Buğday Verimi ve Biyokütlesi ile Uzaktan Algılama Vejetasyon İndisleri Arasındaki İlişkilerin Tarımsal İklim Bölgeleri Bazında Değerlendirilmesi (original) (raw)

Orman Biyokütlesinin Atmosfere Katkısı

Academic Platform-Journal of Engineering and Science, 2018

Küresel ısınmanın en önemli nedenlerinden biri atmosferde biriken karbondioksittir. Atmosferdeki karbondioksitin azaltılmasında ormanlar önemli karasal ekosistemlerdir. Ormanlar fotosentez yoluyla organik madde üretimi yaparak biokütlesini arttırırken, aynı zamanda oksijen üretimi gerçekleştirmektedir. Bu çalışmada biokütle modelleri kullanılarak çeşitli ağaç türleri için biokütle miktarları, bünyelerinde depoladıkları karbon miktarları ve ürettikleri oksijen miktarları belirlenmiştir. Türkiye ormanlarının önemli ibreli türlerinden kızılçam (Pinus brutia Ten.), Sarıçam (Pinus silvestris L.), Karaçam (Pinus nigra Arn.), sedir (Cedrus libani L.) ve göknar (Abies bornmülleriana Matff.) için farklı bonitetlerde 15-20-25 cm orta çapında 1cm çap artımıyla gerçekleştirdikleri üretim miktarları hesaplanmıştır. Orta bonitette 20 cm çapın 21 cm çapa ulaşması durumunda gerçekleşmesi beklenen hektardaki ortalama değerler biokütle için sırasıyla 18.18 ton/ha, 47.26 ton/ha, 29.58 ton/ha, 19.55 ton/ha, 22.60 ton/ha olarak hesaplanmıştır.

Sulu ve Kuru Tarım Alanlarında Buğday Verim Tahmininde Bitki Örtüsü İndekslerinin Kullanımı

Türk Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi, 2021

Dünya nüfusunun artmasına paralel olarak tarım alanlarına olan ihtiyaç da artmaktadır. Son yıllarda tarım alanlarının ve bitki gelişiminin izlenmesi için geleneksel ve modern yöntemler sıklıkla kullanılmaktadır. Bu çalışmada çok zamanlı uydu görüntülerinden elde edilen bitki örtüsü indeksleri yardımıyla buğday bitkisinin fenolojik evreleri incelenmiş ve bitki örtüsü indeksleri ile verim değerleri kullanılarak verim tahmin modeli geliştirilmiştir. Çalışmada Şanlıurfa ilinde bulunan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) arazisinde bulunan buğday tarlalarından sulu tarım ve kuru tarım yapılan tarlalardan 5'er tane seçilmiştir.

Yazlık Ekmeklik Buğdayların Çimlenme Dönemi Yüksek Sıcaklık ve Kuraklığa Duyarlılığı ve Verimle İlişkisi

Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 2016

Öz Bu çalışma, 2011/2012 yetiştirme sezonunda Çukurova (ADN) ve Diyarbakır (DYB) lokasyonlarında normal ekim (NE) ve geç ekim (GE) yapılarak ve her ekim için yağışa bağlı (YB), sulamalı (SU) koşullarda yetiştirilen (NEYB, NESU, GEYB, GESU) 16 yazlık ekmeklik buğday genotiplerinin, laboratuvar koşullarındaki çimlenme özellikleri ile dane verimi arasındaki ilişkilerin saptaması amacıyla yapılmıştır. Çimlendirme, tam kontrollü koşullarda iki aşamada yürütülmüştür. Birinci aşamada karanlık koşullarda, sabit (20°C) sıcaklıkta, 7. gündeki çimlerde, genotiplerin potansiyel koleoptil uzunluğu (PKU) saptanmış, ikinci aşamada, farklı sıcaklık (20°C ve 30°C) ve su geriliminde (Ψs=0.0 Mpa ve Ψs=-0.6 Mpa) 12 saat gündüz/gece ışık periyodunda çimlenme 7 gün sürdürülmüştür. Çalışmada, sıcaklığa duyarlılık indeksi (SDI ADN-SU) ile PKU arasında r=-0.551* düzeyinde önemli ilişki saptanmıştır. Normal ve kurakta çimlenme oranı ile kuraklığa duyarlılık indeksi (KDI ADN-NE) arasında sırası ile r=-0.520* ve r=-0.568*, sıcakta çimlenme oranı ile KDI DYB-GE ve SDI DYB-SU arasında sırası ile r= 0.523* ve r= 0.564*, sıcakta sürgün uzunluğu ile KDI DYB-NE ve SDI DYB-SU arasında sırası ile r= 0.611* ve r= 0.618*, sıcakta kök ağırlığı ile KDI ADN-NE ve KDI ADN-GE arasında sırası ile r= 0.516* ve r=-0.509* ve yine sıcakta kök ağırlığı ile SDI DYB-YB ve SDI DYB-SU arasında sırası ile r=-0.525* ve r=-0.515* düzeyinde önemli ilişkiler saptanmıştır.

Trakya Bölgesi’nde İklim Değişikliğinin Buğday Verimine Etkisinin AquaCrop ve WOFOST Modeller ile Tahmin Edilmesi

Tekirdağ Ziraat Fakültesi Dergisi, 2020

İklim değişikliği birçok sektörle birlikte tarım sektörünü de olumsuz etkileyeceğinden, iklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerine etkilerinin tahmin edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı; AquaCrop ve WOFOST Modeller ile Trakya Bölgesi'nde iklim değişikliğinin kısa (2020-2030), orta (2046-2055) ve uzun (2076-2085) dönemde buğday verimine etkisini belirlemektir. İklim değişikliğinin tahmininde RegCM3 Bölgesel İklim Modeli, referans ve A2 senaryo çıktıları kullanılmıştır. 1970-1990 döneminde araştırma alanından ölçülen sıcaklık ve yağış verileri, model referans verileri ile karşılaştırılarak kısa, orta ve uzun dönemlerde değişimler tahmin edilmiştir. Çorlu Pınarbaşı Havzası'nda yer alan üç farklı mevkideki (Akıncılar, Sofular, Çövenli) çiftçi tarlalarından 2016-2017 döneminde alınan buğday verimleri, model sonuçlarıyla karşılaştırılarak, kalibrasyon yapılmış, gelecek dönemlerde verim değerleri tahmin edilmiştir. Sonuç olarak, kısa dönemde, model referans yıllarına göre sıcaklıklarda ortalama 0,27 °C azalış, orta ve uzun dönemlerdeyse sırasıyla 1,43 °C ve 3,05 °C artış, toplam yağışta kısa dönemde 87 mm (%13) artış, orta ve uzun dönemlerdeyse 91 mm (%14) ve 78 mm (%12) azalış olacağı tahmin edilmiştir. AquaCrop Model ile Akıncılar ve Çövenli'de % 50'ye varan verim artışları, Sofular'da ise yaklaşık %6-%34 oranlarında verim azalışları tahmin edilirken, WOFOST Modelde Akıncılar'da %40'a, Sofular'da %12'ye varan artışlar, Çövenli'de ise %2-%7 aralığında verim azalışları olacağı modellenmiştir.

Kurak Koşulların Bitki Üzerindeki Etkilerinin Yakın Mesafe Uzaktan Algılama Yöntemleri ile İncelenmesi: Ön Bulgular

Yeşil bitkiler içerdikleri klorofil pigmentleri sayesinde özellikle de mavi ve kırmızı dalga boyları olmak üzere görünür ışığın büyük bir kısmını yutarken yeşil ışığın büyük kısmını yansıtırlar. Bitkilerdeki klorofil içeriği bitkinin farklı gelişim aşamalarına ve çeşitli doğal ya da insan kaynaklı stres koşullarına bağlı olarak değişir. Reflektans ölçümleri ile bitkilerdeki klorofil içeriğini hızlı ve doğru bir şekilde izlemek mümkündür. Bu çalışmanın amacı kurak koşullar ve bitkilerin spektral davranışları arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Spektral ölçümler seçilen dört hedef bitki (Çayır, Typha spp., Böğürtlen, Fıstık çamı) üzerinde yapılmıştır. Spektral veriler taşınabilir HandHeld spektroradyometre kullanılarak elde edilmiştir. Toplanan veriler NDVI ve NDRE gibi bitki indekslerinden faydalanılarak yorumlanmıştır. Sonuçlar Çayır ve Typha bitkilerinin Böğürtlen ve Fıstk çamına göre kurak koşullardan daha fazla etkilendiğini göstermektedir. Bu nedenle yeryüzünün en önemli gen kaynaklarından olan çayır ve meralar yalnızca ekonomik değil ekolojik yönden de yakından izlenmelidir.

Konya Koşullarında Buğday Genotiplerinde Yatmanın Verim ve Kaliteye Etkisi

Bahri Dağdaş Bitkisel Araştırma Dergisi, 2020

Bu çalışmada, ekmeklik ve makarnalık buğday tarlalarında görülen yatmanın tane verimi ile bazı verim ve kalite özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla 2018-2019 yetiştirme sezonunda ekmeklik (Tosunbey) ve makarnalık (Ç-1252) buğday çeşitlerinin ekili olduğu Konya-Meram bölgesinde 10 tarlada, yatan ve yatmayan bitkilerin bulunduğu parsellerde bitki boyu, başak uzunluğu, başakta tane sayısı, tanede renk değişimi/dönme, hasat indeksi, 1000 tane ağırlığı, tane protein oranı ve tane verimi ile ilgili ölçüm ve analizler yapılmıştır. Araştırmada elde edilen bulgulara göre hem ekmeklik hem de makarnalık buğday üretim alanlarında yatan ve yatmayan ortamlar arasında verim ve kalite özellikleri bakımından önemli farklılıklar bulunmuştur. Buna göre Tosunbey çeşidinde yatan ve yatmayan parsellerde ölçülen bazı değerler sırasıyla bitki boyu için 98.12 cm ve 87.11 cm, tanede renk değişimi % 24.

Uzaktan Algılama ve CBS'nin Yüzey Sıcaklığı ve Kentsel Isı Adası Tespit ve Analizinde Uygulanması

2019

Kentsel Isı Adası (KIA), insan faaliyetleri nedeniyle çevresindeki kırsal alanlardan önemli ölçüde daha sıcak olan metropol alanları ifade etmektedir. Arazi kullanımı başta olmak üzere çeşitli arazi değişkenleri ısı adasının oluşumunda rol oynamaktadır. Isı adasının analiz ve değerlendirilmesinde uzaktan algılama teknikleri ve coğrafi bilgi sistemi tabanlı analizler yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Landsat 8 uydusuna ait görülebilir ve termal bant verileri kullanılarak İstanbul Metropolitan alanı üzerinde oluşan ısı adasını belirlenmesi için iki farklı istatistiksel yaklaşım (Isı Alanı Yoğunluk indeksi ve Optimize HotSpot Analizi) uygulanmış ve ısı adası oluşumunda etkili olası farklı değişkenlerin (yükseklik, topoğrafik eğim, bakı, güneş radyasyonu ve NDVI) rolü mekansal regresyon yaklaşımı yardımıyla analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, Mayıs 2017'de İstanbul Metropolitan Alanı'nın yüzey sıcaklığının yaz aylarında 21 ila 45 derece arasında değiştiği tespit edilmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda İstanbul'un ısı adası yoğunluğunun, başta Esenler, Bayrampaşa, Bağcılar ve Güngören ilçeleri olmak üzere, ilin orta-güney kesimlerinde en

İğneada Arazi Örtüsü ve Kullanımı Değişiminin Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Belirlenmesi

hkmo.org.tr

İğneada Arazi Örtüsü ve Kullanımı Değişiminin Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Belirlenmesi. Filiz Bektaş Balçık 1 , Gonca Bozkaya 1 , Çiğdem Göksel 1 , A. Özgür Doğru 1 , N. Necla Uluğtekin 1 , Seval Sözen 2. ... 185-201. Göksel, Ç., Kaya, Ş., Musaoğlu, N., 2001. ...