Ebû Süleyman ed-Dımaşkî ve Tefsir İlmindeki Yeri (original) (raw)

Ebû İshâk ez-Zeccâc ve Tefsir İlmindeki Yeri

Harakani Dergisi Harakani Quarterly, 2014

Ebû Ishâk az-Zajjâj and Place In The Exegesis Meâni’l-Kur’ân türü filolojik tefsirlerin yazıldığı dönemin sonlarına doğru yaşayan ve yazdığı Meâni’l-Kur’ân ve i’râbüh adlı tefsiri ile bu dönemin en geniş eserini kaleme alan Zeccâc, gerek dil gerekse tefsir alanında söz sahibi önemli bir âlimdir. O, talebeleri ve eserleri vasıtasıyla günümüze kadar ilim çevrelerinde etkisini devam ettirmiştir. Çalışmamızda onun tefsir ilmindeki yeri ve günümüze kadar olan etkileri araştırılacaktır. Anahtar Kelimeler: Zeccâc, tefsir, filolojik tefsir, besmele, Esmâ-i Hüsna. Abstract Zajjac, lived toward the end of the period in which the Meâni'l-Qur'an type philological exegesis on the Qur'an was written, and he also wrote a book on the tefsir named Meâni’l-Kur’ân ve i’râbüh. The book in this series is also the wider exegesis of the particular era. He the owner is an important scholar in both the field of language and exegesis. His ffects has continued by his students and works in scientific circles until today. İn this article, we will study place in his exegesis of scient as well as effects up to today. Keywords : Zajjaj, exegesis, philological exegesis, with the name of God, most beautiful names of God.

Mukâtil b. Süleyman'ın İlmî Tefsir Konusundaki Yeri

Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Günümüzde ilk bilimsel tefsir çalışmalarının Gazzâlî ile başladığı ve Fahreddin er-Râzî ile de sistemli bir hale geldiği anlayışı mevcuttur. Bu çalışmada ise bunun böyle olmadığını ortaya koyma amacıyla günümüze ulaşmış ilk tam tefsir olan Muḳātil b. Süleymân’ın et-Tefsîru’l-kebîr’inde birtakım âyetlerin dönemin bilimsel verileri ışığında açıklandığı yani bilimsel tefsir yapıldığı izah edilmeye çalışıldı. Böylece ilk dönemlerden beri müfessirlerin kendi dönemlerindeki bilimsel verileri de dikkate alarak tefsirlerini oluşturdukları gösterilmeye gayret edildi. Ayrıca metot olarak karşılaştırma metodu kullanılıp Muḳātil b. Süleymân’ın tefsiri son döneme ait bazı tefsirlerle mukayese edilerek bazı bilimsel nitelikli âyetlerin yorumunda ilk ve son dönem arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koyulmaya çalışıldı. Çalışmanın diğer bir amacı ise bazı müfessirlerin birtakım âyetleri asıl bağlamından koparmamak maksadıyla ellerinde bilimsel veriler olsa dahi bu verileri kullanmaktan...

Osmanlı’da Dâd Harfi̇ Tartışmaları Bağlamında Ali̇ b. Süleyman el-Mansûrî'ni̇n Yeri̇

2017

Makalede sirasiyla; dâd ( ض ) harfine dair genel bilgiler verilecek, el-Mansuri oncesinde dâd harfiyle ilgili yazilan eserler, Osmanli’daki dâd harfiyle alakali tartismalar ve eserler zikredilecek, Ali b. Suleyman el-Mansuri’nin konuyla ilgili risâleleri ve kendisinden sonrasina etkisine deginilecektir. Buradaki amac problemin bastan beri izledigi seyir, Osmanli’da almis oldugu hal ve el-Mansuri’nin tartismalardaki dusuncelerini ve tepkilerini ortaya koymak suretiyle kendisinin bu mesele hakkindaki konumunu ve etkisini tespit etmektir. Incelemeler sonucunda el-Mansuri’nintelif ettigi eserleri ve yetistirmis oldugu talebeleri vasitasiyla bu konuda buyuk bir etkide bulundugu sonucuna varilmistir.

Dımaşkî’nin Kitâbü’l-Âdâb Ve’s-Siyâse Fî ᶜİlmi’n-Nazar Ve’l-Firâse (Kıyâfet-nâme) Adlı Eserinin Süleymaniye Kütüphanesinde Kayıtlı Tercümesi Üzerine Bir İnceleme

Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2021

İnsanın, dış görünüşünden yola çıkarak karakteri hakkında birtakım belirlemelerde bulunma anlamına gelen kıyafet, başlangıçta firasetin bir kolu olarak ortaya çıkmış ve zamanla Türk edebiyatında kıyafet ve firaset kavramları eş anlamlı olarak kullanılır hâle gelmiştir. Batı ve Doğu kültürlerinde rağbet gören kıyafet ilmine dair, Türk edebiyatında da özellikle Arapça eserlerin etkisiyle telif ya da tercüme birçok kıyafetname kaleme alınmıştır. Bu türde kaleme alınmış eserler arasında Dımaşkî’nin Kitâbü’l-Âdâb ve’s-Siyâse fî Ǿİlmi’n-Nazar ve’l-Firâse adlı Arapça kıyafetnamesinin çevirilerinin önemli bir yer tuttuğu belirtilebilir. Eserin farklı çevirileri ve bu çevirilerin nüshaları Dımaşkî’nin eserine olan rağbeti göstermektedir. Tespit edilebildiği kadarıyla eserin, Şaban-ı Sivrihisarî, Muhammed bin İyas ve Silistrevî tarafından yapılan çevirilerinin yanında mütercimi bilinmeyen bir çevirisi de bulunmaktadır. Bu çalışmada Muhammed bin İyas tarafından yapılan çevirinin, belirleyebildiğimiz yedi nüsha içerisinden Süleymaniye Kütüphanesi Tahir Ağa No. 360 envanter numarasıyla kayıtlı nüshası üzerinde durulmuştur. 46 varaktan ve genel olarak 15 satırdan oluşan nüshada çeviri tarihi kayıtlı değildir. Çeviri tarihi kayıtlı olan en eski nüshanın (Macaristan Bilimler Akademisi Nüshası) 1569 yılına tarihlendiği göz önüne alındığında Muhammed bin İyas tarafından yapılan çevirinin 16. yüzyıla ait olabileceği tahmin edilebilir. Nitekim nüshanın dil özelliklerinden de bu sonuç ortaya çıkmaktadır. Metnin dil özellikleri Klasik Osmanlı Türkçesinin genel karakteristiği ile uyuşmaktadır. Bu çalışmada kıyafetname geleneği üzerinde durulduktan sonra Muhammed bin İyas tarafından Ķıyāfet-nāme olarak adlandırılan eserin, Süleymaniye Kütüphanesinde kayıtlı nüshasının tanıtımı ve çeviri yazıya aktarımı yapılmış ve genel dil özellikleri belirlenmiştir.

Tefsi̇r Faali̇yetleri̇nde Mübhemâtü’L-Kur’Ân İlmi̇ni̇n Yeri̇: Ebû Mansûr Elmâtürîdî (Ö. 333/944) Örneği̇

2019

The Holy Qur’an was revealed as divine words depending on the experiences in the usual circumstances of life and in such a way as to intervene the life directly. The Companions who witnessed the revelation were aware not only of the texts of the verses, but also of the relevant events in the background. Therefore, they could easily understand the revealed verses. The textual integrity of the Qur’an was preserved and passed on to future generations between two covers. The need for the interpretation of the meaning of the verses has increased over time after the period of revelation. The Qur’anic studies that emerged at the time of the Companions became the subject of methodical studies under the title of ulum al-Qur’an in a considerably early period as a result of increasing hard efforts in terms of content and method. One of the research areas of ulum al-Qur’an is Mubhemat al-Qur’an. The subject of this science is the inscriptions that have not been explained clearly. Although the e...

Kıvamu's-sünne et-Teymî ve Hadis İlmindeki Yeri

Teymî is one of the rare personalities that Isfahan raised. He has contributed to the education of important scholars such as Abu Tahir al-Silefi and Abu Musa al-Madini, as well as having received training from prominent figures. Apart from Isfahan, he went to the Islamic lands such as Mecca, Reyy, Baghdad, Medain, Kazvin and Nisabur, and he achieved an important accumulation in these occasions. He is a scholar who has made himself known in the hadith, commentary, fiqh, Arabic language and literature with this accumulation. He wrote important works in the mentioned areas. Among these books, especially al-Hicce fî Beyâni'l-Mahacce and Şehri Akîdeti Ahli's-Sunne have a separate place. The book is an important work that defended the belief of selef with verses, hadiths, the words of sahabe, al-tabiin and atba al-tabiin against the innovation (bid’at) and innovators that became widespread in his lifetime. In the hadith, he reconstructed writing tradition, which had been on verge of extinction, and more than 3,000 writing counsil have carried out.

Ebü’l-Abbas El-Müstağfirî ve hadis ilmindeki yeri

2018

Mâverâünnehir’in Hanefî hadis hâfızlarından sayılan Ebü’l-Abbas el-Müstağfirî (ö. 350/432) Nesef’te doğup ilmî gelişimini farklı bölgelere rihle yaparak çeşitli âlimlerden istifade etmekle tamamlamıştır. Bununla birlikte yaklaşık 20’ye yakın eser telif etmiş ve pek çok öğrenci yetiştirmiştir. Ayrıca Nesef’in hatipliğini de üstlenen Müstağfirî ömrünü ilim ve İslâm’a hizmet etmekle geçirerek hicrî 432 yılında vefat etmiştir. “İmam”, “fakih” ve “hafiz” unvanlarıyla nitelenen Müstağfirî, hadis ilminde önemli yere sahiptir. Bu çalışmada eserleri esas alınarak Müstağfirî’nin hadisçiliği incelenmiştir. Müstağfirî’ye dair bu çalışmada onun yaşadığı ortam ve zaman dilimi ilmî, siyâsi, sosyal, kültürel ve ilmî açılardan ele alınmış, sonrasında ise Müstağfirî’nin hadisçiliğini tespit adına eserlerindeki açıklama ve değerlendirmeleri araştırılmıştır. Çalışma sonucunda Müstağfirî’nin meşhur hadisçi olduğuve kendisinden sonra gelen âlimler üzerinde etkin rol oynadığı söylenebilir. ---------------...