Geçmişten Bugüne Üsküdar Ayazma Mahallesi’nde Yapı-Mekan İlişkisi, From Past to Present Structure and Place Relationship in the Ayazma District of Üsküdar (original) (raw)

Fiziksel Mekandan Yer Kavramına Kentin Katmanları ve İmgeleri - Üsküdar

Köseoğlu, Emine, 2019, "Fiziksel Mekandan Yer Kavramına Kentin Katmanları ve İmgeleri - Üsküdar", Yapı Dergisi, Kasım 2019, Sayı 452, s.46-53. Layers and Images of City within the Perspective of Physical Space and Concept of Place - Üsküdar EMİNE KÖSEOĞLU » Üsküdar has been selected as the field of application in Urban Design and City course, which is compulsory ory for third year students of Fatih Sultan Mehmet Vakıf University, Faculty of Architecture and Design. Respectively, defining the urban space, examining the pattern and revealing the abstract dimensions that make the space place constitute the intellectual background of the course. This intellectual background helps to reflect the physical, morphological, psychological and sociological dimensions of Üsküdar urban space, which has a strong urban image and differentiating historical and contemporary layers. Within the scope of the course, each semester in Üsküdar, urban routes (routes) where students can work in groups of three to four people are defined. These routes clearly show the character of Üsküdar urban space, which varies with various physical, social and functional thresholds along an average of 1000 meters of axes and shows richness. Throughout the semester, students are expected to present their analysis, determinations and suggestions on urban space under three different titles, respectively: context and relationships; typo-morphology and space-place. In this study, the framework of the course is explained and the analyzes, determinations and design suggestions made in Üsküdar are presented.

Üsküdar’ın Kentsel ve Modern Mimarisi: İstanbul Liman ve Dokları Gemi Sanayii İsçileri Sendikası Yapı Kooperatifi

Üsküdar’ın Kentsel ve Modern Mimarisi: İstanbul Liman ve Dokları Gemi Sanayii İsçileri Sendikası Yapı Kooperatifi, 2023

Üsküdar'da, Koşuyolu ile Zeynep Kâmil Mahalleleri arasında kalan Barbaros Mahallesi’nde 1162, 1163, 1164 ve 1165 numaralı yapı adalarına karşılık gelen alanda inşa edilen İstanbul Liman ve Dokları Gemi Sanayii İşçileri Sendikası Yapı Kooperatifi (Liman Dok İşçi Sitesi) 1960’lı yılların başında planlanarak inşa edilmiş modern bir yerleşimdir. Çevresindeki dönemdaşları Koşuyolu Yerleşimi ve Bağlarbaşı’nda belediye ve yapı kooperatifleri eliyle inşa edilmiş Selamsız Ucuz Evleri gibi diğer modern yerleşimler ile beraber yakın dönem tarihinin nitelikli kentsel mekânlarına örnek teşkil etmektedir. Üsküdar kent merkezinin tarihsel sınırını oluşturan Nuhkuyusu Caddesi’nin aşılarak kentin, planlanan inkişaf sahasına doğru büyümeye başladığı dönemde yapılan ilk uygulama olması sebebiyle tarihsel öneme sahiptir. Dönemin az bilinen ancak önemli çalışmalara imza atmış mimarları Hüseyin Baban, Orhan Demiraslan ve Uğur Gündeş tarafından projelendirilip uygulanmıştır. Geniş bir kent mekânının nitelikli bir yaşam alanı olarak düzenlenmiş olması ve bahçeli, yarı-müstakil konut tipolojisi ile sendika işçilerine öngördüğü yaşam tarzı sebebiyle dönemin tahayyülünü temsil eden önemli bir belge niteliğindedir. Ayrıca hâlâ yaşamakta olan ve nispeten bozulmadan günümüze ulaşmış bir yerleşim olması büyük bir şanstır. Bu çalışmada Liman Dok İşçi Sitesi tarihsel bağlamı içerisinde değerlendirilmiştir. Literatür taraması, arşiv araştırması ve alan çalışması ile geçmişi ve güncel durumu hakkında tespitler yapılarak Üsküdar’ın 20. yüzyıl katmanına ait bu modern yerleşimin miras değerleri açıklanmış ve alanın korunmasına yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Üsküdar’ın İdari Olarak Yeniden Yapılanması ve Mahalleleri (1845-1913)

Mahalleler insanların yaşadığı “yer” tanımından öte, Osmanlı şehirlerinin mali, toplumsal ve idari üniteleri olagelmiştir. Bu yüzdendir ki bir şehri anlamanın ilk aşaması mahallelerinin isimlerini ve konumlarını keşfetmekle mümkündür. Özellikle 19. yüzyıl itibariyle kent ve idari yapıda başlayan değişim mahallelere odaklanılarak analiz edildiğinde, suriçi ve surdışı ayrımının farklılaştığı ve şehrin tek bir bütün olarak kabul edildiği gözlemlenmektedir. Hiç şüphesiz bunun ilk nüveleri Şehremaneti’nin kurulmasından sonra idari bölümlenmenin daire-yi belediyeye geçişi aşamasında görülmüştür. 1858 yılında İntizam-ı Şehir Komisyonu İstanbul’u on dört belediye dairesine ayırmaya teşebbüs etse de, farklı tarihlerde, sayılarda ve isimlerde planlanan modellerin uygulanması devrin konjonktürel yapısı sebebiyle mümkün olmamıştır. Nihayetinden 1880 yılında hayata geçirilen model neticesinde şehir on daire-yi belediyeye ayrılmıştır. Bu tarihe kadar İstanbul, Şehremaneti ve halkın talebi doğrultusunda kurulan altı daire-yi belediyeye sahip olsa da, arşiv belgelerinde mahalleler suriçinde altı, surdışında altı kol olmak üzere toplam on iki kol idaresi altında zikredilmektedir. Bu kollardan Boğaziçi’nin Anadolu yakasındaki tüm mahalle ve karyeleri içine alan Üsküdar Kolu, hayata geçirilemeyen üç belediye modelinde farklı dairelere bölünerek bugünkü Üsküdar sınırlarına ulaştırılmaya çalışılmıştır. Sınırları farklı tarihlerde değişiklik gösterse de Kadıköy’den Revancık Kalesi’ne kadar uzanan Üsküdar Kolu bir yandan 1868 yılında 12. Daire-yi belediyye olarak tasarlanırken, diğer yandan 1877 Dersaadet Belediye Kanunu’na göre Anadolu Yakası’nı ihtiva eden yedi daireden müstakil olarak yer almayacaktır. Nitekim Üsküdar mahallelerinin Doğancılar ve Yenimahalle daire-yi belediyelerine tabi olması planlanmıştır. Şehirde koldan daireye tedrici bir geçişin olduğunun en somut kanıtlarından Üsküdar, 1880’de 9. daire olacak, 1908’de Dersaadet Belediye Kanunu’nun yeniden yürürlüğe girmesiyle lağv edilecek ve nihayetinde 1912’de belediye dairelerinin şubeye dönüştürülmesiyle 6. Şube ismini alacaktır. Literatürde 19. yüzyıl Üsküdar mahalleleri hakkında yer alan kıymetli çalışmaların aksine, bu tedrici dönüşümü yansıtan bir envanter yapmak Üsküdar mahallelerinin idari değişimini anlamlandırmak yönünde önemli verilere işaret etmesi bakımından son derecede önemlidir. Aynı zamanda mahallelerin farklı kaynaklardaki isim ve sayılarını karşılaştırmalı olarak analiz etmek, Üsküdar ölçeğinde İstanbul’un dönüşümü hakkında da bilgiler ihtiva etmektedir. Bu tebliğde öncelikli olarak Üsküdar Kolu’ndan daire-yi belediye ve şubeye dönüşüm sürecini gösteren mahalle envanteri hazırlanacak, ArcGIS programıyla mahallerin konumlarını gösteren haritalar üzerinden Üsküdar yorumlanacaktır. Literatürde özelikle 19. yüzyıl Üsküdar mahalleleri hakkında yer listelerden bağımsız ve yeni kaynaklardan oluşturacak bu envanter, 1845-1877 yılına kadar Üsküdar Kolu’na işaret edecektir. Bununla birlikte, 20.yüzyılın ilk çeyreğinde belediye dairesi ve şubesine tabi olacak Üsküdar mahallelerine odaklanılacaktır. Böylece tebliğ neticesinde Üsküdar mahallelerinin İstanbul’un bütünü içerisinde yeniden yapılandırılması hakkında tespitler ortaya konacaktır.

Kent meydanı ile kent kimliği ilişkisi : Üsküdar meydanı örneği

2012

ÖZETSon senelerde yerel yöneticilerin gerek seçim çalışmaları ve gerekse sonraki faaliyetleri esnasında sıkça dile getirdikleri fakat uygulama noktasında pek hevesli ve başarılı olamadıkları konulardan birisi de şehir meydanlarıdır. Önemli bir kentsel kamusal açık alan olan kent meydanları, şehirleri yönetenlerden, kentli bireye, şehrin ziyaretçilerinden kentsel dokunun kendisine kadar herkes ve her şey için bir yer olma özelliği taşımaktadır.İstisnasız bütün yerel idarecilerin ve adayların üzerinde hemfikir oldukları konu, uygun bir formda düzenlenen meydanın kentin kimliğine olumlu katkı yapacağıdır. Hatta siyasetçiler için “uygun form” kullanımı gereksiz bir kavram bile olabilmekte ve onlar sadece meydanlardan bahsetmektedirler. Bu konuda çalışma yapan bilim ve fikir insanları ise, kent meydanlarının önemine değinmekte ve ülkemizde kentin simgelerinden biri olan meydanların olmamasının büyük bir eksiklik olduğuna özellikle vurgu yapmaktadırlar.Her tarihi dönemde ve her toplumda f...

Kullanıcı-Yapı etkileşiminin Diyarbakır tarihi geleneksel evlerinde irdelenmesi

2017

Tarihi çevreler, geçmiş dönemlerin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını, yaşam biçimi yansıtmaları, doğabina ve bina-insan ilişkileri arasında kurdukları ilişkinin doğruluğu açısından büyük bir birikimin ifadesidir. Böyle bir birikime sahip olan Diyarbakır kenti, tarihi surları, anıtsal yapıları ve tarihi geleneksel evleriyle mimaride önemli bir yere sahiptir. Ancak köyden kente göçler hızlı bir nüfus atışı, buna bağlı olarak ortaya çıkan çarpık kentleşme, tarihi mimariye büyük zarar vermiştir ve vermeye devam etmektedir. Tarihi dokuda görülen bu tahribat, zaman içinde yapıların yıkımlarına varan sonuçlar doğurmuştur.