Azap Ortaklari Romaninda Tari̇hî Bi̇r Ki̇şi̇li̇k Ve Kurmaca Bi̇r Kahraman Olarak Şeyh Bedreddi̇n (original) (raw)
Related papers
Şeyh Bedreddîn ve Rumeli Gazileri Sheik Bedreddin And Rumelian Gazis
Osmanlı Tarihinde üzerinde en çok tartışılan konulardan birisi de Şeyh Bedreddin olayıdır. Bunda da en büyük pay sahibi, Osmanlı kronikleri ve tarihçilerinin resmî tarih anlayışına uygun eserler yazmak zorunda kalmalarıdır. Bu hareket, Osmanlı merkeziyetçiliğinin kurulması sürecinde ortaya çıkan toplumsal sorunlar ve merkezkaç güçler ile merkezin güç rekabeti sonucunda ortaya çıkmıştır. Bunun sonucu olarak da Şeyh Bedreddin, merkezkaç dairede ele alınıp, Osmanlı kaynaklarında bir zındık ve asi olarak nakledilmiştir. Konuyu resmi devlet ideolojisi ile ele alma geleneği, günümüze kadar devam etmiş görülmektedir. Dolayısıyla Şeyh Bedreddin, içerisinden geldiği Rumeli Gazileri ailesinin bir ürünü olarak merkeziyetçi devlet politikasının muhalefetinde kalmıştır. Fetret devrinin sosyo-politik keşmekeşliği sonucu, Şeyh Bedreddin, merkezî Osmanlı idaresinin merkezkaç güçlerine karşı yürüttüğü mücadele sonucu idam edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Şeyh Bedreddin, Rumeli Gazileri, Osmanlı merkeziyetçiliği, isyan, zındık, merkezkaç güçler, Osmanlı kronikleri.
İdeolojik Kurguların Ötesinde: Bir Fakih ve Sûfi Olarak Şeyh Bedreddin
İslâm Araştırmaları Dergisi, 2021
gerçeği, yazarın dünya görüşünün, mezhep ve tarikat bağlantısının, hatta anlayış ve zevklerinin dile getirildiği serbest bir atış alanına dönüştürülmüştür" (A.G. Sayar) * Makaleyi okuyup önerilerde bulunan değerli dostum Muhammed Akif Koç'a teşekkür ederim.
ZÂRÎ’NİN MÂNZÛME-İ ŞEMÂİL-İ ŞERÎF’İNDE HZ. PEYGAMBER’İN AHLAKI
İnsanlığa rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber’in hayatı bir merak konusu olduğundan hayatının her karesi manzum ve mensur eserlerde incelenmiştir. Kafiyeli sözler sıradan konuşmalara nazaran daha etkili, akıcı, ezberlemesi kolay ve özlü olduklarından onun hayatı bu sanatlı sözlerle bir hayli işlenmiştir. Zira milletler, çoğu zaman, kültürel miraslarını atalarından şiir ile devralıp sonraki nesillere aktarmışlardır. Şiir, yeri geldiğinde kılıçtan daha keskin ve etkilidir. Şiirin etkisinin farkında olan Müslüman şairler, Hz. Peygamber’in huy, tabiat ve ahlakını bildirmek için “Şemâil” adı verilen bir tür geliştirmişlerdir. İşte burada incelenmesi yapılacak olan Zârî’nin Şemâil-i Şerîf’i de benzer gayretin neticesinde oluşturulmuştur. Hz. Peygamber’i layıkıyla tanıtmayı gaye edinen Zârî, onun ahlakını farklı yönleriyle doksan üç beyitte anlatmaya gayret etmiştir. Bu çalışmada Zârî’nin kaleminden çıkan beyitler incelenerek onun dikkat çektiği yönler tahlil edilecektir. Anahtar Kelimeler: Siyer, Ahlak, Şiir, Hilye, Şemâil, Zârî. THE MORALITY OF THE HOLY PROPHET IN ZARI’S MANZUMAH SHAMAIL SHARIF Since the life of holy Prophet, who was sent as a mercy to all humanity, is a subject of curiosity and need, every frame of his life has been investigated and the aspects identified have been examined through the works of verse or prose. Since rhyming words are more effective, fluent, easy to memorize and concise than ordinary speech, his life is also engraved with this elocution. Because nations often inherited their cultural heritage with poetry and transferred them to the next generations with poetry. The pen (The poetry) is mightier than the sword when it comes to it. Muslim poets, aware of the effect of poetry, developed a species called "Shamail" to attest the prophet’s habits, nature and morality. It was formed as a Rasûlt of the effort similar to Zârî’s Shamâil-i Sharif, which will be examined in this study. Zârî, aiming to introduce the Prophet to the people properly, tried to explain his morality in niney-three couplets. In this study, the aspects that the author draws attention will be analyzed by examining the couplets from Zari’s pen.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
Bu çalışmada, XVII. yüzyılın ikinci yarısı ile XVIII. yüzyılın ilk yarısında yaşamış bir Osmanlı maliye bürokratı olan Göynüklü Ahmed Efendi'nin hayatı ve devlet hizmeti ele alınmıştır. Müellifin hayatı ile ilgili tespit edilebilen kaynaklar, arşiv belgeleri ve araştırmalar titizlikle incelenmiştir. Bu karşılaştırmalı inceleme sırasında, konu ile ilgili daha önce yapılan araştırmalarda görülen hatalar düzeltilmiş ve eksiklikler tamamlanmıştır. Bunun yanında müellifin değişik konulara ait notlarını bir araya getirdiği eseri "Mecmua"dan istifade edilerek, hayatı ve devlet hizmetine dair bazı yeni ve teyit edici bilgilere de yer verilmiştir. Bu suretle Ahmed Efendi'nin hayatı, doğru ve kapsamlı şekilde ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Peyami̇ Safa’Nin Romanlarinda Bi̇r Anlatim Bi̇çi̇mi̇ Olarak Beti̇mlemeni̇n Rolü
DergiPark (Istanbul University), 2021
Among the books lent in public libraries of Turkey, Peyami Safa's works are the most readable. The reason why Peyami Safa's works are very readable is primarily related to his style. Storyline is also important in literary works, but the role of description, which is used as a form of expression, is even more important in the transfer of the events in question to the reader. Because the use of words in place and on time as a tool in the process of connecting a reader to literary works affects the readers' concentration. The fact that readers follow the storyline in literary works with an impression similar to the effects in cinemas under the influence of Peyami Safa's descriptions has made Peyami Safa a preferred writer. The role of the description, which stands out in almost every work of Peyami Safa, constitutes the purpose of this study. The study was written with a focus on showing, supported by citations in the focus of text analysis.
The Journal of Turkic Language and Literature Surveys (TULLIS), 2016
Türk edebiyatının romanla tanışması, Osmanlı İmparatorluğunun bütün enerjisiyle batılılaşma çabalarına giriştiği bir döneme rastlar. Bu değişme kaygısı aydının ve toplumun doğu ve batı arasında bir ikileme düşmesini beraberinde getirmiştir. Medeniyet değişimiyle birlikte gelen yozlaşma, (batılılaşmanın yanlış algılanması) alafrangalık, yazarlarca eleştirilerek dönemin yeni edebi türü romana girmiştir. Roman türüne halkı eğitmek görevi açısından bakan Ahmet Mithat Efendi, Felâtun Bey ile Râkım Efendi romanını doğu-batı medeniyeti ve yanlış batılılaşma konusu üzerine kurar. İmparatorluğun ana problemi adeta iki karakterin üzerinden ortaya konulur. Felâtun Bey ile Râkım Efendi iki kutup olarak karşılaştırılır. Rus Romanının önemli ürünlerinden bir olarak görülen Oblomov, "oblomovluk" kavramının edebiyata yerleşmesi sonucunu doğurmuştur. Bir Rus soylusu olan İlya İlyiç, Rus İmparatorluğunun karakteristiğinin somutlaşmış halidir. Öte yandan Ştoltz çalışkanlığıyla batıyı temsil eder. Her iki romanda iki imparatorluğun kendini ve batıyı algılamaktaki tutumu benzerlikler taşımaktadır. Yapılacak çalışmada Batılılaşma çabası içine girmiş iki imparatorluk romanının kahramanlar üzerinden örtüşen ve farklılaşan yönleri ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Selcuk Universitesi Turkiyat Arastırmaları Dergisi, 2011
Murat KACIROĞLU * ÖZET Osmanlı tarihinde Fetret Devri olarak adlandırılan 1401-1413 yılları arasında yaşanan siyasî olaylar içinde önemli bir yere sahip olan Şeyh Bedreddin isyanının tarihî süreç içinde hafızalarda canlı kalması, onun siyasî, toplumsal ve dinî görüşlerinin faklılığından kaynaklanmaktadır. Resmî Osmanlı tarihçilerinin birçoğunun devlete isyan etmiş ve sapık fikirlere sahip bir asi olarak değerlendirdikleri Şeyh Bedreddin, düşünceleriyle modern siyasal ideolojiler açısından yeniden önem kazanmış ve bu bağlamda farklı farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Tarihin ilgisini çektiği kadar romancıların da ilgisini çeken Şeyh Bedreddin'i konu edinen Türk romanlarında, yazarların dünya görüşlerine ve ideolojilerine bağlı olarak şekillenen çeşitli Bedreddin imgeleri kurgulanmıştır. Bu imgeler üzerinden anlatılan Şeyh Bedreddin, yer yer resmî Osmanlı tarihinin anlattığı imgeye yaklaşırken bazı romanlarda ise, onun bu resmî algının çok uzağında bir imgeye dönüşmüş olduğunu görürüz.