Ahmed Arif’in Şiir Anlayışı ve Gelenekle İlişkisi (original) (raw)

Mehmet Âkif ve Abdullah et-Tayyib’in Şiirlerinde Geleneğin İhyası

Karşılaştırmalı edebiyat alanında gerçekleştirdiğimiz bu çalışma, önsöz ve giriş ile birlikte, üç bölüm ve sonuç ve değerlendirme kısımlarından oluşmaktadır. Birinci bölümde Şairlerin Hayatları, Edebi Kimlikleri ve Eserleri üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde başta Gelenek Tanımları ve Anlayışları olmak üzere Mehmet Âkif ve Abdullah Et-Tayyib’in Bakış açılarına göre gelenek anlayışları, Türkiye ve Sudan’daki ilmî, edebî, fikrî alanlarda oynadıkları roller ve geleneğin ihyası hususunda benimsedikleri tavırlar -örneklere ve kaynaklara dayanılarak- irdelenmiştir. Üçüncü bölümde ise, Mehmet Âkif ve Abdullah Et- Tayyib’in bir medeniyetin şairleri olarak geleneğin ihyası noktasında benzerlik ve farklılık arz eden yönleri, şiirlerinde “manevî gelenek”in yansıması, her ikisinde de ortak olan “Asım” kavramı ve idrakinin Akif’in “Asım” metninde, Abdullah et-Tayyib’in de “Asımın Yolculuğu” şiirinde nasıl işlendiği incelenmiş ve bunların Gelenek bağlamında okunması gerçekleştirilmiştir. Âkif ve Abdullah Et-Tayyib’in Şiirlerinde Maddî Geleneğin Yansımasını Sonuç ve Değerlendirme bahsi ile Kaynakça kısmı tamamlamaktadır.We compfored this study in the field of comparative literature. it’s consist an introduction, evaluation and three chapters. The first chapter consists the Lives of the poets, their literary identities and their literary works. The second chapter is about the perspective of tradition according to Mehmet Âkif and Abdullah et-Tayyib points of view. Including the definition and understanding of tradition, the scientific, literary and intellectual roles that Âkif and et-Tayyib played in revival of tradition in Turkish and Sudanese Literatures with some examples in context. The third’s chapter consisted of the similar and differences aspects of Âkif and et-Tayyib as one civilization’s poets in the point of tradition’s revival, the reflection of “spiritual and nonspiritual traditions in their poetries and rereading Akif’s Asim’s generation poem and et-Tayyib’s Asim’s journey poem in a context of Islamic tradition and finally we completed the study by the part of Evaluation and Results and list of bibliography

Şiir ve Gelenek Bağlamında Akif İnan'ın Şiiri

2017

Modern Turk edebiyatinin baslangici olarak kabul edilen Tanzimat yillarindan bugune Turk siirinin en tartismali konularindan biri gelenek kavramidir. Tartismanin merkezinde ise gelenegin reddedilmesi ya da gelenegin temelluk edilmesi meselesi bulunmaktadir. Bu tartisma Osmanli devletinde batililasma sureci ile birlikte edebiyat disi alanlarda baslayip edebiyata gecmis bir tartismadir. Batililasma ile birlikte Turk edebiyatinda ilk defa gorulen edebi turlerin yani sira siirde de geleneksel siirde kullanilan form, dil, uslup, muhteva gibi unsurlara batidan alinan yeni dil, uslup, sekil, muhteva gibi unsurlar eklenir. Bu durum siirde gelenegi surdurme ya da reddetme arasinda devam eder. Gunumuz sairlerinden olan Akif Inan’in siiri de bu baglamda ele alinmis ve siirlerindeki gelenege ait sekil, uslup, dil, muhteva gibi unsurlar tespit edilmeye calisilmistir. Bunun icin ilk olarak gelenek konusunda genel ve kisa bir giris yapilmis, ardindan Akif Inan’in gelenek hakkindaki gorusleri ve si...

Şeyhî Divanı'nda Şiir Anlayışı

ÖZET Bu çalışmanın amacı, XV. yüzyıl klâsik Türk şiirinin önemli isimlerinden kabul edilen Şeyhî'nin kendi şiiri hakkında yaptığı tenkit, değerlendirme ve açıklamalardan hareketle şairin şiir anlayışını belirlemektir. Klâsik Türk şiirinin gelişimini sürdürdüğü, aruz başta olmak üzere teknik problemlerin büyük oranda aşıldığı bu yüzyılda, şairin kendi şiirini nasıl gördüğü, ona hangi anlamları yüklediği bu çerçevede önem taşımaktadır. Şeyhî, şiir için gerekli gördüğü temel şartlara, şiirle ilgili yaptığı benzetmelere, şiirlerinin belli başlı özelliklerine ve konularına divanında kısmen değinir. Sözgelimi Şeyhî şiire, şiirin gönülden söylenmesi, gönlün tercümanı olması, dertleri dile getirmesi, güzelliği açıklaması, gönüldeki hüznü gidermesi, muhabbeti artırması, tevhit şarabını anlatması, gönle huzur vermesi, az-öz ve hayırlı olması, meclisi şevke getirmesi gibi bazı anlamlar yükler. Aynı zamanda şair iyi şiiri, helâl olan bir sihir, kıymetli bir inci, bal ve şeker gibi görür. Şeyhî'ye göre şiirde dedikoduya ve boş sözlere yer yoktur. Şiir, sevgilinin hayaliyle konuşmak için bir araçtır. Şiirde aşk, bahar, sevgilinin güzelliği ve güzellik unsurları vasfedilir. Sevgilinin vasıflarını anlatan şiir değer kazanır. Klâsik Türk şiirinin erken dönemlerinde söz söylemenin inceliklerine sahip öncü ve önemli bir şairin kendi şiiri hakkında dile getirdiği bu tarz düşünceler, Klâsik Türk şiiri poetikasının başlangıç evresini daha yakından görmek bakımından önem arz etmektedir. Anahtar Kelimeler: Şeyhî, poetika, şiir anlayışı, XV. yüzyıl klâsik Türk şiiri. * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir.