KARABAĞ’IN KARA TALİHİ (original) (raw)

AZERBAYCAN’IN STRATEJİK ÖNEME SAHİP ARAZİSİ KARABAĞ’IN TARİHİ ANALİZİ

KARABAKH IS AZERBAIJAN: ULUSLARARASI DİPLOMASİ ARAŞTIRMALARI KİTABI 1 , 2021

AZERBAYCAN’IN STRATEJİK ÖNEME SAHİP ARAZİSİ KARABAĞ’IN TARİHİ ANALİZİ Karabağ arazisi tarihi asırladır Azerbaycan’ın bir arazisi olmuştur. Bu bölgenin tarihi ve medeniyeti büyük bir geçmişe sahiptir. Karabağ ismi ‘‘Kara’’ kelimesi eski zamanlarda Türkçe kelime anlamıyla yiğit anlamını vermektedir. Bağ kelimesi ise Farsça kelimedir. SSCB-i tarafında bu bölgeye dağlardan oluştuğu için Nagornu yani dağlık Karabağ olarak nitelendirmişler. Azerbaycan toprakları içinde kalan 4392 kilometre karelik bir alana sahip olan Karabağ yer altı ve yer üstü doğal kaynaklar bakımından oldukça zengindir

KARABAĞ SAVAŞI VE HOCALI KATLİAMI

Dağlık Karabağ; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde Azerbaycan’a bağlı özerk bir bölgeydi, 1991 yılında SSCB’nin dağılması akabinde uluslararası bir krizin konusu oldu. Rusya’nın ermeni nüfusunu yapay olarak artırdığı dağlık karabağ , ermeni halkının ve daha sonraki yıllarda kurulacak olan Ermenistan devletinin gündemine girdi. bir çok develetten oluĢan SSCB döneminde ve öncesinde karabağ azerbaycana aitti. Bölge nufusuda Azerilerden oluĢuyordu. Ama daha sonrasında SSCB nin sürgün ve ayrıĢtırma politikalarından dolayı bölgedeki ermeni nüfusu yapay olarak artmıĢtır.SSCB nin dağpılmasında sonra bölge hukuki olarak bölge Azerbaycan toprağıdır..Lakin Ermenistan burada hak idda etmiĢtir.Bu ortam çok geçmeden bir savaĢı doğurmuĢtur. BaĢlayan bu savaĢı adı tarihe karabağ savaĢı olarak geçecek ve tarihte derin izler bırakan bir olaya neden olacaktı HOCALI KATLĠAMI na neden olacaktı.SavaĢta ermeniler rusya ordusu tarafından desteklenmiĢti 366. Rus motorize alayı tarafından desteklenen ermeni birlikleri 26 subat 1992de kutĢatma altında tutukları hocalıya girdi. Tarihte eĢine az rastlanır bir vahĢet yaĢandı azerbaycanın o küçük kasabsında. 1300 kiĢi Canice ve vahĢice öldürüldü.1275 kiĢi insanlık dıĢı koĢullarda esir alındı. 25 çocuk o gün hem öksüz hem yetim , 130 çocuğunda ya öksüz yada yetim kaldığı bir katliam gerçekleĢti.Bu insanlık dıĢı olayın adı Hocalı katliamı olarak kaldı. 26.yılına girilen hocalı katliamının , halen daha hukuken Azerbaycan topraklarının 5 te 1 ermenistan iĢgali altındadır. Ve ne üzücü ki hala daha bu katliamın sorumluları bir cezai süreç tabi değiller.iĢgal altındaki vatanlarında uzaklaĢtırılan 1milyona yakın Azeri yurtlarında uzaktalar. 150 ye yakına azerinin akıbeti hâlâ daha belli değil.Bu çalıĢma bu olaylar silsilesini daha iyi anlatmak için derlenmiĢtir.

KARA KİTAP'A BİR KARNAVAL BAKIŞI

TÜRK ROMANINDA KARNAVAL, 2007

Diyalojik ilişki kurduğu metinlerle yalnızca olay örgüleri ve ideolojik bakış açıları olarak değil, metni yaratan yazar poetikasının temeliyle de güçlü söyleşmeler kurulmuş gibidir. Bahtin’in “Dostoyevski Poetikasının Sorunları” ve diğer yapıtlarında Dostoyevski’nin çoksesli roman yapısı içinde görünür kıldığı çoksesli biçem, bilinçli bir şekilde metne taşınmış gibidir. Mitolojik, tasavvufçu, karnavalesk karışımı Doğulu metinlerinden esinlenilmiş parodik söylem olay örgüsüyle taçlandırılmış, bir tür yeniden doğuşa uğratılarak Rene Gerard’ın metafizik arzunun kaynaklarına yönelmiş “Romantik Yalan, Romansal Hakikat” adlı yapıtına ilişkin ipuçları veren kuramsal bir söyleme dönüştürülmüştür. Ancak, söylemin bir tür tekrar, yineleme sanısının yerleşmeye başladığı anda, bütüne katılma ya da bir başkası olma yöneliminin karşısına, varoluşçuluğun varlığı özden önceye taşımaya çabalayan bireyci öznelciliği, “kendisi olma kaygısı” konmuştur. Bahtin’in ve Rene Gerard’ın ilgili yapıtları Kara Kitap’ın yayınlandığı 1990 yılından çok daha sonra yayınlanacaklardır. Orhan Pamuk, yaratıcı yazar gözlemciliğiyle, okuduğu, kendi söylemine parodileştrerek kattığı diğer metinlerin ruhuna ulaşmayı başarmış, özel ve özgün bir poetika kurmuştur.

MÜNİF PAŞA’NIN “KARADAĞ ” RİSALESİ

B ilgi ve teknolojide yaşanan yenilik ve gelişmeler, insan ve toplumlarda önlenemez bir değişime sebep olmakta, önceden toplumlarda ancak yüzlerce yıllık zaman diliminde yaşanabilecek dönüşümler, özellikle dijital çağda çok kısa biz sürede yaşanabilmektedir. Bu hızlı değişim sürecinde öznel olarak insan ve genel anlamda toplumların her alandaki yapısının incelenmesinde sosyal bilimlere önemli görevler düşmektedir. Diğer tarafta ise bilim ve teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, savaş, göç, salgın hastalıklar, doğal afetler gibi olağan dışı gelişmeler, insanı, toplumu, devlet sistemlerini ve geleneksel uygulamaları hatırlamamızı sağlamaktadır. İnsan ve toplum bilimleri bir taraftan bu günü anlamlandırmaya çalışırken, diğer taraftan da geçmişin birikimlerini günümüze aktararak zamana anlam katmak gayretindedir. Elinizdeki İnsan ve Toplum Bilimlerinde Akademik Araştırmalar kitabı, çağımızın hızlı değişim sürecinde insana ve topluma bir ayna tutmak gayretindedir. Eserde on iki bölüme yer verilmiştir. 19. yüzyıl Osmanlısında Karadağ ve Balkanlar, Osmanlı devletinde hayırsever hekimbaşıların kurdukları vakıflar, Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanı meselesine tarihsel bakış, Ukrayna-Azerbaycan-Rusya üçgeninde liminal siyaset, Kıbrıs Türk toponimisi, dijitalleşen medyada gazetecilik, dava halkla ilişkileri, din ve çevrecilik, İslam tarihinde kadın bilginler, kişilik inançları ve sporcular, yabancılaşma kavramı, kent konseyleri üzerine araştırmaların incelenmesi gibi birbirinden kıymetli özgün çalışmalar okuyucuya sunulmuştur. Bu kitabın yayınlanmasına katkı sunan kıymetli bölüm yazarlarına, Livre de Lyon yetkililerine ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

KARABAĞ OLAYLARININ ARDINDAKİ GERÇEK

Sovyetler Birliğini geçen yıl (1988) ve bu yıl meşgul eden millî problemlerin belki de en mühimini Azerî-Ermeni çatışması teşkil etmektedir. Son dönemlerde Kazak Türklerinin, Kırım Türklerinin ve Baltık boyundaki halkların huzursuzluğuna eklenen bu çatışmaya da çok milletli Sovyetler Birliğinde şimdiye kadar bastınla gelen millî arzuların su yüzüne çıkması şeklinde bir yorum getirilebilir. Fakat Ermeni ileri gelenlerin desteği ile başlatılan bu çatışmalara, resmî sovyet görüşünün de ifade ettiği gibi, siyasi maceraperestlik de demek mümkündür(1). Ne şekilde yorumlarsak yorumlayalım Ermenilerle Azeriler arasındaki sürtüşmenin çok eski devirlere dayandığı da bir gerçektir.

AZERBAYCAN ŞİİRİNDE KARABAĞ KONUSU (2001-2020)

IV. ULUSLARARASI TÜRKLERİN DÜNYASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU, 2020

Özet Karabağ meselesinde lider konuma gelmek, tarihin öğretici derslerinden doğru sonuçların çıkarılması meselesini gündeme getirdi. Karabağ sorununun 10 Kasım 2020'den sonra çözüldüğünü düşünürsek, ancak tarih olarak edebiyat tarihimizde unutulmaz bir sayfa olarak her zaman kalacaktır. Karabağ savaşına adanan şiir örnekleri iki kısma ayrıldı: 1) Birinci Karabağ Savaşı'na adanmış şiir; 2) İkinci Karabağ Savaşı'na adanmış şiir. 2001-2020 yıllarının basınında Karabağ konusuna akademisyenler tarafından literatürde yer verilmiştir. Dr.Elçin Mehraliyev, Prof. Dr. Elnara Akimova, Prof. Dr. Merziya Necefova, Dr. Nargiz Cabbarlı, Prof. Dr. Asif Rüstemli ve diğerlerinin çeşitli çalışmaları var. Ancak Karabağ meselesi 2001-2018 yıllarında basında kapsamlı bir şekilde araştırılmamıştır. İyimserlik, zaferin nedeni, gelecekteki zafer için umutlar - Avaz Süleymanoğlu'nun "Zafer Meselesi", Fikret Goca'nın "İstedim", Mazahir Mazhar'ın "Bayrağım Sallaması!" şiirlerinde, vatan özlemi ve şehitlik teması Hüseyn Kürdoğlu'nun "Vatansız mı olacak?" bulundu. Şiirde isyan, ermeniler karşı – düşmana olan nefretin nedenidir (Huseyn Kürdoğlu'nun "Karabağ gözümden ve kalbimden geçer", Matlab Mısır'ın "Kremalı Soyu", Davud Nasib'in "Bu topraklar nerede", Şovkat Zarin (Horovlu) "Ermeniler benden korkuyor", Zaur Vedili'nin "Şuşa Dağları" , Zalimkhan Yagub "Shusha Shikestasi" ye sahiptir. Mülteci acısı, şiirde sürgünün acısı (Kamala'nın "Mülteci güzeldir", Farida Hacıyeva'nın "Mülteci", Sabir Yusifoğlu'nun "Şuşa'yı anma gecesi", Rafig Yuşifoğlu'nun "Karabağ geçersiz" teması Karabağ temasına dayanmaktadır. Makalede amaç dünyanın en çok dikkat çektiyi Karabağ savaşının şairlerin şiirlerinde nasıl yansıması, I ve II Karabağ savaşı konulu eserlerdeki mukayiseleri somut örnekler esasında araştırmaktır. Araştırmada konu hakkında daha çok yazılmış bilimsel çalışmalardan kulanılacaktır. Makalede mükayiseli-analitik ve tarhihsel tahlil yönteminden kulanılacaktır. Anahtar kelimeler: Karabağ, politika, şiir, dergi, gazete, Azerbaycan. Abstract Gaining a leading position on the Karabakh issue has raised the issue of drawing the right conclusions from the instructive lessons of history. If we take into account that the Karabakh problem was resolved after November 10, 2020, but as a history, literature is an unforgettable page in our history. Samples of poetry dedicated to the Karabakh war were divided into two parts: 1) Poetry dedicated to the First Karabakh War 2) Poetry dedicated to the Second Karabakh War In the press of 2001-2018, the subject of Karabakh was covered in the literature by fil.e.d. Elchin Mehraliyev, Ph.D. Elnara Akimova, Ph.D. Marziya Najafova, Ph.D. Nargiz Jabbarli, Professor Asif Rustamli and others have various studies. However, the issue of Karabakh was not comprehensively investigated in the press in 2001-2018. Fil.e.d. Elnara Akimova, Ph.D. Marziya Najafova conducted research only in the field of poetry, Ph.D. Elchin Mehraliyev paid attention to the works written in the field of poetry, prose and drama in 2001-2018. Optimism, motive for victory, hopes for future victory - Avaz Suleymanoglu's "Question of Victory", Fikret Goja's "I Wanted", Mazahir Mazhar's "Waving, my flag!" found in his poems. There is high optimism in Zalimkhan Yagub's poem "I am waiting for that day". The theme of longing for the homeland and martyrdom is reflected in Huseyn Kurdoglu's poems "Will he be stateless?" It is reflected in Huseyn Kurdoglu's poem "Will he be stateless?". Rebellion in poetry is the motive of hatred for the enemy (Huseyn Kurdoglu's "Karabakh passes through my eyes and heart", Matlab Egypt's "Cream of Sorrow", Davud Nasib's "Where is this land", Shovkat Zarin (Horovlu) "Armenians are afraid of me", Zaur Vedili's "Mountains of Shusha" , Zalimkhan Yagub has "Shusha Shikestasi" and etc. The aim of the article is to investigate the reflection of the Karabakh war, which attracted the most attention in the world, in the poems of the poets and the comparisons in the works on the I and II Karabakh war on the basis of concrete examples. In the research, more scientific studies written on the subject will be used. In the article, the method of competitive-analytical and historical analysis will be used. Key words: Karabakh, politics, poems, journal, newspaper, Azerbaijan.