SUALTI ARKEOLOJİSİ PERSPEKTİFİNDEN İSTANBUL’UN İMARINDA KULLANILAN TAŞ KADIRGALARININ FİZİKİ DURUMU (original) (raw)
Related papers
Tanpınar ve Pamukun İstanbul Üzerine Eserlerini Göstergelerarası bir Şehir Çevi
Uluslararasi Kibris Universitesi Fen-Edebiyat Fakultesi, 2018
Sosyalbilimler alanındaki göstergelerarası yaklaşımlar farklı disiplinlere ilişkin çeşitli bakış açıları sunarak, disiplinlerarası çalışmaları mümkün kılmaktadır. Çeviribilim alanında da yeni bir yaklaşım çabası olarak ortaya çıkan şehir çevirisi kavramı, şehri bir kaynak metin, yazarın şehir tasvirini de bir çeviri/erek metin şeklinde yorumlamaktadır. Bu yaklaşıma göre, şehir üzerine yazılmış olan her bir edebi metin, ilgili şehrin göstergeler arası bir çevirisi olarak ele alınabilmektedir. Diğer bir ifadeyle, şehir çevirisi, görsel ögelerin (yazarın imgelem dünyasındaki tasvirlerin) yazılı tanımlamalara dönüşümünü içermekte, her bir tasvir ve anlatı şehrin farklı bir yönünü ve geniş bir Çeviribilim bakış açısıyla tanımlayacak olursak da çevirisini sunmaktadır. Bu metinlerarası çerçevede, Türk Edebiyatı'nın İstanbul sevgileri ile bilenen yazarlarından Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur ve Beş Şehir- İstanbul başlıklı eserleri ile Orhan Pamuk'un İstanbul, Hatıralar ve Şehir v...
MIDDLE EAST JOURNAL OF REFUGEE STUDIES, 2018
Türkiye 2015 yılı itibarıyla dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesi olmuştur. Geçmişinde belirgin göçler almış olmasına rağmen, sayıları milyonlarla ifade edilen Suriyeli mülteci akışı, Türkiye'ye giren göç bağlamında nicel ve nitel önemi arttırmıştır. Nitekim bu çalışmanın amacı diğer zorunlu göçmenler ile karşılaştır-malı olarak Suriyelilerin göç ve uyum süreçlerindeki benzerliklerinin ve farklılıkların ortaya konulmasıdır. Bu amaca ulaşmak için Türkiye'nin en çok göçmen alan şehri İstanbul'da 32 derinlemesine yarı-yapılandırılmış mülakat yapıldı. İçerik analizi ile mültecilerin rotaları ve sosyal ağları üzerinde duruldu. İstanbul'a geliş yolları analiz edildiğinde Kunz'un modelleri örneklerimizle onaylandı ve bu bağlamda Suriyeliler için bir tipoloji geliştirildi. Ardından, çalışma Suriyeli-olmayanların yerleşiminde aile ağının etkisi olmamasına karşın, Suriyeliler için göçün bir aile kararı olduğunu göstermektedir. Şehirde akrabanın olması hedef olarak İstanbul'u belirlemede ve yeni çevreye uyum bağlamında ağ kurmak ve iş bulmak için bir fırsat olarak görülüyor. Buna ek olarak, entegrasyon sürecini değerlendirmenin en önemli başlığının iş piyasasına katılım olarak görülmektedir. İşveren ile ilişkiler ve iş-temelli sorunlar entegrasyon kısmının önemli başlıkları ve her iki grubu da etkilemektedir. Ayrıca, kayıt dışı çalışma koşulları ayrımcılığı tetiklediği gibi maaş ödeme konuları, nitelik uyumsuzluğu, çocuk işçiliği ve daha önemlisi iş kazaları gibi problemlere neden olmaktadır.
Kocaeli̇ Den İstanbul a Kereste Nakli̇, Tersane Ve Tophane De Kullanimi
Studies of the Ottomon Domain, 2016
ve evkaf idareleri, odun ve kereste tedarikine gerek duyan önde gelen müesseselerdendi. İzmit ve çevresindeki meşe, çam, karaağaç, diş budak ve gürgenden elde edilen nitelikli keresteler, çoğunlukla donanma inşası, tamiri, kayık ve sandalların onarımı, kalyon, kadırga küreklerinin imali, topların kundak, tekerlek ve sair ahşap mühimmatının yapımı ve yangınlardan sonra inşaat malzemesi olarak kullanılıyordu. İnşa ve imal edilecek şey ya da kullanılacak yere göre pek tabii kerestenin türü değişiyordu. Ormanlık alanlar, korular veya dağlar, buna göre ocaklık olarak tahsis ediliyordu. Mesela mirî kalyonların inşası veya onarımı için ocaklık olarak ayrılan ormanlar, korular ve dağlar vardı. Ocaklardan ağaç kesimi ve nakli, bir dizi görevli ile kereste emininin sevk ve idaresinde yapılırdı. Civarda ikamet eden köy ahalisi, belli kurallar dahilinde bu işte görev alır, avarız veya sair vergilerinden muaf tutulur ya da kendisine belli bir ücret ödenirdi. İncelemede konunun ayrıntıları üzerinde durulmuştur.
Tarih içinde İstanbul’u etkileyen afetlerin kronolojik olarak incelenmesi
Kurtarabilirsiniz/You Can Rescue, 2011
Bu çalışma, İstanbul’u tarihsel süreç içinde etkileyen afetlerin türleri, oluşum nedenleri, tekrarlanma sıklığı, şiddet ve yayılım alanları ile buna karşı zaman içerisinde alınan tedbirler, idari sistemin ve kentsel dokunun değişimi arasındaki ilişkiyi inceleyerek söz konusu veriler ışığında İstanbul’da meydana gelen afetlerin sekanslarının, afet etkilerini azaltma stratejielinin belirlenmesi çalışmalarında kullanılacak bir yapıya getirmeyi hedeflemektedir. Çalışmada, İstanbul’un tarih boyunca maruz kaldığı deprem ve yangınlar, değişik kaynaklardan derlenenerek kronolojik olarak biraraya getirilmiştir. Kaynaklar arasındaki veriler karşılaştırılarak ve birleştirilerek, afetlerin kentteki yayılım alanları saptanmaya ve böylece kenti etkileyen yıkımın boyutu tanımlanmaya çalışılmıştır. Büyük depremler sırasında denizden gelen dalgaların yarattığı hasarlardan da bahsedilmekle beraber bunlara ilişkin yazılı kaynaklarda hasar verisi bulunmadığı için bu çalışma kapsamında değerlendirilmemişlerdir.
İstanbul İptidai Okullarının Türkçe Okuryazar Birey Sayısına Etkisi
3. Uluslararası Lisansüstü Çalısmalar Kongresi Bildiriler Kitabı 14-17 Haziran 2023, 2023
Çalışma, Osmanlı son döneminde (1877-1914) İstanbul’daki eğitim kurumlarından iptidai okullarının (ilkokulların) öğrenci sayıları dikkate alınarak Müslüman okuryazar kişi sayısını tahmin etmek üzerinedir. Böylece Osmanlı döneminde okuryazar bireylerin sayımı yönünde bir yöntem önerisi ortaya koyma amacı taşımaktadır. Dönemin farklı tipte okullarını dikkate almadan ve ideolojik tartışmalara girmeden yalnız yeni tip iptidai okullar ele alınmıştır. Dolayısıyla kullandığımız veriler sıbyan (mahalle) okullarının, gayrimüslim okulların ve yabancı okulların öğrencilerini kapsamamaktadır. İptidai okulların eğitim programı bilinmektedir ve Türkçe okuryazar bireyleri topluma kazandırabilecek niteliktedir. Ayrıca öğrenci sayıları istatistiklerde yer almaktadır. Bu doğrultuda dönemin arşiv belgeleri ve yıllıkları İstanbul özelinde incelenmiş ve iptidai öğrencilerine ait beş farklı yılın sayısal verisi elde edilebilmiştir. Bu aşamada 1877-1914 yılları arasındaki eksik veriler doğrusal regresyon yöntemi kullanılarak tamamlanmıştır. Daha sonra 1877-1914 yılları arasında bütün yıllar için iptidailerde okuma yazma öğrenen ve bunlardan 1914 yılında hayatta kalanların sayısı, dönemin yaşam tablolarına dayalı hesaplanmış ve 130.467 bulunmuştur. Bu yüzden elde edilen sonuçlar 1914 yılına dair durumu ortaya koymaktadır. Ayrıca 1914 yılı itibarıyla İstanbul genelinde iptidai okullarında eğitim alıp okuma yazma bilen kişi sayısı, Müslüman nüfusa oranlanmış ve yüzde 23 bulunmuştur. Bu oran ile iptidai öğrencilerinin İstanbul nüfusu içindeki okuryazar kişi sayısı üzerindeki etkisi ortaya çıkarılmıştır. Bu şekilde her Osmanlı vilayeti için ayrı ayrı elde edilecek yeni veriler ile Osmanlı genel nüfusunun okuryazarlığı değerlendirilebilir ve matematiksel olarak okuryazar nüfus tahmin edilebilir. Çalışma bu konuda yalnız iptidai okullarını ve öğrenci sayılarını dikkate alarak sonraki çalışmalar için bir yaklaşım önermektedir.
19.yüzyılda Rumeli Demiryolu Hattı ve Başkent İstanbul’a etkileri
JENAS Journal of Environmental and Natural Studies
Dünyanın modernleşme sürecinde sanayileşme döneminin en önemli sembolü olan demiryollarının güzergahı üzerindeki kentlerin dönüşümüne katkıları büyük olmuştur. Kültürel, şehircilik ve mimari alanında olan bu dönüşüm süreci bir çok kent için sanıcılı bir süreç olmakla birlikte kalıcı olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde, Osmanlı İmparatorluğu'nda alınan demiryolu hareketi kararı ile de Osmanlı Şehirleri'nde benzer nitelikte bir dönüşüm söz konusu olmuştur. Bu dönüşümün en önemlilerinden bir tanesi başkent İstanbul'da gerçekleşmiştir. Bu makalede İstanbul üzerinden geçen ve büyük katkıya sahip 3 ana hat olan Hicaz, Bağdat ve Rumeli Demiryolu hatlarından Avrupa'ya açılan Rumeli Demiryolu hattının İstanbul üzerindeki dönüştürücü etkisi çalışılmıştır.
Pandemi Sırasında Öğrenme Kayıpları "İstanbul Ataşehir Çağrıbey İlkokulu Örneği
Journal of social, humanities and administrative sciences, 2023
Bu çalışmanın amacı, pandemi döneminde görülen öğrenme kayıplarını Ataşehir Çağrıbey ilkokulu örneği üzerinden incelemektir. Araştırmada; öğrencilerin ve ebeveynlerin sosyodemografik özellikleri, yapılandırılmış görüşme soruları ve öğrencilerin not ortalamaları da incelenerek öğrenme kaybının nedenleri araştırılmak istenmiştir. Yöntem: İstanbul Ataşehir Çağrıbey İlkokulu 2019 ve 2022 yılında mezun olan öğrencilerden veri toplanmıştır. 2019'da mezun olan 15 öğrenci; 2022'de mezun olan 15 öğrenci bu araştırmanın örneklemini oluşturmaktadırlar. Bu çalışma kapsamında toplamda 30 öğrenci mezuniyet ortalamaları, ebeveynlere uygulanan demografik bilgili formu ve yapılandırılmış görüşme sorularından faydalanılmıştır. Bulgular: Mevcut veriler kullanılarak shapiro-wilk testi, dağılım ölçüleri, mann-whitney u, kruskalwallish testi kullanılmıştır. Öğrenci puanları ile çalışmada kullanılan sürekli değişkenler arasındaki ilişki spearmankorelasyon Katsayısı ile verilmiştir. Analizler sonucu öğrenme kayıpları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Sonuç: Bu çalışmada öğrenme kaybı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulmamıştır. Bu araştırma örneklemi genişletilerek farklı tasarımlarla çalışmalara devam edilmelidir.
Kurumsal Yönetim, Kurumsal Sürdürülebilirlik ve Kurumsal İtibar Arasındaki İlişki: Borsa İstanbul
Yönetim ve Ekonomi: Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2017
Araştırmanın amacı kurumsal yönetim, kurumsal sürdürülebilirlik ve kurumsal itibar arasında bir ilişki olup olmadığının ve eğer bir ilişki varsa nasıl bir ilişki olabileceğinin ortaya çıkarılmasıdır. Bu bağlamda kurumsal yönetim, kurumsal sürdürülebilirlik ve kurumsal itibar kavramları, bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Serbest piyasa ve devlet; kurumsal yönetim, sürdürülebilirlik ve itibar konularına oldukça ilgi göstermektedir. Bu kurumlar/kuruluşlar kurumsal yönetim ve kurumsal sürdürülebilirlik uygulamalarıyla kendi kurumsal itibarlarını zenginleştirebilirler. Araştırma kapsamındaki değişkenlerin analizi sonucunda kurumsal yönetim, kurumsal sürdürülebilirlik ve kurumsal itibar arasında güçlü bir pozitif ilişki bulunduğu açığa çıkarılmıştır. Buna ilaveten Johansen testine göre, kurumsal yönetim ve kurumsal sürdürülebilirliğin uzun dönemde birlikte hareket ettikleri ifade edilebilir. Ayrıca, araştırma kapsamındaki yüksek itibara sahip örneklem firmaların derin bir şekilde incelenmesi sonucunda kurumsal yönetim ve sürdürülebilirliğin, itibar ile pozitif ilişki içerisinde bulunduğu belirtilebilir. Sonuç olarak, kurumsal yönetim, kurumsal sürdürülebilirlik ve kurumsal itibar arasında pozitif güçlü bir ilişkinin olduğu ifade edilebilir.