YÜZÜNDE FARKLI OLMAK VE FARKIN GÖRSEL TEMSİLİ ÜZERİNE BİR TARTIŞMA (original) (raw)
Related papers
FARKLILIĞIN YARATTIĞI FARK; KİTLELERİN BİLGELİĞİ
Hilal Sarıbaş, 2023
James Surowıeckı'nin Kitlelerin Bilgeliği kitabının incelemesi olan bu makalede, demokrasi, seçimler, halk, kitle ve gruplar gibi kavramlar çerçevesinde bu kavramın uygulanabilirliği veya uygulandığındaki sonuçlarıyla ilgili tartışma yapılmıştır.
Görsel Ve Opti̇k Yanilsama Arasindaki̇ Fark
the Journal of Academic Social Sciences, 2021
Görme duyumuz, belirli koşullarda görüntüleri farklı şekillerde algılayabilmekte, bu durum fizyolojik ve psikolojik yanılsamaya neden olabilmektedir. Yanılsama, görme sürecine bağlı olarak yaşamın her alanında kendini gösteren bir gerçekliktir. Ancak yanılsama kavramı görme duyumuzu fiziksel ve zihinsel açıdan farklı biçimde uyarmaktadır. Görsel yanılsamalar zihinsel, optik yanılsamalar ise fiziksel uyaranlarla ilgilidir. Bu doğrultuda araştırmada görsel ve optik yanılsama arasındaki ayrımın belirlenmesine odaklanılmıştır. Temelde benzer gibi görünen görsel ve optik yanılsama, iki farklı kategori olarak ele alınmalıdır. Bu yaklaşım tasarım sürecinde alınacak kararlara bağlı olarak içerik ve biçim arasında dengeli bir ilişki sağlamaktadır. Belirlenen içerikle güçlü bir ilişki kurması gereken görsel ve optik yanılsama, hedeflenen görsel mesajı doğru bir şekilde yansıtmalıdır.
BİREYSEL-TOPLUMSAL FARKLILIKLAR VE AHLÂKÎ GÖRECELİK SORUNU
Individual - Social Differences and Moral Relativism Problem, 2018
Ahlâk ilkelerinin sabit olmadığını, zamana ve şartlara göre değiştiğini iddia eden ahlâkî göreceliğin (rölativizmin) temel dayanaklarından biri de kişisel ve toplumsal farklılıklardır. Bu çalışmada kişisel ve toplumsal farklılıkların ahlâkî göreceliğe dayanak olup olamayacağı tartışılmaktadır. Ayrıca ahlâkî değerlerin rölatif olduğu tezine karşı; ahlâk alanında bazı yerel ve değişen değerler olmakla birlikte toplumsal hayatı mümkün kılan çoğu değerin evrensel olduğu öne sürülmektedir. Örneğin örf adetler alanında ve toplumlardaki bazı lokal uygulamalarda rölatif değerlere rastlanabilir. Ancak insan yaşamı ve onuru, malın korunması gibi temel haklar ile ilgili ve insanların huzur ve mutluluğu ile ilgili ahlâkî değerlerin tarihin her döneminde ve tüm toplumlarda evrensel olduğu görülür. Ayrıca ahlâk hakkında bir uzlaşı sağlanabilmesi ve toplumsal hayatın barış ve huzur içinde sürdürülebilmesi için değerlerin evrensel olduğu tezi daha savunulabilir durmaktadır. Anahtar Kelimeler: Ahlâk, Değer, Rölativizm, Evrensel, Toplumsal. One of the basic foundations of the moral relativism, which claims that moralities aren’t fixed but they change according to time and conditions, are individual and social differences. In this study, it is argued that if the individual and social differences can be the foundations of moral relativism. Also, as an opposite idea to the argument that says moral values are relatives; it is suggested that as well as there are some local and changing values in the field of morals, most of the values which make the social life possible, are universal. For example; one can encounter with relative values in the field of manners and customs and with some local practices within the society. However, it is seen that moral values concerning to human life and honor, fundamental rights such as protection of the property and the tranquility and happiness of the people are universal in each part of the history and in all societies. Besides, to create a consensus about morals and to be able to maintain the social life with peace and tranquility, the argument that says values are universal remains more justifiable. Keywords: Morals, Value, Relativism, Universal, Social.
GAGAUZCADAKİ DİYALEKTİK FARKLILIKLARIN OLUŞUMUNDA TARİHÎ-ETNİK ETKENLER ÜZERİNE (ÇEVİRİ)
Uluslararası Türk Lehçe Araştırmaları Dergisi , 2021
Gagauzs are an Orthodox Christian Turkic group. They live in countries such as Bulgaria, Greece, Moldova and Ukraine. Gagauz people living in Moldova can receive education in Gagauz language, because they have certain rights. The written language of Moldovan Gagauz is based on the Komrat-Çadır Lunga dialect. There is also the Valkaneş dialect, which is accepted as the southern mouth. The Comrat-Çadır Lunga dialect which is the central dialect and the Valkaneş dialect are actually based on the dialect differences in Bulgaria, where the Gagauz people lived for a while. In our study, the factors behind these dialect differences in the historical plan will be examined.
ÖRGÜTSEL DEĞİŞİM VE ÖRGÜTSEL ÇATIŞMA ARASINDAKİ OLASI İLİŞKİ ÜZERİNE BİR FARKINDALIK ÇALIŞMASI
ÖRGÜTSEL DEĞİŞİM VE ÖRGÜTSEL ÇATIŞMA ARASINDAKİ OLASI İLİŞKİ ÜZERİNE BİR FARKINDALIK ÇALIŞMASI, 2022
Örgütsel değişim, örgütlerin ihtiyaçları ya da zorunluluklarından kaynaklanan dönüşümlerdir. Bu dönüşümler çoğunlukla güç olmakta ve belirli sorunlarla karşılaşabilmektedir. Örgüt yapısının bu duruma istekli olmaması, iş görenlerin bu duruma hazır olmamaları gibi sebepler değişime direnmeye neden olabilmektedir. Bu direnç örgütün misyonunu yerine getirmede aksamalara neden olabileceği değerlendirilmektedir. Örgütsel çatışma ise, örgüt içindeki kıt kaynakların dağılımında, iş süreçlerinin iş görenler arasında görevlendirilmesinde ve örgüt içinde çeşitli sorunların, iş görenler arasında anlaşmazlıklara dönüşmesi durumudur. Örgütsel değişime direnmede, örgütsel çatışmada, örgütler için istenilmeyen durumlardır ve çözümlemeleri güç olan sorunlardır. Bu iki sorunsalın çözümü için yönetsel çözüm önerileri ve sorunun en az zararla atlatılabilmesi için çözüm yöntemleri çalışma içerisinde tanımlanmaya çalışılmıştır. Her iki değişkenin de nedensel bağlarla birbirlerini etkiledikleri fikirsel çerçevede değerlendirilmektedir. Bu iki kavram arasındaki olası ilişkinin alanda daha fazla dikkate alınması, daha fazla üzerlerinde çalışma yapılması için farkındalık sağlayabilmek üzere kaleme alınan bu çalışma, alan yazın taraması yapılmak suretiyle, literatür derlemesi yapılarak, iki değişken arasındaki etki, fikirsel anlamda ortaya çıkarılmaya çalışılarak amaç açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışma kavramsal çerçevede ele alınmış ve alan yazınına özgün bir bakış getirilmeye çalışılmıştır
FİNANSAL FARKINDALIK YOKSUNLUĞU
Anka Enstitüsü, Linkedin, 2019
Şirketlerin hayatına son veren en ölümcül hastalık; Finansal Farkındalık Yoksunluğu... Coğrafyamızın tamamında görülen ve gerek işletmeleri gerek insanları etki altına alan önemli bir sorun. Bu makalede, konuyla ilgili önemli detaylar ve tedavi önerileri yer almaktadır.
VERİ GÖRSELLEŞTİRMELERİNİN TEMSİLİYET OLANAĞI BAĞLAMINDA, DİL OLARAK TASARIM
2018
Bu çalışma, veri görselleştirmesinin temsiller (tasarılar) oluşturabilmesinin mantıksal yapıya sahip olmasından ileri geldiğini iddia eder. Böylece pratik bir temsil (tasarım) sistemi olan veri görselleştirmesinden hareketle pratikte işleyen tüm temsil (tasarım) sistemlerinin mantıksal yapıda olduğunu öne sürer. Bu bağlamda mantıksal bir yapıya sahip olmanın, temsilin (tasarımın) gerçekleşmesinin zorunluluğu (doğası) olduğunu göstermeyi amaçlar. Bu amaç doğrultusunda çalışmada ilkin; bir tanım araştırması bağlamında veri görselleştirmesinin işleyişinin mantıksal yapısına, yine ilgili alan örneklemeleri üzerinden ulaşılmaktadır. Ardından, veri görselleştirmesinin pratikte işlevsel olmasını sağlayan bu yapısının, yani mantığın; en genelde tasarımın yeter-neden koşulu olduğu, ilgili felsefi alanların da çözümlemeleriyle ortaya konmaktadır. Böylece analitik felsefe bağlamında tasarımın dil olduğu ve mantığın işleyişinin göstereni olarak kabul edilmesi gerektiği gösterilmektedir. Anahtar Kelimeler: Veri Görselleştirmesi, Tasarım, Temsil, Analitik Felsefe, Dil, Mantık ----------- This thesis, argues that data visualization’s being able to create representations is because it has a logical structure. Thus this thesis, through data visualization which has a representation system, states that every representation system that is practically operating has a logical structure. In this sense, this thesis aims to demonstrate that representations’ occuring requires (by nature) a logical structure. In accordance with this aim, firstly, in a sense of research for definition, data visualization’s operation with a logical structure, is again understood by the examples of the related field. Subsquent to that, data visualization’s structure (logic) that makes it practically operative is, in the most general sense, a condition of sufficiency-cause of, is demonstrated through the analyses of the related fields of philosophy. Thus in the sense of analytical philosophy, this thesis shows that representation should be accepted as language and the demonstrator of the operation of logic. Keywords: Data Visualization, Design, Representation, Analytical Philosophy, Language, Logic
İletişim Çalışmaları Dergisi, 2023
Göç, göçmenlik ve mülteciliğin günümüzün en temel insani sorunları haline geldiği dünyamızda insanlığın zaman zaman çeşitli imtihanlardan geçtiği bir döneme tanık olmaktayız. Savaşlar, doğal afetler gibi çeşitli nedenlerle yerlerinden olan ve yurtsuzlaşan bireyler ya da kitleler yaşam alanlarını terk ederek farklı coğrafyalara doğru yol almak durumunda kalmaktadır. Zorunlu göçler nedeniyle farklı kimlik ve kültürlerden insanlar aynı mekanlarda karşılaşmakta ve bu karşılaşmalar toplumsal yapının çok kültürlülük özelliği kazanmasını sağlamakta, ötekinin ve ötekiliğin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu karşılaşmalar ayrıca toplumların kültürel farklılıklarından kaynaklanan çeşitli sorunlar ile karşı karşıya kalmasına ve aralarında kültürel çatışmaların yaşanmasına neden olmaktadır. Bu noktada günümüz dünyasının kaçınılmaz olgularından olan göçler neticesinde toplumlar birbirleri ile karşılaşma ve dahası iç içe geçme durumunu tecrübe eder noktaya gelmektedir. Çalışmanın temel amacı çok kültürlülük gibi toplumsal ve kültürel bir olgunun sinemaya nasıl yansıdığını ortaya koymaktır. Çalışmada aynı toplum içerisinde farklılıkları bir arada tutan dinamiklerin neler olduğu sorusu üzerinden eşitlik ve farklılıklarımız ile yaşama pratiğinin sinemaya nasıl yansıdığı ele alınmıştır. Nitel bir araştırma özelliği gösteren çalışmada örneklem olarak seçilen Mandariinid (Mandalina Bahçesi, 2013) filminin içeriği sosyolojik analiz yöntemi kullanılarak incelenecektir.
Öz Bu makalede Derridacı différance kavramının ne olduğu anlam tartışmaları içerisin-deki önemi dolayımında anlatılmaktadır. Bu bağlamda filozofun özellikle ilk dönem felsefesinde üzerinde durduğu dil ve anlam konusu, différance kavramı ile ilişkili di-ğer kavramlarla birlikte ele alınmaktadır. Ayrıca çalışmada Saussure tarafından dile getirilen yapısalcı dilbilimin temel özelliklerinden bahsedilmektedir. Derrida, sabit bir yapıdan söz edemeyeceğimiz için, yapısalcı dilbilimi eleştirmiştir ve aşkın bir gös-terilen olduğu fikrine karşı çıkmıştır. Her yerde sadece izler ve ayrımlar vardır. Böy-le bir ağ içerisinde de anlam daima ulaşılamaz ve tamamlanamaz bir biçimde kalır. Böylece anlamın bir sabitlik ve durgunluk değil, bir hareketlilik ve erteleme durumu içermesi vurgulanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Différance, Anlam, Derrida, Gösterge ON DIFFÉRANCE AND MEANING Abstract In the present article the Derridean concept of différance is explained in the context of its importance in the debates of meaning. In this regard, the language and the meaning subject which the philosopher considered especially in his first philosophical period is held together with the différance concept and the other related concepts. In addition, the basic features of structuralist linguistics, which is expressed by Saussure, are mentioned, in the study. Since we are not able to talk about a stable structure Derrida criticizes the structural linguistics and he objects to the idea of there is a transcendental signified. There is only differers and traces in everywhere. In such a network, the meaning always remains as unreachable and incomplete. Therefore , it is mentioned that meaning includes not a stability or stillness but mobility and deferment.
Ki̇şi̇lerarasi Bi̇li̇nçli̇ Farkindalik Üzeri̇ne Derleme Çalişmasi
The Journal of Academic Social Science Studies, 2020
Dikkat ve Farkındalık: Bilinçli farkındalık için öncelikle bireyin dikkatini toplaması gerekir (Falkenström, 2010). Anda dikkati toplama becerisi, çoğu kez farkındalık olarak adlandırılır (Brown vd. 2007). Farkındalık, bir deneyime dikkat verildiğinde ortaya çıkan bilinçlilik halidir (Ögel, 2015). Brown ve Ryan'a (2003) göre farkındalık (awareness) ve dikkat (attention) birbirine dolaşmış durumdadır. Bilinçli olma (consciousness), farkındalık ve dikkati kapsamaktadır. Kabullenme: Kabullenme bilinçli farkındalığı tanımlayan diğer bir özelliktir (Baer, 2003; Gambrel ve Keeling, 2010). Bilinçli farkındalıkta yaşantılara merakla, açıklıkla ve kabul ile yönelme vardır (Bishop vd., 2004). Bilinçli farkındalık, yaşantılarından korkmadan kaçmadan kabullenmeye odaklanır (Baer, 2003). Yargılamama: Kabullenmeyi olanaklı kılan bireyin yaşantıları eleştirmemesi ve yargılamamasıdır. Yargılamama kabullenmeyi sağlar. Bilinçli farkındalık içsel ve dışsal uyaranları yargılamamaktır (Baer, 2003). Bireyin düşüncelerini ve duygularını eleştirmemesi ve yargılamamasıdır (Baer vd., 2006). Yargılayıcı bir düşünce geldiğinde bireyin bunun yargılayıcı bir düşünce olduğunu fark etmesi ve bu düşüncenin gelişini izlemesi ve yargılamamasıdır (Kabat-Zinn, 2005).