Nâzım Hikmet'in Sanat Evreninde Bilinç Parçalanması ve Mevlânâ Karmaşası (original) (raw)
Erdem
Nâzım Hikmet, çocukluk ve ilk gençlik yıllarını batılı hayat tarzıyla doğulu hayat tarzının iç içe yaşandığı aile ve toplum içerisinde geçirir. Bir yandan batı etkisine, diğer yandan doğu kültürüne açık yetişir. Bu ikili yapı onun iç dünyasında zamanla bilinç parçalanmasına kadar giden çatışma alanı yaratır. İlk gençlik yıllarında devrin atmosferine uygun millî ve dinî şiirler yazar. Mevlevî dedesinden gelen etkiyle Mevlânâ'ya ve onun dünya görüşüne bağlılık gösterir. Fakat, daha sonra yazdığı bir rubai ile Mevlânâ'ya cephe alır. Ölümünden bir yıl önce 1962'de Moskova'da yazdığı Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim adlı romanıyla tekrar Mevlânâ'ya dönmek ihtiyacı duyar. Bu makalemizde Nâzım Hikmet'in Mevlânâ hayranlığını, daha sonra ideolojik bakışla ona karşı çıkışını, tekrar Mevlânâ'ya dönüşünü ortaya koymak, bunun psikolojik temellerini araştırma konusu yapmak, Mevlânâ'ya karşı yazdığı rubaisini metinlerarasılık düzleminde çözümlemek, konuyu süreklilik-sü...
Related papers
Nâzım Hikmet'in Putları Kırıyoruz Kampanyası ve Yeni Edebiyat
Cumhuriyet'in ilk on yıllarında Yeni-Eski kavgası toplumun hemen her katmanında kendisini gösterecekti. Bu tür bir tartışmanın edebiyata da yansıması kaçınılmazdı. Nâzım Hikmet, bu kavgadan sonuç alabilmek için geçmişe karşı savaş açmayı denedi. Kısa soluklu olsa da "Putları Kırıyoruz" Türkiye'de toplumcu gerçekçi bir sanat anlayışı için önemli bir ortam yarattı. Resimli Ay, 30'lu yılların başında Türk edebiyatına yeni bir soluk getiren Sabahattin Ali, Sadri Etem, İlhami Bekir, Suat Derviş, Mahmut Yesari, Nizamettin Nazif, Vâlâ Nurettin, Münire Handan, F. Celalettin, Peyamı Safa gibi genç yazarlardan oluşan yeni bir yazar kitlesi kazandırdı.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.