KÜRESEL ISINMANIN GÖLGESİNDE KUZEY KUTBU’NDA ENERJİ HAVZALARI ÜZERİNDE BUZKIRAN GEMİLER İLE JEOPOLİTİK OYUN (original) (raw)

KAZAKİSTAN’IN ENERJİ HAMMADDELERİ

Özet: Kazakistan, jeolojik gelişimi ve jeodinamik konumu nedeniyle, ekonomik öneme sahip değişik tipte yer altı kaynaklarına sahip bulunmaktadır. Batıdaki Prekambriyenin temel tortullarında karbonhidrat ve bor yatakları yoğunlaşırken, orta bölgelerin Kaledoniyen Orojenezi’nin Turan Plakası’nda kömür, demir ve polimetalik maden yatakları yaygınlık göstermektedir. Doğudaki Hersiniyen Orojenezi’nin magmatik kayaçlarında da volfram, titan ve altın yatakları gelişmiştir. Yer altı kaynakları bakımından zengin olan Kazakistan, enerji hammaddelerinde taşkömürü, petrol, doğal gaz ile uranyum kaynak ve rezervlerinde dünya sıralamasının ilk onuna girmektedir. 236.000 t uranyumla dünya uranyum rezervlerinin % 13,3’üne ve 4,78 milyar t petrolle de dünya petrol rezervlerinin % 4,9’una sahiptir. Büyük oranda uluslar arası şirketlerin ortaklığında modern üretim yöntemleri ile üretilen enerji hammaddelerinin büyük kısmı yurtdışına satılmakta ve büyük döviz kaynağı oluşturmaktadır. Enerji hammaddeleri dışsatımından elde edilen gelir, Kazakistan Cumhuriyeti bütçesinin ve dışsatımının yaklaşık 3/4’ünü oluşturmaktadır. Açık denizlere kıyısının olmaması ve alt yapı zorluklarına rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin Kazakistan Cumhuriyeti ile ticari ilişkileri yoğundur ve madenciliğe % 4,4 pay ile en çok yatırım yapan ülke konumundadır. Türkiye, halen yaklaşık 250 türk sermayeli firma ile etkinlik göstermekte ve yatırım yapan ilk 10 ülke arasında bulunmaktadır. Anahtar kelimeler: Doğal gaz, Kazakistan, petrol

Jeotermal Sahalarda Kabuklaşma Ve Çözüm Yöntemlerđ

2007

Kabuklaşma, jeotermal akışkanın geçtiği kuyu, boru hattı, ısı değiştiricileri vb. yerlerde akışkanın içerisindeki element ve bileşiklerin uygun koşullarda çökelerek mineral ve katı bileşikler oluşturmasıdır. Kabuklaşma üretimin azalmasına neden olur. Oluştuğu yerlerdeki mekanik tesisatın çalışmasını engellerler. Isı transferini olumsuz etkiler ve bütün bunların sonunda daha az enerji üretilmesine neden olur. Uygun önlem alınmazsa üretim ve geri basım kuyularının tıkanarak kaybedilmesine neden olur. Verimsiz çalışmanın yanı sıra, doğuracağı ilave masraflarla projeye ekonomik yükler getirir. Bu nedenle kabuklaşma, jeotermal kaynak değerlendirme ve finansal risk analizinde ihmal edilmemesi gereken bir faktördür.

KUZEY YEMEN'DE OSMANLILARIN YERLİ KABİLELERLE MÜNASEBETLERİ KAPSAMINDA HAKEM KABİLESİ (1849-1904

Özet Osmanlı Devleti'nin XIX. yüzyılın ikinci yarısına doğru Yemen'in kuzeyinde hâkimiyetini kuvvetlendirmesi ile birlikte yerel unsurlar ile işbirliğinin de yoğunlaştığı görülür. Bölgenin temel unsurlarından olan kabileler de bunun bir parçasıdır. Osmanlı Devleti'nin bölgede görev yapan idarecileri bu konuda son derece titiz davranmışlardır. Özellikle bölgenin hassas olan konumu bu titizliğe bir kat daha dikkat edilmesini gerektirmiştir. Araştırmanın temel dayanak noktasını bu kapsamda bölgede etkin kabilelerden biri olan Hakem Kabilesi oluşturmuştur. Bu kabilenin seçilmesinin temel nedeni ise, söz konusu kabilenin Osmanlı idaresinin diğer bölgelere nispetle daha kuvvetli olduğu Moha ve Hudeyde taraflarında yaşamakta oluşudur. Osmanlı makamları tarafından takibinin kolaylığından ötürü bu kabile ile ilgili birçok yazışma gerçekleşmiştir. Aynı zamanda Kızıldeniz'in giriş noktasına yakın yaşamalarından dolayı İngiltere ve Fransa ile de kabilenin temasları olmuştur. Bu nedenlerle araştırma için Hakem Kabilesi seçilmiştir. Araştırma, Osmanlı Arşiv Belgeleri esas olmak üzere yerel kabilelerle Osmanlı Devleti'nin bölgedeki münasebetlerini incelemeyi amaçlamıştır. Bunun yanında meseleyi daha etraflı bir şekilde izah edebilmek için devrin genel siyaseti ve Osmanlı Devleti'nin Yemen üzerindeki varlığı da makalenin kapsamı içine alınmıştır. Abstract The interaction with the local elements of the Ottoman Empire was seen to be concentrated with the strengthening of their domination in the North Yemen towards the second half of the XIX. century. The tribes, which were the basic elements of the region, were also parts of it. The managers of Ottoman Empire, who had served in this region, had acted extremely rigorous in this matter. Especially, the highly sensitive position of the region necessitated to be paid still more attention about this punctilio. In this context, the main point of the research was the Hakem Tribe which was one of the active tribes in this region. The main reason why this tribe had been chosen is that because the Ottoman Empire had stronger control over the Moha and the Hudeyde area where the tribe had lived. Many correspondence had occured about this tribe due to the ease of tracking by the Ottoman authorities. At the same time, this tribe had been in touch with France and England because of their living close to the entry point of the Red Sea. With these reasons, the Hakem Tribe was chosen for research. Including mainly the Ottoman archival documants, the research bases on the examine their relations of the Ottoman Empire and the native tribes in this region. In addition, the general politics of the period and also the presence of the Ottoman Empire on Yemen are the parts of this article in oder to explain the matter in more detail.

KAĞIZMANLI HIFZI’NIN ŞİİRLERİNDE KUR’AN-I KERİM’E YAPILAN TELMİHLER

ÖLÜMÜNÜN 100. YILINDA KAĞIZMANLI HIFZI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ, 2018

Asıl adı Recep olan, 1893 yılında Kars’ın Kağızman ilçesinde dünyaya gelen Hıfzı, bölgenin yetiştirdiği en yetkin ozanlardan biridir. Yaşadığı dönemin tarihî ve siyasî durumu, bölgenin kültürel özellikleri, âşıklık geleneği, hayatı ve şiirleri ile hakkında birçok araştırmanın yapılmasına imkân vermektedir. Bu çalışmada şiirleri üzerinde durulacak ve onun tasavvufî yönüne dikkat çekilecektir. Hıfzı’nın şiirlerinde dünyevî unsurlardan vatan sevgisine ve tasavvufa kadar geniş bir konu yelpazesi bulunmaktadır. Sözlerine genel olarak bakıldığında onun Hak meclislerinden, ya da doğrudan Hak’tan nasiplendiği görülmektedir. “Müminem bilmem lâ’yı, ben severem illâ’yı” sözleri Ahmet Yesevî’nin sözlerini hatırlatmaktadır. Bu, Kur’an’ın omurgasını teşkil eden kelime-i tevhit’tir. Burada bahsedilen “lâ” tevhidin ilk kelimesi olup yanlışa isyandır ve inancın ilk şartıdır. Bunlar ilahlaştırılanlardır. Bunların bertaraf edilmesi ile boşalan yere oturtulması gereken gerçek Allah’tır. Bu da “illâ” sözü ile verilmektedir. Yani önce yanlışa isyan ile onların dışlanması, sonra da doğrunun kabul edilmesi söz konusudur. Bu yüzden Kur’an’da sözün en güzeli olarak anılmaktadır. Ayrıca “Yâ Rab” isimli şiirinin son ikişer mısralarını alt alta dizince ortaya çıkan gerçek, Kur’an’ın insanı eğitirken ulaştırmak istediği noktadır. Buradan hareketle Hıfzı’nın Kur’an-ı Kerim’i iyi bildiği ve şiirlerinde ondan yararlandığı görülmektedir. Bu sebeple ayetlere sıkça telmihte bulunmuş ve Hak kelamını insanlığa bir kez daha hatırlatmıştır. Çalışmamızda, Hıfzı’nın şiirlerinde Kur’an-ı Kerim’e yapılan telmihler incelenmiştir. İnceleme; kıssalar ve peygamberler, veliler, nefs mertebeleri ve ilahî aşk olmak üzere dört alt başlıkta ele alınmıştır. Sonuç kısmında ise Hıfzı’nın tasavvufî söz söylemedeki kudreti ortaya koyulmuştur. Anahtar Kelimeler: Kağızmanlı Hıfzı, Kur’an-ı Kerim, ilahî aşk, tasavvuf, telmih.

KÜRESEL ISINMA, ENERJİ SENARYOLARI VE TÜRKİYE'NİN ROLÜ

Ekonomi başta olmak üzere politika, toplum, tarih, kültür vb. alanlarda yaşanan değişim ve dönüşümler küreselleşme kavramıyla kodlanmıştır. Gelinen noktada küreselleşme referanslı değişim ve dönüşümler pek çok alanda paradigma değişikliğine yol açarken enerji ve çevre temelli politika ve stratejiler fazlasıyla ön plana çıkar. Ülkelerin bu anlamda enerji politikalarına yönelmeleri beraberinde pek çok senaryoyu getirmiştir. Küreselleşmeyle birlikte kapitalizmin tüketim argümanı temelinde şekillenen bir toplum biçimi/modeli ortaya çıkmıştır. Oluşan bu toplum şekli, doğasında barındırdığı tüketim ve sömürü mantığı doğrultusunda önemli bir problem alanı olarak “Küresel Isınma’’ olgusunu karşımıza çıkarmıştır. Dünyadaki enerji kaynaklarının temelden bir dönüşüm geçirdiği bu süreçte bazı kaynaklar önemini yitirken bazılarıysa hayli önem kazanmıştır. Bu bağlamda konunun önemine paralel olarak uluslar arası arenada yakın gelecekte enerji savaşlarının yaşanacağına dair çeşitli/muhtemel senaryolar ortaya atılmaktadır. Dünya politik arenasının önemli küresel güçleri olan ABD, Rusya ve Çin gibi ülkeler geliştirdikleri enerji politikaları çerçevesinde yeni petrol yatakları ve kömür yataklarına yönelmişlerdir. Bu bağlamda kilit konumda olan Türkiye ise söz konusu güçler için hem Ortadoğu’ya yönelme açısından hem de var olan zengin enerji yatakları/kaynakları açısından kilit konuma gelmiştir. Türkiye’de de bu gelişmeler ışığında çeşitli senaryolar ve stratejiler geliştirilmiştir. Bu çalışmada, küresel güçlerin geliştirdikleri enerji senaryolarına değinilmekte ve yaşananlar karşısında Türkiye’nin muhtemel stratejileri ve politika alanları üzerinde durulmaktadır.

SİNOP BALATLAR KİLİSESİ’NDE BULUNAN KAZIMA GEMİ (GRAFİTİ) TASVİRLERİ

26. ORTA ÇAĞ VE TÜRK DÖNEMİ KAZILARI VE SANAT TARİHİ ARAŞTIRMALARI KİTABI, 2024

The place I, located in the Balatlar Church excavation area in the city center of Sinop, is an Orthodox Greek church dedicated to the Death/Sleep of Mary from the Ottoman period. The place, which is thought to be the Apodyterium during the Roman period, was used as a church from the 13th century until the population exchange that took place in the first quarter of the 20th century. An apse was formed by carving the eastern wall of the single-nave, barrel-vaulted space. The collapsed parts of the vault of the building, which was used as a church since the 13th century, and the wall paintings were renewed, are indicated in the inscription, which is not in place today, written in a bilingual Greek and Ottoman Turkish. The subject of this study is the graffiti of seven different ships, which are understood to have been made by visitors for worship purposes on the wall paintings of the Church. In this study, the technical features of ship graffiti such as shape, size and form, their iconographic understanding and the purpose of creation were evaluated. It was introduced to the first time by making analogies over similar examples found in the Black Sea and the Eastern Mediterranean.

ĐKLĐMLENDĐRMEDE ENERJĐ GERĐ KAZANIMINDA ISI BORULU ISI DEĞĐŞTĐRĐCĐLER

ÖZET Isı boruları son yıllarda çok değişik, çok verimli ve çok üstün uygulamaları ile yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. Bu yazıda ısı borularının temel prensipleri, malzemeler, çalışma akışkanlıkları üzerinde durulmuştur. Isı borularının çok değişik uygulamaları Bu yazıda ısı borulu ısı değiştiricilerin enerji geri kazanım ve özellikle iklimlendirmedeki uygulamalı anlatılmıştır.

KENTSEL YEŞİL ALAN ÖRNEKLERİNDEN KEZER KAMPÜSÜ HOBİ BAHÇELERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

KENTSEL YEŞİL ALAN ÖRNEKLERİNDEN KEZER KAMPÜSÜ HOBİ BAHÇELERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME, 2022

İnsanoğlunun kurduğu şehirler, dinamik gelişme gösteren yaşam alanlarıdır. Birçok doğal ve kültürel unsuru bir arada barındıran günümüz şehirleri sanayileşme, göç, hızlı nüfus artışı, yoğun yapılaşma ve çarpık kentleşme sonucu beton yığınları haline gelmişlerdir. Bunun yanında su, hava, gürültü ve toprak kirliği gibi çarpık şehirleşmenin ekolojik etkileri de şehirlerde tüm şiddeti ile kendini hissettirmektedir. Bu etki özellikle şehir içi ve çevresindeki yeşil alanlar üzerinde kendini göstermiş ve doğadan uzaklaşma başlamıştır. Doğallıktan uzaklaşan bu ekosistemlerde nefes alacak alanlara ihtiyaç duyulmuştur. Bu alanlardan biri de hobi bahçeleridir. Hobi bahçeleri şehirlerde eğitsel, ekonomik ve sosyal anlamda doğayı yeniden düzenleme adına rekreasyonel (eğlenme, dinlenme, sosyal ve fiziksel hareketlilik) faaliyetlere olan ihtiyacı karşılamada önemli bir doğal kompozisyon çizmektedir. Şehirsel örüntünün birer katmanı olan hobi bahçeleri, şehirlerin sürdürülebilir gelişmesine katkı sunmakta ve şehrin yaşam kalitesini arttırmada önem taşımaktadırlar. Bu çalışmada Siirt Üniversitesi Kezer Kampüsü‟nde bulunan hobi bahçelerinin özellik ve sorunları nicel yöntemlerle ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda hobi bahçesi kullanıcılarına uygulanan anketler SPSS programı ile çözümlenmiştir. Kullanıcıların cinsiyet yapısı, yaş, eğitim vb. birçok özelliği yanında planlama, kullanıcıların istek ve talepleri üzerinde durulmuştur. Ulaşılan sonuçlar Kezer Kampüsü Hobi Bahçeleri‟nin doğaya duyulan özlemi giderme, tamamen tüketim toplumu haline gelen bireylerin üretim alışkanlığı ve kültürü edinmelerine katkı sunma, günün yorgunluk ve stresini atma, zinde kalma gibi birçok olumlu özelliklerinin olduğunu göstermektedir. Bunun yanında çalışma alanında sulama sıkıntısı, katı atık sorunu, aydınlatma sorunu ve ekipman güvenliği gibi bazı eksikliklerin olduğu görülmektedir. Bu bağlamda Kezer Kampüsü Hobi Bahçeleri‟nin kullanımı ve geliştirilmesine yönelik çeşitli önerilerde bulunulmuştur.