Okul Yöneticilerin Eğitimde Değişime İlişkin Görüşleri (original) (raw)
Related papers
Okul Yöneticilerinin Eğitimde Değişime İlişkin Görüşleri
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi eğitim fakültesi dergisi, 2020
Son yıllarda özellikle teknoloji alanındaki değişimin hızı şaşırtıcı bir şekilde artmaktadır. Teknolojik değişimlerin ortaya çıkardığı toplumsal yapı, eğitim alanını da etkilemekte, okulların, öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin rolleri yeniden incelenen bir konu haline gelmektedir. Bu araştırmanın amacı, eğitim örgütlerinin değişimlere ayak uydurmaları çerçevesinde okul yöneticilerinin bu teknolojik yeniliklerden ya da değişimlerden haberdar olma durumlarını ortaya koymaktır. Araştırmanın çalışma grubunu resmi okullarda görev yapan ve araştırmaya katılmaya gönüllü 32 okul yöneticisi, okul müdürü ve müdür yardımcılarından oluşmaktadır. Araştırmanın sonuçlarına göre, okul yöneticilerinin tarihsel süreç içerisindeki değişimlere ve endüstri kavramları olan endüstri 1.0, 2.0, 3.0 ve 4.0 ve toplum 5.0 kavramlarına ilişkin bilgi sahibi olmadıkları, araştırmaya katılan okul yöneticilerinin çoğunun okullarında teknoloji temelli sınıfların olmadığı ortaya çıkmıştır. Araştırmada ortaya çıkan bir başka sonuç ise okul yöneticilerinin bir kısmının teknolojiyi eğitimin tamamlayıcı bir öğesi olarak görmeleri, bir kısmının da teknolojinin eğitimi olumsuz yönde etkileyeceğini düşünmeleridir. Araştırma bulgularında son olarak okul yöneticilerinin öğretmenlerin teknolojiyi takip etmede öğrencilerden geri kaldığını düşündüğü görülmektedir.
Okullarda Yaşanan Değişim Sürecine İlişkin Yönetici Görüşleri
Bu çalışmanın amacı, yöneticilerin okullarda yaşanan değişim sürecine ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesidir. Nitel bir çalışma olup veri toplamak amacıyla ilgili literatür taranmış araştırmada kullanılmak üzere yedi tane açık uçlu soru hazırlanmıştır. Sorular çalışma grubunda bulunan 20 yöneticiye yöneltilmiştir. Araştırmada veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığıyla yazılı olarak toplanmıştır. Veriler içerik ve betimsel analiz yöntemleriyle irdelenmiştir. Araştırma sonucuna göre yöneticilerin değişimi bir yenileşme olarak gördüğü, okuldaki değişimi okul şartlarının düzeltilmesi olarak değerlendirdiği belirlenmiştir. Okulun örgütsel gelişimi için yöneticilerin kurumsal anlamda okul kurullarında görev aldıkları, veli ziyaretleri yaptıkları, bireysel olarak da günceli takip ettikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca yöneticilerin, öğretmenlerin değişim sürecine ilişkin çabalarını yetersiz gördükleri; değişim sürecinde yöneticilere düşen görevlerin, özellikle okulu örgütleme olduğu öğretmenlerin ise sorumluluk alarak, yöneticilere yardımcı olmaları gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: okul yöneticisi, değişim, örgütsel değişim Giriş Değişme, ister planlı olsun, ister plansız herhangi bir sistemin (kişi veya örgüt), bir süreç veya ortamın belli bir durumdan başka bir duruma dönüşmesi olarak tanımlanabilir . Güçlü ve Şehitoğlu'na (2006) göre değişim olgusu yeni bir kavram değildir. İnsanlık tarihiyle başlayan değişim olgusunu dünden farklı kılan şey, küreselleşme gerçeğidir. Küreselleşme, var olan değişim sürecine hız kazandırmıştır. Erdoğan' a göre (2012) gelişmelerin hızı ve biçimi karşısında hiç bir kurumun durağan kalması mümkün görünmemektedir.
Eğitim yönetiminde değişimin kritiği
Okul Yönetimi Dergisi, 2024
Eğitim yönetimi, yeni bir bilim dalı olarak disiplinler arası yaklaşımı esas alan bir çalışma alanıdır. Eğitim yönetimi, günümüzde bilim olarak kimliğini ispat etmiştir. Eğitim yönetiminde de diğer disiplinlerde olduğu değişim süreklidir. Eğitim yönetimi, diğer disiplinlerdeki ve alanlardaki değişimi takip etmektedir. Eğitim yönetimin kendi kimliğinin özgünlüğünü açık ve net olarak ortaya koyabilmesi için değişimde öncü olması gerekmektedir
Okul Yöneticilerinin Okul Yönetiminde Yaşanan Sorunlara İlişkin Görüşleri
Harran Maarif Dergisi, 2021
Eğitim, insan ihtiyaçlarının en başında gelen ve insanın olgunlaşması sürecine katkıda bulunan en önemli faaliyettir. İnsanın okuma ve yazmayı öğrenmesinde, kendini geliştirmesinde, meslek sahibi olmasında, kendini ifade edebilmesinde ve sosyalleşmesinde eğitimin payı çok büyüktür. İnsanların, toplumların ve ülkelerin refahında, mutluluğunda ve kalkınmasında temel belirleyicilerinden biri eğitimdir (Saygılı, 2010, s. 26). Ülkelerin yaşam kalitesi üzerinde eğitim öğretim faaliyetlerinin niteliği, bunlara harcanan zaman ve kaynakların miktarı etkili olmaktadır. Teknolojinin gelişmesi, zamana göre ihtiyaçların ve sorunların değişmesi, eğitimden beklentilerin çeşitlenmesi, bilgi paylaşımının hızlanması (Özbağ, 2012, s. 146) gibi hususlar öğretmenlere ve okullara bakışı tamamen etkilemektedir. Eğitim öğretim denince akla ilk olarak okullar gelmektedir. Okulların başarısı iyi yönetilmelerine bağlıdır. Okullar, insan odaklı örgütler olduğu için, yönetilmesi ve
4+4+4 Kademeli eğitime dair düzenlemenin yapıldığı tarihten itibaren Milli Eğitim Bakanlığı uygulamayı hayata geçirmek için acilen harekete geçti. Bu, eğitim gibi toplumun, bireylerin, ailelerin geleceğini büyük oranda ilgilendiren önemli bir konu açısından olumlu gibi görünebilir. Zira hayati konuların uygulanmasında vakit geçirilmesi büyük zararlara yol açabilir. Ancak acele hareketler yanlış sonuçlara da neden olmamalıdır. Acil kararlar iyi planlanmazsa olumsuz sonuçların doğmasına da neden olur. Karar alıcılara olan güvenin sarsılmasına yol açar. Kararların hayata geçirilmesine karşı direnmelerin ortaya çıkmasına neden olur.
Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 2019
Bu araştırmanın amacı, Türkiye' de kademeler arası geçiş ve sınav sisteminde yapılan değişikliklere ilişkin okul yöneticilerinin görüşlerinin incelenmesidir. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji deseniyle yürütülmüş olan bu çalışmanın verileri, yüz yüze görüşme yoluyla yarı yapılandırılmış bir görüşme formu kullanılarak elde edilmiştir. Araştırma kapsamında İstanbul ili Çekmeköy ve Sancaktepe ilçelerinde bulunan farklı okul türlerinde görev yapan 22 okul yöneticisi ile görüşülmüştür. Görüşmeler sonucunda elde edilen veriler, kodlanarak temalar altında toplanmış ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Araştırma bulgularına göre sınav sisteminde sık yapılan değişiklikler; okullarda planlama sorunları, yöneticilerde bilgi eksikliği problemi oluşturarak yöneticilerde ekstra iş yükünü arttırmakta ve sorunların çözülmesini zorlaştırmaktadır. Aynı zamanda sık yapılan değişikliklerin; veliler ve öğrencilerde karamsarlığa, güvensizliğe, kaygıya ve yılgınlığa neden olmaktadır. Öğretmenlerde ise olumsuz rahatlamaya, performans düşüklüklerine, uyum sorunlarına, hedefleri görmezden gelmeye ve ölçme araçlarında değişmelere yol açmaktadır. Araştırmada okul yöneticileri, kademeler arası geçiş ve sınav sistemiyle ilgili olarak; değişikliklerin öğrenci özelliklerine ve fırsat eşitliğine uygun olması gerektiğini, müfredatla uyumlu, milli, istikrarlı, uzun vadeli, ülke ihtiyaçlarıyla uyumlu, niteliksel, objektif ve kaynağının okul olduğu bir geçiş ve sınav sistemi olması gerektiğine dair görüşleri dikkate değerdir.
Okul Etkililiği Konusunda Okul Yöneticilerinin Görüşleri
The Journal of Academic Social Resources
Kuruluşların ayakta kalma ve diğer kuruluşlarla rekabet edebilme kapasiteleri, çevrelerinin farkında olmalarına ve uygun zamanda gerekli iç düzenlemeleri yapabilmelerine bağlıdır (Peker, 1995). Değişim bu anlamda kaçınılmazdır. Eğitim yoluyla, işletmeler çevrelerinin nasıl değiştiğinin farkına varır ve bu da uygulama için fırsat yaratır. Etkililik ve verimlilik, eğitim kurumlarının başarısını belirleyen en önemli değişkenlerdir. Okullar ya da eğitim, günlük yaşamda ortaya çıkan sosyal sorunların ve belirsizliklerin ele alınmasında çok önemlidir. Yaşam standardı ile eğitim seviyesi karşılaştırılabilir. Hem bir yaşam alanı hem de bir oyun alanı olarak düşünülebilecek olan okul, insan varlığı için hayati önem taşımaktadır. Okul, eğitim sisteminin güçlendirilmesinde çok önemli bir rol oynar. Bu nedenle, daha müreffeh bir gelecek için okul paydaşlarının rol ve sorumluluklarının netleştirilmesi gerekmektedir (Turan, 2006). Dünya geneline baktığımızda, tüm ulusların eğitim planları ve hedefleri, okulları başarılı okullar seviyesine yükseltme girişimlerini içermektedir. Etkili okul çalışmaları artık geçmişte olduğundan daha fazla ilgi görmektedir. Bu gereklilik, okulların genel olarak eşit olmayan performansı ve okulların genç nüfusu nasıl etkilediği gibi bir dizi değişkenle daha da artmaktadır (Balcı, 2002). Etkililik, belirlenen hedeflere ulaşılmasıyla ilgili bir terimdir. Ancak, "etkililik" günümüzde karmaşık bir kavram olarak tanımlansa da, hala kesin, pratik, kapsamlı ve felsefi olarak desteklenen bir tanımdan yoksundur. Buna ek olarak, "etkililik" fikrini inceleyen pek çok yazar ve akademisyen, Barnard'ı (1938) destekler şekilde bu kavramı "bir kurumun hedeflerine ulaşma derecesi" (Balcı, 1993) olarak tanımlamıştır. Kelimenin tam anlamıyla, "beklenen bir etkiyi üretme yeteneği" etkililiğin tanımıdır. Etkililik Barnard (1966) tarafından "ortak bir amacın gerçekleştirilme derecesi" olarak tanımlanmıştır. Amaçlanan sonuca ulaşmak etkililikle bağlantılıdır. Faaliyet, hedeflerle eşleşmezse başarılı olmayacaktır. Hedefe ulaşma derecesi etkililiğin bir ölçüsü olarak hizmet eder (Tanriögen, 1988).