildigi bilinmektedir. Bu calismanin konusu olan Akis Dergisi de 1954 yilinda yayin hayatina baslamistir. Ilk sayilarda tarafsiz bir yayincilik politikasi izlemistir. Ancak ilerleyen donemlerde muhalif bir yayin politikasi izleyen Akis Dergisi, gundem belirlemeye baslamistir. Bu calismanin amaci Akis Dergisi’nin nasil muhal...

27 Mayis 1960 Darbesi̇ne İli̇şki̇n Meşrui̇yet Arayişlari

2021

Atatürkçülüğün askeri darbeler için bir meşruiyet kaynağı olarak kullanılmasının ilk ve özel bir örneği 27 Mayıs 1960 darbesidir. Askeri cunta demokratik olmayan yöntemlerle Demokrat Parti Hükümetini devirip iktidara geldiğinde hatırı sayılır bir meşruiyet sorunuyla karşılaştı. Bu nedenle 27 Mayıs rejimi, darbenin meşruiyetini ve aynı zamanda siyasal ve toplumsal destek sağlamak için geniş kitlelere ulaşabilecek her türlü yazılı ve görsel malzemeyi kullanarak yoğun propaganda faaliyeti yürüttü. Askeri yönetimin bu karşı propaganda faaliyetlerinin en çarpıcılarından biri ise darbenin Atatürk ilke ve inkılapları adına yapıldığıydı. Bu yöndeki propaganda faaliyetlerinde, Demokrat Parti liderlerinin Atatürk ilke ve inkılaplarına ihanet ettiği, 1950’nin karşı devrim olduğu argümanları darbenin meşruiyetinin sağlanması için geliştirildi. Buna karşılık 27 Mayıs hareketinin Atatürk’ün başlattığı devrimlere, onun bıraktığı yerden devam etmek amacıyla yapıldığı, 27 Mayıs’ın 19 Mayıs ile özdeş...

27 MAYIS 1960 ASKERİ DARBESİ VE BASIN (1960-1965)

https://www.historystudies.net, Volume: 15, Issue: 4, November 2023, 2023

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çok partili hayata geçmesiyle birlikte kurulan Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinde basın büyük bir rol oynadı. Bunun farkında olan Demokrat Parti liderleri, basının bu desteğine karşılık, basına özgürlükler tanıyan bazı düzenlemeler getirdi. Fakat zaman içerisinde Demokrat Parti’nin gerek ekonomik gerekse diğer alanlarda bazı olumsuz politikalar uygulamaları haliyle basının iktidara karşı tepki göstermesine neden oldu. Buna karşılık iktidar, basının bu tepkisini bazı yöntemlerle engellemeye çalıştı. Lakin bu durum, 27 Mayıs askeri darbesi sonucunda iktidarın düşürülmesine neden olan sebeplerden biri oldu. 27 Mayıs darbesinden sonra basının önemli bir kısmı, darbeci güçlerin yanında yer aldı. Darbenin gerçekleştiği ilk günden itibaren gazetelerin manşetlerinde 27 Mayısı öven haberlere yer verilirken Demokrat Parti’yi itham edici haberlerden de çekinilmedi. Özellikle Yassıada mahkemelerinin devam ettiği günlerde Yassıada’da görülen davalara gazete sayfalarında geniş yerler verilerek halkın dikkatleri bu yöne çekildi. Basının siyasi anlamda önemli bir güç olduğunun farkında olan Milli Birlik Komitesi döneminde basına özgürlük tanıyan birtakım düzenlemeler yapıldı. Basın mensupları ile işverenler arasında basın çalışanlarının haklarını koruyan kanunlar çıkarıldı. Ayrıca 1961 anayasasında basınla ilgili bazı hükümlere yer verildi. Bu makalede, 27 Mayıs askeri darbesinden sonra Türkiye’de basının darbeye, yeni iktidar çevrelerine ve devrilen Menderes hükümetine yönelik izlediği tavırlar ve yeni iktidar çevrelerinin basınla ilgili hayata geçirdiği düzenlemeler incelenecektir. Anahtar kelimeler: 27 Mayıs 1960, Basın, Adnan Menderes, Basın kanunu