REKLAMLARDA MİLLİYETÇİLİK (original) (raw)

TELEVİZYONDA CİNSİYETÇİLİK: REKLAM FİLMLERİ ÜZERİNDEN BİR ANALİZ

Reklam, bir mini-drama türü olarak izleyicilerin en çok maruz kaldığı televizyon ürünlerinden biridir. Reklamlar izleyiciye bir ürünün yanı sıra bir yaĢam tarzı, bir hissetme hali ve bir davranıĢ biçimi satar. Pazarda rekabet o denli yoğundur ki ürünün rasyonel faydası kadar hissettirdikleri de pazarlanabilir hale gelmiĢtir.

REKLAM-RETORİK-MİMARLIK: KONUT REKLAMLARINDA TOPLUMSAL CİNSİYET ALGISI

1. Uluslararası Sosyal Bilimler Sempozyumu, 2016

ÖZET Reklam, hedef kitleyi belirli bir ürüne yönlendirmek veya belirli bir davranışta bulunmaya ikna etmek için oluşturulan bir çeşit duyuru olarak tanımlanırken; bir ikna stratejisi olan retorik, kitleye vermek istenen mesaj için bir kodlama sistemi olarak tanımlanmaktadır. Mimarlık disiplini ise, reklama sahne olan mekânı konu edinmesi ve retoriğin bir parçası olan söylem üretiminde etkin rol alması nedeniyle önemli hale gelmektedir. Çünkü mekânlar, kullanıcıları ve kullanım amaçları ile retorik bir unsur olarak şekillenirken; reklamın oluşturduğu senaryoya göre tasarlanırlar ya da tasarlanan mekânlara göre senaryo edilirler. Toplumsal cinsiyet, biyolojik olan cinsiyet tanımı yanında sosyolojik bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle kadın ve erkek ayrımı, kültür ve toplumun bireye yüklediği rol üzerinden tanımlanmaktadır. Böylelikle cinsiyetlerin çeşitli kategorilerde ortaya çıktığı bir algı ortamı meydana gelmektedir. Tam da bu nedenle bu çalışmanın amacının, konut reklamlarında kadın-erkek rolünün retorik dilini yorumlamak olduğu belirtilmelidir. Bu doğrultuda çalışmada kadın-erkek rolü; gücün temsili olarak, tüketici olarak, toplumun yüklediği rollere göre ve temsil edilen vaatler açısından tartışılmaktadır. Reklamlarda kadın-erkek rolleri ve konut arasında kurulan bağ, çalışma kapsamında mimarlık ve retorik ilişkisi yoluyla oluşturulmuştur. Dolayısıyla mimarlık ve retorik, disiplinler arası bir ortaklık alanı olarak reklamı konu edinme potansiyeline sahiptir. Sonuç olarak çalışmada, konut reklamlarında toplumsal cinsiyet algısı, reklam-retorik-mimarlık üçlüsü üzerinden analiz edilmiştir. Seçilen 10 adet konut reklamı ile sınırlandırılan çalışma, reklam sahneleri üzerinden yorumlanarak gerçekleştirilmiştir. GİRİŞ İkna edici söylem anlamına gelen ve temel bilimlerden sosyal bilimlere uzanan geniş bir yelpazede kendine yer bulan bir disiplin olarak karşımıza çıkan retorik; araçları itibariyle reklam iletilerinin oluşumunu ve sunulmasını desteklemektedir. Söz konusu oluşum ve sunum, toplumsal cinsiyet algısı açısından ele alındığında ve kadın-erkek rolleri üzerinden tanımlanan konut konusu 1 Bu çalışma, birinci yazarın yürüttüğü " Mimarlıkta Retorik " adlı lisansüstü ders kapsamında ikinci yazar ile birlikte hazırlanmıştır. Dönem sonu çalışması olarak hazırlanan makale, bu sempozyum için yeniden kaleme alınarak genişletilmiştir.

DEĞİŞEN REKLAMCILIK: GELENEKSELDEN DİJİTALE DÖNÜŞÜMDE REKLAMLAR

ABANT 2. ULUSLARARASI GÜNCEL AKADEMİK ÇALIŞMALAR SEMPOZYUMU 28 – 30 Aralık 2023, 2023

Reklam, işletmelerin kendi ürünlerinin satışını sağlamak ve gelecekteki potansiyel müşterilerle iletişim kurmak amacıyla günümüzde sıklıkla kullanılan bir pazarlama iletişimidir. Pazarlama anlayışında yaşanan gelişimin ve değişimin sonucu olarak, reklamcılık alanında da değişimler görülmüş önceleri geleneksel reklam araçlarının hâkimiyetinde devam eden reklam çalışmaları günümüzde ortaya çıkan yeni iletişim teknolojileriyle birlikte başka ortamlarda da kitlelerle buluşur konuma gelmiştir. Özellikle Sanayi devriminden sonra yaşanan gelişmelerle 1930’lu yıllara kadar tek reklam mecrası olan basılı reklamlar, 1950’li yıllarda fotoğraf ve radyo yayıncılığında yaşanan gelişmeler ışığında yeni reklam ortamlarının kullanılmasına imkân tanımış ve daha sonra 1970’li yıllarda televizyonun insan hayatına dâhil olmasıyla birlikte reklamcılık sektörü bu mecrada da yerini almıştır. 1990’lı yıllarda internet ve cep telefonun kullanılmaya başlanması, 2000’li yılların sonlarında hayatımıza dâhil olan akıllı cihazlar, akıllı cihazlarda yer alan uygulamalar (apps), arama motorları, sosyal medya ortamları aracılığıyla reklamcılık kendine yepyeni kullanım alanları bulmuştur. Dijitalleşmeye paralel olarak reklamcılık alanında yaşanan gelişmeler sadece ortamın çeşitlenmesiyle sınırlı kalmamış aynı zamanda içerik bakımından da oldukça farklılaşmıştır. Günümüzde dijital medya işletmeler için vazgeçilmez bir reklam alanı haline gelmiştir. Düşük bütçe gerekliliği, yapay zekâ teknolojisi sayesinde hedef kitle seçimi ve konumlandırmasını diğer kanallara göre daha kolay gerçekleşmesi, anında uygulama sağlanabilmesi (Cıngı, 2020: 3-4) reklamverenlerin bu mecraya yönelmesinin başlıca nedenlerindendir. Bununla birlikte 7’den 70’e her kesimin içinde yer aldığı dijital ortamlar küçük ya da büyük ölçekli şirket ve kuruluşların geniş kitlelere ulaşma amacında da en önemli araçlarından biridir. Bu çalışma, reklamcılığın gelişim sürecine, geleneksel ve dijital reklam ortamlarına değinerek, dijitalleşen yeni reklam anlayışını kavramsal olarak açıklamayı amaçlamaktadır.

REKLAM MÜZİĞİNDE KÜLTÜREL MOTİFLERİN KULLANIMI VE MARKA KİŞİLİĞİNİN SUNUMU

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Hakemli …, 2012

Öz Reklam, insanın günlük yaşamının neredeyse her anına nüfuz etmiş bir olgudur. Reklamı oluşturan temel unsurlar, insanın algısını inşa eden duyular ile eşleşir. Reklamda görme duyusuna yönelik yazılar, şekiller, renkler, nesneler söz konusu iken, duyma duyusuna da sesler, müzik veya sessizlik hitap eder. Reklamda görsel öğeler de dikkate alınarak kullanılan reklam müziği; stratejik olarak ürünün, markanın, kurumun tanıtılmasına ve hatırlanmasına, uzun dönemde ise hedef kitlenin zihninde bir marka kişiliğinin oluşmasına yardımcı olur. Reklamın hitap ettiği hedef kitlenin kültürel anlamda sahip olduğu değerlerin, gelenek ve göreneklerin, reklamda görsel unsurların yanı sıra müzik olarak da formüle edilerek kullanılabildiği görülmektedir. Reklam müziğinde yer verilen bu kültürel motiflerin de markanın ve dolayısıyla da marka kişiliğinin sunumuna yardımcı olduğu ifadesinin doğruluğunu ortaya koymak üzere gerçekleştirilen bu çalışmada; Türk kültürü açısından önem taşıyan bir dönem olan Ramazan ayının içindeki üç haftada, televizyonda üç ulusal kanalda, izlenme oranlarının yüksek olduğu prime time saatleri içinde yayınlanan reklamlar arasından seçilen örneklem üzerinde bir içerik analizi yapılmıştır. 112 reklamdan 28 reklamda reklam müziğinde Türk müziğine özgü çalgılardan yararlanıldığı, bu etkileşimin reklamda 'samimi' bir marka kişiliğinin sunumuna yardımcı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

ÇEVRİMİÇİ GAZETELERDE REKLAM UYUMSUZLUĞU

Öz Günümüzde dijitalleşme ve internetin her alanda kullanılması pek çok sektörü etkilediği gibi reklamcılık sektöründe de radikal değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Konvansiyonel medyadan çevrimiçi/dijital medyaya geçen reklam, kamusal alandan çıkıp kişiye özel reklama dönüşmüştür. Çevrimiçi gazetelerde yapılan reklamlar çoğu zaman doğru hedef kitleye ulaşsa da bazen reklamı yapılacak çevrimiçi gazetenin içerik ve yayın politikasının doğru analiz edilmemesi veya okuyucu profilinin tespitindeki hatalar reklamın hedef kitleye ulaşmasındaki uyumsuzluğu ortaya çıkarmaktadır. Yaptığımız bu çalışma ile Türkiye'de çevrimiçi sunulan reklamların marka konumlandırmada hedef kitleyle olan uyumu ve uyumsuzluğunu ensonhaber.com ve hurriyet.com.tr haber siteleri üzerinde incelenmiştir. Bu bağlamda Türkiye'nin hem basılı gazete versiyonu hem de dijital doğumlu haber sitelerinin yapılarında reklamların sunum ve pratikleri incelenerek karşılaştırılmıştır. Bu iki dijital haber sitesinin seçilmesinin sebebi ise haber sitelerinin kendi kategorilerinde tıklanma/ziyaretçi/okuyucu sayılarına göre ilk sırada yer almalarıdır. Bu haber sitelerinde yapılan inceleme 19-25 Aralık 2022 tarih aralığı bir haftalık zaman dilimini kapsamaktadır. Haber sitelerinin trafik verileri, sıralaması ve erişimi Similarweb'in verdiği 2022 istatistik bilgilere göre düzenlenmiştir

REKLAM, ETİK VE MANİPÜLASYON: REKLAM PROFESYONELLERİNİN GÖZÜNDEN BİR DEĞERLENDİRME

ÇARPITILMIŞ GERÇEKLİĞİN İNŞASI Cilt 2: Manipülatif İletişimin Görünümleri, 2021

Rekabetin her geçen gün daha da arttığı zorlu pazar şartlarında reklam, markaların hayatta kalmasına katkıda bulunan vazgeçilmez unsurlarından biridir. Bu bağlamda reklamdan beklenen, reklam kalabalığından sıyrılarak tüketicinin dikkatini çekmesi ve bilgi, tutum ve davranışlarında arzu edilen yönde bir etki oluşturmasıdır. Reklamın tüm bu beklentileri yerine getirmesi kolay olmadığı gibi toplumda reklamcılığa yönelik yerleşik olumsuz tutumların varlığı işin mutfağında yer alan reklam çalışanlarının rolünün sorgulanmasına sebep olur. Manipülasyon söz konusu olduğunda tüm medya profesyonelleri etik sorunlar ile karşı karşıyadır. Ancak reklamın doğasıdan kaynaklanan unsurlar, reklam profesyonellerinin etik konularla diğer medya çalışanlarından farklı bir mücadele içinde olmalarına sebep olmaktadır. Reklam ve etik konusunda yapılan araştırmaların ise ağırlıklı olarak reklamın yarattığı sosyal sorunlar ve tüketicilerin reklama yönelik algıları etrafında şekillendiği; reklamcıların bakış açısından etik konusunu ele alan araştırmaların sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmada reklam çalışanlarının reklam, etik ve manipülasyon konusundaki görüşlerinin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu kapsamda Türkiye’de faaliyet göstermekte olan reklam ajanslarında, farklı görev tanımlarına sahip on bir reklam çalışanı ile yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları reklam profesyonellerinin, satış amacının açık olmasından dolayı diğer birçok iletişim türü ile kıyaslandığında, reklamcılığı çok daha etik bulduklarını ortaya koymuştur. Aynı zamanda reklam, doğası gereği manipülatif bir iletişim türü olarak algılanmakta ve bu manipülasyon siyasal iletişimde olduğu gibi toplumsal anlamda önemli sonuçlara sebep olmadığı sürece reklamcılar tarafından sakıncalı görülmemektedir. Reklamcılar etik ikilem yaşadıklarında ise bu durumu “profesyonellik” veya “işin doğası” şeklinde tanımlayarak meşrulaştırmaktadırlar. Reklam etiği konusunda ana belirleyici unsurun ise yasal düzenlemeler ve denetlemeler olduğu anlaşılmıştır. Çalışılan ajansın kurumsal yapısı; reklam çalışanının iş deneyimi ve ajanstaki görevi; toplumsal değerler ve kültür reklam etiği konusunda diğer belirleyici unsurlar olarak reklamcılar tarafından dile getirilmiştir.