"Erken Modernlik" mi, "Erken Sömürgecilik" mi? (original) (raw)

Osmanlı Erken Moderni

Tarihyazımı Dergisi, 2021

Bir süredir Osmanlı araştırmalarında küresel dönüşümden geçiyor olduğumuzu söylemek yanlış olmaz. Nitekim tarihçiler artan bir şekilde, Osmanlı deneyimini dünya tarihi bağlamında, dünyanın diğer bölgelerindeki gelişmelerle bağlantılı ve karşılaştırmalı bir şekilde konumlandırma eğilimindedir. Benzer biçimde bazı Osmanlı tarihçileri de Osmanlı’yı yalnızca kendi gerçeklik ve anlamları vasıtasıyla açıklanabilen, dünyadan izole bir imparatorluk olarak algılayan bir tarihsel yaklaşımı takip etmekten ziyade, Osmanlı deneyimini büyük ölçekli (örneğin; küresel, Afro-Avrasya, Avrupa, Akdeniz, Hint Okyanusu) hareketler, dönüşümler ve olaylarla ilişkilendirmeye giderek daha fazla ilgi göstermektedir.

Eksibirinkarekökü: Modern hâlâ Modern mi?

Modernizm, Modernite, Kuantum Kuramı, Matematik Felsefesi, Modern Felsefe, Mimarlık, Paradigma, Değişim, Gödel Teoremi, Belirsizlik İlkesi, Görelilik Kuramı, Ütopya, Distopya, Tarih Felsefesi, Bilim Felsefesi, Modern Mimarlık, Modern Paradigmalar, Yapısalcılık, Yapı Sökümü, Post- Yapısalcılık, Post-Modern

Modernleşmenin Osmanlıcası

Modernleşmenin Osmanlıcası 03.01.2020-Bilal Can Bazı kitaplar hayat denilen o macerada insanı insana çağırır. Bu çağrıya kulak verenler o kitabın çağrısıyla şehre koşarak gelir, çünkü kitap iyiye, doğruya ve insanî ve vicdanî olana çağrıdır. Kadim kültürümüzde kitap bu bakımdan doğrunun asli unsuru olarak görülmüş ve öylece süregelmiştir. Fakat zaman geçtikçe, insan insandan uzaklaştıkça birbirinin kurdu olmuş, birbirine olan itimat ve güvenini yitirmiş, iyi hasletlerini yitirmiş ve modern çağın debdebe ve şaşaası karşısında dumura uğramış ya da uğratılmıştır. Dumura uğrayan insanın bu gün bütün azalarıyla bağlandığı bu dünyanın onu gittikçe silikleştirdiğini, kendisinden geçirdiğinin altını çizmemiz lazım. Kendinden geçen insanın sığınacağı başka bir "kendiliği" olamayacağı gerçeği bu gün bir ikaz olarak zihnimizde yankılanıp durmalı. Kendimiz olabilmek ve kendimiz kalabilmek için aslî gayeye yönelmenin gerekliliği bu gün ayan beyan ortadadır. Çünkü yitirdiğimiz gerçekliğin bu gün hangi kulvarda olduğunu unuttuğumuzdan, neye nasıl tutunacağımızı da kestiremeyecek durumdayız. Tam bir paranoyaklık, tam bir şizofreni durumu… Bizi bize unutturan tüm unsurlar, bize bizi düşman eden unsurlardır. İnsanlığın bu gün geldiği sanal gerçeklik çağı, ona hayali bir cennet ütopyası sunmakta, onu tüm yönleriyle bu dünyanın bir insanı haline getirmeye çalışmış, bu çalışmasında da başarılı olmuştur. Artık bu günü düşünen, bu günü yaşayan, bu günün sınırsızlığına kitlenip kalmış cemiyetler, bir güruh haline gelmiş, sosyolojik olarak toplumsallığını yitirmiştir. Hayal edilmiş bir ütopya olarak küresel ölçekte etkili olan modernizmin serüveni bu bakımdan insanı insanlığından soyutlayarak ortaya çıkmış, gelişmiş, serpilmiş ve bugün sağlam köklerle dünyaya tutunmuştur. Gelenekten Modernliğe Osmanlı'ya Kısa Bir Bakış Prof. Dr. Bedri Gencer'in Osmanlı Modernleşmesi, kavramsal boyuttan kuramsal boyuta doğru uzayan bir serüvenin adı olarak tarih, sosyoloji, ilahiyat ekseninde okumalara yönelten disiplinler arası bir yaklaşım tarzı olarak belirginleşmektedir. "Keşf-i kadim projesi" dediği Osmanlı modernleşmesi incelemesi, içeriğinde "sünnet, töre, devlet, millet, mülk nizam" gibi hem teolojik hem de sosyolojik açıklamalara uygun kavramları barındırmaktadır. Bu bakımdan disiplinler arası bir okuma olarak ele alınmalı, bu şekilde değerlendirilmelidir. Osmanlı'da Modernleşme eseri tıpkı İslâm'da Modernleşme eserinde olduğu gibi kavramsal çerçevesini oluşturarak anlatıma geçmektedir. Kavramsal çerçeveyi oluştururken yine tarih, ilahiyat ve sosyoloji temelli argümanlardan yola çıkarak kendi alanını belirleme, disiplinler arasılık, eseri farklı bakış açılarıyla ele alınabilirliğini arttırmaktadır. Günümüzün tasnifçi/Aristo yaklaşımı bilimlerin parçalanmasına, genel bakışın gittikçe minimalize edilerek özel bakışa yönlendirilmesine sebep olmuştur. Disiplinlerarasılık, bu gün elzem bir bakış açısı olarak geniş

ERKEN CUMHURİYET DÖNEMİ RESİMLERİNDE KADIN İMGESİ: MODERNLEŞME VE MİLLİYETÇİLİK

2017

İslam, Osmanlı döneminde siyasî alanda temel hukuki çerçeveyi çizmiş olsa da, yeni rejimin kurulması bu durumu kökten değiştirmiş ve ‘din’ hem siyasî hem de kurumsal alandan tasfiye edilmiştir. Yeni rejim laik ve modern bir devlet kurmayı amaçlamıştır. Modernleşme, siyasî elitler tarafından bir ‘proje’ olarak hayata geçirilmiş ve toplumun dönüştürülmesi amacıyla ‘yeni vatandaş’ fikri üzerinde çalışılmıştır. Bu doğrultuda ‘yeni kadın’ imgesi yaratılarak kadınlar da erkekler gibi modern, laik ve milliyetçi vatandaş modeline dönüştürülmeye çalışılmıştır. Siyasî elitlerin bu amacı genel olarak sanatın farklı alanlarında da görülebilirken, özellikle resim üzerinde ayırt edici olduğu iddia edilebilir. Bu çalışma, 1923-1938 yılları arasında çizilmiş olan resimlerde kadın figürünü modernizm ve milliyetçilik çerçevesinde incelenmektedir. Bu bağlamda, çalışmanın ilk kısmında modernizm ve milliyetçilik politikaları üzerinde durulmaktadır. Sonrasında ise Erken Cumhuriyet dönemi resimlerinde kadın figürü analiz edilmektedir.

MODERN GÖÇERLİK / MODERN NOMADISM

Nomadism was one of main means of livelihood in Eastern Turkey in traditional period. Many dimensions of traditional society have radically changed throughout the modernization process. After the change, nomadism has emerged in a different form and it is called modern nomadism. In this study, the similarities and differences between traditional and modern nomadism, reasons for emergence of modern nomadism and phases of modern nomadism is investigated from a qualitative point of view. The universe of the study is nomadic communities in Eastern Turkey and sample is nomads who use Bingöl-Elazığ / Karakoçan border as their routes. Thus, modern nomadic life which is emerged in this region is investigated. In the study, interview key, observation, interview and literature survey were used as data collection tools. In the study, modern nomadism which is emerged as a result of the modernization process of nomadic activities is handled in a sociological perspective. It is thought that this study will contribute to understanding similar phenomenon and development of literature in this field. Göçerlik, geleneksel dönemde, Doğu Anadolu Bölgesi'nin temel geçim kaynaklarından biridir. Modernleşme sürecinde, geleneksel göçerliğin birçok boyutu köklü bir şekilde değişmiştir. Değişimin sonucunda göçerlik, son birkaç yıldır yeni bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu yeni göçerlik anlayışı, modern göçerlik olarak tanımlanmaktadır. Çalışmada, modern göçerliğin geleneksel göçerlikten farkı ve ortak özellikleri, modern göçerliğe dönüş nedenleri ve modern göçerliğin aşamaları nitel bir yaklaşımla ele alınıp incelenmektedir. Ayrıca, bölgede göçerliği mümkün ve verimli kılan bölgenin coğrafi potansiyeli de incelenmektedir. Çalışmada, bölgede ortaya çıkan modern göçebelik tarzını anlamak ve açıklamak amacıyla, Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki göçer topluluklar araştırmanın evreni, Bingöl–Elazığ / Karakoçan sınırını güzergah olarak kullanan göçerler ise örneklem olarak belirlenmiştir. Araştırmada, veri toplama teknikleri olarak gözlem, görüşme ve literatür taraması kullanılmıştır. Çalışmada, göçerlik faaliyetinin, gelenekselden modernizme geçişte yaşadığı değişimin sonucunda ortaya çıkan modern göçerlik, sosyolojik bir bakışla ele alınmaktadır. Modern göçerlik olgusunun tahlili sonucunda ulaşılan verilerin hem benzer olguların anlaşılmasını kolaylaştıracağı hem de bu konudaki literatürün geliştirilmesine katkıda bulunacağı düşünülmektedir.

Modernite ve Zaman Algısı

III. Uluslararası Kültür Sempozyumları: Uluslararası Ekonomi, Toplum ve Kültür Sempozyumu, 2019

Planning of our life in changing world according to time zones has also changed the basic temporal expressions such as light-darkness, beginning-ending, before and after. Now we don't expect rising with the sun to start the day. It doesn't mean the day is over when getting dark. The life we have constructed according to temporal expressions has become incompressible into time zones with the modern world. This situation has necessitated rethinking about the meaning of time. The modern world transforms everything within the framework of time and space and in a way also takes control. In this paper, I will be discussed that with a description of the changing perception of time from past to present and the timelessness of the modern World. The basic claim of the paper is that time is not only a planning tool, but also a form of our life in our changing world of mind with modernity. The subject will be discussed with a macro perspective. Keywords: Modernity, Time Perception, Change