Yeşil Tedarik Zinciri Uygulamaları: Alüminyum Doğrama Sektörü İzmir Örneği (original) (raw)
Related papers
İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü , 2023
18. yüzyılda ortaya çıkan Sanayi Devrimi dünya nüfusunda önemli bir artışa neden olmuştur. Doğal kaynakların kontrolsüz kullanılması nedeniyle kaynaklar hızlıca tükenmeye başlamış ve artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için hızlanan üretim faaliyetleri sonucu ortaya çıkan atıklar ve atmosfere salınan çeşitli biçimlerdeki emisyonlardaki artış çevreye büyük ölçüde zarar vermiştir. Çevre sorunlarının insanoğlunun yaşam koşulları üzerindeki etkilerinin belirgin hale gelmesiyle beraber dünya genelinde çevre sorunlarına yönelik farkındalık artmıştır. Yaşanan bu gelişmeler sonucu tedarik zincirindeki çevresel sorunları en aza indirmek için ortaya çıkan “yeşil tedarik zinciri” kavramı tedarik zincirindeki çevresel etkileri ve kaynak kullanımını dikkate almayı amaçlamaktadır. Hammadde kaynaklarının giderek azalmaya başlaması, atık alanlarının dolması ve sürekli artan kirlilik seviyeleri gibi çevresel sorunlar yeşil tedarik zincirinin önemini giderek arttırmıştır. Yeşil tedarik zinciri uygulamalarının benimsenmesi sırasında, işletmeler bazı zorluklarla karşılaşmaktadır. Bu çalışmada, imalat sektöründe yeşil tedarik zinciri uygulamalarına ilişkin zorlukların ve çözüm önerilerinin analizi amaçlanmaktadır. Araştırmanın verileri, imalat sektöründe bulunan ve yeşil tedarik zinciri uygulamaları hakkında bilgi sahibi olan on bir katılımcı ile yüz yüze yapılan görüşmeler sonucu elde edilmiştir. Çalışmada, yeşil tedarik zinciri uygulamalarının hayata geçirilmesinde etkili olan zorlukları analiz etmek için çok kriterli karar verme yöntemlerinden biri olan DEMATEL yöntemi kullanılmıştır. Çözüm önerilerinin değerlendirilmesi aşamasında ise EDAS ve COPRAS yöntemleri bulanık mantık ile bütünleştirilerek kullanılmıştır. Ortaya çıkan sonuçlar COPELAND yöntemi kullanılarak birleştirilmiş ve çözüm önerilerinin nihai sıralama sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan çalışma sonucu en önemli zorluklar “teknolojik donanım ve yazılım altyapısı eksikliği”, “başarısız olma endişesi” ve “teknolojik anlamda ilerlemenin benimsenmemesi” olarak ortaya çıkmıştır. Uygulama aşamasında kullanılabilecek çözümler ise “çalışanların eğitilmesi”, “farklı işletmelerle iş birlikleri yapılması” ve “hükümet desteğinin ve teşviklerin arttırılması” olarak bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Yeşil Tedarik Zinciri, DEMATEL, Bulanık EDAS, Bulanık COPRAS, COPELAND The Industrial Revolution that emerged in the 18th century caused a significant increase in the world population. Due to uncontrolled use of natural resources, resources began to be depleted rapidly, and the increase in wastes and various forms of emissions released into the atmosphere as a result of accelerated production activities to meet the needs of the increasing population has greatly damaged the environment. As the effects of environmental problems on the living conditions of human beings have become apparent, awareness of environmental problems has increased throughout the world. As a result of these developments, the “green supply chain” concept that has emerged to minimize environmental problems in the supply chain aims to take into account environmental impacts and resource use in the supply chain. Environmental problems such as decreasing raw material resources, filling up of waste areas and constantly increasing pollution levels have increased the importance of the green supply chain. During the adoption of green supply chain practices, enterprises face some barriers. In this study, it is aimed to analyze the barriers and solution proposals related to green supply chain applications in the manufacturing sector. The data of the research were obtained as a result of face-to-face interviews with eleven participants who are in the manufacturing sector and have knowledge about green supply chain practices. In this study, the DEMATEL method, which is one of the multi-criteria decision-making methods, was used to analyze the barriers that are effective in implementing green supply chain practices. In the evaluation phase of the solution proposals, the EDAS and COPRAS methods was used by integrating it with fuzzy logic. The resulting results were combined using the COPELAND method and the final ranking result of the solution proposals was reached. As a result of the study, the most important barriers emerged as “lack of technological hardware and software infrastructure”, “fear of failure” and “non-adoption of technological improvements”. The solutions that can be used in the implementation phase are "training of employees", "collaborating with other businesses" and "increasing government support and incentives". Keywords: Green Supply Chain, DEMATEL, Fuzzy EDAS, Fuzzy COPRAS, COPELAND
Yeşil Tedarik Zinciri Yönetiminde Çok Kriterli Karar Verme: Otomotiv Ana Sanayi Örneği
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi
Günümüzde çevreye olan ilgi giderek önem kazanmaktadır. Özellikle Sanayi Devrimi'nden sonra dünya her geçen gün daha da kirlenmektedir. İnsanlar yalnızca günümüz kaynaklarını kirletmekle kalmamakta, aynı zamanda gelecek nesillerin hayati kaynaklarına erişimini de etkilemektedir. Geçmişte çevreyi korumaya yönelik talep ve farkındalık bir ana akım hareketi değilse de günümüzde önemli bir faaliyet haline gelmiştir. Özellikle de üretim süreçleri çevre üzerinde en çok zarar veren uygulamalar olarak görülmektedir. Geleneksel tedarik zinciri yönetimi, çevre üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle mevcut paydaş ihtiyaçlarına uygun bir yanıt verememekte ve sürdürebilirliği sağlayamamaktadır.
2017
Iklim degisikligi, cok ciddi cevresel ve sosyo-ekonomik sonuclara yol acabilecek cok yonlu ve kuresel bir sorun olarak karsimiza cikmaktadir. Iklim degisikligi ile ilgili yapilan uluslararasi ve ulusal duzenlemeler sanayide buyuk bir donusum surecini baslatmistir. Sanayi sektoru kuresel emisyonlarin buyuk bir kismina neden olmaktadir. Sanayide son donemde eko-verimlilik, cevre dostu teknolojiler ve endustriyel ekoloji gibi yeni kavramlar ortaya cikmis ve mevcut potansiyelin en iyi sekilde kullanilmasi gerekliligi hem cevre kalitesi hem de uretimin surdurulebilirligi acisindan zorunlu hale gelmistir . Sanayide iklim degisikligine uyum nedeniyle ortaya cikmasi beklenen, dogrudan uretimi ve rekabet gucunu olumsuz yonde etkileyecek unsurlara karsi onlemlerin alinmasi gereklidir. Iklim degisikligi etkilerinin yonetiminde sanayi acisindan en onemli yontem olarak gorulen cevre teknolojilerinin kullaniminin isletme icin onemli bir rekabet avantaji saglayabilecegi gorulmektedir.
Yeşil Altyapı Kapsamında Atıl Alanlar için Sürdürülebilir Tasarım Yaklaşımı: İzmir Halkapınar Örneği
İDEALKENT
Doğayı hızla tüketen kentleşme pratikleri yerini sürdürülebilir, ekoloji temelli politikalara ve yeşil altyapı stratejilerine bırakmaktadır. Kent ekosistemi içerisinde düzensiz, kimliksiz, sahipsiz olarak tariflenen atıl alanların çevresel, sosyal, ekonomik gelişimi ve böylelikle kentsel ekosistemin dengelenmesi bu çalışmanın konusunu oluşturur. 2019 yılından beri belediye-üniversite işbirliği ile atıl alanlar üzerine “Sürdürülebilir Eko-sistem Ağı (Sustainable Ecosystem Network - SEN)” başlıklı kapsamlı bir araştırma yürütülmektedir. SEN altında atıl alanlar özelinde bir tasarım yaklaşımı geliştirmek, model/kılavuz oluşturmak, ağ sistemi kurmak hedeflenmiştir. Bu çalışmada SEN altında belirlenen tasarım yaklaşımı (uygulayarak araştırma, katılımcı/işbirlikçi tasarım, biyota-sarım), ‘ulaşım ağı ve çevresinde görülen atıl alanlar’ sınıfına giren İzmir Halkapınar bölgesi üzerinden ele alınarak geliştirilmiş, SEN araştırmasına ve Halkapınar’ın kent ekosistemine katılımına dair sonuçlar ...
Su Ögesi ve Peyzaj Tasarımında Kullanımlarının İzmir’deki Alışveriş Merkezleri Örneğinde İrdelenmesi
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi
Bu çalışmada, İzmir ilinde bulunun 16 alışveriş merkezinde yer alan su ögelerinin nitel ve nicel yeterlilikleri değerlendirilerek hangi amaçlara hizmet verdiği ve kullanılabilirlikleri ortaya konulmuştur. Materyal ve Metot: Çalışmada alışveriş merkezlerindeki su ögesi tasarımlarına ilişkin etkiler hazırlanan gözlem formuyla her bir alanda incelenmiştir. Bulgular: Bu çalışmada elde edilen sonuçlara göre, alışveriş merkezlerinin barındırdığı donatılar genellikle dinlenme odaklı olup su ögesiyle bütünleştirilmiş mekanlardan oluşmaktadır. Peyzaj tasarımı ilke ve ögeleri dikkate alınarak yapılan araştırmada en başarılı su ögesi kullanım örnekleri Forum Bornova, Mavibahçe ve Agora alışveriş merkezlerinde saptanmıştır. Sonuç: Bu çalışmada, su ögelerinin varlığı, mevcut durumu, yakın çevresiyle ilişkisi, birlikte kullanıldığı donatılar ve tasarıma kattığı etkilerin farklılık gösterdiği ortaya konulmuştur. Bu durum, tasarım ilke ve ögelerin dikkate alındığı su ögelerinin bulunduğu alışveriş merkezlerinde daha çekici bir etki yaratırken tasarım etkinliği düşük olan su ögelerinin yer aldığı alışveriş merkezlerinin daha az tercih edilmesinde önemli etkenlerden biri olmuştur.
ALÜMİNYUM ÜRETİM SÜREÇLERINDE KULLANILAN ERGİTME VE TUTMA FIRINLARINA GENEL BİR BAKIŞ
İster birincil alüminyum üretimi, ister ikincil alüminyum üretimi, ister ise alüminyum döküm işlemlerinin belirli kademelerinde ergitme ve tutma (alasimlama ve rafinasyon) amaçli, değişik tip ve tasarımlarda fırınlar kullanılmaktadir. Kullanım amacına göre oksidasyon ile minimum metalik alüminyum kaybı (curuf oluşumu), maksimum enerji verimi, maksimum proses verimi ve optimum ergonomik koşullari sağlayacak fırın seçimi ve işletmesi alüminyum tesislerinin önceliklerindendir.
Tedarik Zinciri Esnekligine Yonelik Butunlesik Bir Olcum Modeli
2011
Capability of a supply chain to adapt its activities to rapid changing markets and customer requirements is defined as supply chain flexibility. It is an inevitable challenge for a supply chain to improve its flexibility in order to improve and maintain competitiveness. In literature, flexibility concept is frequently evaluated from the functional or business unit flexibility point of view. Overall supply chain flexibility does not take much consideration. Hence, this study tried to develop a measurement model to measure overall integrated supply chain flexibility. Measurement model integrates and measures flexibility in three levels of a supply chain (central business unit, first tier supplier and first tier customer) with five dimensions.
TroyAcademy, 2022
Günümüzde toplumlarda sağlık için ayrılan kaynaklar arttığı gibi, bireylerin sağlık bilinci de her geçen gün artmaktadır. Bununla birlikte, sağlık hizmetlerinin gelişimi bu alanda tedarik zinciri ağının çok daha özenli belirlenmesini gerekli hale getirmiştir. Bu çalışmada sağlık sektörünün her alanında var olan ve önemli aşamalarından biri olan tedarik zincirinin öneminin anlaşılması Türkiye'de sağlık lojistiği sürecinde yaşanan sorunların tespit edilmesi ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri getirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca salgın, kriz ve afet dönemlerinde Türkiye'deki lojistik sektörünün mevcut durumunu değerlendirip yapılması gerekenlerin ele alınması amaçlanmıştır. Nitel olarak gerçekleştirilen çalışmada İstanbul'da faaliyet gösteren lojistik firmaları ve ilaç üretim firmalarından 21 uzman kişi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerden alınan cevaplar MAXQDA 2020 nitel veri analizi programı ile analiz edilerek bulgular elde edilmiştir. Çalışmada elde edilen bulgular sonucunda sağlık lojistiğinin faaliyetlerinin diğer lojistik alanlarından farklı olarak yürütüldüğünü, bu faaliyetleri yürütülürken belirli kalite standartlarına uyulması gerektiği ve bu standartların uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesinin önemli olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca sağlık lojistiğinde bütüncül yaklaşımın büyük önem taşıdığı ve lojistik süreçlerin ayrı ayrı yapılmasının hataları beraberinde getireceği vurgulanmıştır.
Tedarik Zincirlerinde Kamçı Etkisi
Tedarik Zincirlerinde Kamçı Etkisi, 2021
“Kamçı etkisi”, Forrester’ın Industrial Dynamics (1961) çalışmasından bu yana, tedarik zincirlerinde verimsizlik ve maliyet yaratan en önemli olgu olarak görülüyor. Hakkında çok sayıda araştırma ortaya konmuş olmasına karşın, bu etkiyi tüm boyutlarıyla ele alan Türkçe kaynak boşluğunu naçizane bir miktar gidermek istedim.