Türkiye Ekonomisi Açısından Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarına İlişkin Bir Değerlendirme (original) (raw)
Related papers
Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Etkisi Türkiye Örneği
Maliye Araştırmaları-4, 2021
Bu çalışmanın amacı; doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ekonometrik olarak açıklamaktır. Bu amaçla Türkiye’ye ait yabancı sermaye yatırımları (FDI) ile ekonomik büyüme (GDP) verileri 1974-2019 dönemi için analiz edilmiştir. İki bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde vergi rekabetinin 1986-2020 dönemi için Türkiye’deki Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi gibi temel vergiler üzerindeki etkisinin boyutlarını ortaya koymak ve elde edilen sonuçları değerlendirmektir. Uluslararası karşılaştırmalı analiz yönteminin kullanıldığı bu çalışmada ülkelerdeki Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisinin yıllar itibariyle değişim seyri tablolar ve grafikler yardımıyla incelenmiştir. Daha sonra Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisindeki değişmelerin doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını nasıl etkilediği ve bunun sonucunda da uluslararası anlamda nasıl bir vergi rekabeti ortaya çıkardığı açıklanmıştır.
Doğrudan Yabancı Yatırımlar Üzerine Bir Değerlendirme
Uygulanmakta olan Makroekonomik Programın ve ekonomide sağlanacak iyileşmenin etkisiyle, DYY'ların dönem boyunca artarak 2005 yılında 2,7 milyar dolara ulaşması beklenmektedir." (Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı 2001-2005, Madde 311) "Yabancı yatırımcı için arzu edilen ortamın yaratılması ile, Türkiye'nin 2001 yılında 5 milyar dolarla başlanarak, 2005 yılında bugünün kriterleri ile 30 milyar dolar seviyesinde DYY çekme potansiyeli mevcut bulunmaktadır." (Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, DYY ÖİK Raporu, 2000, s.19) I.GİRİŞ Yıllardır yapılan analizler Türkiye'nin kalkınması yolunda gerekli yatırımların gerçekleştirilebilmesi için yerel tasarruf ve kaynakların yeterli olmadığını göstermektedir. Yıllardır kronik enflasyon, son 2 yılda iki önemli finansal kriz yaşayan ve ciddi bir borç yüküyle karşı karşıya bulunan Türkiye ekonomisinin şu anda içinde bulunduğu problem sadece son birkaç yıldır yeterli büyüklükte yeni yatırım yapılmamış olması değildir. Bunun yanısıra ve asıl ürkütücü olan sorun, önümüzdeki dönemde de önemli hacimde yeni yatırım yapılamama riskinin ciddi olasılık olarak mevcut olmasıdır. Öte yandan yıllardır yapılan analizler, Türkiye'nin kalkınması yolunda gerekli yatırımların gerçekleştirilebilmesi için yerel tasarruf ve kaynakların yeterli olmadığını göstermektedir. Sürdürülebilir kalkınma için Türkiye'nin iç dinamiklerinin harekete geçirilmesi dışında, "kaliteli" DYY'ların da ülkeye çekilmesi büyük önem taşımaktadır. Ekonomik kalkınmanın finansmanında karşılaşılan yapısal darboğazların ve sermaye yetersizliğinin aşılmasında Türkiye'nin iç dinamiklerinin harekete geçirilmesi dışında, kalkınma öncelikleri doğrultusunda "kaliteli" doğrudan yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi büyük önem taşımaktadır. "Kaliteli yabancı yatırım" kavramından anlatılmak istenen, uzun vadeli, ihracata dönük, ulusal ekonomi ile bütünleşen, çevre ve sosyal standartları yükselten, ileri teknoloji getiren, ar-ge'ye yatırım yapan ve ülkenin rekabet gücünü ve verimliliğini arttıran yatırımlardır (Öğütçü, 2002:59 ve World Bank, 2002:9).
Doğrudan Yabancı Yatırımların Belirleyicileri Üzerine Bir Analiz: Türkiye Örneği
1. Giriş Çok uluslu şirketlerin dünya ticaretine yön veren önemli aktörlerden biri haline gelmeye başladığı 20. y.y.’ın ikinci yarısından itibaren, doğrudan yabancı yatırımlar, gelişmekte olan birçok ülkenin kalkınma stratejilerinin omurgasını oluşturmaktadırlar. Takip ettikleri istikrarlı politikalar sonucunda doğrudan yabancı yatırımları çekmeyi başaran ülkelerin, kısa zaman içinde güçlü ekonomiler haline geldikleri görülmüştür. Bir diğer ifadeyle, doğrudan yabancı yatırımlar, gelişmekte olan ülkelerdeki sermaye eksikliğinin giderilmesini sağlamış ve ayrıca ev sahibi ülkede iş olanaklarını artırarak üretim düzeyinin yükselmesini sağlayabilmişlerdir. Dolayısıyla doğrudan yabancı yatırımlar, ülkelerin ekonomik büyümelerine katkıda bulunmaktadırlar. Bu doğrultuda özellikle gelişmekte olan ülkeler, doğrudan yabancı yatırımların kendilerini tercih etmesini istemektedirler. Doğrudan yabancı yatırımların, ev sahibi ülkeyi tercih etmesinde yalnızca istikrarlı politikaların varlığının yeterli olmadığı bilinen bir gerçektir. Zira çok uluslu şirketler, ev sahibi ülkedeki ekonomik, politik ve yatırım ortamlarına ilişkin faktörleri bir bütün olarak değerlendirdikten sonra o ülkeye yatırım yapıp yapmama kararını vermektedirler. Bu nedenle küreselleşen dünyada doğrudan yabancı yatırım kararları üzerinde belirleyici rol oynayan faktörlerin tespit edilmesi gelişmekte olan ülkeler açısından son derece önemli hale gelmiştir. Tasarruf oranları düşük olduğundan dolayı doğrudan yabancı yatırımlara fazlasıyla ihtiyaç duyan Türkiye, incelenmesi gereken gelişmekte olan ülkelerden bir tanesidir. Bu sayede doğrudan yabancı yatırımların, Türkiye’ye gelişini hangi faktörlerin belirlediği ve bu faktörlerin doğrudan yabancı yatırımlar üzerinde ne ölçüde etkiye sahip olduğunun tespit edilmesi mümkün olabilmektedir. Elde edilen sayısal veriler ile Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırım çekme stratejilerinin ve takip ettiği politikaların eksik yanlarının görülmesine olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de doğrudan yabancı yatırımların belirleyicilerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, 2002-2015 yılları arasında çeyrek dönemlik veriler kullanılarak doğrudan yabancı yatırımlar ile büyüme oranı, cari açık, ihracatın ithalatı karşılama oranı, işsizlik oranı, toplam kamu borcu, enflasyon oranı, dolar kuru oynaklığı, hisse senedi piyasa oynaklığı ve terör olayları arasındaki ilişki regresyon analizi aracılığıyla araştırılmıştır. Çalışmanın bundan sonraki kısmı ise şu şekilde organize edilmiştir; ikinci bölümde doğrudan yabancı yatırımlardan genel olarak bahsedilirken üçüncü bölümde belirleyicileri, dördüncü bölümde teorik çerçeve, beşinci bölümde konuyla ilgili olarak yapılmış ampirik çalışmaların genel bir özeti, altıncı bölümde kullanılan veri seti ve yöntemler açıklanmış ve ardından yedinci bölümde elde edilen ampirik bulgulara yer verilmiştir. Çalışmanın son kısmında ise ulaşılan ampirik bulgular ışığında sonuçlar ve değerlendirmeler yapılmıştır.
Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Türkiye [Foreign Direct Investments and Turkey]
Özet 2000-2007 döneminde Türkiye'ye giren ve Türkiye'den çıkan doğrudan sermaye yatırımları bölgesel ve sektörel olarak analiz edilmiştir. Bölgesel olarak Türkiye'nin yoğun olarak Avurpa kıtası ile doğrudan sermaye ithali ve ihracı ilişkisinde olduğu gözlenmektedir. Sektörel olarak yurtdışından gelen doğrudan yatırımlar hizmetler sektöründe yoğunlaşırken, yurtdışına yapılan doğrudan sermaye yatırımlarının sanayi ve hizmetler sektörün arasında dağıldığı görülmektedir. 2000-2006 döneminde doğrudan sermaye yatırımlarını Türkiye'ye yönelmesindeki en önemli faktörler analiz edilerek, bu faktörlerin doğrudan yabancı sermaye çekmedeki önemleri 2007-2011 dönemi için değerlendirilmiştir. Bu analizlere göre, 2007-2011 arasında Türkiye'ye yılda ortalama 20 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişi olacağı öngörülmektedir.
2002 Dünya Yatırım Raporu Çerçevesinde Doğrudan Yabancı Yatırımlar Üzerine Değerlendirmeler
Doğrudan yabancı yatırımlar (DYY), yabancı bir ülkede şirket yönetiminde uzun vadede söz sahibi olmaya yeterli düzeyde hisse alımı ile gerçekleştirilen yatırımlardır. IMF istatistiksel amaçlı çalışmalarda kullanılmak üzere, doğrudan yatırımı "uluslar arası yatırımcının herhangi bir yerel şirketin sermayesinin %10'undan fazlasına sahip olması" olarak tanımlamaktadır 1 . Başka bir tanıma göre DYY, bir ülkede bir firmayı satın almak veya yeni kurulan bir firma için kuruluş sermayesini sağlamak veya mevcut bir firmanın sermayesini artırmak yoluyla o ülkede bulunan firmalar tarafından diğer bir ülkede bulunan firmalara yapılan ve kendisiyle birlikte teknoloji, işletmecilik bilgisi ve yatırımcının kontrol yetkisini de beraberinde getiren yatırımlardır 2 .
Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırımların Belirleyicileri Üzerine Ekonometrik Bir Analiz
Ekonomi, Politika & Finans Araştırmaları Dergisi, 2020
Türkiye gibi sermaye yetersizliği yaşayan gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik gelişme sürecinin başarıyla sürdürülmesi bakımından doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) oldukça büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma 1988-2018 dönemine ait verileri kullanarak, Türkiye'de doğrudan yabancı yatırımların belirleyicisi olduğu düşünülen bazı ekonomik göstergelerin, DYY üzerine etkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışmada kullanılan değişkenler DYY, çalışma çağındaki nüfus, dışa açıklık oranı, kurumlar vergisi oranı, küresel belirsizlik endeksi, saatlik kazanç endeksi ve uluslararası rezerv göstergesidir. Söz konusu ilişkinin tespiti için Autoregressive Distributed Lag Model (ARDL) ve Error Correction Model (ECM) kullanılmıştır. ARDL analizi sonuçlarına göre, uzun dönemde saatlik kazanç endeksi ile uluslararası rezerv göstergeleri düştüğünde ve dışa açıklık ile belirsizlik endeksi arttığında DYY miktarı artmaktadır. Kısa dönemde ise cari dönemdeki çalışma çağındaki nüfus ve uluslararası rezerv arttığında DYY azalırken; dışa açıklık oranı, küresel belirsizlik endeksi ve çalışma çağındaki nüfus arttığında DYY da artmaktadır. Bir gecikmeli kısa dönemde ise kurumlar vergisi oranı, dışa açıklık oranı ve küresel belirsizlik endeksinde azalış olursa, DYY miktarı artmaktadır.
Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Dış Ticaret Arasındaki İlişkinin Analizi: Türkiye Deneyimi
Turkey has made the transition to liberal economy policies after the 1980 decisions, and with this switch the country's foreign trade and foreign direct investment have been affected in a positive way. Theoretically, complementary and substitute relationships between foreign trade and foreign direct investment can be found by according to the causality relationship between these variables. In this study, the relations among foreing direct investments, exports and imports have been analyzed by using Hsiao's Granger, Sims, Toda-Yamamoto Granger causality tests, impulse-response and variance decomposition analysis in the period of 1982-2011 for the Turkish economy. Econometric studies indicate that there is a positive unidirectional and statistically significant causality from import and foreign trade to foreign direct investment. These results show that increase the foreing trade played an important role on support to inward FDI.
Ekonomik Risk İle Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları Arasındaki İlişki: Türkiye Örneği
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYSY) özellikle gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasında ve yatırımların şekillenmesinde önemli bir belirleyicidir. Bu çalışmanın amacı ekonomik risk ile DYSY arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır. 2003:1 – 2014:1 dönemini kapsayan çalışmada, ekonomik risk ile DYSY ve makroekonomik değişkenler ile DYSY arasındaki ilişkiler zaman serisi analizleri yardımıyla test edilmiştir. Analiz sonucu elde edilen bulgulara göre, DYSY; ekonomik risk, cari açık ve enflasyon olgusundan pozitif, reel döviz kuru olgusundan ise negatif ve anlamlı düzeyde etkilenmektedir. Ayrıca bulgular, ekonomik risk ile DYSY arasındaki ilişkinin tek boyutlu olmadığını ülkeye gelen DYSY arttıkça ülke riski düzeyinin azaldığını da ortaya koymaktadır. Öte yandan diğer açıklayıcı değişkenler de dikkate alındığında enflasyondan cari açığa ve DYSY’den de enflasyona doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi ortaya çıkmaktadır.