Design sensitivity analyses of structures based on singular value decomposition (original) (raw)

Tekil değerlerin ayrıştırılması (TDA) yöntemi ile duyarlılık analizi

2010

Bu calismada, lineer cebirin araclarindan olan Tekil Degerlere Ayristirma “TDA” (Singular Value Decomposition, SVD) metodu, yapisal sistemlerin tasarim duyarliligi analizlerine uygulanarak TDA'ya dayali duyarlilik analizi yontemi gelistirilmistir. Bir yapisal sistemin tekil degerlerinin sekillendirilmesi, ayni zamanda sistem cevabinin belirlenmesi anlamina gelmektedir. Buradan hareketle, gelistirilen TDA'ya dayali duyarlilik analizi yontemi ile mevcut klasik tasarim duyarliligi metodlarinin statik, dinamik analizler, coklu yukleme hali ve yapisal gurbuzluk gibi alanlarda karsilastirmalari yapilmis ve yontemin performansi sayisal ornekler uzerinde denenmistir. Yontemin belli alanlarda klasik metodlara gore daha fazla bilgi aciga cikarmasinin yani sira, hesaplamali alanda islemci suresi ve hafiza kullaniminda buyuk avantajlara sahip oldugu gorulmektedir. Anahtar Kelimeler : Tasarim duyarlilik analizi, tekil degerler, tekil degerlere ayristirma, en kotu yukleme hali, yapisal gu...

Delikli Kompozit Yapıların Sonlu Elemanlar Yöntemiyle Analizi

2015

The results of a study for the prediction of failure behavior in advanced composite structures with holes are presented here. In the first part of the study, a materials test program based on coupon and fracture tests is conducted to obtain related mechanical properties. A finite element model is then constructed for simulating the behavior of advanced composite laminates with hole under tension. Two finite element models using continuum shell elements, one with and the other without the delamination failure were developed. In order to have a realistic simulation, the progressive failure analysis is applied. For an optimum model, test results and simulation results are discussed, thoroughly.

A NEW LOOK AT THE ANALYSIS OF SENTENCE ELEMENTS

Cümle unsurlarının tespit ve tahlil edilmesi, genellikle basit cümle yapısına bağlı olarak yapılmıştır. Bundan dolayı hem basit ve birleşik cümle ayrımında hem de ögelerin doğru bir şekilde ayrılmasında birtakım problemler yaşanmıştır. Oysa cümle unsurlarının doğru bir biçimde tasnif ve tahlil edilmesi için birleşik cümle yapısı, basit cümle yapısından ayrı tutularak hem yüzey hem de derin yapıda incelenmelidir. Bu çalışmada, hem basit hem de birleşik cümle yapısı, söz dizimsel olarak belirtilmiş ve ögelerin bağlamsal ve şekilsel olarak bağlanma biçimleri gösterilmiştir. Birleşik cümle, genel olarak içinde birden fazla yargının bulunduğu cümle olarak bilinmektedir. Yan cümlenin yargısı birden fazla olabilirken; ana cümlede tek bir yargı bulunmakta ve yan cümleye eklenen fiilimsi ekleri, bu yargıları özne ya da tümleç göreviyle ana cümleye bağlamaktadır. Bundan dolayı yan cümlenin yargısı da ana cümlenin yargısına bağlanabilecek cümle unsurunu taşımakta bu unsurlar yan cümleye bağlandıktan sonra ana cümleye bağlanmaktadır. Bu çalışmada, yan cümlenin yargısının göz önünde bulundurulması gerekliliği belirtilmiştir.

Mevcut Yapıların Yapıbozumuna Uygun Bina Tasarımı İlkelerine Bağlı Olarak Değerlendirilmesi/ Evaluation Of Existing Buildings In Accordance With Building Design For Deconstruction

ISPEC Publishing House, 2021

ÖZET Doğal çevrenin değişimi ve gelişimi üzerinde mimarlığın doğrudan bir etkisi vardır. Bir yapı inşa edildikten sonra doğaya bırakılır ve çevre ile etkileşime girmeye başlar. Bu sebeple her mimar yerküreye bıraktığı izden sorumludur. Bırakılan bu izlerin mimariye bir sorumluluk bilinci dahilinde aktarılması, 2000’li yıllarla birlikte gündeme gelmeye başlayan sürdürülebilir tasarım ile önem kazanmıştır. Günümüzde her geçen gün öneminin altı çizilen sürdürülebilirlik kavramı bağlamında, yapım projeleri için tüketilen enerji ve kaynaklar ile bu kaynakların en doğru biçimde değerlendirilebilmesi çok önemlidir. Yapım projeleri, üretim biçimleri ve süreçleri gereği birçok atık meydana getirmektedir. Bu projeler, meydana getirdikleri atıklar sebebi ile çevre kirliliğine ve ekolojik dengenin zarar görmesine sebep olmaktadır. Günümüzde bu atıkların yönetimi için çeşitli yöntem ve teknolojiler geliştirilmektedir. Yeryüzünü olumsuz etkileyen inşaat atıklarını daha az maliyetle, daha yüksek kalitede geri dönüştürüp yeniden kullanarak doğal kaynaklara olan ihtiyacı azaltan daha çevreci çözümler üretilmiştir. Yapıbozumuna (deconstruction) uygun bina tasarım stratejisi de atıkların doğal çevre lehine değerlendirilmesi için geliştirilen yöntemlerden biridir. Yapıbozumuna uygun bina tasarım stratejileri ve kriterleri ile mevcut ya da yeni yapı projelerinde yapı parçalarının geri kazanılması (yeniden kullanılabilmesi ve/veya geri dönüşümü), yapının sökümünün sağlanması ve ayrışması sağlanır. YUBT aynı zamanda doğal kaynak ihtiyacının ve yapı maliyetinin azalmasına katkı sunar. Bu bağlamda mevcut binaların yarattığı olumsuz çevresel etkiyi azaltmak ve kavramın etkin bir şekilde kullanımını sağlamak üzere belirlenmiş yapıbozum ilkeleri, seçilen yapılar üzerinde değerlendirilmiş ve elde edilen veriler karşılaştırılmıştır. Çalışmanın yapıbozumuna uygun bina tasarımı ilkeleri ile mevcut binaların değerlendirilmesi ve bu düzlemde öneriler geliştirilmesi için bir rehber olması hedeflenmiştir. Böylece, YUBT stratejisinin yapım projelerinde yaygın bir şekilde kullanımı, yapım faaliyetlerinin yarattığı olumsuz etkilerin azaltılması ya da ortadan kaldırılması sağlanacaktır. ABSTRACT Architecture has a direct impact on the change and development of the natural environment. After a building is built, it is left to nature and begins to interact with the environment. For this reason, every architect is responsible for the trace he left on the earth. The transfer of these traces to architecture with a sense of responsibility gained importance with the sustainable design that started to come to the fore with the 2000’s. In the context of the concept of sustainability, the importance of which is underlined day by day, it is very important to evaluate the energy and resources consumed for construction projects and these resources in the most accurate way. Construction projects create a lot of waste due to production methods and processes. These projects cause environmental pollution and damage to the ecological balance due to the waste they generate. Today, various methods and technologies are being developed for the management of these wastes. More environmentally friendly solutions have been produced that reduce the need for natural resources by recycling and reusing the construction wastes that adversely affect the earth at a lower cost and at higher quality. Building design strategy for deconstruction is one of the methods developed to evaluate wastes in favour of the natural environment. With the building design strategies and criteria suitable for deconstruction, the recovery (reuse and/or recycling) of building parts in existing or new building projects, dismantling and separation of the building are provided. BDfD also contributes to reducing the need for natural resources and the cost of construction. In this context, deconstruction principles determined to reduce the negative environmental impact of existing buildings and to ensure the effective use of the concept were evaluated on the selected buildings and the data obtained were compared. The aim of the study is to be a guide for the evaluation of existing buildings with the principles of building design suitable for deconstruction and for the development of proposals on this plane. Thus, the widespread use of the YUBT strategy in construction projects will be ensured, and the negative effects of construction activities will be reduced or eliminated.

A Design-Decision Making Model for Detail Design of Building Elements

Ömer Şükrü DENİZ Bu çalışmada, yapı elemanı detay tasarımcılarının, tasarım etmenlerine göre sistemli biçimde tasarım alternatifleri oluşturmasına ve alter-natifleri değerlendirerek en uygun çözümü belirlemesine yardımcı olacak bir tasarım-karar verme modelinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Modelin geliştirilmesinde, tasarıma sistem yaklaşımı açısından bakan çeşitli kuramcılar tarafından kabul edilen, genel tasarım-karar verme süreci evreleri (analiz-sentez-değerlendirme) yöntem olarak izlenmiştir. Analiz evresinde, daha önceki tasarım evrelerinden elde edilen ön bilgiler analiz edilerek, detay tasarımını etkileyebilecek tasarım etmenleri belirlenir. Sentez evresinde, tasarım etmenlerine ve aralarındaki ilişkilere göre alternatif detay tasarım çözümleri geliştirilmeye çalışılır. Böylece, yapı elemanının tasarım amaçlarını karşılayabilecek olası detay tasarım alternatifleri elde edilebilir. Değerlendirme evresinde, oluşturulan olası alternatifler, uygun bir değerlendirme yöntemi kul-lanılarak ve tasarım etmenlerine göre değerlendirilerek en uygun detay tasarım alternatifleri seçilir. Geliştirilen tasarım-karar verme mode-li, detay tasarım alternatifi oluşturma evresinde tasarımcılara sezgisel gücünü ve yaratıcılığını kullanma olanağı tanır ve hem alternatifleri oluşturma hem de değerlendirme sürecinde kararların anlaşılmasında ve denetlenmesinde kolaylık sağlar. Modelin otomatikleştirilmesi ve BIM sistemleriyle bütünleştirilmesi, işlem uzunluğunu ve zaman kaybını ortadan kaldırarak, modelin daha etkin kullanımına olanak sağlayacaktır. Anahtar sözcükler: Detay tasarımı; karar verme; mimari detaylandırma; yapı elemanı; yapı elemanı tasarımı. In this study, it is aimed to develop a design-decision making model which helps the building element detail designers to create design alternatives according to the design factors and determine the most appropriate solution by evaluating the alternatives. In the development of the model, the general design-decision-making process phases (analysis-synthesis-evaluation) adopted by various theorists looking at design in terms of system approach were followed as a method. In the analysis phase, the preliminary information obtained from the previous design phases is analyzed and design factors that can affect the detail design are determined. In the synthesis phase, alternative detail design solutions are developed according to the design factors and the relations between them. Thus, feasible detail design alternatives that can meet the design objectives of the building element can be obtained. In the evaluation phase, by using an appropriate evaluation method, feasible alternatives are evaluated according to design factors and the most suitable detail design alternatives are selected. The developed design-decision-making model allows designers to use his intuitive power and creativity during the creation of a detail design alternative and simplifies the understanding and control of decisions both in the creation of alternatives and in the evaluation process. Automating the model and integrating it with BIM systems will eliminate the process length and time loss, enabling more efficient use of the model.

Analysis of Denoising with Wavelet and Wavelet Package Decomposition Methods

DergiPark (Istanbul University), 2011

In this presented study, it is compared that the wavelet and wavelet package decomposition for image denoising. The results shows that increasing of decomposition depth does not affect significantly PSNR rate. In the examination made on standart test images, it is concluded that although it does not show the same performance for every image, wavelet decomposition is superior to wavelet package decomposition. It is decided that it is more suitable to use denoising method based on wavelet decomposition when considering processing load as well.

Yapı Analizinde Kullanılan Farklı Yöntemlerin Tutarlılığı Üzerine Bir Çalışma

2017

Mevcut yapilarin deprem guveliklerinin belirlenmesi icin performans analizleri yaygin olarak kullanilmaktadir. Bu calisma, son yillarda gelistirilen ve yazilim programlarinda da yer almaya baslayan yapilarin deprem performanslarinin belirlenmesi ile ilgili yontemlerin tutarliliginin ornek bir betonarme binaya uygulanmasini konu edinmistir. Bu calismada, bes katli duzenli bir aks sistemine sahip, tasiyici sistemi salt cerceveden olusan yeni bir betonarme yapi secilmis ve mevcut bir bina olarak kabul edilmis olup alternatif analiz yontemlerini uygulamak ve aralarinda bir karsilastirma yapilmasi amaclanmistir. Secilen ornek betonarme bina icin SEISMOSTRUCT yazilim programinda yer alan dinamik zaman tanim alani analizi, artimsal dinamik analizi ve statik zaman tanim alani analizi yapilmistir. Bu analizler hakkinda bilgi verilmis ve elde edilen sonuclar karsilastirilmistir. Calismadaki amac kullanilan yapi performanslarini hesaplanmasinda kullanilan bu yontemlerin birbirleri ile tutarlil...