Sosyal Adalet Bağlaminda Manevi̇ Psi̇koloji̇k Danişma (original) (raw)
Related papers
Psi̇koloji̇k Danişma Süreci̇ Ve Manevi̇yat: Bi̇r Bütünleşti̇rme Arayişi
Hikmet yurdu, 2017
Bireyin gelişiminin ayrılmaz ve gerekli bir parçası olarak maneviyat, günden güne psikolojik danışma ilişkilerini, süreç ve sonuçlarını etkileyebilen önemli kültürel bir unsur ve başa çıkma aracı olarak kabul edilmektedir. Pozitif psikolojinin temel öğelerinden olan maneviyat psikolojik danışma alanında geliştirilen iyilik hali modelinin temel elementleri arasında yer almaktadır. Maneviyatın psikolojik danışmaya dâhil edilmesi içgörüyü, umudu ve değişimi kolaylaştıran etkili bir strateji olabilmektedir. Bu çalışmada maneviyat kavramını incelemek ve maneviyatın terapötik bir araç olarak psikolojik danışma sürecinde kullanılabileceğine dikkat çekmek ve bu konuda temel bir bakış açısı oluşturmak amaçlanmıştır.
2022
It can be important for counselors to take clients' individual and cultural differences into consideration while providing counseling services. First of all, it would be a valuable source for counselors to understand to what extent that clients' individual and cultural features such as ethnicity, gender, socioeconomic status, disability, belief system, spirituality, etc., influence their mental health. Furthermore, another prerequisite of providing more effective counseling services is that counselors are expected to be aware of their own personal, cultural, and professional values that might affect counseling relationship and clients as well. In this regard, counselors are expected to have essential competencies/attitudes to respond to the needs of the clients, who have individual and cultural differences and promote the quality of their services. Multicultural counseling competencies, social justice competencies, and homosexuality attitudes are the core competencies of the counseling profession that every counselor should possess. The purpose of this study is to examine the level of school counselors' and counselor candidates' level of multicultural counseling competencies, social justice, and homosexuality attitudes. The research sample consisted of 108 school counselors and 292 counselor candidates. Correlation analysis, independent samples t-tests, and One-Way MANOVA were applied in the data analysis. No significant differences emerged between school counselors' and counselor candidates' level of multicultural counseling competencies, social justice, and homosexuality attitudes. One-Way MANOVA was conducted to examine if there was any significant difference among school counselors and counselor candidates in terms of gender. Research findings show that there was a significant difference in the awareness subscale in favor of male counselor candidates. There was also a significant difference in the knowledge subscale in favor of male school counselors.
Sosyal Çalişmada Manevi̇yata Duyarli Müdahale
The Journal of Academic Social Science Studies, 2016
Sosyal çalışmada, maneviyata duyarlı müdahaleler, mesleki disipline uygun bir şekilde maneviyatla bağlantı kurularak, danışanın karşı karşıya olduğu sorunlarla başa çıkmada etkili olacağı düşünülen manevi destek kaynaklarını, danışan yararına sunmayı amaçlayan bir yaklaşımın ürünüdür. Maneviyat, uygulama alanında danışanla daha iyi bir iletişim kurabilme ve danışanın kendi kapasitesinin farkına varabilmesi için önemli bir araçtır. Sosyal çalışma disiplini ve mesleğinde, maneviyata duyarlı müdahaleler son 20 yıldır artan şekilde ilgi çekmektedir. Bu ilgi son yıllarda ülkemize de yansımıştır. Ancak ülkemizde konuyla ilgili sınırlı çalışmaların, çoğunluğu sosyal çalışma eğitimi almamış akademisyenler tarafından gerçekleştirilmiş olması dikkat çekmektedir. Bu çalışmalar incelendiğinde, maneviyata duyarlı müdahalelerin isimlendirilmesi ve tanımlanmasından başlayarak, uygulanmasına kadar pek çok sorun olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, bu çalışmaların sosyal çalışma disiplininin teorik temellerine sınırlı olarak dayandırıldığı ve mesleki yöntem ve tekniklerin uygulanmasını içermediği görülmektedir. Maneviyata duyarlı müdahalelerin, hizmet alıcıların güçlendirilmesi, değişme ve gelişmesinin sağlanmasındaki olumlu etkileri çeşitli araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu nedenle, bu müdahalelerin, hizmet alıcıların yararına olarak ülkemizde de verimli ve etkin bir şekilde uygulanabilmesi için, doğru tanımlanması, teorik temellerinin ve uygulanmasında dikkat edilecek noktaların bilinmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, bu makalenin temel amacı, maneviyata duyarlı sosyal çalışma müdahalesini ve kuramsal çerçevesini (benötesi teorisi, genişletilmiş biyo-psiko-sosyal model, güçlendirme yaklaşımı) tanıtarak; uygulanması sırasında dikkat edilecek noktaları açıklığa kavuşturmak ve ülkemiz uygulamaları için öneriler geliştirmektir.
Sosyal Bi̇r Davraniş Bi̇çi̇mi̇ Olarak Di̇l
2007
Etkileşim içindeki bireyler, herhangi bir konuya/olaya ilişkin görüş ve düşüncelerini ifade ederlerken, sadece bir konuşma eylemi gerçekleştirmezler, aynı zamanda konuyla/olayla ilgili sosyal bir tavır ortaya koyarlar. Sergilenen tavır ve davranışlar ise, çoğunlukla içinde yetişilen kültürün veya üyesi olunan toplumun genel geçer normlarından bağımsız değildir. Bu durum, özellikle kültürlerarası iletişim ortamlarında daha da belirgin hale gelir.Farklı kültürlerden gelen bireylerin dünyayı ve olayları kendi dil ve kültür pencerelerinden bakarak algılayıp yorumlamaları, aynı dilsel ve dil dışı tavır ve davranışlara farklı anlamlar yüklemeleri sonucunu doğurmaktadır. Bu da, karşılıklı yanlış anlama ve anlaşılmaları beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada, dil-davranış ilişkisi ve bu ilişkinin iletişimdeki yansımaları üzerinde durulmuştur.
Sosyal Taraflar Perspektifinden İşyerinde Sosyal Diyalog
"İş,Güç" Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, 2017
Bu çalışmada işyerine sosyal diyalog konusu sosyal tarafların bakış açıları çerçevesinde incelenmiştir. Bu amaçla yorumsamacı metot çerçevesinde derinlemesine mülakat tekniği kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat yapılan işçi ve işveren temsilcilerinin görüşleri işyerinde sosyal diyalog ile ilişkili kategorik başlıklar altında analiz edilmiştir. Türk çalışma ilişkileri, içerisine antagonist ve protagonist yaklaşımların benimsendiği ve farklı çalışma kültürlerinin bir potada eridiği bir ilişkiler ağı üzerinde şekillenmiştir. İşyerinde sosyal diyalog mekanizmaları da bu çerçevede sonuç doğurmakta ya da işlevsiz kalmaktadır.
Anti̇-Sosyal Davranişlar Üzeri̇ne Kavramsal Bi̇r İnceleme
2019
The process of industrialization and globalization has been the premise of innovation in terms of organization and management as well as in production and consumption. Especially the last 50 years has been a rapid and important development in this field and it continues to be. Within this fast course, the values of the employees within the organization have been taken into consideration. In this way, the reasons and consequences of individuals' feelings, thoughts, decisions and behaviors are important in both real life and academic literature. It is the general opinion and the expectation that the organizations that try to maximize their profitability by adapting to the rapid change process in the most suitable environment for their employees and responding to their needs as well as achieving the maximum benefit from them. In this sense a positive atmosphere within the organization sought to be dominant. However, with the effect of many factors, especially the individual charact...
Psi̇koloji̇k Yardim Hi̇zmetleri̇ Bağlaminda Türki̇ye’De Di̇nî Danişma Ve Rehberli̇k
İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi, 2015
Türkiye'de psikolojik yardım uygulamalarının geçmişi 1950'li yıllara dayanmaktadır. Psikolojik yardım günümüzde çoğunlukla klinik ortamlarda gerçekleşmekle birlikte eğitim, adalet, endüstri, sosyal hizmet ve din hizmeti alanlarındaki uygulamalarıyla giderek yaygınlaşmaktadır. Önümüzdeki yıllarda toplum, psikolojik yardım hizmetlerine daha da fazla ihtiyaç duyacaktır. Çünkü globalleşme ile birlikte kültür kodlarında yaşanan değişimler, çok kültürlülük, değişen aile ve toplum yapısı, modern yaşam biçimi ve hızla gelişen teknoloji, birey ve toplumun psikolojik yaşantılarını daha da derinden etkileyecektir. Toplumda yaşanan ve giderek artan bu hızlı değişime ayak uydurma çabaları psikolojik yardım hizmetlerine duyulan ihtiyacı arttırmaktadır. Ülkemizde psikolojik yardım alanında, psikiyatrist, terapist, psikoterapist, psikolog, klinik psikolog, pedagog, rehber, psikolojik danışman, sosyal hizmet uzmanları profesyonel yardım sağlamaktadır. Bu yardım alanları içinde son yıllarda ortaya çıkan dinî danışma ve rehberlik, Türkiye'de henüz yeni çalışılan konular arasındadır. Özellikle lisansüstü * Bu makale "Türkiye'de Dinî Danışma ve Rehberlik: Alanları, İmkânları ve Yöntemleri (Diyanet İşleri Başkanlığı Örneği)" isimli doktora tezinden yararlanarak üretilmiştir.
Manevi Psikolojik Danismanlik ile Ilgili Batida Yapilan
Atıf / ©-Koç, M. (2012). Manevî-[Psikolojik] Danışmanlık ile İlgili Batı'da Yapılan Bilimsel Ça-lışmaların Tarihi ve Literatürü (1902-2010) Üzerine Bir Araştırma-I, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 12 (2), 201-237. Özet-İki ayrı makale formatında tasarlanan araştırma, Türkiye'de başta Din Psikolojisi ile psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanında çalışan akademisyenler olmak üzere, konuyla bilimsel düzeyde ilgilenen diğer profesyonellere, Batı'daki dinsel danışmanlık konusunda yapı-lan çalışmalardan bazılarını tanıtmak amacıyla kaleme alınmıştır. Dolayısıyla genel olarak dinsel/pastoral danışmanlık ile ilgili Batı'da yapılan çalışmaların tarihsel süreci anlatılarak baş-lanan bu birinci makaleye, dünyanın çeşitli ülkelerinde dinsel danışmanlık alanında çalışan akademisyenlerin isim listesi,-çalıştıkları ülkeler esas alınarak alfabetik sıraya göre-verilerek devam edilmiştir. Daha sonra ise, dinsel danışmanlıkla ilgili Batı'da İngilizce olarak yayınlanan kitap ve makale gibi temel kaynaklardan bazıları, klasik ve modern ayrımı yapılmadan tek bir liste olarak verilmeye çalışılmıştır.
IJASOS- International E-journal of Advances in Social Sciences, 2016
The concepts like "earn more, spend more and consume more", which came into being with the globalization process brought with them the social injustice and inequality issues. This situation is visible in every aspect of life (education, health, politics, etc.) as well as in architecture. Social stratification and the contraction of mutual living areas led to the increase in the gap between life standards with each day. When the supply-demand balance shaped by the building sector, human labor and the contribution of other sectors, which continue their activities depending on the building sector are considered together, it is observed that the share of the building sector in the GNP is around 35%.