John Wild'ın Doğal Hukuk Kuramı: Felsefi Realizmden İnsan Haklarına (original) (raw)

"Doğal Hukuktan Dünya Tarihine" Hans Heinz Holz (Çeviri)

Baykuş Felsefe Yazıları

Almancadan çeviren: Toros Güneş Esgün Georg Lukács'ın savı, Hegel'in sistematik felsefesinin yapısının, filozofun aynı tarihsel döneme denk düşen İngiliz ulusal ekonomisini benimsemesiyle bilincine vardığı sorunlarla belirlendiğidir. Hegel felsefesinin özü itibariyle Fransız Devrimi deneyimini ele alan bir felsefe olduğuna dair sav ise Joachim Ritter'e aittir. Her iki savın da spekülatif felsefenin siyasi içeriğinin açığa çıkarılması talebine işaret edişini doğru anlamak zorundayız. Bu siyasi içerik Hegel'in devrim karşısında sergilemiş olduğu tavırda yatmamaktadır-en azından ilk etapta değil. Bu içerik daha çok mantıksal biçim olarak diyalektiğin sistem karakterinde kendisini göstermektedir. Dünya tarihi de bu karakterden hareketle kavranır. Hegel, diyalektiği "eski metafizik"in eleştirisiyle geliştirmiştir. Bu, onun felsefesinin Fransız Devrimi'ne bir tepki olarak kavranmasının gerektiğine dair ilk bakış açısıdır.

John Locke'un Siyaset Felsefesi Ekseninde Doğal Hukukun Politikleştirilmesi

Amme İdaresi Dergisi, Cilt 54, Sayı 2, Haziran 2021, s. 1 - 44, 2021

Öz: Bu çalışma İngiliz filozof John Locke’un doğal hukuk yaklaşımını kendisinin siyaset felsefesi ekseninde ele almaktadır. Locke’un siyaset felsefesi kadar doğal hukuka ilişkin görüşleri de yaşadığı dönemin ekonomi politik gerçekliğinden soyutlanamaz. Locke, 1688 Devrimi öncesinde kapitalist üretim ilişkilerinin hâkim üretim tarzı haline geldiği bir dönemde liberal modern devletin temel esaslarını ortaya koymuştur. Mutlak monarşiyi kralın Tanrısal hakları öğretisinden hareketle savunan kral yanlılarıyla tartışmaya girmiştir. Doğa durumu ve toplum sözleşmesi gibi kavramlar aracılığıyla mülkiyet özgürlüğü ve iktidar üzerinde eşit talep hakkını ön plana çıkarmıştır. Bu bağlamda Locke mülkiyetin korunmasını siyasal otoritenin başlıca görevi olarak nitelendirmiştir. Mülkiyetin korunması ekseninde, doğa durumundan siyasal topluma geçiş sürecinin temeline hukuk düzeninin inşası olgusunu yerleştirmiştir. Böylece hukuk kavramı meşruiyetini doğa durumundan aldığı gibi aynı zamanda toplumsal sözleşmenin ardından oluşan yeni siyasal yapının da kurucu unsuru haline gelmiştir. Çalışmada, belirtilen bu hususlara dayanarak Locke’un kendi felsefi yaklaşımını oluştururken doğal hukuk teorisini nasıl biçimlendirdiği değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: John Locke, doğal hukuk, mülkiyet hakkı, hukuk düzeni, hukuksal liberalizm. The Politicization of Natural Law in the Axis of John Locke’s Political Philosophy Abstract: This article discusses the English philosopher John Locke’s approach to natural law in the axis of his political philosophy. Locke’s arguments regarding to natural law as well as political philosophy cannot be isolated from the political economy of his period. Locke has revealed the main principles of the modern liberal state at a period when capitalist relations of production became the dominant mode of production before the Revolution of 1688. He had gotten into an argument with the royalists who defended the absolute monarchy based on the theory of the Divine rights of the king. He has featured the freedom of property and equal demand rights on power through the concept of state of nature and social contract. In this context, Locke has described the protection of property as the main task of political authority. In the axis of protection of property, he has placed the phenomenon of the construction of the legal order at the basis of the transition process from the state of nature to political society. Thus, the concept of law took its legitimacy from the state of nature and also became the constituent element of the new political structure that emerged after the social contract. In the article, it will be scrutinized how Locke shaped his natural law theory while creating his philosophical approach based on the stated points. Keywords: John Locke, natural law, right to property, legal order, legal liberalism

Hukuk Felsefesi Açısından Doğal Hukuk ve İstihsan

2020

Hukuk Felsefesi Acisindan Dogal Hukuk ve Istihsan, Dr. Abdurrahim Kozali, Emin Yayinlari, Bursa, 2011. 269 Sayfa.Muellif doktora tezi olarak hazirlamis oldugu ve sonrasinda bastirdigi bu eserinde tez olarak dogal hukuk fikrinin ne oldugu, Islami literaturde nasil ele alindigi ve ozellikle istihsan delili baglaminda iliskilendirilip iliskilendirilemeyecegini mevzu bahis etmektedir. Muellifin asil hedefi Islam Tarihi boyunca dogal hukuk fikrinin nasil ortaya cikip gelistigi ve Islam hukukunun sekillenmesine nasil etki ettigini incelemek degil; dogal hukukun oncelikle ne oldugu ve istihsan fikri ile nasil ve hangi vechelerden benzerlikler gosterdigini ortaya koymaktir.

Doğal Hukuk ve Pozitif Hukuk Isığında İnsan Hakları Alanındaki Bazı Kavramlar

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Prof.Dr. İrfan Baştuğ Anısına Armağan , 2005

Bu çalışmada, hukuktaki iki temel düşünce akımı bağlamında, kurgusal olarak yaratılan “İnsan hakları alanı”ndaki bazı kavramlar ; kendilerini ifade eden terimler ve anlamı bakımından incelenmiştir. Yöntem olarak, hukukun farklı disiplinleri arasında; ulusal hukuk ve gerekli olduğu ölçüde, karşılaştırmalı hukuk ile uluslararası hukuktaki kaynak ve belgelere başvuran bir yaklaşım benimsenmiştir

Yeni Bir Ahlaki Doğalcılık Türü Olarak Cornell Realizm

Beytulhikme, 2018

Cornell realism is a new type of moral naturalism which emerged at 1980’s. What makes this view distinctive is it’s suggesting moral properties to be sui generis natural properties which are neither reducible to nor analyzable in terms of other natural properties. Accordingly, Cornell realists defended that morality should be considered as an independent discipline such as sociology or psychology which also has its own concepts. Additionally, Cornell realists not only formulated a new type of moral naturalism, but they also made a defence of moral realism, claiming that best explanation of our moral judgments is the very existence of moral properties. Besides these, Cornell realism -as a naturalist theory- bears the philosophical weaknesses of metaphysical naturalism and is not sufficient to explain certain functions of morality, the most important being normativity.

Hukuku Felsefi Olarak Düşünmek

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, 2010

Biz, felsefe ve hukuk iliĢkisi üzerine olan bu metni, daha önceden "Hu-kuk Kavramı ve Güncel Felsefi DüĢün"1 adlı makalemizde verilen cevabın ıĢı-ğında kaleme alıyoruz. Bu makalede, biz, hukuk felsefecilerinin ne yaptıkları üzerinde durmuĢtuk; Ģimdi ise, ne yapılması ...