Kalkaneal Epin Hastalarında Fiziksel Aktivite Düzeyinin Ayak Ağrısı ve Fonksiyonel Performans Üzerindeki Etkisi (original) (raw)
Related papers
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2019
Amaç: Kalkaneal epin özellikle fazla kilolu ve obez erişkin popülasyonda sık görülen ve bireyin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyen bir hastalıktır. Çalışmamızın amacı bu hasta popülasyonunda ayak ağrısı ile vücut kompozisyonu arasındaki ilişkiyi incelemektir. Gereç ve Yöntemler: Kalkaneal epin tanısı almış olan 25-55 yaş arasındaki 44 birey üzerinde gerçekleştirilmiş olan çalışmada ağrı şiddeti ve ağrılı bölge sayısı ayak ağrısını değerlendirme parametreleri olarak ele alınırken, vücut kitle indeksi, bel kalça oranı, deri altı yağ dokusu ölçümlerinden elde edilen yağ yüzdesi, yağ ağırlığı, yağsız vücut ağırlığı verileri ise adipoz dokuyu değerlendirmek amacıyla kullanılmıştır. Bulgular: Obez olan hastalarda kronik hastalık görülme sıklığı kalkaneal epin tanılı diğer bireylere nazaran daha yüksek bulunmuştur. Ayak ağrısına ilişkin parametreler ile vücut kompozisyonu parametreleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Sonuç: Bu çalışmada adipoz dokuya ait yağ yüzdesi, yağ ağırlığı, yağsız vücut ağırlığı gibi parametreler ile ayak ağrısı arasında bir ilişki olmadığı belirlenmiş olup, adipoz dokunun değerlendirilmesinde daha objektif ölçüm yöntemleri üzerinde odaklanılması gerekliliği bir kez daha vurgulanmıştır. Objective: Calcaneal spur is a disease frequently seen in overweight and obese adult population and has a serious impact on the quality of patients' lives. The aim of our study was to analyze the relationship between foot pain and body composition in this population. Material and Methods: In this study which was carried out on 44 calcaneal spur patients aged between 25-55 years, pain level and number of painful sites were used to evaluate foot pain whereas body mass index, waist-hip ratio, fat percentage, fat mass, fat free mass data obtained from subcutaneous fat mass measurements were used to evaluate adipose tissue. Results: The prevalance of chronic diseases was found to be higher in obese patients when compared to other patients with calcaneal spur. There wasn't a significant relationship between parameters associated with foot pain and parameters of body composition. Conclusion: In this study, no relationship was found between foot pain and parameters of adipose tissue such as fat percentage, fat mass, fat free mass thus it was highlighted once more that we should focus on more objective measurement methods to evaluate adipose tissue.
Türk Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Dergisi, 2019
Plantar fleksör kısalığına bağlı olarak gelişen ayak bileği ekin deformitesinin, tip 2 diyabeti olan bireylerde ön ayak taban basıncını artırarak ülser oluşumuna neden olduğu bilinmektedir. Amacımız ayak bileği ekin deformitesi olan tip 2 diyabetli bireylerde germe egzersizinin ayak taban basıncına akut etkisini incelemekti. Yöntem: Ayak bileği ekin deformitesi olan toplam 25 tip 2 diyabetli birey araştırmaya dahil edildi. Bireylerin 21'i bilateral ve dördü unilateral ekin deformitesine sahip olduğu için, toplam 46 ayak analiz edildi. Ekin deformitesi, diz ekstansiyonda iken ayak bileğinin 0°'den az dorsifleksiyonu olarak tanımlandı. Ayak taban basıncı ölçümü için pedobarografik platform kullanıldı ve ayak tabanı 10 bölgeye ayrılarak tepe plantar basınç değerleri hesaplandı. Duvar kenarında 10 tekrarlı yapılan plantar fleksör germe egzersizi öncesinde, hemen sonrasında ve aradan bir saat geçtikten sonra aynı ölçüm tekrarlandı. Sonuçlar: Germe egzersizinin hemen sonrasında yapılan ölçümlerde, dördüncü metatars bölgesi hariç tüm metatars başlarında tepe plantar basınç azaldı (p<0,01). Germeden bir saat sonra yapılan ölçüm sonuçları germe öncesi değerlere benzer bulundu (p>0,05). Tartışma: Plantar fleksör kısalığı bulunan tip 2 diyabetlilerde tek setlik germe egzersizi ile ön ayak taban basıncı kısa süreli olarak azalmaktadır. Plantar fleksörlerin esnekliğinin uzun süreli egzersiz programları ile artırılması diyabetiklerde artmış olan ön ayak ülserleri riskini azaltabilir.
2017
GİRİŞ: FMS (Fonksiyonel Hareket Analizi), fonksiyonel hareket kalitesi açısından anahtar olan 7 temel hareket paterni üzerindeki kısıtlılık ve asimetrileri belirlemek amacıyla yapılan biyomekanik tarama ve değerlendirme sistemidir. Günlük aktiviteler ve sportif performans sırasında sıkça tekrarlanan bu hareket paternleri her zaman uygun kalitede sürdürülememektedir ve kompansatuvar mekanizmalar geliştirilmektedir. Bu kompansasyonlar devam ettiği sürece sub-optimal hareket paternleri güçlenir ve yanlış biyomekanik dizilimler içeren hareketler ortaya çıkabilir bu durum ise olası yaralanmalar ve kronik ağrılar için önemli bir risk faktörüdür.
Farkli Evrelerde Di̇z Osteoartri̇ti̇ Olan Hastalarda Ayak Ve Ayak Bi̇leği̇ Değerlendi̇ri̇lmesi̇
SDÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 2020
Giriş: Ayak ve ayak bileği profili alt ekstremitenin mekanik dizilimini ve dinamik fonksiyonunu, özellikle diz eklemi mekaniğini değiştirmektedir. Farklı derecelerde diz osteoartriti (OA) olan hastalarda; ayak ve ayak bileği duruşundaki değişiklikleri belirlemek tedavi yaklaşımları açısından oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amacı, Kellgren-Lawrence (K-L) ’a göre farklı derecelerde medial kompartman diz OA olan hastaların ayak ve ayak bileği profilindeki değişiklikleri ve etkilenimleri değerlendirmektir. Yöntem: Tüm hastaların OA evresi, ağırlık taşıyarak çekilen ön-arka ve yan diz radyografilerine göre K-L derecelendirme sistemi kullanılarak belirlendi. Western Ontario ve Mc Master Üniversitesi Osteoartrit İndeksi, hastaların osteoartrite bağlı ağrılarını ve fonksiyonel durumlarını değerlendirmek için kullanıldı. Ayak ve ayak bileği profilinin ve fonksiyonelliklerinin belirlenmesinde Ayak Postür İndeksi (APİ) ve Amerikan Ortopedik Ayak ve Ayak Bileği Derneği Ayak Bileği (AOFAS)-Arka...
Kalkaneal Spur Topuk Ağrısında Etken midir?
Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Dergisi, 2022
Radyolojik olarak kalkaneal spur varlığı topuk ağrısında etken midir? Amaç: Ayak ağrısı özellikle de topuk ağrısı ortopedi ve travmatoloji pratiğinde sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Yaşamının herhangi bir zamanında toplumun %10'unda görülebilir. Kalkaneal spur çoğu zaman hekimler ve hastalar tarafından topuk ağrısı ile doğrudan ilişkilendirilmiştir. Bizim çalışmamızda kalkaneal spurun topuk ağrısı ile doğrudan ilişkili olup olmadığını, normal popülasyonda sıkça rastlanan bir varyant olabileceğinin araştırılması istenildi. Yöntem: Ortopedi ve travmatoloji kliniğine 1 yıl içerisinde ayak ağrısı ile başvuran 399 hasta ve ayak-ayak bileği travması nedeniyle başvuran 360 hasta grafileri iki grup halinde retrospektif olarak değerlendirildi. Ayak lateral grafilerde plantar ve dorsal kalkaneal spur varlığı araştırıldı ve karşılaştırıldı. Hasta yaş ve cinsiyet bilgilerine dosyalar üzerinden ulaşıldı ve karşılaştırıldı. Bulgular: Kalkaneal spur varlığı ileri yaşta anlamlı olarak artmışken (p<0.01) cinsiyetin etkili olmadığı gözlenmiştir. Kalkaneal spur varlığı her iki grupta da eşit olarak saptanmış olup anlamlı olarak fark görülmemiştir(p>0.05). Sonuç: Kalkaneal spur varlığı normal popülasyonda da görülebilen bir bulgu olup topuk ağrısında karşılaşıldığında primer etken olarak düşünülmemesi gerektiği kanaatindeyiz. Diğer etkenlerin dışlanması sonrası hastaya kalkaneal spura yönelik bireysel tedavi verilmesi gerekmektedir.
Beden Egitimi ve Spor …, 2009
Bu çalışmanın amacı; spor yapanlar ile spor yapmayanların izokinetik kas kuvvetleri ile kemik yoğunluğu arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi ve egzersiz yapmanın önemini ortaya koymaktır. Basketbol ve Futbol branşlarında aktif spor yapan 20-25 yaşlar arasında 40 sporcu ile spor yapmayan 20-25 yaş arası sağlıklı 20 kişi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, çalışmaya katılan kişilerin ön hazırlıkları tespit edilerek demografik bulguları, izokinetik kas kuvvetleri(820-130 model Biodex 3 system izokinetik egzersiz ölçüm cihazı) ve Femur Nec (femur boynu) (Hologic QDR 4500C Fan Beam X-Ray Bone Densitometer (DEXA) kemik ölçüm cihazı) kemik yoğunluğu ölçümleri alınmıştır. Vücut Ağırlığı ve kemik yoğunluğu (Femur Nec[gr/cm 2 ]) yönüyle yapılan değerlendirmelerde ise Kontrol ve Deneme Grupları arasında istatistiksel açıdan önemli farklılıklar görülmüştür (P<0.001). 60°/sn, 180°/sn ve 240°/sn sağ ekstansiyon izokinetik kas kuvveti açısından Basketbol ve Futbol grubunun Kontrol grubundan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (P<0.001). 60°/sn sağ fleksiyon izokinetik kas kuvveti ölçüm değerlerine bakıldığında ise, Futbol grubu Basketbol ve Kontrol grubundan daha yüksek bulunurken, Basketbol ve Kontrol grubunun benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir (P<0.01). 60°/sn, 180°/sn ve 240°/sn sol ekstansiyon izokinetik kas kuvveti açısından Basketbol ve Futbol grubunun Kontrol grubundan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (P<0.001). 60°/sn, 180°/sn ve 240°/sn sağ extansiyon Basketbol grubunda kemik yoğunluğu oranında (P<0.001) önemli düzeyde korelasyon tespit edilmiştir. Bu çalışmanın bulguları, izokinetik kas kuvveti ile kemik yoğunluğu arasında bir ilişkinin olduğunu belirlemiştir.
Spor ve Egzersiz Yapmanın Ağrı ve İlaç Kullanım Sıklığına Etkisi
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 2019
Amaç: Bu çalışmada spor yapmanın, kas iskelet sistemi (KİS) ağrısı sıklığı ve buna yönelik ilaç kullanımına olası etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı. Materyal ve Metod: Çalışmaya 20-50 yaş arasında, spor/egzersiz veya yürüyüş yapmasına engel herhangi bir sağlık problemi olmayan 207 gönüllü dahil edildi. Katılımcılar, düzenli spor yapanlar (Grup 1) ve yapmayanlar olarak (Grup 2) ikiye ayrıldı. Grupların demografik ve klinik özellikleri, ağrı ve son bir yılda ilaç kullanım sıklığı karşılaştırıldı.Bulgular: Düzenli spor veya haftada en az 3 gün koşu veya yürüyüş yapanların oranı %31,4’dü. Grup 1’in yaş ortalaması (31,6±7,3 yıl) Grup 2’den düşüktü (34,2±7,1 yıl) olan (p=0.0019). Grup 1’dekilerin %46’sı ideal vücut kitle indeksine sahipken bu oran Grup 2‘de %29,6 idi (p=0.020). Son 1 yıl içinde KİS, baş veya mide ağrısı şikâyeti Grup 1’de anlamlı düşüktü (sırasıyla p<0.001, p=0.001, p<0.001). Yine Grup 1’dekilerin ağrı kesici-miyorelaksan ajan, antibiyotik veya mide ilacı kull...
Bağımlılık Dergisi
Amaç: Bu araştırmanın amacı, COVID-19 pandemisi döneminde bireylerin teknoloji kullanımlarından kaynaklı ağrı düzeylerinin yordayıcıları olarak fiziksel aktivite ve problemli internet kullanım düzeyi ile cinsiyetin rolünü incelemektir. Yöntem: Araştırma, ilişkisel tarama yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın katılımcılarını, Türkiye’de yaşayan 18 yaş üzeri ve aktif internet kullanan 198’i kadın (%66.9) 98’i erkek olmak üzere (%33.1) 296 yetişkin birey oluşturmaktadır. Araştırmada; “Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği-Kısa Form-6”, “Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi – Kısa Form” ve “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Bulgular: Bireylerin COVID-19 pandemisi döneminde teknoloji kullanımlarından kaynaklı ağrı düzeyleri ile fiziksel aktivite düzeyleri arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunurken, problemli internet kullanımı düzeyleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca cinsiyet, fiziksel aktivite ve problemli internet kullanımı değişkenle...
2020
Amac: Universite ogrencilerinde ogrenme stilleri ogrenme sureci ve akademik basari ile iliskili olup, egiticiler icin onem tasimaktadir. Yapilan calismalarda ogrenme stillerinin farkli faktorlerden etkilendigi gosterilmis olmakla birlikte bu konuda var olan bilgiler celiskili olup ogrenme stilleri ile fiziksel aktivite, yorgunluk ve muskuloskeletal agriyi iliskilendiren herhangi bir calismaya rastlanmamistir. Calismamizin amaci, farkli ogrenme stillerine sahip universite ogrencilerinde fiziksel aktivite, yorgunluk ve muskuloskeletal agrinin karsilastirilmasidir. Gerec ve Yontem: Kesitsel olarak planlanan calismamiza; 125 gonullu universite ogrencisi [Ortanca yas; 21 (20/22) yil] dâhil edildi. Ogrenciler; Ogrenme Stilleri Envanteri ile sahip olduklari ogrenme stillerine gore bedensel, isitsel ve gorsel olmak uzere uc gruba ayrildi. Fiziksel aktivite degerlendirilmesi icin Uluslararasi Fiziksel Aktivite Anketi Kisa Formu, yorgunluk duzeylerinin degerlendirilmesi icin Yorgunluk Şiddet ...