Depresyon, Anksiyete ve Stres Belirti Düzeylerini Azaltmaya Yönelik Grup Terapisi (original) (raw)
Related papers
21. yüzyılda sıklıkla karşılaştığımız depresyon özel terapi grupları ile iyileştirilebilmektedir. Bu çalışmada depresyon tanısı alan bir grup öğrenci bilişsel terapi kuramı çerçevesinde grupla terapi sürecine katılmıştır. Araştırmanın deney grubunu Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi sosyal hizmet bölümünde okuyan ve amaçlı olarak seçilen 7 öğrenci oluşturmaktadır. 8 haftalık terapi oturumlarının ilk ve son oturumunda öğrencilere Beck Depresyon Envanteri uygulanarak grupla terapi sürecinin öğrencilerin depresyon düzeyleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Verilerin işlenmesi ve analizinde Non-Parametrik T Testi ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi uygulanmış ve grup üyelerinin haftalık raporları incelenerek betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Öğrencilerin depresyon düzeylerinde anlamlı farklılık olduğu görülmüş ve grupla terapinin öğrencilerin umutsuzluk, uykusuzluk, başarı, kendisini suçlama gibi bilişsel süreçlerinde değişim olduğu ortaya çıkmıştır. Grup üyelerinin sosyodemografik bilgileri ve grup çalışması süreci hakkındaki düşünceleri de bunu desteklemektedir. Bu çalışmanın sosyal hizmet mesleğinin uygulama alanlarından birisi olduğu ancak sınırlı sayıda çalışma olduğu görülmüştür. Bu bağlamda çalışmanın literatüre katkı sağlayacağı beklenmektedir. ABSTRACT The depression that we often encounter in the 21st century can be cured with special therapy groups. In this study, a group of students diagnosed with depression participated in the therapy process with the group of cognitive therapy theory. The experimental group of the research is composed of 7 students who are selected in the Social Work Department of the Faculty of Science and Literature of Sakarya University and selected for the purpose. In the first and last session of the 8-week therapy sessions, the effect of the group therapy period on the depression levels of the students was examined by applying the Beck Depression Inventory. In the processing and analysis of the data, Non-Parametric T-Test and Wilcoxon Signed Ranks Test were applied and descriptive analysis technique was used by examining the weekly reports of the group members. It was observed that there was a significant difference in the depression levels of the students and it was revealed that the group had a change in the cognitive processes such as despair, insomnia, success, blaming oneself. Sociodemographic information of the group members and their thoughts on the group work process support this. It was seen that this work was one of the application areas of the Social Work profession, but only in limited numbers. It is expected that stduyinging in this context will contribute to the literature.
2018
Depresyon bireyin sosyal problem cozme becerisini onemli olcude dusuren yaygin ve ciddi bir hastaliktir. Kisilerarasi iliskiler psikoterapisi (KIPT) yaklasimina dayali grupla sosyal hizmet uygulamasinin, major depresyon tanisi almis kadin hastalarin depresyon ve sosyal problem cozme beceri duzeylerine etkisinin olup olmadiginin ortaya konulmasini amaclayan bu arastirma, hem nicel arastirma desenlerinden "karsilastirma gruplu on test-son test" modeline dayali yari-deneysel bir calisma, hem de depresyon tanisi almis olan kadinlarin tani ve tedavi hakkindaki bakis acilari, deneyimleri ve depresyonun sosyal problem cozme beceri duzeylerine olan etkisini derinlemesine incelemeye ve terapotik surecte kadinlardaki anlamli degisiklikleri belirlemeye yonelik nitel bir calismadir. On iki mudahale grubunda, on da karsilastirma grubunda olmak uzere toplam 22 hasta arastirma kapsaminda degerlendirilmistir. Mudahale grubuna farmakoterapi ve KIPT yaklasimina dayali grupla sosyal hizmet m...
Bu araştırmanın amacı pandemi sürecinde uzaktan eğitim alan bir grup hazırlık sınıfı öğrencisi ile yapılan çevrimiçi psikodrama grup terapisinin bu öğrencilerin depresyon, anksiyete ve psikolojik dayanıklılık düzeylerine olan etkisini incelemektir. 13 gönüllü katılımcı ile haftada bir gün 3 saat süreyle toplam 16 oturum halinde gerçekleştirilen çalışma tek grup öntest sontest modeli olarak tasarlanmıştır. Beck Depresyon, Beck Anksiyete ve Yetişkinler için Psikolojik Dayanıklılık ölçeklerinden elde edilen öntest ve sontest puanları Wilcoxon işaretli sıralar testi ile analiz edilmiştir. Ayrıca psikodrama sürecinin değerlendirilmesi amacıyla açık uçlu soru ve grubun başlangıç, orta ve son aşamalarına ilişkin grubun öznel bildirimleri içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. İçerik analizi sürecinde her bir katılımcıya ilişkin kodlar oluşturulmuş, sonrasında ise bütün katılımcılardan elde edilen kodlar karşılaştırılmış ve temalara ulaşılmıştır. Wilcoxon işaretli sıralar testi ile analiz edilen Beck Depresyon Ölçeği (z=-1,78, ; p>.o5), Beck Anksiyete Ölçeği (z=-1,51; p>.o5) ve Yetişkinler için Psikolojik Dayanıklılık Ölçeği (z=-0,149 ; p>.o5) öntest ve sontest puanları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemekle beraber, içerik analizinde elde edilen empati, iyilik halinde artış, farkındalık ve evrensellik temaları, psikodrama grup terapisinin psikolojik dayanıklılığı geliştirme üzerindeki etkisini göstermiştir.
2019
Bu calismanin amaci; ev egzersiz programi ile fiziksel aktivite ve depresyon duzeyi arasindaki iliskiyi incelemektir. Gunumuz kosullarinda ozellikle genc yetiskinlerde fiziksel olarak inaktif olmanin ruh durumunu da etkileyebilecegi gorusu bu calismanin planlanmasina tesvik etti. Calisma, T.C. Halic Universitesinde ogrenim gormekte olan yas ortalamasi 21,35±1,49 olan 120 gonullu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ogrencisi ile yapilmistir. Calismada, fiziksel aktiviteyi degerlendirmek icin Uluslararasi Fiziksel Aktivite Anketi (International Physical Activity Questionnaire, IPAQ), depresyon duzeyini belirlemek icin Beck Depresyon Olcegi kullanilmistir. Uygulanacak anket ve olcekler yuz yuze yapilmistir. Ev egzersiz programi olarak alt ve ust ekstremite germe, postur, spinal stabilizasyon, solunum ve gevseme egzersizleri verilmistir. Egzersizlerin 6 hafta boyunca, haftada 3 gun yapilmasi istendi. Elde edilen veriler SPSS 22.0 (Statistical Package for Social Sciences- Sosyal Bilimler Icin ...
Ege Eğitim Dergisi, 2017
Bu araştırma, sanatla terapi programının lise öğrencilerinin depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri üzerine etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu yaşları 17-18 arasında değişen 7 kız, 2 erkek olmak üzere 9 lise son sınıf öğrencisi oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak katılımcıların depresif belirti düzeylerini belirlemek amacı ile "Beck Depresyon Envanteri", anksiyete belirti düzeylerini belirlemek amacı ile "Beck Anksiyete Ölçeği" ve stres düzeylerini belirlemek amacıyla ise "Algılanan Stres Ölçeği" kullanılmıştır. Ön test ölçümünün ardından çalışma grubunda yer alan öğrencilere sekiz hafta boyunca haftada bir kez, her bir oturum 150 dakika olmak üzere toplam sekiz oturum sanatla terapi programı uygulanmıştır. Uygulamaların bitiminden sonra aynı ölçme araçları son test olarak tekrar uygulanmıştır. Tek grup öntest-sontest kontrol grupsuz yarı deneysel desenin kullanıldığı çalışmada veriler; Wilcoxon İşaretli Sıra Testi ile çözümlenmiştir. Yapılan analizlerde sanatla terapi programının katılımcıların depresyon ve anksiyete düzeylerini azaltmada etkili olduğu, stres düzeyini azaltmada etkili olmadığı bulunmuştur.
Psikiyatride Guncel Yaklasimlar - Current Approaches in Psychiatry, 2016
Bu çalışmada major depresif bozukluğun tedavisinde kullanılan bilişsel davranışçı grup terapisinin uzun dönemdeki etkililiğini değerlendirmek için yapılan izlem değerlendirmeli çalışmaların gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Belirlenen veri tabanlarında 2000-2015 (Ocak) yılları arasında yayınlanan İngilizce ve Türkçe makaleler belirlenen anahtar sözcüklerle taranmıştır. Tarama sonucunda ulaşılan makalelerden izlem değerlendirmesi olmayanlar çalışmadan çıkarılmıştır. Çalışmanın temel amacı bilişsel davranışçı grup terapisinin uzun dönemdeki etkililiğini değerlendirmek olmasına rağmen, gözden geçirilen çalışmalar araştırma yöntemi, terapi özellikleri, son test bulguları gibi değişkenler açısından da incelenmiştir. Sonuçlar bilişsel davranışçı grup terapisinin major depresif bozukluğu olan bireylerin tedavisinde etkili bir terapi yöntemi olduğunu ve bunun yanı sıra terapi sonrası edinilen kazanımların uzun süre korunduğunu göstermiştir.
Görme Engelli Bireylerin Depresif Belirtilerine Yönelik Psikodrama Temelli Grup Uygulaması
Akdeniz insani bilimler dergisi, 2019
Çalışma depresif belirtilere ve olumsuz duygulara sahip görme engelli bireylerin depresif belirtilerinin ve olumsuz duygularının azaltılmasında psikodrama temelli grup uygulamasının etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, gerçek denemeli modellerden ön test-son test kontrol gruplu deneysel model uygulanmıştır. Sosyal medya aracılığıyla ulaşılan 50 görme engelli bireye Beck Depresyon Ölçeği ve Pozitif ve Negatif Duygu Ölçeği uygulanmış olup depresif belirtilere ve olumsuz duygulara sahip 36 görme engelli birey çalışmaya alınmıştır. Tespit edilen görme engellilerden gönüllü olan 36 görme engelli bireyin, depresif belirti puan değerleri ve cinsiyet oranları dikkate alınarak 18'i deney grubunda, 18'i kontrol grubunda yer almıştır. Deney grubundaki görme engelli bireylerin %55.6'sı kadın, %50'si 26-29 yaş grubunda, %44.4'ü evli, %44.4'ü ortaokul mezunu, %38.9'u bir işte çalışmaktadır. Psikodrama temelli grup uygulaması haftada 2 gün ve 3 saat süren 13 oturumdan oluşmaktadır. Kontrol grubuna deney grubundaki tüm oturumlar bittikten 4 hafta sonra psikodrama temelli grup uygulaması yapılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda deney grubundaki görme engelli bireylerin depresif belirtileri ve olumsuz duyguları azalmıştır. Psikodrama temelli grup uygulamasının son test ve ön test puanlarının ortalamaları arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark elde edildiği belirlenmiştir. 4 hafta sonra yapılan izlem testinde kalıcılığın devam ettiği ve deney grubunda yer alan görme engelli bireylerde istenilen amaca ulaşıldığı görülmüştür.