Klasik Düzende Osmanlı Taşrasında Sipahi Olmak (original) (raw)

In the Classicial Order: Being Sipahi in the Ottoman Countryside

Tarih İncelemeleri Dergisi

An important part of the provincial soldiers, who were among the elite units of the classical period Ottoman army, was composed of timar sipahis. In addition to their military obligations, they performed the duties of a different life with their responsibilities as a local law enforcement officer in the countryside, including the continuity of agricultural production, the collection of taxes and the training of soldiers. Compared to the evaluations regarding the military roles of the cavalrymen of timar on the battlefields, a limited number of studies have focused on how they lived in peacetime in the countryside. This study, which focuses on the late 16th and mid-17th centuries, includes evaluations about the life in and around the timarlı sipahi as a state officer and also a village resident in the provinces. It is among the objectives of the study to contribute to future studies on the rural life of the timarli sipahi and his entourage as an actor of social life in the Ottoman co...

Osmanlı Klasik Dönem Mushaf Tezhibinde Durak

2014

Kültür ve sanat zenginliğini ve seviyesini gösteren kitaplar, medeniyetlerin aynasıdır. Kitapların ve levhaların yazıldığı hatlar seçilmiş örnekleri ve süslenmesinde kullanılan tezyini unsurlar ile ayrı ayrı önem taşırlar. İslam'ın ilk yıllarında kutsal kitabımızı doğru bir şekilde yazma ve okuma çabası yerini daha sonra onu güzel yazarak süsleme çabasına bırakmıştır. Geç Emevî ve erken Abbasî döneminde (8.-10. yy. arasında) istinsah edilen Kur'ân nüshalarından anlaşıldığı üzere, sayfaları bezeme geleneğinin kutsal kitabın sayfalarında başladığı söylenebilir. Tezimde, Kur'ân-ı Kerim'in indirilmesinden itibaren ayetlerin yazıya geçirilmesi, bunların daha sonra iki kapak arasında toplanması gibi konular ve Kur'ân-ı Kerim'in ilk tezhiplendiği zamandan günümüze kadar gelişen tezhip sanatı, kronoljik bir düzen içerisinde ele alınarak incelenmiş; müze,kütüphane ve özel koleksiyonlardan verilen bilgiler örneklerle desteklenmiştir. Tezhip sanatı, dönemlerine göre kıs...

Being a Sipahi in the Ottoman Countryside In the Classical Order:

Tarih İncelemeleri Dergisi, 2022

Klasik dönem Osmanlı ordusunun seçkin birliklerinden olan eyalet askerlerinin önemli bir parçasını timarlı sipahiler oluşturur. Askeri görevlerinin yanında sefer zamanı dışında taşrada yerel bir kolluk gücü olarak, aynı zamanda tarımsal üretimin sürekliliği, vergilerin toplanması ve asker yetiştirilmesi ile ilgili sorumluluklarıyla da farklı bir hayatın gerektirdiği görevleri yerine getirirler. Timarlı sipahilerin savaş meydanlarındaki askeri rolleri ile ilgili değerlendirmelerle karşılaştırıldığında, taşrada barış zamanı nasıl bir hayatları olduğu sınırlı sayıda çalışmaya konu olmuştur. 16 yüzyıl sonları ve 17. yüzyıl ortalarına odaklanan bu çalışmada taşrada bir devlet görevlisi ve aynı zamanda bir köy sakini olarak timarlı sipahi ve çevresinde süren hayat ile ilgili değerlendirmelere yer verilmiştir. Osmanlı toplumsal hayatının bir aktörü olarak tımarlı sipahi ve maiyetinin kırsaldaki hayatına dair ileride yapılacak çalışmalara katkı sunmak çalışmanın hedefleri arasındadır.

Taşra'Da Eşraf Olmak

2019

Bu çalışmanın amacı, bir taşra kentinde eşraf olarak bilinen kişilerin bir statü grubu olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine bakmak ve ayrıca toplumsal hiyerarşideki sosyal konumları açısından "eşraf"ı kavramlaştırmaktır. Çalışmanın bir diğer amacı da Türkiye'de yapılmış olan taşra çalışmalarına sosyolojik açıdan katkı sağlamaktır. Eşraf olma kavramı genel tanımlarından da yola çıkıldığında içerisinde göreli bir seçkinlik hali barındırmaktadır. Bu nedenle "eşraf" olarak araştırmaya katılan kişilerin kendilerini diğerlerinden ayırma hali dikkat çekicidir. Yapılan derinlemesine görüşmeler sırasında katılımcılar eşraf olarak sahip oldukları statünün altını çizmişler ve bu statü konumu ile edindikleri toplumsal hiyerarşideki yerlerini belirtmişlerdir. Ayrıca bu toplumsal konumu sürdürmek ve sahip oldukları statüye uygun olarak davranışlarını ve tercihlerini belirlemek durumunda olduklarını dile getirmişlerdir. Bu noktada kent içinde uzun süredir aynı yerde yaşayan ailelerin ekonomik, toplumsal, kültürel ve sembolik sermaye açısından var olan birikimleri statü konumlarını belirlemede oldukça etkilidir. Çünkü bu belirtilen dört sermaye türü açısından birikimleri, eşrafın statü konumunu sürdürmelerinde de önemlidir. Eşraf, sahip oldukları sermaye ile tercihler yapmakta ve bu tercihler ile "eşraf" olduklarını diğerlerine sunmaktadırlar. Katılımcılar "bize yakışan", "dengimiz olan", "bizden beklenen" gibi söylemler ile statü konumlarını göstermek ve sürdürmek için çabaladıklarını açıkça ortaya koymuşlardır. Yaşamlarını taşrada sürdürmeyi tercih etme nedenlerden biri olarak da bu kentin eşrafı olmanın onlara sağladığı toplumsal konumun ne kadar önemli olduğunu dile getirmişlerdir. Bu durum "eşraf olma" haline yükledikleri anlamı göstermektedir.

Klasik Türk Şiierinde Katiplere Yönelik Hiciv

SATIRES FOR CLERKS IN CLASSICAL TURKISH POETRY, 2019

KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE KÂTİPLERE YÖNELİK HİCİVLER Öz Matbaanın Osmanlı toplumunda kullanımının yaygınlaşmasından önce kitaplar el yazısıyla çoğaltılırdı. Bu işe istinsah ve bu işi yapanlara da müstensih, hattat veya kâtip denirdi. Kâtiplik esasen güzel yazı yazma yeteneğinden başka söz ve yazıya dair bazı incelikleri bilmeyi de gerektirmekteydi. Kimi şair ve yazarlar bazı kâtiplerin yeterli bilgi ve hüner sahibi olmadan bu işi yapmalarını eserlerinin niteliğini ve şiirlerinin kıymetini düşüreceği gerekçesiyle eleştirmişlerdir. Bazı müstensihlerin geçim kaygısıyla müellif elinden çıkan eserleri hızlı ve özensiz yazmaları ve eserin bazı kısımlarını okunmaz ve anlaşılmaz hale getirmeleri şairlerin hicvine yol açmıştır. Kâtiplere yönelik eleştirilerin sebepleri arasında şairin emeğinin heba olması kaygısı, şiirinin oldukça kıymetli olmasını vurgulamaya bahane araması, tefahür gösterme arzusu ve belirli bir kişi veya kesimi hicve bahane arama isteği de yer almaktadır. Konuyla ilgili şiirlere ve eleştirilere bilhassa mesnevilerin sebeb-i telif veya hâtime bölümlerinde, divanların dibacelerinde ve bazı hiciv eserlerinde rastlanmaktadır. Bu çalışmada belirli bir yüzyılla sınırlamadan, çok sayıda divan ve mesnevi taranmış, farklı asırlarda yazılmış eserlerden elde edilen bulgular hiciv ve eleştiri edebiyatı bağlamında incelenmiş, ayrıca şiirler içerik açısından değerlendirilmiştir. SATIRES FOR CLERKS IN CLASSICAL TURKISH POETRY Abstract Before the widespread use of the printing press in Ottoman society, the books were handwritten. This work was called as a resident, and those who did this work were called insensitive, calligrapher or clerk. The scribe essentially required to know some subtleties of words and writing other than the ability to write beautifully. Some poets and writers have criticized some clerks for doing this work without having sufficient knowledge and skill, because they will undermine the quality of their works and the value of their poems. The poets ‘satiries have led to some poetic poets’ quick and sloppy writing of some of the works produced by the author with the concern of subsistence and making some parts of the work unreadable and incomprehensible. The reasons for criticism against clerks include the concern that the poet's labor will be wasted, the excuse to emphasize that his poetry is very valuable, the desire to show contemplation and the desire to seek excuse for a particular person or segment. Poems and criticisms related to the subject are found especially in the chapters of “sebeb-i telif” (reason for writing) or final chapters of masnawies, in the forewords of the divans and in some satirical works. In this study, without limiting to a certain century, the findings of many divan and masnawi were searched and the findings obtained from works written in different centuries were examined within the context of satirical and critical literature and poems were evaluated in terms of content.

Osmanlı Dönemi Arap Şiirinde Taştîr

Tastir in Arabic Poetry of the Ottoman Period The most important issue which attracts notice in Arabic Poetry of the Ottoman Period is the use badi arts immensely. The poets have given the famous badi arts in the former periods a place in their poems. On the other hand they have improved new arts and they have made a contribution to Arabic Literature. In this article the issue of tastir in Arabic poem is handled from different viewpoints. Firstly, the usage of the tastir in classical poetry and in its sources is mentioned, and then, the conceptual meaning of tastir in Arabic Poetry of the Ottoman Period is discussed. After that the techniques which had used by poets in their poetries is indicated. Separately, the positive and adverse effects of tastir in the meaning of poetries is regarded. And lastly, the tastir is compared with some arts like tadmin and muarada.